- Katılım
- 24 Şubat 2018
- Mesajlar
- 24,139
Oksi asetilen kaynağında, bir torç içerisinde karıştırılarak elde edilen oksijen ve asetilen karışımının alevi kullanılır. Aşağıda koyu mavi olan tüp oksijen, sarı olan tüp de asetilendir.
Asetilen gazı, oksijen ile birleştirildiğinde, çok yüksek sıcaklıktaki (kabaca 3300°C) bir alev ile yanan bir gazdır. Gaz halinde olduğu zaman, belli seviyedeki mekanik şoklar bile patlamasına sebep olabilmektedir, o yüzden sıvı aseton içerisinde çözünmüş olarak kullanıma sunulur. Bir sızıntı olduğunda kullanıcının farketmesi için de sarımsağa benzer bir koku katkısı yapılır. Tüpteki basınç belli bir değerin altına düştüğünde, daha halen çözünmüş asetilen gazı olduğu halde o tüpün yenilenmesi gerekir. Yani buradan, asetilen gazının son derece tehlikle bir gaz olduğu ve bütün güvenlik tedbirlerine azami ölçüde riayet edilmesi gerektiği kolaylıkla anlaşılıyor.
Ama geçen Avustralya'daki bir atölyedeki iş kazasını okudum. Normalde oksijen ve asetilen ayrı tüplerde muhafaza edilir, ve kaynak yapılacağı zaman bu iki gaz el torcunda karıştırılır ve buradaki alev ile kaynak yapılır. Ama bu kazanın konusu olan atölyedeki kişi, "ne bu böyle yav, iki tane kocaman tüp, ne gerek var" deyip, oksijen ve asetileni karıştırıp bir mutfak tüpünün içine basmış
Bu mutfak tüpü ile de hatta birkaç kaynak yapmış ve ne güzel sonuç aldığını da arkadaşlarına anlatıyormuş. Ve onlara da öneriyormuş bu metodu Ama gerçekte olan şuydu: Oksijen ve asetilen karışımının yanması sırasında alev, tüpün hortumuna doğru ilerlemeye çalışıyor. Ama tüpteki gaz karışımının basıncı yeterince yüksek ise, hortumdan çıkan karışımın hızı, alevin tüpe doğru ilerleme hızından fazladır, ve alev dışarıda yanar. AMA, tüpteki karışımın basıncı düştükçe, artık alevin tüpe doğru ilerleme hızı baskın gelmeye başlar ve alev tüpün içine doğru ilerler.
Nitekim bu adam, bu tüp ile bir süre iş yapmış. Ama artık karışımın basıncı azalınca alev tüpün içine giriyor. Oluşan patlama ve mutfak tüpünün şarapnel etkisi ile hem kendisi hem de atölye paramparça oluyor ...
Asetilen gazı, oksijen ile birleştirildiğinde, çok yüksek sıcaklıktaki (kabaca 3300°C) bir alev ile yanan bir gazdır. Gaz halinde olduğu zaman, belli seviyedeki mekanik şoklar bile patlamasına sebep olabilmektedir, o yüzden sıvı aseton içerisinde çözünmüş olarak kullanıma sunulur. Bir sızıntı olduğunda kullanıcının farketmesi için de sarımsağa benzer bir koku katkısı yapılır. Tüpteki basınç belli bir değerin altına düştüğünde, daha halen çözünmüş asetilen gazı olduğu halde o tüpün yenilenmesi gerekir. Yani buradan, asetilen gazının son derece tehlikle bir gaz olduğu ve bütün güvenlik tedbirlerine azami ölçüde riayet edilmesi gerektiği kolaylıkla anlaşılıyor.
Ama geçen Avustralya'daki bir atölyedeki iş kazasını okudum. Normalde oksijen ve asetilen ayrı tüplerde muhafaza edilir, ve kaynak yapılacağı zaman bu iki gaz el torcunda karıştırılır ve buradaki alev ile kaynak yapılır. Ama bu kazanın konusu olan atölyedeki kişi, "ne bu böyle yav, iki tane kocaman tüp, ne gerek var" deyip, oksijen ve asetileni karıştırıp bir mutfak tüpünün içine basmış
Bu mutfak tüpü ile de hatta birkaç kaynak yapmış ve ne güzel sonuç aldığını da arkadaşlarına anlatıyormuş. Ve onlara da öneriyormuş bu metodu Ama gerçekte olan şuydu: Oksijen ve asetilen karışımının yanması sırasında alev, tüpün hortumuna doğru ilerlemeye çalışıyor. Ama tüpteki gaz karışımının basıncı yeterince yüksek ise, hortumdan çıkan karışımın hızı, alevin tüpe doğru ilerleme hızından fazladır, ve alev dışarıda yanar. AMA, tüpteki karışımın basıncı düştükçe, artık alevin tüpe doğru ilerleme hızı baskın gelmeye başlar ve alev tüpün içine doğru ilerler.
Nitekim bu adam, bu tüp ile bir süre iş yapmış. Ama artık karışımın basıncı azalınca alev tüpün içine giriyor. Oluşan patlama ve mutfak tüpünün şarapnel etkisi ile hem kendisi hem de atölye paramparça oluyor ...