Yaşlı buzdolabım benimle vedalaşmaya hazırlanıyor olabilir mi?

FM.88MHz

Aktif Üye
Katılım
21 Eylül 2024
Mesajlar
115
Hemen konuya gireyim...

Verebileceğim bilgiler:

(Çok fazla detay olmadan da fikir yürütebilirim diyenler, yalnızca koyulaştırdığım kısımları okuyup, ses örneğini dinleyebilirler.)

  • Buzdolabımın yaşı: 38 -- Markası/modeli: Arçelik 401 LUX -- Tek kapılı.
  • No-Frost özelliği yok. Derin dondurucuya (-18C) sahip değil, onun yerine eski tip buzluğu var. Karlanma/buzlanma nedeniyle, belli aralıklarla buzlukta eritme işleminin yapılması gerekiyor.
  • Bugüne kadar herhangi bir tamir/bakım görmedi.
  • Şu an soğutmasında bir sıkıntı yok.
  • Termostatı 0-5 arası kademelere sahip. 4'e ayarlıyken ve ortam sıcaklığı 20C iken, her seferinde yaklaşık 30 dk. çalışıp, dinlenmeye geçiyor. (Bu durum, buzluktaki kar/buz birikme miktarına göre değişkenlik gösteriyor. Buzluk tam temizken, daha kısa süreli çalışabiliyor.)
  • Başlangıçta fazla gürültülü değildi. Belki 10-15 yılın ardından gürültü seviyesi giderek arttı ve bu gürültü son yıllarda biraz tiz (cırtlak) tonların da eklenmesiyle, daha beyin tırmalayıcı bir nitelik kazandı.
  • Son iki ay içerisinde, yine soğutma kapasitesinde bir düşüş olmaksızın şu belirtiler ortaya çıktı: 1) İlk kalkış anında sanki motor biraz zorlanıyor gibi (bu izlenimi veren bir ses tarzı oluştu). 2) Bu ilk kalkış sesine, görece biraz daha pes, farklı tonlar da eklendi. 3) Bu yakın zamanda eklenen farklı tonlar, çalıştıktan bir süre sonra neredeyse ortadan kalkıp, istikrarlı "cırtlak" gürültüsü ile devam ediyor.
  • Buraya ses örneğini de ekliyorum. Araya 5 sn. boşluk koyarak iki sesi birbirinden ayırdım. 1) İlk kalkış anı ile birlikte, istikrar kazanmadan önceki 30 sn. süreli sesi. 2) İstikrar kazanmış hâliyle 10 sn. süreli sesi ve durma anı. (Sesi fazla çıksın diye değil; oynatıcının ses seviyesi %50 iken, tıpkı gerçek sesi gibi duyulsun diye Mp3'ün ses seviyesini artırdım.)
  • Bir yerlerde şöyle bir şey görmüştüm: O yıllarda Arçelik, beyaz eşyalarında Siemens parçalarını kullanıyormuş, o yüzden ürünler daha uzun ömürlüymüş.

Merak ettiklerim:

  1. Burada dile getirdiğim bilgi ve belirtiler, buzdolabımın ömrünün sonuna yaklaştığı anlamına geliyor mu?
  2. Öyle olsa da, olmasa da; ön almak, yani kaçınılmaz sonu geciktirmek için yapılabilecek bir şey var mıdır?
  3. Sıkıntı ortaya çıkarsa, bunun kompresör kaynaklı olmasını mı beklemeliyim?
  4. Bir tamirci videosunda, "kompresör ömrünü doldurmuşsa, hiç değiştirmeye kalkmayın; doğrudan yeni dolap alın" dendiğini duydum. Bu gerçekten böyle midir?
  5. Eğer koşullar kompresör yenilemeyi zorunlu kılarsa; böyle eski model bir buzdolabına uygun, piyasada bulunabilen kaliteli kompresör seçenekleri var mıdır, nelerdir?
  6. Kompresör dışında olası diğer sorun kaynakları neler olabilir? (Atıyorum, motor fırça ömrü vb.)
  7. Şu "Siemens parçaları ile üretilmiş olduğu" bilgisi doğru mudur? (Şu an somut bir faydası yok, meraktan soruyorum.)

Not-1: Şu ara riski göze alamayacağım bir dönemde olduğum için, "belki tümden susması ufak bir bahaneye, minik bir sarsıntıya bakıyordur" endişesiyle, kımıldatmaya ve tabii arkasını çevirip motor bölgesine bakmaya çekiniyorum.

Not-2: Eski tip buzdolaplarının enerji sınıfı bakımından makbul olmadığını söyleyecek olanlara: "Planlı eskitme" yöntemiyle, bilinçli olarak ömürleri kısaltılmış yeni nesil buzdolabı alıp her 8-10 yılda bir yenilersem; onların karbon ayak izi ve bana maliyeti hem çevreye hem keseme daha zararlı olacak. O yüzden, ömrü yettiği sürece bununla devam etmeyi düşünüyorum.

Not-3: Buzdolabının yaşını da ileri sürüp, şakayla karışık "bu dolap daha ne kadar hizmet versin istiyorsun!.." gibi yorumlar gelebilir; bunları iyi niyetli "maşallah" sözleri olarak kabul edip, şimdiden teşekkür etmekle yetiniyorum. :)
 

Ekler

Kompresörün bağlantı yerlerindeki lastik takozlar çürümüş olabilir.
 
79 yılnda alınma bir Profilo buzdolabımız var. Modelini bilemiyorum ama bordo kapaklı.

2002-2003 civarında komprosörü değişti. Yine aynı yıllarda mercimek büyüklüğünü geçmeyen ufak boya rütüşları yapıldı.

Ne bir korozyon ne de başka bir yıpranma söz konusu değil. Ccontasına kadar orijinal şekilde hala kullanıyoruz.
 
bu sesler nisbeten yeni cihazlarda da böyle yani ilk başta zorlanır, kısa süre sonra ses azalır. Cihazın durumuna göre azdır, çoktur, değişir ama vardır. Sesin şiddetini kestiremiyorum ama ben be sesten Motorun her an bozulmak üzere olduğu anlamını çıkaramazdım. Ayrıca 38 yıldır çalışan makinenin de sesinin artması normal. Bildiğim kadarıyla cihazdaki motor yuvarlak ise AEG, önden arkadan basıl bir yapıda ise TEE (türk elektrik enstitüsü) yazan bir motor çıkardı. Siemens görmedim hiç. Bu motorlar asenkron motordur, yani fırça vs. Bulunmaz ama nihayetinde bir kompresör yani içinde piston, segman, silindir vs. Ne ararsan var ve bunlar aşınan parçalar. Eğer sorun sadece bu ses ise yapacak bir şey yok kompresörü rektefiye edemezsin. hiç çalışmasaydı veya diğer arkadaşın dediği gibi takoz sesi olsaydı bir şeyler yapılabilirdi. Motor değiştirme konusuna gelince, tamam bu cihazlar yenilere göre çok daha dayanıklı üretilmiş ama bunun da bir sınırı var. Eğer gövdesi sağlam ise motoru değiştirilip kullanılabilir ama bir 38 yıl daha çalışmayacağını garanti ederim.

Not: dinozor değilim.
 
Son düzenleme:
79 yılnda alınma bir Profilo buzdolabımız var. Modelini bilemiyorum ama bordo kapaklı.

2002-2003 civarında komprosörü değişti. Yine aynı yıllarda mercimek büyüklüğünü geçmeyen ufak boya rütüşları yapıldı.

Ne bir korozyon ne de başka bir yıpranma söz konusu değil. Ccontasına kadar orijinal şekilde hala kullanıyoruz.

Dolabın hem toplam ömrü hem de kompresör değişimi sonrasındaki ömrü bakımından fikir verici bir örnek oldu bu.

Tabii bir yandan da kavramları ve günümüz gerçeklerini kafamda oturtmaya çalışıyorum. Gerçi henüz kompresör değişimi bir gereklilik hâline gelmiş değil ama fiyatlara bakınca şöyle bir tablo çıkıyor ortaya:

Yeni dolapların fiyatı, 25.000 - 100.000 TL arasında değişiyor.
Kompresörlerin fiyatı, 1.500 - 15.000 TL arasında değişiyor.

Kompresör değişimi uğraştırıcı bir işlemmiş ve bu yüzden galiba işçilik ücreti de yüksek.

Eski tip dolaplarda hiçbir elektronik aksam yoktu, yani maliyet içerisinde kompresörün fiyatı sanırım biraz daha belirleyiciydi. Şimdi ise; elektronik aksam ve buna bağlı ekstra yetenekler, kompresör kalitesi, enerji sınıfı, marka değeri ve servis kalitesi gibi fazla sayıda faktör dolap fiyatına etki ediyor görünüyor.

Bütün bunların ışığında şöyle bir fikir oluşur gibi oldu bende: Çok marifetli değil ama sorunsuz bir buzdolabı beklentisinde isek, (gerektiğinde) orta veya biraz üstü kalitede bir kompresör ile yenileme yapmak hâlâ ekonomik bir seçenek gibi duruyor.

Tabii burada kritik konu, çok eski tip bir buzdolabına yeni tip kompresörlerin uyup uymayacağı...
(Sizin değişim 2002'de olmuş, o tarihte yeni-eski ayrımı tahminen bu kadar derin değildi.)
 
bu sesler nisbeten yeni cihazlarda da böyle yani ilk başta zorlanır, kısa süre sonra ses azalır. Cihazın durumuna göre azdır, çoktur, değişir ama vardır. Sesin şiddetini kestiremiyorum ama ben be sesten Motorun her an bozulmak üzere olduğu anlamını çıkaramazdım. Ayrıca 38 yıldır çalışan makinenin de sesinin artması normal. Bildiğim kadarıyla cihazdaki motor yuvarlak ise AEG, önden arkadan basıl bir yapıda ise TEE (türk elektrik enstitüsü) yazan bir motor çıkardı. Siemens görmedim hiç. Bu motorlar asenkron motordur, yani fırça vs. Bulunmaz ama nihayetinde bir kompresör yani içinde piston, segman, silindir vs. Ne ararsan var ve bunlar aşınan parçalar. Eğer sorun sadece bu ses ise yapacak bir şey yok kompresörü rektefiye edemezsin. hiç çalışmasaydı veya diğer arkadaşın dediği gibi takoz sesi olsaydı bir şeyler yapılabilirdi. Motor değiştirme konusuna gelince, tamam bu cihazlar yenilere göre çok daha dayanıklı üretilmiş ama bunun da bir sınırı var. Eğer gövdesi sağlam ise motoru değiştirilip kullanılabilir ama bir 38 yıl daha çalışmayacağını garanti ederim.

Not: dinozor değilim.

Değerli bilgiler vermişsiniz, teşekkür ederim.

Kompresörlere baktığımda, kabaca şöyle bir kalite sırası olduğu izlenimi edindim:

. Panasonic
. Embraco
. Cubigel
. Ve diğerleri...

Buna katılır mısınız?

Bir diğer soru: Yine kompresörlerin, belli bir soğutucu akışkan türü ile birlikte anıldığını görüyorum. Bu ikisi arasında böyle bire bir ve kesin (değiştirilemez) bir bağ var mıdır?

Soruyu şu şekilde pratiğe dökersem: Diyelim ki çok eski tip buzdolabım A türü akışkanla çalışıyor ve artık bu akışkan hiç üretilmiyor. B türü akışkana uygun(?) kompresör ile değiştirilebilecek mi? Buzdolabının diğer kısımları bununla uyumsuzluk gösterebiliyor mu?

Ve son soru: "Kılcal temizliği" gibi şeyler duyuyor, okuyorum. Şu an soğutmasında hiçbir sorun olmadığını da düşünürsek; eğer kompresör değişimi kesin gerekirse, böyle bir temizlik de beraberinde düşünülmeli mi?

Bu arada... Kompresör değişimi olsun ya da olmasın, bir 38 yıl daha çalışması gibi bir beklentim yok. Zaten benim o kadar yaşamayacağım kesin. Miras bırakmayı hedeflemek de çok anlamlı değil. :)
 
Adamlar uzun süre dayanan ürünlerden ders alıp, planlı eskitme diye bir şey icat ettiler de batmaktan kurtuldular. Her ürünün 10 yıl ekonomik ömrü, tamir ve yedek parça temini koşulu var. Hatta yakın zamanda böyle bir şikayet sonrası 2 yıllık garantisi biten ürünü tamir edemeyen firma, emsal bir kararla ürünü yenilemek zorunda kalmıştı.
 
Batıda da artık internet bağlantılı buzdolapları iyice yaygınlaşmış. İnternetsiz buzdolabı bulmak daha zor hale gelmiş:cheeky5:

Yakında buzdolabı aboneliği de çıkar.
 
Reklam yine iyi.

Abonelik yumurtaları kapsamıyorsa kasıtlı olarak onları soğutmaz. :yerlereyat1:
 
Asıl sağlık sigortası şirketleri bayılacak o buzdolaplarına. Bakacak dolabın içinde sütlaçlar, muhallebiler, baklavalar var, senin primi seneye 5 katına çıkaracak :katil2:
 
Kompresörlere baktığımda, kabaca şöyle bir kalite sırası olduğu izlenimi edindim:

. Panasonic
. Embraco
. Cubigel
. Ve diğerleri...
Bunlardan tek embraco’yu biliyorum. Serviste çalıştığım dönemde kulanırdık. Geri gelmezdi.

Bir diğer soru: Yine kompresörlerin, belli bir soğutucu akışkan türü ile birlikte anıldığını görüyorum. Bu ikisi arasında böyle bire bir ve kesin (değiştirilemez) bir bağ var mıdır?

Vardır. Aslında Kompresörün içindeki yağ ile alakalı bir durum olsa da sonuçta kompresörün önerdiği gaz kullanılmak zorunda. Kompresör değişirken zaten gazı boşalacağı için yeni kompresöre göre gaz konulur. gazlar arasında performans farkı vardır ama Bu konuda bir tecrübem yok muhtemelen değişiklik iyi yönde olur.



"Kılcal temizliği" gibi şeyler duyuyor, okuyorum. Şu an soğutmasında hiçbir sorun olmadığını da düşünürsek; eğer kompresör değişimi kesin gerekirse, böyle bir temizlik de beraberinde düşünülmeli mi?
Kapalı bir sistem olduğu için boruların içi kirlenmez veya okside olmaz. Bazen motor sisteme yağ basar ve sistem tıkanır veya bir kaçaktan sıvı girerse olur ama sizde böyle bir sorun zaten yok. Bu durumda sistemden likit gaz geçirerek temizlenir. Sizin için şart değil.
 
Bu akıllı buzdolapları dolapta eksilen ne varsa sahibine haber verecek diye lanse edilmişti ilk zamanlarda. Sorumluluk bizde olamaz yani.
 

Forum istatistikleri

Konular
8,639
Mesajlar
141,248
Üyeler
3,438
Son üye
apo

Son kaynaklar

Son profil mesajları

Abdullah karaoglan falcon_browning Abdullah karaoglan wrote on falcon_browning's profile.
selamın aleyküm ses sistemindeki cızırtıyı hallettınızmi
"Araştırma, ne yaptığını bilmediğinde yaptığın şeydir." - Wernher von Braun
“Kendi yolunu çizen kişi, kimsenin izinden gitmez.” – Nietzsche
Kim İslâm’da güzel bir çığır açarsa (güzel bir alışkanlık başlatırsa), onun sevabı ve kendisinden sonra ona uyanların sevapları, onların sevaplarından hiçbir şey eksilmeksizin ona da yazılır.
erdemtr55 taydin erdemtr55 wrote on taydin's profile.
Merhaba Taydin bey,
Gruba spms serisi yapıcak mısınız?
ben 3 sargılı toroid ile 2 adet flyback sürücek bir devre yapmayı düşünüyorum.size soracak sorularım vardı?
Back
Top