- Katılım
- 24 Şubat 2018
- Mesajlar
- 24,718
Hepinizin bildiği gibi, Türkiye eğer Rus hava savunma sistemi alımından vazgeçmezse, ABD Türkiye'ye ambargo koymaya hazırlanıyor. Ambargoda öncelikli ürünlerin de, askeri teknoloji geliştirmekte kullanılan test ve ölçüm cihazları olacağını kestirmek için müneccim olmaya gerek yok
ABD, halihazırda böyle kritik test ve ölçüm cihazları ancak bazı özelliklerini kötüleştirerek ihraç edilmesine izin veriyor. Örneğin 110 GHz bant genişliğine sahip ve 5 µs olay yakalama özelliğine sahip bir "real time" spektrum analizörü, ancak bu olay yakalama performansı örneğin 10 µs olarak değiştirilirse izin veriyor.
Türkiye savunma sanayi firmalarında (özellikle RADAR konusunda çalışan firmalarda) bu tip spektrum analizörler vardır. 500 bin - 1 milyon dolar gibi fiyatlara kadar çıkabilen bu cihazların hepsinda ethernet portu var ve buradan internete bağlanabiliyor. Belki bu yazdığımı komplo teorisi olarak değerlendirebilirsiniz, ama bu cihazlara konmuş olan bir özel yazılım, peryodik olarak ABD'deki üretici firma ile bağlantıya geçip komut alıyor olamaz mı? Orneğin haftada bir üretici sunucusuna bağlanıp, çalışmaya devam etmek için izin alıyor olabilir ... Bu durumda da üretici, vereceği bir komut ile bu test cihazını kalıcı olarak çalışmaz hale getirebilir!
Bu dediğim şey, teknik olarak kolaylıkla yapılabilecek birşey. Yapılması, ABD'nin de işine gelir. Ürünü sattığı yer, ABD çıkarlarına aykırı çalışmalar yapmaya başlarsa, hemen bir komut ile bu cihaz çalışmaz hale getirilebilir.
Böyle birşeyden korunmak için test cihazını internetten kalıcı olarak ayırmak lazım. Ama eğer cihazda çalışan yazılım, çalışmaya devam etmek için "internet bağlantısı gerekiyor" diye bir hata verip, internete bağlanılmasını isterse, işte o zaman kötü ... O zaman resmen içinde truva atı olan bir cihaza 500 bin dolar para verilmiş demektir!
Bizim en kısa zamanda bu tip test cihazlarını kendimiz geliştirmemiz lazım, ve bunu yapacak firmalara da ne kadar maddi destek gerekiyrosa sağlanması lazım.
ABD, halihazırda böyle kritik test ve ölçüm cihazları ancak bazı özelliklerini kötüleştirerek ihraç edilmesine izin veriyor. Örneğin 110 GHz bant genişliğine sahip ve 5 µs olay yakalama özelliğine sahip bir "real time" spektrum analizörü, ancak bu olay yakalama performansı örneğin 10 µs olarak değiştirilirse izin veriyor.
Türkiye savunma sanayi firmalarında (özellikle RADAR konusunda çalışan firmalarda) bu tip spektrum analizörler vardır. 500 bin - 1 milyon dolar gibi fiyatlara kadar çıkabilen bu cihazların hepsinda ethernet portu var ve buradan internete bağlanabiliyor. Belki bu yazdığımı komplo teorisi olarak değerlendirebilirsiniz, ama bu cihazlara konmuş olan bir özel yazılım, peryodik olarak ABD'deki üretici firma ile bağlantıya geçip komut alıyor olamaz mı? Orneğin haftada bir üretici sunucusuna bağlanıp, çalışmaya devam etmek için izin alıyor olabilir ... Bu durumda da üretici, vereceği bir komut ile bu test cihazını kalıcı olarak çalışmaz hale getirebilir!
Bu dediğim şey, teknik olarak kolaylıkla yapılabilecek birşey. Yapılması, ABD'nin de işine gelir. Ürünü sattığı yer, ABD çıkarlarına aykırı çalışmalar yapmaya başlarsa, hemen bir komut ile bu cihaz çalışmaz hale getirilebilir.
Böyle birşeyden korunmak için test cihazını internetten kalıcı olarak ayırmak lazım. Ama eğer cihazda çalışan yazılım, çalışmaya devam etmek için "internet bağlantısı gerekiyor" diye bir hata verip, internete bağlanılmasını isterse, işte o zaman kötü ... O zaman resmen içinde truva atı olan bir cihaza 500 bin dolar para verilmiş demektir!
Bizim en kısa zamanda bu tip test cihazlarını kendimiz geliştirmemiz lazım, ve bunu yapacak firmalara da ne kadar maddi destek gerekiyrosa sağlanması lazım.