- Katılım
- 24 Şubat 2018
- Mesajlar
- 24,630
Evet bu yanlış bilgiyi ben de uzun süre doğru biliyordum, ancak yakın zamanda bunun yanlış olduğunu anladım. Benim bu yanlış kanıya varmamın gerekçesi şuydu: "AC akım kesik kesik geçerken, DC akım sürekli, kesintisiz olarak geçer. O halde DC akım daha tehlikelidir."
Ama işin aslı öyle değil. Yapılan araştırmalar, AC akımın kalp ritmini ve sinir sistemini daha olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Bunun dışında, AC akım, kapasitif etkilerden dolayı, DC akımın hiç geçmeyeceği şartlarda dahi vücuttan geçer. Örneğin toprağın üstü yalıtkan muşamba ile örtülü ve çıplak ayakla bu muşambaya basıyoruz. Toprak, muşamba ve ayağımızın oluşturduğu kondansatörden DC akım hiçbir şekilde geçemez, ama uygun voltajdaki AC gerilim, tehlikeli düzeyde akımın geçmesine sebep olabilir.
Günlük hayatta yaşanan elektrik çarpılmalarının büyük çoğunluğu, sadece faza dokunularak meydana geliyor, o yüzden vücudun toprak ile teması önem kazanıyor. Kapasitif etkinin yarattığı toprak teması, AC gerilim sözkonusu olduğunda az çok her zaman var olduğundan, AC gerilimin yarattığı tehlike seviyesinin genel olarak daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Ama işin aslı öyle değil. Yapılan araştırmalar, AC akımın kalp ritmini ve sinir sistemini daha olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Bunun dışında, AC akım, kapasitif etkilerden dolayı, DC akımın hiç geçmeyeceği şartlarda dahi vücuttan geçer. Örneğin toprağın üstü yalıtkan muşamba ile örtülü ve çıplak ayakla bu muşambaya basıyoruz. Toprak, muşamba ve ayağımızın oluşturduğu kondansatörden DC akım hiçbir şekilde geçemez, ama uygun voltajdaki AC gerilim, tehlikeli düzeyde akımın geçmesine sebep olabilir.
Günlük hayatta yaşanan elektrik çarpılmalarının büyük çoğunluğu, sadece faza dokunularak meydana geliyor, o yüzden vücudun toprak ile teması önem kazanıyor. Kapasitif etkinin yarattığı toprak teması, AC gerilim sözkonusu olduğunda az çok her zaman var olduğundan, AC gerilimin yarattığı tehlike seviyesinin genel olarak daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Son düzenleme: