Genel olarak iki tür tasarım faaliyeti var. Bu ikisindeki yaklaşım ve yöntemler biraz farklı:
1- Konsept tasarımı: Burada tasarımcılar çok daha özgür. Bütçe, üretim yöntemleri, malzeme temini gibi kısıtlara çok dikkat etmeden kafalarındaki fikirleri tasarlıyorlar. Bunu yarışmalar, destek/yatırımcı arama, firmalara tasarım pazarlama gibi amaçlarla yapıyorlar.
2- Proje bazlı tasarım: Burada ise amaç, performans kriterleri, bütçe ve kısıtlar daha belirli. Tasarımcı bu kriterlere dikkat ederek tasarımın yapıyor. Elektronikten örnek verecek olursak temini zor ya da pahalı bir komponent yerine o sırada kolay bulunabilecek muadilini kullanmaya çalışıyor. Temel olarak 3 anayol (baseline) var:
i. Ürün özellikleri/kalite
ii. Maliyet
iii. Zaman
Bu üç anayoldan hangisini değiştirirseniz diğerlerinden en az biri de mecburen etkileniyor. Örneğin ürüne yeni bir özellik eklediğinizde mecburen ya zaman artacak, ya da aynı zamana yetişmesi için daha fazla kaynak ayıracaksınız, maliyet artacak. Ya da temini uzun ürecek bir komponente ihtiyaç duyan bir özellik eklediğinizde zaman artacak... vb. Bu temel ilişkiye tasarım ve proje yönetiminin Ohm Kanunu gibi bakabilirsiniz.
Tasarımcı kendisine verilen kriterler ve kısıtlara göre bu dengeyi koruyarak tasarımını yapıyor/değiştiriyor. Ya da tasarım süreci içerisinde kriterler ve kısıtlar güncelleniyor (bütçeyi arttırmak, daha fazla süre tanımlamak.. gibi).