Hırsızlık Üzerine Sohbet

[Ahmet]

hep beni bulur!!
Normalde ayakabbımı 5 dakika bile kapıda bırakmam.

Hatfondan döndükten sonra çok sıcakladım hemen gidip su içeyim diye kapıyı kapatıp daldım içeri aykkabı kaldı kapıda şimdi bir baktım ayakabbı yok çalmışlar

Keşke zamanında kameraları gerçek alıp taksaydık 10 liraya aldığımız içinde blink yapan plastik kutular var kamera görünümlü

bütün enerjim kayboldu

 

[Gokrtl]

hep beni bulur!!
Normalde ayakabbımı 5 dakika bile kapıda bırakmam.

Hatfondan döndükten sonra çok sıcakladım hemen gidip su içeyim diye kapıyı kapatıp daldım içeri aykkabı kaldı kapıda şimdi bir baktım ayakabbı yok çalmışlar

Keşke zamanında kameraları gerçek alıp taksaydık 10 liraya aldığımız içinde blink yapan plastik kutular var kamera görünümlü

Sana bir anımı anlatayım da acın hafiflesin.

Geçmiş de bir dönem babamın işi yüzünden Kocaeli ne taşındık. Çocuğum daha. Benim zamanımda bayramlar önemli günlerdi. Şimdiki gibi sıradan bir gün gibi geçmiyordu. Arefe günü gecesi heyecandan uyumak mümkün değildi, o derece yani. Babam sorumsuzluğundan pek elbise ayakkabı filan almazdı. Ozamanlar elbiseler, ayakkabılar artık tamir edilemeyecek kıvama gelene kadar giyilirdi. On yerinden delik ayakkabılarla çok okula gidip gelmişliğim var.

Neyse bir bayram nasıl olduysa bana ayakkabı alınmasına karar verildi. Hem de kendi ayakkabımı ben seçecektim. Tabi mağaza filan hak getire o zamanlar. Pazardan alınacak ayakkabı. Gittim annemle seçtim bir spor ayakkabı. Uzay mekiği gibi. Her tarafı girintili, çıkıntlı. Son moda anlayacağın. Neyse bayram gününü sadece ayakkabıyı giymek için bekler oldum. Yani o ayakkabıyı ne gün giysem o gün bayram bana.

Bayram günü geldi çattı. Giydim ayakkabıyı İstanbula akraba ziyaretine yola çıktık. Havam bin beşyüz. İstanbuldaki arkadaşlara hava atacağım. Otobüsten indik geldik amcamlara. Ben ayakkabıları kapının önünde çıkardım girdim içeri. Ulan insafsız, bayramın 1.günü yav. Çaldığın da çocuk ayakkabısı. Hiç mi düşünmezsin bir ayakkabıdan çok daha fazlasını çaldığını?

Bundan sonrasını çok detaylı anlatmak istemiyorum. Taki babam tarafından zorla susturulana kadar saatlerce ağlamıştım.

 

[Ahmet]

Sana bir anımı anlatayım da acın hafiflesin.

Geçmiş de bir dönem babamın işi yüzünden Kocaeli ne taşındık. Çocuğum daha. Benim zamanımda bayramlar önemli günlerdi. Şimdiki gibi sıradan bir gün gibi geçmiyordu. Arefe günü gecesi heyecandan uyumak mümkün değildi, o derece yani. Babam sorumsuzluğundan pek elbise ayakkabı filan almazdı. Ozamanlar elbiseler, ayakkabılar artık tamir edilemeyecek kıvama gelene kadar giyilirdi. On yerinden delik ayakkabılarla çok okula gidip gelmişliğim var.

Neyse bir bayram nasıl olduysa bana ayakkabı alınmasına karar verildi. Hem de kendi ayakkabımı ben seçecektim. Tabi mağaza filan hak getire o zamanlar. Pazardan alınacak ayakkabı. Gittim annemle seçtim bir spor ayakkabı. Uzay mekiği gibi. Her tarafı girintili, çıkıntlı. Son moda anlayacağın. Neyse bayram gününü sadece ayakkabıyı giymek için bekler oldum. Yani o ayakkabıyı ne gün giysem o gün bayram bana.

Bayram günü geldi çattı. Giydim ayakkabıyı İstanbula akraba ziyaretine yola çıktık. Havam bin beşyüz. İstanbuldaki arkadaşlara hava atacağım. Otobüsten indik geldik amcamlara. Ben ayakkabıları kapının önünde çıkardım girdim içeri. Ulan insafsız, bayramın 1.günü yav. Çaldığın da çocuk ayakkabısı. Hiç mi düşünmezsin bir ayakkabıdan çok daha fazlasını çaldığını?

Bundan sonrasını çok detaylı anlatmak istemiyorum. Taki babam tarafından zorla susturulana kadar saatlerce ağlamıştım.

O sinirle kamera falan yazmışım sanki görüntü olsa hırsızı bulup elinden alacağım ayakkabımı gitti işte denk geleceksin tutup atacaksın merdivenden.

Benim ayakkabı haftaya pazar bornovada köprü altında kurulan bit pazarında 50-100 liraya satışa çıkar.

Tek ayakkabım o değildi ama sağa sola giderken giymek için rahattı. Diğerlerini hep daha mühim zamanlarda giyiniyorum eskimesin yıpranmasın diye.
Bu çalınanı 2 yıl önce daha ayakkabı fiyatları 3 haneli paralara satılırken almıştım.

Çocukken ben kendi arabamı dahi kırsam aynısı gelene kadar her fırsatta ağlardım.

Sen başına gelen hırsızlık değil abi kansızlık hırsızın'da onurlusu denk gelsin. Benim korkutuğum buraya musallat olması benim ayakkabı yerine 2 üst katta bulunan 8-9 yaşlarında çocuğun bisikletini alıp gitse daha çok canım yanardı balkondan görüyorum sanki uçak kullanıyor çocuk bisiklet sürerken.

 

[taydin]

Bizim hırsızlar gerçekten çok utanmaz. Adeta dalga geçiyorlar millet ile. Bizim bahçedeki komşu bir huski köpek almıştı. Köpeğe de sonra çok güzel ahşap kulübe aldılar. Hırsız önce köpeği çaldı, bir hafta sonra da kulübeyi çaldı!

Mahallede birisinin evine hırsız girmiş. Evde birşey bulamayınca oturma odasının tam ortasına sıçıp çıkmış.

Gene Gebze'de başka bir mahallede hırsızlar direğin üstündeki dağıtım trafosunu çalmışlar! Ulan çarpılıp gebermeden nasıl çaldın onu?

Bence böyle adi suçluları yakalayınca mutlaka adamakıllı, evire çevire döveceksin, çünkü başka bir ceza almıyorlar.

 

[Gokrtl]

Gene Gebze'de başka bir mahallede hırsızlar direğin üstündeki dağıtım trafosunu çalmışlar! Ulan çarpılıp gebermeden nasıl çaldın onu?

Çarpılanı da var abi.
Müge Anlıya çıkmışlardı.
Kardeşim kayıp diye başvurmuşlar. Müge Anlı konuyu araştırıp didik didik ediyor. Meğerse bunlar iki kardeş birde arkadaş 3 kişi gidiyorlar. Artık trafomu çalacaklar, kablo mu çalacaklarsa kardeşlerden biri çıkıyor direğe. Çarpılıp ölüyor. Abisiyle arkadaşı da hemen onu gömüp arazi oluyorlar oradan. Sonrada Müge Anlıya geliyorlar kardeşim kayıp diye. Nasıl hissiz, ruhsuz olabiliyorlar bu kadar. Anlamak mümkün değil.

 

[Ahmet]

Bundan 11 yıl önce ben hayal mayal hatırlıyorum anlatıldığı kadarıyla biliyorum.

Binada düğün var ve apartmanın çoğunluğu ile samimi düğün sahibi düğüne gidiyorlar apartmanın neredeyse hepsi haberi olan veya denk gelen bir hırsız 4 tane ayrı daireye giriyor sırayla girdiğinden midir birinden topladıklarını diğerine girerken düşürüyor yere birkaçını çekip gidiyor düğünden dönüldüktej sonra anlaşılıyor hırsız girmiş birisi bakıyor kendi takıları komşusunun kapısında diyor siz hırsızsınız bu benim kolyem böyle birbirine düşüyorlar.

Sonra nasıl olduysa polis hırsızı buluyor kamera falanda yok(hala yok) hepsi şikayetçi oluyor sabıkası çok tabi ilk vukuat değil hırsız diyor çaldıklarımı vereyim şikayetinizi geri çekin(sonra kamu davası falan açılmış) Komşular 4 5 koli sırtlanıp geliyor teslim alıp.

Kapının önünde diyorlar o benim bu senin babam geçerken dikkatini çekiyor babamın takımlar orada (çekiç pense tornavidalar alyan takımı) Meğersem hırsız bizim eve de girmiş bizden çalacak bişey bulamayınca babamın takım çantasını boşaltmış.

 

[taydin]

Bu hırsızı hastanelik edene kadar döveceksin bence.

Hırsıza çalmaması için not ve para bıraktı, döndüğünde şaşkına döndü

İzmir'de, hırsızların kabloları çalmasından bıkıp usanan yaşlı bir adam, trafonun içerisine hem para, hemde, Al bu parayı sana helal olsun. Yeter ki...

www.hurriyet.com.tr

Hırsızlardan bıkıp usandığını ifade eden anlatan Yaman, 10 yılda 25 kez kabloları çaldırdığını söyledi. Yaman, yaşadığı trajikomik olayı şöyle anlattı:

"Senelerdir tarla hırsızlarıyla uğraşıyorum. Özellikle son yıllarda türeyen kablo hırsızları nedeniyle son 10 yılda 25 kez kablolarım çalındı. Çalan adamın 20 lira kazanmak için çaldığı kablolar bana 100 150 lira kaybettiriyordu. Panonun içine 50 para bıraktım ve üzerinde 'Bu kabloları çalıp kazanacağın 20 lira yerine sana 50 lira bırakıyorum. Al bu parayı sana helal olsun. Yeter ki kabloları çalma' yazan bir not bıraktım. Birkaç gün sonra geldiğimde elektrik kablolarının yine çalındığını gördüm. Ancak hırsız bıraktığım paraya dokunmamış hatta üzerine para koymuştu. Hırsızın notuma cevap yazdığını gördüğümde alıp okudum. Hırsız, 'Ben bu işi para için değil zevk için yapıyorum. Sen bu parayı al zararını karşıla. Ben kabloları yine çalacağım' yazmış. Görünce gülsem mi ağlasam mı bilemedim."

 

[Ahmet]

Bu hırsızı hastanelik edene kadar döveceksin bence.

Hırsıza çalmaması için not ve para bıraktı, döndüğünde şaşkına döndü

İzmir'de, hırsızların kabloları çalmasından bıkıp usanan yaşlı bir adam, trafonun içerisine hem para, hemde, Al bu parayı sana helal olsun. Yeter ki...

www.hurriyet.com.tr

Hırsızlardan bıkıp usandığını ifade eden anlatan Yaman, 10 yılda 25 kez kabloları çaldırdığını söyledi. Yaman, yaşadığı trajikomik olayı şöyle anlattı:

"Senelerdir tarla hırsızlarıyla uğraşıyorum. Özellikle son yıllarda türeyen kablo hırsızları nedeniyle son 10 yılda 25 kez kablolarım çalındı. Çalan adamın 20 lira kazanmak için çaldığı kablolar bana 100 150 lira kaybettiriyordu. Panonun içine 50 para bıraktım ve üzerinde 'Bu kabloları çalıp kazanacağın 20 lira yerine sana 50 lira bırakıyorum. Al bu parayı sana helal olsun. Yeter ki kabloları çalma' yazan bir not bıraktım. Birkaç gün sonra geldiğimde elektrik kablolarının yine çalındığını gördüm. Ancak hırsız bıraktığım paraya dokunmamış hatta üzerine para koymuştu. Hırsızın notuma cevap yazdığını gördüğümde alıp okudum. Hırsız, 'Ben bu işi para için değil zevk için yapıyorum. Sen bu parayı al zararını karşıla. Ben kabloları yine çalacağım' yazmış. Görünce gülsem mi ağlasam mı bilemedim."

Olay tarihine bakınca kablo fiyatlarının cüzi olması sebebiyle kansız varlık yerine bırakabilmiş parasını şuan kablo çok değerli.

Bir dönem gürcistana çalışmaya gidip gelmiş akrabam(kendisini çok severim hayraını olduğum OOM-500'ün plakasıını söküp getirmişti bana) anlatmıştı o kadar çok araba hurdalığı varki insanlar artık bu hurdalıklardan parçalar söke söke usta olmuşlar dönemin son model araçları olan bmw 3 kasa 2015 modellerin kapısı kilitli olsa bile marşipyeli söküp alttan ince metal çubuk sokup kilidi mekanizmadan ayırabiliyorlarmış.

Yani bütün dünyada geçerli bence tecrüben olmadığı konuda çalamazssın kablo çalan adam mutlaka elektrikle elektronikle ilgilidir tecrübesi vardır.

Veya araba hava yastığı, ekranı, teyibi çalan adamda mutlaka sanayide tecrübelidir.

 

[Endorfin35+]

Böyle adamları yakalanınca 3-5 yıl karın tokluğuna maden gibi ağır işlerde çalıştıracan. Emeğin ne olduğunu öğrenecek....