hafy
Üye
- Katılım
- 17 Kasım 2020
- Mesajlar
- 86
Mesleğine atandığı gün büyük bir aşkla gittiği görevinde şehit edildiklerinde de adlarını "devlet memuru" diye anabiliyor musunuz?
O özel okul hocalarının Anadolu'nun ücra köşelerinde yaşayan her vatandaşa aynı şevkle eğitim verdiklerine/verebileceklerine inanıyor musunuz?
"Kırmızı Oda" hikayelerinde, o bahsettiğiniz insanların oralara gelmesini ve oralarda kalmasını sağlayan mekanizmaların da ortaya çıkarılabileceğini ümid ederim.
Bugün hâlâ temizlenmeye çalışılan FETÖ vb belaların bu memurlar üzerinde en çirkin iftira yalan organizasyonlarıyla nasıl tepindiğine şahit oldunuz mu?
Çeşitli vasıflarla birbirine irtibatlı üst yönetim ilişkilerinin bu insanları nasıl yönetmeye kalktığını hiç duydunuz veya bir memurdan dinleyebildiniz mi?
Şehit bir polis memurunun ardından "devlet memuru"ydu demezsiniz.
Kar yolları kapadığında gece gündüz açmaya çalışan ekiplerin başında onların idare sevkini gerçekleştiren kimselere de "devlet memuru" demezsiniz.
Kontrolör olduğu ihalede pek çok usulsüzlüğe göz yummadığı için işinden görevinden olan ve devlet memuriyetinden çıkarılma cezası aldığı için pek çok siyasi sosyal ve ekonomik hakkı kısıtlı duruma düşen insanlara da "devlet memuru" diyemezsiniz. Hiç böyle birisinin üzerine çöken dünyasının ağırlığını teselli ile olsun paylaştınız mı?
Tabi siz KPSS'de derece yapmış olan birinin mülakatla elenmesi üzerine ona da "devlet memuru" demeyeceksiniz.
Bunları diyemeyeceksiniz çünkü, bugün birilerinin toplumu her türden ayrıma düşürerek kolayca yönetmesinin temel yöntemidir bu.
Mesela ben aldığım teknolojik ürünün arızası çıktığında satıcısı ve onun teknik servis elemanları tarafından savsaklanıyorsam bütün teknoloji ilgililerine ahlaksız demiyorum...
Bir mağazaya yahut markete gittiğinizde, orada müşterilerine kötü davranan bir tezgahtar görürseniz sanırım bunu diğer tezgahtarların suçu olarak düşünmezsiniz. O tezgahtarın orada nasıl çalıştığını hangi yollarla çalışmaya devam ettiğini tahmin edebilirsiniz. Ancak bu, diğer tezgahtarların suçu olmayacaktır büyük ihtimalle.
Kötü örneklerin hemen arkasında onun kat kat fazlası sayıda ahlakıyla, vazife şevkiyle işine, kurumuna, sımsıkı sarılmış insanların da "devlet memuru" olduğunu unutursanız kader bu kınadıklarınızı size ağır yaşatır.
O özel okul hocalarının Anadolu'nun ücra köşelerinde yaşayan her vatandaşa aynı şevkle eğitim verdiklerine/verebileceklerine inanıyor musunuz?
"Kırmızı Oda" hikayelerinde, o bahsettiğiniz insanların oralara gelmesini ve oralarda kalmasını sağlayan mekanizmaların da ortaya çıkarılabileceğini ümid ederim.
Bugün hâlâ temizlenmeye çalışılan FETÖ vb belaların bu memurlar üzerinde en çirkin iftira yalan organizasyonlarıyla nasıl tepindiğine şahit oldunuz mu?
Çeşitli vasıflarla birbirine irtibatlı üst yönetim ilişkilerinin bu insanları nasıl yönetmeye kalktığını hiç duydunuz veya bir memurdan dinleyebildiniz mi?
Şehit bir polis memurunun ardından "devlet memuru"ydu demezsiniz.
Kar yolları kapadığında gece gündüz açmaya çalışan ekiplerin başında onların idare sevkini gerçekleştiren kimselere de "devlet memuru" demezsiniz.
Kontrolör olduğu ihalede pek çok usulsüzlüğe göz yummadığı için işinden görevinden olan ve devlet memuriyetinden çıkarılma cezası aldığı için pek çok siyasi sosyal ve ekonomik hakkı kısıtlı duruma düşen insanlara da "devlet memuru" diyemezsiniz. Hiç böyle birisinin üzerine çöken dünyasının ağırlığını teselli ile olsun paylaştınız mı?
Tabi siz KPSS'de derece yapmış olan birinin mülakatla elenmesi üzerine ona da "devlet memuru" demeyeceksiniz.
Bunları diyemeyeceksiniz çünkü, bugün birilerinin toplumu her türden ayrıma düşürerek kolayca yönetmesinin temel yöntemidir bu.
Mesela ben aldığım teknolojik ürünün arızası çıktığında satıcısı ve onun teknik servis elemanları tarafından savsaklanıyorsam bütün teknoloji ilgililerine ahlaksız demiyorum...
Bir mağazaya yahut markete gittiğinizde, orada müşterilerine kötü davranan bir tezgahtar görürseniz sanırım bunu diğer tezgahtarların suçu olarak düşünmezsiniz. O tezgahtarın orada nasıl çalıştığını hangi yollarla çalışmaya devam ettiğini tahmin edebilirsiniz. Ancak bu, diğer tezgahtarların suçu olmayacaktır büyük ihtimalle.
Kötü örneklerin hemen arkasında onun kat kat fazlası sayıda ahlakıyla, vazife şevkiyle işine, kurumuna, sımsıkı sarılmış insanların da "devlet memuru" olduğunu unutursanız kader bu kınadıklarınızı size ağır yaşatır.