Bir akrabanın kombisi çalışmıyordu. Kart arızalı, değişecek deyip okkalı bir fiyat vermişlerdi. Kombinin klavuzunu bulup verdiği hata koduna baktım. Şimdi net hatırlamıyorum, yetersiz basınç gibi bir şeyler diyordu. Kombiyi açınca bir basınç anahtarı gördüm. Hortumu salyangoz fana gidiyordu. Fanı sökünce yapraklarının kurum bağladığını gördüm. Temizleyip topladım. Yıllardır sorun çıkmadan çalışıyor.
Bir arkadaş bariz hiçbir sorunu olmayan doblo aracını motordan enteresan bir ses geliyor diye sanayiye götürdü. Kendisine epey bir parça aldırıldı. Motor dağıtılıp işlemler yapılıp toplandı. İlk marşta yatak sardı. Araç pert oldu. O dönem 25bin TL değeri olan aracı 10bin e pert olarak sattı...
12-13 yaşlarındayım. Bisikletimin arka göbeği dağılıp kilitlenmişti. Çok zor denkleştirdiğim paramı cebime koyup bisikletçiye gittim. Ertesi gün heyecanla bisikleti almaya gittim. Yola çıktım, tekerleğin her turunda yukarı zıplıyorum. Adam göbeği değiştirmiş fakat benim jant çemberini çalmış. Yumurta gibi yamuk bi tane takmış... Kendi işimi kendim görmem gerektiğine dair ilk acı tecrübem buydu sanırım.
Bu arada sanayideki usta ile hastanedeki doktor arasında zihniyet olarak pek bir fark olmadığına dair fikirlerimi daha önce beyan etmiştim sanırım...