Sahip olduğu Üstün zekayla kendi türünün tabiatını araştıran insanoğlu, doğadan ve kendi varoluşundan kaynaklanan zayıflıklarını telafi etmeye başladı.
İnsanoğlunun fark etmediği, zayıflıklarını telafi etmek için çalışırken kendi sonunu getirmekte olduğuydu. Kendini diğer bütün canlılardan Üstün kılan yegane kabiliyeti olan zekayı da suni olarak yarattıktan sonra, bu suni zekanın yardımıyla doğa üzerindeki kontrolünü olağanüstü arttırdı.
Aslında insanlığın ihtiyaç duyduğu şey doğa üzerindeki kontrolünü arttırmaktan çok kendi üzerindeki kontrolünü arttırmasaydı.
İnsanoğlu kazandığı kabiliyetleri ile gittikçe bir kediye benzemeye başladı. Özel bir kediye, "flerken"e, olağanüstü bir yok etme gücü olmasına rağmen, hala lazer ışığı ile aptal gibi oyalanabilecek bir yaratık. İlkel güdülerini aklıyla dizginleyemeyen bu kadar güçlü bir yaratığın kendi sonunu getirmesi de kaçınılmazdı.
En son ve etkili icadını daha iyi kullanmanın yollarını arayan insanoğlu, sonunda suni zeka ile kendi sinir sistemi arasında yüksek bant genişliğinde iletişim kurabilen bir arayüz geliştirdi. Bu sayede suni zekanın çalıştığı makineler artık uzvu gibi olmuştu. Zamanla, bilişsel hamallık yapmanın ötesinde pek bir işe yaramayan bu suni zeka, insanların tekelinde olan genel zeka becerileri ile de donatılabildi. Öyle ki artık insanların çok azına nasip olan "üstün zeka" ile boy ölçüşebilecek problem çözme kabiliyetleri olan makineler yaygınlaşmaya başladı.
Sonraki çığır açıcı adım, suni zekanın canlı nöronlarda çalışabilmesiydi. Başta bunun füzyon gibi her zaman 20 sene uzakta kalmaya devam edecek bir hayal olduğu düşünülüyordu. Ama yanıldılar. Dünyadaki 2. soğuk savaş döneminde devletler organik yapay zekanın çok büyük rekabet avantajı sağlayacağını düşünerek, bu işe akıl almaz devlet bütçeleri ayırdı.
Bir önceki soğuk savaş döneminde kendini nükleer silahlarla yok etmemeyi becerebilen insanoğlu, bu kez kendi türünün sonunu kesin olarak getirecekti. Yeni bir tür ortaya çıktı.
Fiziki varlığından ayrı bir varlığı, ruhu, olduğu varsayılan, üstün genel zekaya sahip insan ırkına, ayırt edilemeyecek kadar çok benzeyen bu tür, fiziki tabiatı tarafından kısıtlanamayacak bir ömre sahip. Pratik olarak ölümsüz. Bilişsel varlığını kolayca kopyalayıp hızla faklılaştırma kabiliyetine sahip. Kimilerine göre virüsle başlayan canlılık, sonunda, ortaya çıkan ve yok olan sayısız türün ardından üstün bir vürüse ulaştı...