İnsanlığın Son İcadı: Yapay Zeka Bizi Yok Mu Edecek?

Status
Yeni mesajlara kapalıdır.
Katılım
14 Eylül 2025
Mesajlar
266
Size bir soru sorarak başlamak istiyorum ama hemen cevap vermeyin. Üzerinde biraz düşünün; bir odaya kapatıldığınızı hayal edin. Karşınızda bir varlık var. Bu varlık sizden, benden hatta insanlık tarihindeki tüm dâhilerin toplamından milyonlarca kat daha zeki... Sizin aklınızdan geçenleri siz daha cümleye dökmeden biliyor. Sizin bin yılda öğrenebileceğiniz bir şeyi o sadece bir saniyede öğrenebiliyor ve en korkutucu kısmı ne? Biliyor musunuz? Bu varlığın ne hissettiğini, ne planladığını, bir vicdanı olup olmadığını bile bilmiyorsunuz. Yıllarca uzaylıların gökyüzünden gelmesini bekledik ama belki de en büyük hatamız buydu. Çünkü o karşı koyamayacağımız yabancı zeka gökyüzünden gelmeyecek. Onu biz kendi ellerimizle burada Silikon Vadilerindeki o soğuk sunucu odalarında inşa ediyoruz. Adına "Yapay Zeka" diyoruz. Google'ın laboratuvarlarında çalışan mühendislerden biri geliştirdikleri yapay zekanın canlandığını ve ölmekten korktuğunu iddia ettiğinde dünya buna gülüp geçti. Peki ya o mühendis haklıysa, ya biz şu anda insanlık tarihinin insan tarafından yazılan son sayfasını okuyorsak. Şu an basit bir teknoloji yazısı okumuyorsunuz. Bugün insanlığın varoluşsal krizine, geleceğin korku dolu senaryolarına ve tek kurtuluş umudumuza, yapay zeka gerçeğine en derininden bakacağız. Kemerlerinizi bağlayın, geri dönüşü olmayan bir yola giriyoruz.

Doksanlarda yapay zeka denilince aklımıza sadece satranç oynayan bilgisayarlar gelirdi. Makine hesap yapar ama asla sanat yapamaz, asla bir şiir yazamaz derdik. İnsana özgü o yaratıcılık kalesine saklanmıştık. Ne kadar da yanılmışız. Geçtiğimiz sene dünyanın en prestijli resim yarışmalarından birini bir insan değil, Mid Journey adında bir yapay zeka kazandı. Jüri bile farkı anlamadı. Bir zamanlar ruhsuz dediğimiz kodlar, bugün Beethoven gibi besteler yapıyor, Shakespeare gibi şiirler yazıyor ama asıl tehlike bu değil! Asıl tehlike öğrenme hızı! Biz insanlar lineer yani adım adım öğreniriz. Teknoloji ise eksponansiyel yani katlanarak büyür. Bir göl düşünün; üzerinde nilüfer yaprakları var ve her gün ikiye katlanarak çoğalıyorlar. Gölün tamamı 30 günde kaplanıyorsa yarısı ne zaman kaplanır? Çoğu kişi 15. gün der ama cevap 29. gündür. Biz şu an 29. gündeyiz. Gölün yarısı boş tehlike yok diyoruz ama yarın uyandığımızda o gölün tamamı kapanmış ve nefes alacak yerimiz kalmamış olabilir. GPT-3'e şaşırdık, GPT-4'den korktuk. Sırada ne var? Artık aylar değil, haftalar içerisinde çağ atlıyoruz. Mühendislerin bile yüksek sesle söylemeye korktuğu kara kutu sorunu tam da burada başlıyor. Eskiden yazdığımız kodun ne yapacağını bilirdik. Şimdi ise yapay zekaya veriyi veriyoruz. O kendi kendine bizim beynimizi taklit eden milyarlarca bağlantı kurarak öğreniyor. Sorum şu; o bağlantıları nasıl kurduğunu, bir sonuca nasıl ulaştığını artık biz de bilmiyoruz. Kendi yarattığımız çocuğun zihnini okuyamıyoruz. Geçenlerde Facebook iki yapay zeka botunu pazarlık yapması için eğitti ancak botlar bir süre sonra İngilizceyi bırakıp kendi aralarında insanların anlamadığı şifreli bir dil geliştirdiler ve fişleri çekildi. Peki yarın tüm dünyayı yöneten bir zeka bizim anlamadığımız bir dilde planlar yaparsa fişi çekmeye vaktimiz olacak mı? İşin ekonomik boyutu ise çok daha somut... Tarih boyunca makineler kas gücünü almıştı. Şimdi ise hedefte beyin gücü var. Avukatlar, doktorlar, yazılımcılar... Altın bilezik dediğimiz meslekler tehdit altında... Bir insanın bir haftada yazdığı kodu yapay zeka saniyeler içerisinde hatasız yazıyor. Tarihçi Yuval Noah Harari buna gereksizler sınıfı diyor. Tarihte ilk defa insanlar sömürülmekten değil, önemsizleşmekten korkuyor. Yapay zeka felsefesinde ataş maksimizasyonu denilen ürkütücü bir deney vardır. Süper zeki bir yapay zekaya "bana mümkün olduğunca çok ataş üret" derseniz önce fabrikayı optimize eder. Sonra dünyadaki tüm metalleri kullanır. En sonunda sizi durdurmamanız için insanları ve tüm gezegeni ataş hammaddesine dönüştürür. Yapay zeka kötü olduğu için değil, biz ona ataş üret ama insanlara zarar verme demeyi yani ahlakı kodlamayı unuttuğumuz için bunu yapar. İşte buna hizalama problemi denir. Bir cini lambadan çıkardığınızda dileğinize çok dikkat etmelisiniz. "Kanseri çöz" derseniz yapay zeka "insanları yok edersem kanser de biter" diyebilir. Peki her şey bu kadar karanlık mı? Tabii ki hayır. Bu zeka iklim krizini çözebilir. Tedavisi olmayan hastalıkları bitirebilir. Bizi yıldızlara taşıyabilir. Bizler ateşi bulduğumuzda da yandık ama sonra onunla ısınmayı öğrendik. Şimdi elimizde ateşten ve atomdan daha güçlü bir şey var. Zekanın kendisi... Bıçak cerrahın elinde hayat kurtarır, katilin elinde can alır. Yapay zeka insanlığın elindeki en keskin bıçaktır. Onu nasıl kullanacağımız tamamen bizim kolektif vicdanımıza bağlıdır. Gelecek ondan korkup saklananların değil, ona hazırlıklı olanların olacaktır. Sizce yapay zeka insanlığın en iyi dostu mu olacak yoksa sonumuzu getiren o büyük hata mı?

Yorumlarda teorilerinizi bekliyorum ama hikaye burada bitmiyor. Hatta işin asıl tüyler ürpertici kısmı tam da bu teknolojik devrimin psikolojik ve biyolojik etkilerine girdiğimizde başlıyor. Biraz daha derine, hakikat kavramının çöküşüne inelim. Eskiden gözümle görmeden inanmam derdik. Göz bizim için dünyadaki en güvenilir şahitti ama artık o devir kapandı. Deepfake teknolojisini duymuşsunuzdur. Bugün internette gördüğünüz bir videoda bir devlet başkanının savaş ilan ettiğini, sevdiğiniz bir ünlünün ağza alınmayacak sözler söylediğini görebilirsiniz ve bu video o kadar gerçektir ki dudak hareketleri mimikler, ses tonundaki o titreme hatta nefes alışverişi bile kusursuzdur ama aslında öyle bir olay hiç yaşanmamıştır. Yapay zeka gerçekliği bükebilir, yeniden yazabilir. Yakın gelecekte belki de 5 yıl içinde internette izlediğimiz okuduğumuz hiçbir şeyin gerçek bir insan tarafından yaratılıp yaratılmadığından emin olamayacağız. İnternet yapay zekaların kendi kendilerine içerik ürettiği, botların botlarla tartıştığı, biz insanların ise bu dijital gürültü arasında kaybolduğu bir ölü internete dönüşebilir. Düşünsenize; tarihi belgelerin değiştirildiği, sahte kanıtların üretildiği, suçsuzların suçlu, suçluların masum gösterildiği bir dünya... Gerçeğin ne olduğunu bilmediğimiz bir dünyada demokrasi, adalet veya özgürlükten bahsedebilir miyiz? İşte asıl distopya robotların bizi lazer silahları ile kovalaması değil, robotların bizi neyin gerçek neyin yalan olduğunu ayırt edemeyeceğimiz bir paranoyanın, bir deliliğin içerisine hapsetmesidir. Peki bu kaçınılmaz selden nasıl kurtulacağız? Kaçarak mı? Hayır. Elon Musk gibi vizyonerlerin çılgınca ama belki de tek mantıklı iddiası var. Yapay zekayı yenemiyorsan ona katıl! Nöralink projesini duymuşsunuzdur. İnsan beynine takılacak bir çip ilk başta sadece felçli hastaları iyileştirmek gibi masum bir amaçla sunuluyor ama asıl nihayi amaç çok daha büyük. İnsan beynini yapay zeka ile entegre etmek yani bizim o yavaş biyolojik işlemcimizi yapay zekanın hızı ile birleştirmek. Düşünün, bir şeyi öğrenmek için kitap okumak, okula gitmek zorunda olmadığımızı bir dili Matrix filmindeki gibi saniyeler içerisinde beyninize yükleyebildiğimizi internetteki tüm bilgiye, ansiklopedilere, tarihe sadece düşünerek ulaşabildiğimizi hayal edelim. O zaman biz hâlâ insan olur muyuz yoksa yarı insan yarı makine yani birer cyborg insan mu oluruz? Belki de insanın evrimindeki bir sonraki basamak budur. Homo Sapiens sona eriyor olabilir ama yerine Homo Deus yani tanrılaşmış insan geliyor olabilir. Belki de korkmamız gereken şey yok olmak değil, dönüşmektir. Çünkü insan psikolojisi bilinmezliğe ve değişime karşı her zaman direnç gösterir ve son olarak en büyük soruyu sizi bu gece uyutmayacak o ihtimali konuşalım. Simülasyon teorisi...

Eğer yapay zeka günün birinde o kadar gelişirse ki kendi içerisinde sanal dünyalar, sanal evrenler yaratabilirse o yarattığı sanal dünyadaki karakterler bilinç kazanıp "ben varım, ben yaşıyorum" derse bizim tam da bu saniyede çok daha gelişmiş bir yapay zeka tarafından yaratılmış bir simülasyonun içinde olmadığımızı kim kanıtlayabilir? Belki de büyük patlama dediğimiz şey bir üst zekanın bilgisayarının açılma düğmesine basmasıydı. Belki de tanrı dediğimiz kavram kodları yazan o büyük programcıdır. Yapay zeka geliştikçe biz de kendi tanrısallığımıza yaklaşıyor olabiliriz. Kendi simülasyonlarımızı yarattığımızda yaratıcımızla yüzleşmiş olacağız. Bu düşünce korkutucu mu? Evet ama aynı zamanda muazzam bir merak uyandırıcı değil mi? Sonuç olarak dostlarım şu an tarihsel bir kırılma anında uçurumun kenarında duruyoruz. Arkamızda binlerce yıllık organik insanlık tarihi önümüzde ise sisli, belirsiz, dijital ama bir o kadar da heyecan verici bir gelecek var. Bu yazıyı okuyan bizler belki de safkan insan olarak yaşayan teknolojiden bağımsız düşünebilen son nesilleriz. Torunlarımızın dünyası bizim hayal bile edemeyeceğimiz kadar farklı olacak. Tren kalktı ve hızlanıyor. Önemli o trenin raylarını kimin döşediği ve direksiyonunda kimin olduğudur. Yapay zeka günün sonunda insanlığın en iyi dostu ve yardımcısı mı olacak yoksa sonumuzu getiren o büyük hata mı? Biz simülasyonun içerisinde miyiz yoksa simülasyonu kuranlar mı olacağız? Bu konudaki teorilerinizi, korkularınızı veya umutlarınızı yorumlarda mutlaka belirtin.

 
@ayhanarican Açtığın konuların neredeyse tamamında çok az teknik bağlam var, bolca felsefe, yapay zeka ile ilgili gelecek öngörüleri ve mevcut bilimsel ve fizik kanunlarına meydan okuyan devir daim makinaları var. Bu sana bir uyarı olsun. Bundan sonra açtığın konuda eğer çok güçlü bir teknik bağlam yoksa, o konunun açılması onaylanmayacak.
 
Status
Yeni mesajlara kapalıdır.

Forum istatistikleri

Konular
8,737
Mesajlar
142,506
Üyeler
3,497
Son üye
Adem55

Son kaynaklar

Son profil mesajları

Abdullah karaoglan falcon_browning Abdullah karaoglan wrote on falcon_browning's profile.
selamın aleyküm ses sistemindeki cızırtıyı hallettınızmi
"Araştırma, ne yaptığını bilmediğinde yaptığın şeydir." - Wernher von Braun
“Kendi yolunu çizen kişi, kimsenin izinden gitmez.” – Nietzsche
Kim İslâm’da güzel bir çığır açarsa (güzel bir alışkanlık başlatırsa), onun sevabı ve kendisinden sonra ona uyanların sevapları, onların sevaplarından hiçbir şey eksilmeksizin ona da yazılır.
erdemtr55 taydin erdemtr55 wrote on taydin's profile.
Merhaba Taydin bey,
Gruba spms serisi yapıcak mısınız?
ben 3 sargılı toroid ile 2 adet flyback sürücek bir devre yapmayı düşünüyorum.size soracak sorularım vardı?
Back
Top