Benim babamda büyük araç ustası. Yıllarca yetkili servislikte yaptı. Üretici firma yetkili servislere genelde bu bilgileri paylaşıyorlar. Eski ve az biraz kafası çalışan ustalar, yeni çıkmış yada bilgisine ulaşamadıkları araçlar için tersine mühendislik sayılabilecek yöntemlerle bilgiyi elde ederlerdi. Mesela araç ilk bakıma gelmiş yada km çok düşük araçların bakımları yapılırken üst kapak açılarak (özellikle yeni motorlarda subap açıklığı kontrolü için bu bir rutindi, bir çok yeni araçta artık gerek yok) tork anahtarı ile düşükten yükseğe doğru civatanın sıkılığını kontrol ederlerdi. Motor toplanırken silindir kapağının eski civatalarını asla kullanmazlardı. Çıkan değişen hangi parça varsa parça, civata, pul, somun, yatak vs.. hepsi kutu içerisinde müşteriye verilirdi. Kimisi alır yanında götürür, kimisi ne yapayım hurdaya atın gitsin derdi. Eskiden de vur kaç iş yapan vardı, ama şimdi iyisine denk gelmek neredeyse imkansız. Şuandaki oto sanayi ortamı kepazelik diz boyu. İnsan arkasını döndüğünde acaba bu usta, çırak ne halt ediyor/edecek, nasıl bir şey yumurtlayacak, şuradan hayırlısıyla bir kurtulsam düşüncelerine kapılmadan edemiyor.