Çöpe Atılan Bağlama

Gokrtl

Gökhan Kartal (TeknoDay)
Staff member
Katılım
27 Şubat 2019
Mesajlar
12,105
Normalde beni kesseniz gidip çöpten bir şey almam. Geçen gün eve doğru yürürken baktım çöp konteyner'ına bir bağlama dayamışlar.
Dedim ya çöpten bir şey almam diye, yanından geçtim gittim. Biraz ilerledim aklıma çocukluğum geldi. Ortaokul yıllarında babama yalvarıyordum bana bağlama alalım diye. Hiç bir zaman almadı o bağlamayı. Sonra okuduğum okulun hademesi bendeki hevesi görünce kendi bağlamasını okul kapanana kadar ödünç verdi. İlk başlangıcı o zaman yaptım. Sonra ara ara elime bağlama geçerse çaldım, geçmezse hayal kurup durdum. İlk bağlamamı 2005 te aldım eve geldim. Babam oğlum bana bağlama almış deyip bağlamayı elimden aldı. Bizde ne olursa olsun babaya hürmet olduğundan kendime aldım diyemedim. 1 yıl kadar beraber çaldık. Sonra da evi ayırınca aldı gitti.
İkinci bağlamamı 2015 te aldım ve hala onu kullanıyorum.
Bunları düşnünce geri döndüm. Çöpün yanında iki kere geçtim. Üçüncü de cesaret edip aldım bağlamayı. Onu orada bırakamazdım. Hem kendime hem de benim gibi arayıpta bulamayanlara saygısızlık olurdu. Aldım geldim eve. Burguları eksikti. Elimdeki yedeklerden taktım. Telleride kopuktu değiştirdim. İyi bakılmamış, ufak tefek çatlakları filan var ama bir amatör için iş görür seviyede. Aşağıdaki video da o bağlamayı göreceksiniz. :)

 
Son düzenleme:
Heralde birisi bulur alır diye oraya koymuşlardır yoksa böyle bağlama neden çöpe atılır ki ? Tam da amacına ulaşmış güzel bir tesadüf olmuş.
 
Cope atilan bir seyi almak ayip bir sey degil. Gorursen affetme.
Biraz yapı meselesi abi ya. Örnekte ki gibi çok elzem bir şey olmadığında almam. Ayıp olduğundan değil, dediğim gibi yapı meselesi.
 
Yabancilar bu durumu asmislar.

Yilin belli tarihlerinde normalde cope atilmasi yasak evlerdeki fazlaliklar (elektronik cihazlar, elektrikli aletler, mobilya, giyim esyalari vs ) sokaklarda belli yerlere konur. Belediyenin araclari gelip toplar. Fakat belediyeye cok bir sey kalmaz cunku isteyen istedigini alir.

Ayrica ikinci el giyim magazalari da cok revacta. Suslu puslu hanimlarin gelip ikinci el elbise, canta ayakkabi satinalmasi hosuma gidiyor. Bizde bit pazarindan ikinci el giyim malzemesi satin almak ayip sayilir.
 
çingenelerden önce sana denk gelmesi bence bir işaret, senin kısmetinmiş.

kimdi hatırlamıyorum ama ingilterede mahallesinde çöpe ayırılanlarla baya ev dizmişti biri. bisiklet, müzik seti, çeşitli cdler her hafta toplaya toplaya epey ihtiyacı olan eşyayı denkleştirmişti. tabi burada işi biten malzemeyi çöp atmak ile ihtiyaç kalmadığı için birisi faydalansın mantığıyla çöpün kenarına koymak farklı şeyler. malesef o kültür bizde yok.
 
Müziğin olmadığı bir yerde asla durmam, yaşamam. Müzik sevmeyen biriyle dostluk dahi kuramam. Bu gibi hikayeleri bildiğimden ( ailesinin parasal durumu olmayan gençler) geçenlerde cimere yazı yazdım. Öyle bir yazı yazdım ki şerefi olan susar konuşamaz. Ben resim boyalarından ve ensturmanlardan vergi alınmasına aşırı derecede düşmanım, hatta sırf bu yüzden bile bazı yerlerde Türk devleti için bu gençlerin üzerine çökmüş bir mafyadır demişimdir. Bu vergi ensturmanlardan değil hayallerden alınıyor çünkü. Çamaşır makinesi gibi vergi alıyorlar aynı oranda. Aylar sonra cimerden bir yazı geldi: Dikate aldıklarını bu konuda çalışacaklarını söylediler. Söylediler ama 1e1 katıp kâr edenlere ne demeli... Bu ülkenin onurlu ama kadersel durumsuz gençlerine çok üzülüyorum.

Bir ara İstanbul Kadıköyde bir çocuk hamburgercide önümü kesti. Abi bana hamburger alır mısın dedi? Bende adını sorsum Mehmet dedi, peki ya nerelisin dedim Zonguldaklıyım dedi, elinde bir kağıt torba vardı onda ne var dedim kızarmış patates var abi dedi, nereden aldın deyince biri verdi dedi güldüm hamburger parası uzattım. Bana dedi ki abi ben para istemiyorum, hamburger istiyorum... Yüzümdeki gülücük öldü. İstediği hamburgeri ona aldım sonra bu hamburgeri ne yapacağını sordum, bana dedi ki evde küçük kardeşim var ve durumumuz yok abi dedi. Kardeşimin canı çekmiş... Patatesle hamburgeri ona götürecem abi dedi. İnanın bana üstü eskiydi ama tertemizdi, 12 yaşındaydı.
Ona iki hamburger almıştım ve hayatımda yaptığım en iyi iştir diye kafamda durmaktadır bu anı.
 
Fakir insanları rencide etmemek için düşünülmüş bir modeldir. Osmanlılar döneminde daha da yaygınlaştırıldığı biliniyor. Yardım yapan ile alan birbirini görmez, tanımaz ve bilmez. Alanın mahcubiyetten, verenin ise riya ve gösterişten uzak durması beklenir.
Osmanlıdaki sadaka taşı gibi ihtiyacı olmayan koyar,ihtiyacı olan alır.Ne alan el veren eli nede veren el alan eli görür.Kaşıkcı elması bile çöpten hurdaya düşmüş 3 kuruşa pazarda satılmış
 
Çöpün yanında bıraktığımız şeyler genelde maddi değeri olan karton ve hurda metal şeylerdir, çöpün içine atılmasın isteriz, belirgin olsun isteriz, çok yorulmadan değerlendirilsin/değerlendirelim diye.

Öğrenciyken çöpün kenarında bir sürü amiga 500 anakartı bulmuştum :D İşlemci ve hafıza çipleri hep sökülmüştü ama geri kalanları güzelce ayrıştırıp saklamıştım, hala kullanırım. Sonra paradan 6 sıfır atıldı ve yine öğrenciydim, yine çöp kenarlarında bir sürü yazarkasa buldum ve parçalarını hala kullanırım. Step motorlar ve VFD'ler bu keşfin yıldızlarıydı :) Sonra öğrenciliğim bittiğinde memlekete götürmeyeceğim ve komşulara bırakmadığım eşyaları mikrostep'in bahsettiği şekilde yola sermiştim. Bir Sony bir de Aiwa-tx686 walkman'i o hengamenin içinde unutmuştum. Nasıl unuttum, hala aklıma gelir üzülürüm :) Çöplere hiç tek parça cam atmadım hep un-ufak ettim. Traş olduğum jiletleri hiç köreltmeden çöpe atmadım.

Depremden sonra yine çöp kenarları fazla giyecek ve sabun şampuan gibi hijyen ürünleri için teslim noktaları oldu.

Fiore; naifliğine saygı duyulursa gerçeklerden uzaklaşırsın. Rahatsızlığın 2 tane sivrisinek. Bunlar yoksa rahatça uyuyacak mısın? Yani diyelim ki o dediklerinden vergi alınmadı, eee? İnsan bilincini, mantığı (en basit sebep sonuç ilişkisi kurma yeteneğini bile) yok ediyorlar. Bu dediklerinin alıcısını yok ediyorlar, ne vergisi?? Gerçek problem bunların ürediği koskoca bir bataklık. Sen önce bunun farkına var.
 
Çöpün yanında bıraktığımız şeyler genelde maddi değeri olan karton ve hurda metal şeylerdir, çöpün içine atılmasın isteriz, belirgin olsun isteriz, çok yorulmadan değerlendirilsin/değerlendirelim diye.

Öğrenciyken çöpün kenarında bir sürü amiga 500 anakartı bulmuştum :D İşlemci ve hafıza çipleri hep sökülmüştü ama geri kalanları güzelce ayrıştırıp saklamıştım, hala kullanırım. Sonra paradan 6 sıfır atıldı ve yine öğrenciydim, yine çöp kenarlarında bir sürü yazarkasa buldum ve parçalarını hala kullanırım. Step motorlar ve VFD'ler bu keşfin yıldızlarıydı :) Sonra öğrenciliğim bittiğinde memlekete götürmeyeceğim ve komşulara bırakmadığım eşyaları mikrostep'in bahsettiği şekilde yola sermiştim. Bir Sony bir de Aiwa-tx686 walkman'i o hengamenin içinde unutmuştum. Nasıl unuttum, hala aklıma gelir üzülürüm :) Çöplere hiç tek parça cam atmadım hep un-ufak ettim. Traş olduğum jiletleri hiç köreltmeden çöpe atmadım.

Depremden sonra yine çöp kenarları fazla giyecek ve sabun şampuan gibi hijyen ürünleri için teslim noktaları oldu.

Fiore; naifliğine saygı duyulursa gerçeklerden uzaklaşırsın. Rahatsızlığın 2 tane sivrisinek. Bunlar yoksa rahatça uyuyacak mısın? Yani diyelim ki o dediklerinden vergi alınmadı, eee? İnsan bilincini, mantığı (en basit sebep sonuç ilişkisi kurma yeteneğini bile) yok ediyorlar. Bu dediklerinin alıcısını yok ediyorlar, ne vergisi?? Gerçek problem bunların ürediği koskoca bir bataklık. Sen önce bunun farkına var.

Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir haya ta malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve âlîl bir kimse gibidir. Hatta kasdettiğim mânâyı bu söz de ifadeye kâfi de ğildir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”

Büyük önder M.K.ATATÜRK

Söylemeye değer başka bir cümlem yok.
 
Son düzenleme:
Forumda siyasi konuşmak yasaktır. Rica ederim bu konu burada kapanmış olsun.
Herkesin fikir ve düşüncelerine saygı duyalım. Bir birimize sataşmadan, laf sokmadan seviyeli tartışalım.
Bu sözlerim kişiye özel değil, iki taraf nezdinde bütün forum ahalisine hatırlatmadır.
 
Benim büyük tornayı atölyeye kurduktan sonra ilk işim güvenlik tertibatlarını sökmek olmuştu. Ne yapacağıma karar verene kadar kapının önüne koymuştum. Ertesi gün baktım çingeneler almış ... Yani lazım değildi ama neden aldılar diye de biraz kızdım. Sonraları artık ne zaman bir metal nesne lazım değilse kapının önüne koyar oldum ve ertesi gün gitmiş oluyordu.

Ama son zamanlarda gene koyuyorum pek gelen yok. Ya daha bereketli diyarlara gittiler yada ekonomik durumları düzeldi :katil2:
 
Bende çocukken babamdan bisiklet istemiştim.
Hiçbir zaman almadı. Sebebini de bir türlü anlayamadım.
Üniversiteye başladığımda aldım ancak kendi kazandığım paramla. Tabii memleketimden uzakta.

Şimdi ise en düşük paket sıfır sayılacak bir egea yı ancak alabildim.

Aslolan ihtiyaçların giderilebilmesidir.
Hayatımda hiç "lüx" e param düşmedi.
Halen yerde bir civata veya pul görsem alırım.
Atıldığı içinde canım yanar.

Ancak yeni nesilde tasarruf kavramını hiç göremedim.
Dökülen saçılanı pek umursamıyorlar.
Durmadan hemen herşeylerini yeni model buluınca alıp eskilerini de bir kenara atıyorlar.

Çok fena tüketim toplumu olduk vesselam.
 

Çevrimiçi üyeler

Forum istatistikleri

Konular
6,985
Mesajlar
119,302
Üyeler
2,835
Son üye
alpermete

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top