Hurdadan sökülen elektronik malzemeler. Değer mi, değmez mi?

[Sercan]

Boş zaman bulursam ya da işlerime ara verdiğim süreçte hurda kartlardan elektronik bileşen söküyorum. Geçen hafta işlemci soketi bozulmuş bir anakart sökmüştüm. Bir sürü mosfet filan edindim. Bugünün kartları da Void koşu bandı, Arçelik telve, Siemens çamaşır makinesi kartı ve bir kaç farklı besleme devresi gibi aşağıda fotoğraflarını gördükleriniz.

Ben bu tarz şeylerle yukarıda da söylediğim gibi boş vakit bulursam ya da kafamı dağıtmak istersem zaten uğraşıyorum. Bununla uğraşıyorken bir konu haline dönüştüreyim de uğraşmama değip değmediğini de tartışalım istedim.

Bu arada besleme devreleri üzerinde MJE13005 Switchmode NPN Power transistör var. Geçen hafta atölyem için tamir ettiğim ultrasonik temizleyiciye 2 tane gerekiyordu. Tekrar yanabilir diye 20 TL verip 4 tane aldım. Aslında buraya kadar her şey normal. Ben hurdalardan denk getirmeye alıştığım için genelde para harcamamaya alıştım. Fakat sorun şu ki aldığım transistörler patates baskı. Yani çakma. Üzerinde marka damgası bile yok, o kadar çakma. Yanlış anlaşılmasın iyi bir satıcıdan aldım çakma ama malzemeden de memnumum. Şu an önümde duran bu kartlar üzerinde orijinal 12 adet aynı transistör mevcut. Para verdiklerimiz çakma, para vermeden hurdadan söktüklerimiz orijinal olabiliyor.

İşlem bittiğinde biriktirdiğim malzemelerin listesini paylaşacağım. Bakalım sonuç nasıl olacak...

 

[Endorfin35+]

Ben kartları saklarım ama bileşenleri üzerinden sökmem. Böyle olunca parça bulması daha kolay geliyor bana. Nasıl bir parça arıyorum nasıl bir kartın neresinde bulunur aşağı yukarı belli oluyor. Sökmüş olsam atacam bir kutuya sonra bulamayacam.

Ben bunlar sökerek kafa dağıtıyorum diyorsan yapacak birşey yok. Ama bu sefer söktüklerimi nereye koyacam diye kafa yoracan. Sonra kafa dağıtmak için biraz daha sökecen... Kısır döngü...

 

[fmy]

bi karışım yapıp işlemcilerin ramlerin falan pinlerindeki altını ayırıyorlar. belki o tarz bi işlem yapsanız bu iş değerli olabilir küçük kuzenlerime ilk karttan birşeyler sökmeyi öğretmiştim, öğretirken de bütün kartları temizlemiştik. artık hurda da geçmiyor elime

 

[Sercan]

Ben kartları saklarım ama bileşenleri üzerinden sökmem. Böyle olunca parça bulması daha kolay geliyor bana. Nasıl bir parça arıyorum nasıl bir kartın neresinde bulunur aşağı yukarı belli oluyor. Sökmüş olsam atacam bir kutuya sonra bulamayacam.

Ben ufak kilitli poşetlere koyup ayrıştırıyorum. Zaten bununla ilgili envanter takibi yapan bir projem var ama işlerden bir türlü ilerlemiyor. Temelde olay sökülen her bir parçayı sağlamlık testi yapıp ayrıştırmak.

Sanıyorum aramızda şöyle bir fark var. Ben 24 saat kod yazmaya kafa yoruyorum, bu terapi gibi oluyor. Sen zaten elektroniğin içinde olunca olunca bunlar çekici olmayabilir. Benim envanter yazılımını bitirememem gibi...

bi karışım yapıp işlemcilerin ramlerin falan pinlerindeki altını ayırıyorlar. belki o tarz bi işlem yapsanız bu iş değerli olabilir küçük kuzenlerime ilk karttan birşeyler sökmeyi öğretmiştim, öğretirken de bütün kartları temizlemiştik. artık hurda da geçmiyor elime

Türkiye'de %2-3 Almanya'da %4-5 civarında bir oranla endüstriyel olarak altın dönüşümü yapılıyor diye biliyorum ama bu kartlardan altın çıkmaz eski anakartlar/işlemci de filan oluyordu. Uğraşsak da evde bu oran %1 bile değildir. Ben de kartları hurdacıdan temin ediyorum. Belirli düzenle uğradığım hurdacılar var, bazıları para almadan kartları almama izin veriyor. Ben de jest olsun diye arada sırada gözüme kestirdiğim cihazları satın alıyorum ki onların da işleri görülsün. Zaten bu kartlardan işime yarayanları söküp, kalanı (onların işine yarayan kısmını) olduğu gibi geri götürüyorum...

 

[Endorfin35+]

Ben ufak kilitli poşetlere koyup ayrıştırıyorum. Zaten bununla ilgili envanter takibi yapan bir projem var ama işlerden bir türlü ilerlemiyor. Temelde olay sökülen her bir parçayı sağlamlık testi yapıp ayrıştırmak.

Parçaların değerli olduğu konusunda hem fikirim. Kilitli poşet benimde favorimdir. Parçanın kodunu bir kağıda yazar onuda poşetin içine atarım...

Tamir işinden para kazandığım zaman çok daha değerli idi hurdalar. Yedek parça dükkanı gibi sıkışınca sök tak...

Eskilerden kalma refleks sanırım, evde hurda elime geçince atamıyorum. Duruma göre 3-5 yıl duruyor bir köşede. Sonra birgün gözümü karartıp atıyorum çöpe.

Elimde iki adet P4 notebook var. Donanım sağlam, kasa kırık. Dijital çerçeve yapacam sözde. 10 yıldır bekliyor...

Velhasıl bir noktaya kadar tamam ama sonrasında angarya olmaya başlıyor. Olayı İstifçiliğe döndürmeden arasıra temzilik lazım...

 

[serkan_48]

Arada bir çöp atölye temizliği yapıp çuval çuval atıyoruz.

Abi nereye atıyon o çuvalları ?

 

[slewrate]

Bende biriktiriyorum, canım sıkılırsa söküyorum ama yorucu oluyor.

Ara sıra fazla gördüklerimi atıyorum. Bazen uzun bir süre sonra lazım oluyor keşke atmasaydım diyorum.

Teknik anlamda öğretici oluyor.

Boş vakit varsa güzel uğraş bence. Tek sorun yer kaplaması.

 

[Sercan]

Dün gece yukarıdaki kartlardan sökeceklerimi bitirip bir kutuya tıktım. Şimdi sıra ayrıştırmaya geldi. Bir listesini yapıp neler olduğuna detaylıca bakacağım. İşime yarayan parçaları söktüğüm hurda kartları geri götürdüğümde, aşağıdakilerle döndüm. Aslında bu hareketlilik bile gösteriyor ki hurdadan bir şeyler dönüştürmeye değiyor.

İnterpano INT-643 Yazı Tahtası Emaye Yüzey Teleskopik Ayaklı Beyaz 60x90 cm

170cm 3 ayaklı şövale.

İzeltaş şarj aleti ve pil. Çalışmıyor, inceleyeceğim.

İthal Sonax bisiklete özel gres yağı. Bir koli vardı istediğin kadar al dedi, 3 tane yeterli diye düşündüm.

 

[pwm.c]

İzeltaş şarj aleti ve pil. Çalışmıyor, inceleyeceğim.

5930 eklentisine bak

İzeltaş'ın üzerinde Made in P.R.C yazıyor bizim İzmir nezaman Çin sınırlarına girdi anlayamadım.

 

[tekosis]

Yaklaşık 20 yıl önce söktüğümü tahmin ettiğim 4 vida dün işime yaradı.

 

[Sercan]

Yaklaşık 20 yıl önce söktüğümü tahmin ettiğim 4 vida dün işime yaradı.

Benim senelerce saklayıp attığım malzemelerin attığım hafta içinde (1-2 gün sonra) işime yarayacak olup bulamadığım çok başıma geldi ama atmakta ısrar ediyorum yoksa işin içinden çıkılmıyor. Makul bir biriktirme düzenim var, onun dışına çıkarsam olay istifçiliğe kayar diye gene de tutmuyorum.

Çöpe atmadan değerlendirmek için yok mu işine yarayan bir Müslüman diye bağıracak bir sistem üzerinde çalıştım ama kargo ücretleri gibi ciddi sorun var. O yüzden bu fikir de yalan oldu gibi duruyor...

 

[taydin]

Çöpe atmadan değerlendirmek için yok mu işine yarayan bir Müslüman diye bağıracak bir sistem üzerinde çalıştım ama kargo ücretleri gibi ciddi sorun var. O yüzden bu fikir de yalan oldu gibi duruyor...

Aslında bunun çözümü üyeler arasında bir buluşma ayarlamak ve o buluşmaya da herkesin elindeki atıl malzemeleri getirmesi. Böylece ya takas, ya hediye yada satış imkanı olur. Hem de tanışma, sohbet ve fikir alış verişi imkanı olur.

 

[Sercan]

Aslında bunun çözümü üyeler arasında bir buluşma ayarlamak ve o buluşmaya da herkesin elindeki atıl malzemeleri getirmesi. Böylece ya takas, ya hediye yada satış imkanı olur. Hem de tanışma, sohbet ve fikir alış verişi imkanı olur.

Başka illerde olan üyeler için sıkıntı. Gerçi senede 1 kere katılsalar otobüs/uçak ücreti gene senelik toplam kargodan ucuza gelir.

 

[serkan_48]

Aslında bunun çözümü üyeler arasında bir buluşma ayarlamak ve o buluşmaya da herkesin elindeki atıl malzemeleri getirmesi. Böylece ya takas, ya hediye yada satış imkanı olur. Hem de tanışma, sohbet ve fikir alış verişi imkanı olur.

Ben bir kaç forumda Antalya için denemiştim ama katılım olmadı. Büyük şehirlerde olabilir belki.

 

[Sercan]

 

[taydin]

Adamların hurdacılarına bak yav. Çok da ucuz fiyatlar. Bizde böyle şeyleri sahibinden.com sitesinde listeliyorlar ve fiyatları yenisinden pahalı.

Bizim hurdacıya gidiyorsun çöplükten farkı yok .

 

[Sercan]

Bizim hurdacıların bu kadar kapalı mekanı ve düzenleme imkanı olsa o da daha temiz görünecek bir çözüm üretir. İstanbul da bu kadar kapalı alanın maliyetini karşılamak ile makul fiyatlar mümkün değil. Fiyatlar makul olmasa bu sefer de kimse almaz. Zaten o kadar yerin olsa kira getirisi muhtemelen hurda işinden çok olur.

Bildiğin gibi koronadan önce çok hurdacıya uğrardım. Açık alanda duran yığında her türlü şey olabilir. İlk bakışta bu manzara çöplük gibi olsa da kendi içinde hep bir düzeni vardır. Düzenli ama pis iş. Aslında bu imkan meselesi. İşini sevmeyen yüksek maaşlı çok beyaz yaka tanıdım ama daha bir hurdacı tanımadım. Sana çöp görünen, ona da çöp görünüyor. Kötü olanı, bir yerden sonra da haliyle alışkanlığa dönmesi olabilir ama para birimi dolar olan adamla TL olan adamı karşılaştırıp bizdekini yermek bence adil olmayan bir yaklaşım.

Hurdacı kolay kolay internette ürün satmaz. Çok iş yapması gerektiği için genelde tek tek ilgilenmez. Bir de adam elektronikçi değil sattığı ürünü o kadar tanımaz. Öyle olsa zaten hurda işi yapmaz. Video da dikkat edersen hurdacı değil elektronik mağazası. Benim internetten en son alışveriş yaptığım adam hurdacıymış, ilanı veren ise komşusu. Gözümün önünde yaptığımız ticarette (250 TL'den 50TL ) komisyonunu aldı cebine attı. İnternetten 250 TL'ye aldığın ürünü, hurdacıları gezdiğin zaman adam artık seni tanıdığı için 100TL'ye alabiliyorsun. İnternet ticaretinin kendi içinde bir mantıklı bir döngü var. İnternet fiyatlarını beğenmiyorsan neticeni kaldırıp gezeceksin. (sözüm şahsi değil)

 

[Emir oztkn]

Aşırı kıskandım adamları. Öyle bir yere gidip 4 tane kapak alıp çıkması da sinirimi bozdu.

 

[atakanokums]

İstanbulda bende en ucuza şu sitede bulabildim Hurda Kablo Fiyatı

 

[fide]

Üniversitede iken ayda 2-3 defa cumartesi günleri Sıhhiye'ye hurdacıları gezmeye giderdim. Samanpazarı meşhurdur Ankara'da. Bahri abi (hayatta ise Allah uzun, sağlıklı ömür versin, rahmetli oldu ise merhamet etsin) güneşli günlerde dışarıya masayı çıkartır, üstüne de fotokopi makinesi koyardı. 1 buçuk 2 saat içinde plastiği ayrı, metali ayrı, vidası ayrı, elektroniği ayrı fotokopiyi sökerdim. 20 seneye yakın süre geçmiş. Söktüğüm kablolaton bir kısmı hala elimde duruyor.
Hurda sökmek yada biriktirmek değer mi, bence değmiyor. Yine Samanpazarı'nda Rıdvan diye biri vardı. Bilgisayar malzemeleri toplayıp tamir edip satıyordu. Rıdvan gibi aktif olarak düzenli tarama, tamir, al-sat yapıyorsanız hurda kıymetli ama alıp köşeye koyup işe yarasın diye beklerseniz bir süre sonra hem malzeme koyacak yer kalmıyor hem de İçişleri, dışişleri ile sorunlar başlıyor.

Network ürünleri, yedekleme ürünleri ve sbc yada mini PC bu söylediklerimin dışında. İşlemci, anakart yada arızalı elektronik kart almak bana gereksiz geliyor. Bozulan çamaşır makinemi dağıttım. Elimde 3 tane çamaşır makinesi motoru, 2 tane su tahliye motoru, 10 kadar ventil ve devre kartları ve kablolar var. İşe yarayan tek şey kablolar oldu.

Taşınırken ayelyemi topladığımda en çok kurduğum cümle şu oldu:
" Ulan buna da şu kadar para vermiştim"

Baskı makinesi dağıttım. Fırsat bulsam yine dağıtırım. 3 tane salyangoz fan, bir sürü kablo 10tane kadar motor çıktı. Sadece kablolar işe yaradı. 5-6 sene kadar sağda solda süründükten sonra forum üzerinden kullanabilecek kişilere gönderildi.
Elbette birinin çöpü diğerinin kıymetlisi olabiliyor. Hurdalık gezmeyi ben de çok severim. Elimdeki yada önümdeki proje ile direkt ilgili malzeme denk gelmezse artık almıyorum.

Geçende 486 işlemcili SBC anakart denk geldi. Diğer hurdaların arasında hurdacıya bu da senden olsun deyip para vermeden aldım. Şansıma nazlanmadan çalıştı ve bir arkadaşa 100₺ye sattım 3 sene önce. Ama bu meblağ hurda malzemelere döktüklerimin yanında devede kulak bile değil. Bu yüzden artık çok çok lazım değilse artık almıyorum.

İstisnalar:
Modem adaptörleri (100 tane bulsam alırım)
Laptop adaptörleri
Mini PC anakart
Pnömatik anahtar valf yada pistonlar
Sensör içeren kartlar
Motor sürücü devrelerinin soğutucuları.