Marmara depremi ile ilgili..

[Andromeda]

Marmara depremi ile ilgili bazı şeyler yazmak istedim..
Marmara denince akla İstanbul geliyor nedense.. ama Marmaranın güneyi de riskli.. neyse ben kuzey tarafı ile ilgili birkaç şey yazacağım hocaların düşüncesi ile ilgili.
Bu konuda en çok konuşan hoca bildiğiniz gibi Naci Görür. Türkiyenin neresinde bir panel olursa Naci hoca orada ortaya çıkar.. Yıllardır
"99 yılından sonra 30 yıl içinde 7 üzerinde deprem olasılığı %64" diyordu. Kahramanmaraş depremlerinden sonra, yine bir videosunda şimdi bu oran 70 lere 80 lere çıktı dedi heyecanla.. Bir kaç ay sonra "bu araştırmayı yapan ABD li uzman çalışmasını revize etti ve oran %47 çıktı" dedi..
Başka bir hoca Şener Üşümezsoy.. ki konulara daha hâkim ve kendi orijinal düşünceleri olan bir hoca izlenimi edindim..
Adalar fayının ölü bir fay ve Silivri, kumburgaz bölgesinde olan fayın krip yaptığını ve bu bölgede beklediği depremin yakın zamanda olmayabileceğini ve max. 6.5 olacağını söylüyor. İstanbulda olanlar hatırlayacaktır, 2019 yılında Silivri açıklarında 5.8 lik bir sarsıntı olmuş ve bir kişi heyecandan kalbi durarak ölmüş, ayrıca bazı binalarda hasar olmuştu.. Yanlış hatırlamıyorsam bir cami minareside yıkıldı..
Bu konuda tarihçi Murat Bardakçı olayı tarihsel açıdan
ele almış ve Şener Üşümezsoy un haklı olabileceğini söylüyor.

Felâketin yıldönümünde bir teselli: Belgelere göre İstanbul depremi 1894’te olmuş ve geçmiş, gitmiş!

Onbinlerce can alan büyük âfetin üzerinden bir sene geçti ama getirdiği acılar, çektirdiği ıztırap ve memleketin üzerine dağ gibi çöken elemler hiç azalmadı. Her tarafı saran hüzün bulutu hâlâ üzerimizde ve felâket sanki dün yaşanmış gibi... Marmara'daki 1999 depreminin ardından deprem tarihine...

m.haberturk.com

Prof Hasan Sözbilir in fayın krip yaptığını söylediği yazı..

Megakentte her 3 binadan 1’i riskli

Dünya çapında en aktif fay hatlarına sahip olan Türkiye’deki yapı stokunun 7 üzeri depremi kaldıramayacağını söyleyen uzmanlar, kentlerin afete hazırlanması yönünde çağrı yaptı. Uzmanlar “İstanbul’da her 3 binadan biri dayanıksız” dedi.

www.birgun.net

Neticede depremin ne zaman olacağı belirsiz, kaç şiddetinde olacağıda belirsiz.. Sanırım bu belirsizlik fayın deniz içinde ve karadaki fayın jeolojik gelişim mekanizmalarından farklı bir tarihi olması ile alakalı..

 

[czorgormez]

şener üşümezsoyun yaklaşımını daha doğru buluyorum. çünkü diğer tüm 250 yılda bir istanbulda dev depremler oluyor hikayesi tarihsel anlatılara dayanıyor. ancak bu bahsedilen depremlerle ilgili geçmişe dair bilimsel bir kayıt yok. depremlerin ölçülerek kaydı 1850'lerde başlıyor.

üşümezsoyun ekibi de şunu diyor. madem istanbul merkezde her 250-300 yılda bir 7.7-7.8 deprem oluyor. en kötü zemine sahip ayasofya nasıl ayakta, galata kulesi 500 yılında yapılmış ve en az 5 tane böyle deprem yaşamış olması gerekiyor. ayrıca üşümezsoy asla deprem olmayacak demiyor ama beklenen depremin 6.5-7 şiddeti arası olacağını. sağlam zemin ve binaların risk altında olmadığını. alüvyon zeminli avcılar, zeytinburnu gibi yoğunlukla avrupa yakası sahil hattının en öncelikle dönüşmesi gerektiğini söylüyor.

fakat şu bir gerçek istanbulda üstü asfalt ve binalarla kapalı olduğu için bizim fark edemediğimiz çok kötü zeminler var. benim eski evim erenköy merkezdeydi. herhalde o bölge bir dere yatağı olmalı. çünkü birçok komşu binanın zemininde sürekli su pompalanırdı gene de o su bitmezdi. o evde 1. katta oturmamıza rağmen en ufak depremi hissederdik. 3 sene önce yeri ve fiyatı uygun da olsa eski bina+kötü zemin kombinasyonu riskini almayarak taşındık. şu an ciddi kayalık zemini olan feneryolu bölgesindeyiz daha yüksek katta oturmamıza rağmen bu güne kadar hiçbir deprem hissetmedik.

 

[Holikarbon]

imdi...

ilk olarak kabul edilmesi gereken şey günümüz teknolojisinde kimse ama hiç kimse depremi tahmin edemez ve bunu oransal olarak veremez. İhtimallerden öte söz söyleyen herkes şarlatandır.

Biz ölümlüler bu deprem işininin detayına hakim olmayınca ortaya acayip görüşler çıkıyor. Oysa teknik nedenlerden dolayı plakaları, fay hatlarını, onları etkileyen kuvvetlerin, bu kuvvetlerin yönü ve biçimini, şekillerini doğru dürüst bilmiyoruz. Yer kabuğunın en dış katmanı tahminen 35 km civarında ve bu güne kadar insanoğlunun inebildiği sondaj ise 12 km. Oda anasının nikahında ve bir tane.

Dolayısı ile bu kadar etkenin ve değişkenin olduğu ama bizim bunları bilemediğimiz bir ortamda deprem şu zamanda olacak demek cidden saçmalamaktır.

Tabi ikinci basamakta sorulacak soru "Bilseniz ne yapacaksınız?" 5-10-20...sene içinde biri deprem olacağını kesin söylese ne yapacaksınız? Tedbir alıp kurtulmayı mı bekleyeceksiniz? o coğrafyayı terk mi edeceksiniz? Deprem/tsunami riski düşük, heyelan tehlikesi olmayan, altyapısı sağlam bir yere mi göç edeceksiniz?

o zaman iyide bunu zaten şimdi yapmamız gerekmiyor mu diye sorsak haksız mı oluruz? Tarih tahmin edilirken tedbir almak mantıklıysa neden her an olabilecek bir deprem için bu söz konusu olmuyor?

Bu konuda çok şey yazarım ama ilkesel olarak Türk halkının kafasına şunu çakmak lazım:

DEPREM ÖLDÜRMEZ..BİNA ÖLDÜRÜR.

 

[Sercan]

Pazar eğlencesi çıkmış bende katılayım.

https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-suadiye-bagdat-cad-4-plus1-den-3-plus1-e-cevrilmis-200-m2-daire-1232345470/detay

Bırakın bu işleri arkadaşlar; hele bir de gariban ağzıyla arabesk hikayeleri falan...

Yukarıdaki 3+1 apartman dairesi 50 milyon, ama bina yaşı 31 ve üzeri. Daire aşağıdaki Selami Şahin şarkısı söylüyor. Üstelik bu, o bölgedeki bir daire sadece. Bir sokak, mahalle, semt, il olarak düşünün...

 

[mechanic]

Özel Şirketler veya devlet bina yapacak yer bulamadıkları için binayı değil binanın bulunduğu arsayı istiyorlar.
Rekabetten dolayıda arsa fiyatı artıyor.
Ucuza almakda içinde parayla satın aldıkları deprem uzmanlarınıda istedikleri gibi konuşturuyorlar.

 

[Holikarbon]

En son bırakın bu işleri denildiğinde resmi rakamlara göre 50 bin kişiden fazla insan öldü.

Bu olaya sadece rant açısından bakmaya devam edersek olası Marmara depreminde ölecek insan sayısını tahmin bile etmek istemezsiniz ki simüle edilmiş senaryolardaki sayılar insanın gece uykusunu kaçırır.

Ülkenin çökmesi ve işgal görmesi gibi senaryolara hiç girmiyorum bile.

Özetle bu işleri bırakmak yerine daha fazla ciddiye almak lazım.

 

[Sercan]

Özel Şirketler veya devlet bina yapacak yer bulamadıkları için binayı değil binanın bulunduğu arsayı istiyorlar.
Rekabetten dolayıda arsa fiyatı artıyor.
Ucuza almakda içinde parayla satın aldıkları deprem uzmanlarınıda istedikleri gibi konuşturuyorlar.

Yer sıkıntısı yok, mesele tamamen rant!
Bir daire 1’e mal oluyor, arsa değeri yüksekse 10-15’e satılıyor.

Mesela Ataşehir Finans Merkezi... Başka bir bölgeye, hatta Ankara’ya bile yapılabilirdi. Ama Ataşehir’e yapıldı, etrafına da Sinpaş site dikti. Bölgeye gereksiz trafik ve yük bindi.

Ama rant tatlı. Ataşehirde 30 yıllık daire 15 milyon, Sinpaş sıfır daireyi 25-35’e hatta fazlasına satabilir. Aynı daire Ankara’da görece kırsal bir alanda olsa, 5-10 milyona zor satılır.

Deprem de aynı mantıkla kullanılıyor. Rançı zihniyetin yaptığı 30 yıllık bina, hatta sıfır bina devrilirken, Beyoğlu, Balat vs olduğu gibi duruyor.

Hatta siz hiç (İstanbul'da) ezelden zengin bir muhitin "riski" ilan edildiğini duydunuz mu? Üstelik o yapılar yapılırken ne yönetmelik vardı de başka birşey...

 

[birisim]

Merak ediyorum, acaba toplumun bu hocaların "deprem ne zaman olur" konuşmalarına sarf ettiği enerjinin mükabilinde ne kadar depreme dayanıklı ev yapılır?
Halbuki aklın yolu birdir - standartları oluştur, denetimi sağla, riskli evleri yenile, millete raporlamayı yap...
Tabii, medya patronları memnun, reytingleri destekler, profesörler de mutlu, ilgi var, tvye çıkıyorlar v s.
Tam bu sonucu olmayan konuşmalardan dolayı tv ızlemeyi seneler önce bıraktım. Enerjimizi boşa harcıyoruz böyle şeyleri dinleyince.

iirc amerkan ünversitelerin birinde akıllı telefon içindeki yivmeölçer sensörü kullanarak deprem uyarı uygulamasını yapmışlar.Fazla masraf da istemez - ilgilenen kişi uygulamayı indirir ve kullanır. Acaba tvlerde bunu konuşan varmı?

 

[Holikarbon]

Merak ediyorum, acaba toplumun bu hocaların "deprem ne zaman olur" konuşmalarına sarf ettiği enerjinin mükabilinde ne kadar depreme dayanıklı ev yapılır?
Halbuki aklın yolu birdir - standartları oluştur, denetimi sağla, riskli evleri yenile, millete raporlamayı yap...
Tabii, medya patronları memnun, reytingleri destekler, profesörler de mutlu, ilgi var, tvye çıkıyorlar v s.
Tam bu sonucu olmayan konuşmalardan dolayı tv ızlemeyi seneler önce bıraktım. Enerjimizi boşa harcıyoruz böyle şeyleri dinleyince.

iirc amerkan ünversitelerin birinde akıllı telefon içindeki yivmeölçer sensörü kullanarak deprem uyarı uygulamasını yapmışlar.Fazla masraf da istemez - ilgilenen kişi uygulamayı indirir ve kullanır. Acaba tvlerde bunu konuşan varmı?

Bu uygulama android içinde var. Google tabanlı.

1. “Ayarlar” menüsüne gidin ve burada “Konum ve Konum Hizmetleri” sekmesine ilerleyin.
2. Açılan ekranda “Deprem Uyarıları” seçeneğine tıklayın ve burada göreceğiniz düğmeye dokunun.

 

[birisim]

Bu uygulama android içinde var. Google tabanlı.

1. “Ayarlar” menüsüne gidin ve burada “Konum ve Konum Hizmetleri” sekmesine ilerleyin.
2. Açılan ekranda “Deprem Uyarıları” seçeneğine tıklayın ve burada göreceğiniz düğmeye dokunun.

Galiba sizin söylediğiniz farklı bir fonksyon. Bahsikonu uygulama ivmeölçer verileri tek merkezde toplayarak deprem olmadığına karar veriyor lokasyona göre. Merkezi veri işlemesi yanlış tetiklemeyi önlüyor. Örneğin cep telefonun bulunduğu konuma yakın inşaat makinası çalışmasını telefon algılıyorsa bunu deprem olarak kullanıcıya aktarmıyor. Yani bu uygulama bağımsız deprem sensör ağından alınan bilgilerin işlenmesi ve kullanıcılara aktarılmasını sağlıyor.

 

[semih_s]

Ben de kısır döngünün rant ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Deprem sonrası yıkımdan vatandaş zarar görüyor, devlet de zarar görüyor ama inşaat-emlak sektörü fayda sağlıyor. Yoksa denetimlerin nasıl sağlıklı yapılacağı ile ilgili sorunlar çoktan çözülmüş, akıl edemeseler bile kopya çekebilirler.

İstanbul'daki olası deprem ve yıkım da farklı olmaz. Yıkım sonrası yeni yapıları vatandaş alamasa bile bilmem kaçıncı dairesini alacaklara ve Araplara satarlar. Bir taraftan da yeni çöp evler yapılmaya devam eder. Uzmanlar uyardıkça ellerini ovuşturanlar vardır herhalde. Yıkılan binlerce bina varken hesabı sorulan kaç kişi oldu? Denetleyenler ceza aldı mı? Ceza alanlar da olay soğuyunca cezanın tamamını yatmadan serbest kalır, bunlar varlıklarını kaybedecekler mi? Cacık olmaz .

 

[czorgormez]

ranta engel olması ve bu konuyu düzenlemesi gereken devlet iken tam tersi oluyorsa insanların da şikayet etmeye bence hakkı vardır.

üşümezsoyun yıllardır ısrarla belirttiği konu da bu zaten. çok daha riskli bölgeler varken neden en zengin en karlı yerlerden dönüşüme başlandı ?halkın-müteahitin bu konuda insiyatifi olamaz. henüz insanlık o bilinç seviyesine gelmedi. en karlı - hızlı neresiyse oradan başlar. bunu birinin regüle tmesi lazımdı etmememeyi-görmezden gelmeyi tercih ettiler.

 

[birisim]

Sorun yeterince finansman olmadıkça devam eder.
Müteahite kar alamayacağı lokasyon için "şuraya yap" deyemezsen. Cazip hale getirilmesi için de teşvik (para veya vergi kolaylığı ve s. ) gerekiyor.
Ekranlardakı tartışmalarda rakamlar nedir, gerçek metrekare maliyeti ne kadar (arsa dışında) ve benzeri bilgiler açıklanmaz.

 

[Sercan]

Vatandaşın yaptığının bir vesileyle "mübah" görüldüğü anlayışa katılmıyorum. Devleti yönetenler uzaylı değil, onlar da birer vatandaş. O zaman, farklı fıtratlar sebebiyle onları da mazur görmenin yolu açılır.

Devlet görevlilerini, bizi yönetsinler diye seçiyoruz. Bizi terbiye etmeye kalktıklarında başka sorunlar ortaya çıkar.

Bir insanın sağlam bir ev yapması için yönetmeliğe ihtiyacı olmaması gerekir. Kaldıkı mevcut yönetmelikler de gayet yeterli.

Genel ahlakı tedavi edecek kadim değerlere ihtiyaç var...

 

[Holikarbon]

Galiba sizin söylediğiniz farklı bir fonksyon. Bahsikonu uygulama ivmeölçer verileri tek merkezde toplayarak deprem olmadığına karar veriyor lokasyona göre. Merkezi veri işlemesi yanlış tetiklemeyi önlüyor. Örneğin cep telefonun bulunduğu konuma yakın inşaat makinası çalışmasını telefon algılıyorsa bunu deprem olarak kullanıcıya aktarmıyor. Yani bu uygulama bağımsız deprem sensör ağından alınan bilgilerin işlenmesi ve kullanıcılara aktarılmasını sağlıyor.

Sistem bölgedeki tüm android cep telefonlarından veri topluyor.Tek telefonun uyarısı değil yani.

Yani sizin dediğiniz sistemle aynı mantık.

 

[birisim]

Sistem bölgedeki tüm android cep telefonlarından veri topluyor.Tek telefonun uyarısı değil yani.

Yani sizin dediğiniz sistemle aynı mantık.

Demek ki google yapmış bunu. Böyle durum diğer soruyu beraberinde getiriyor - neden profesörler yerli merkezde veri toplanmasıni dile getirmiyorlar? Yani nerden baksan güvenlik sorunu niteliğinde. Bir iki sene önce bir avrupalı onlarca smartfonla google map'ı kullanarak boş olan sokakta trafiği durmuş hale getirdi.
Peki yarın bu uyarı sistemi bilinçli şekilde kaos yaratmak için kullansalar ne olur? Arap baharında twitter'i kullandıkları gibi.
Yanlış hatırlamıyorsam Rusya'daki serverleri aniden AWS kesmişleri de var.
Ayrıca bizim profesörler neden veri toplanmasını istemesin? Bugünlerde herkes veri peşinde. Çin Amerika Avrupa, imkanı olan data merkezlere aktarıyor verileri.

 

[TunahanC]

Demek ki google yapmış bunu. Böyle durum diğer soruyu beraberinde getiriyor - neden profesörler yerli merkezde veri toplanmasıni dile getirmiyorlar? Yani nerden baksan güvenlik sorunu niteliğinde. Bir iki sene önce bir avrupalı onlarca smartfonla google map'ı kullanarak boş olan sokakta trafiği durmuş hale getirdi.
Peki yarın bu uyarı sistemi bilinçli şekilde kaos yaratmak için kullansalar ne olur? Arap baharında twitter'i kullandıkları gibi.
Yanlış hatırlamıyorsam Rusya'daki serverleri aniden AWS kesmişleri de var.
Ayrıca bizim profesörler neden veri toplanmasını istemesin? Bugünlerde herkes veri peşinde. Çin Amerika Avrupa, imkanı olan data merkezlere aktarıyor verileri.

"Bilişimi fazla kullanırsan, sıyırırsın" prensibi ile yola çıkıyoruz çünkü.

 

[semih_s]

Demek ki google yapmış bunu. Böyle durum diğer soruyu beraberinde getiriyor - neden profesörler yerli merkezde veri toplanmasıni dile getirmiyorlar? Yani nerden baksan güvenlik sorunu niteliğinde.

Bunu pazarlamak imkansız, yani sonuçta çıkacak uygulamayı işe yarayacak şekilde pazarlamak imkansız. Azıcık köpürteceğim müsadenizle.

Kötü niyetli, manipulasyon amaçlı kullanımı engellemek mümkün değil. Kalabalıkta sağduyu ve kritk düşünce çok az, gelen doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırmaları, güvenilir kaynakla şüpheli kaynağı birbirinden ayırmaları beklenemez.

Bir taraftan da bu tarz bir proje kamu finansmanıyla yapılır. Artık kamu finansmanı ihale yoluyla özel şirketler kullanılarak harcanıyor. Bunda da uygulama rant odaklı işliyor. İşin yürütülmesinden, finanse edilecek projelerin seçimşne kadar.

Denetim mekanizmaları bu şirketlerin ve yaptıkları işlerin denetlenmesinde etkisiz. Denetleyecek mekanizma olsa bile denetleyecek şahısların raporları köyün delisinin lafları kadar etkili oluyor. Yanlış kişilerin canını sıkınca da tımarhaneye yollanırlar. Örneği saymakla bitmez, ilçenizdeki kamu harcamalarını incelerseniz yeter. E-devlet ve e-nabız verilerimizin çalınması ve mekanizmaların bu durum karşısındaki tavrı ve tepkileri sistemden nasıl bir başarı beklenebileceğini anlamaya yeter.

Peki ne yapmak lazım . Zengin olmak lazım. Ama onun da garantisi yok, doğru tarafta olmak lazım ve zengin olmak lazım . Bir alternatifi de saf olmak. Saf olup doğru tarafta olmak da somut olarak iyi olmasa da kişisel deneyim olarak tatmin edici görünüyor .

 

[Mehmet.b]

Raspbery Shake ile dünya deprem bilgi sistemine katılabilirsiniz.

GlobalQuake

The world's first free full live global earthquake detection system.

globalquake.net

Professional grade seismograph and infrasound monitors

Detect Earthquakes &
Watch the Earth Move Precision seismic instruments for curious minds. Used by scientists, designed for everyone. Visualize Natural & Human Activity Real-time seismic insights, global earthquake tracking, and detailed ground motion data.

raspberryshake.org

 

[birisim]

Peki ne yapmak lazım

Güzel ve çok boyutlu bir soru.
Hoca Nasreddin'den sorsak - "herkes kendi işini dürüstçe yapmalı" der.
"Toplumu ikna etme yolu ona örnek olmaktan geçer" sözleri belki naif/saf veya farklı anlamda algılanabilir lakin mühtemelen mevcut şartlar altında en kısa yollardan biridir.