orman yangınlarında teknoloji nasıl kullanılabilr

[ckocagil]

Dünyada siyasi olmayan çok az konu var. İçtiğiniz suyun içindeki mineral oranından oturduğunuz binanın asbest içermemesine, evinize gelen şebeke elektriğinin frekansına kadar her şey siyasidir. Siyaset karar almaktır. Eğer yanlış bir karar varsa (mesela muhalefetin dile getirdiği THK uçaklarının terk edilmesi, yerine helikopter kullanılması) bunun eleştirilmesinde bir sakınca yoktur. Bunun pilotların emekleri ile ilgisi de yoktur. Pilot ne görev verilmişse onu yapıyor.

 

[Sercan]

Yahu susayım diyorum ama konuştuğumuz anlaşılmıyor ki suskunluğumuz anlaşılsın. Zaten kimsenin başlığa uygun bir fikri de yok...

Bunlar hep benzer kaynaklardan çıkma, yakın zamanda internetten okunmuş kalıp mekanizmalar. Bir kere siyaset, sözlük anlamında devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır.

Etimolojisi ise arapçada seyislik, yani at bakıcığına dayanmaktadır. Latin kökte ise tam olmasada politikaya karşılık gelir. Uzatmayayım lafın özü; Siyasi karar bir takım görüşleri kapsar, uzmanlıkları değil!

Yani bir at bakıcısı yem olarak ne verileceğini filan seçebilir ama at bakıyorsa yemin kendini eksik edemez...

Evine gelen elektriğin frekansı ile ilgili burada ve hatta dünyada herhangi bir halka açık forumda tartışma okumadım/duymadım. Sen okudun mu ki bunu siyasete örnek veriyorsun? Asbest daha düne kadar bütün evlerde yaygın olarak (eski marley kaplamalarda) kullanılıyordu ve doğrudan çok ciddi bir kansorejen olduğu tespit edilince yasa ile tedbir getirildi. Birileri çıkıp bunlar benim siyasi görüşüme uymuyor diye karar almadı...

Ne yani dünya görüşü ile uyuşmadığı için devlet görevlileri ya da pilota talimat veren kimse "mazlum pilotun zalim hükümdarı" asalak gibi suyu gök yüzüne rast gele serpin diye talimat mı verdi?

Bununla beraber şunu da ekleyeyim, -Pilota ne denirse onu yapar- da yaptığı iş her türlü riske girip denizden aldığı suyu yangının içine su boşaltmak. Adamı sadece talimatları yerine getiren mazlum android gibi ifade ediyorsun. Her konuyu kapitalist sığlıkla ele alamayız. Örneğin ülkede çıkan yangın hepimizi ilgilendiren ve siyasi görüşlerin üzerinde bir konudur...

 

[ckocagil]

Evine gelen elektriğin frekansı ile ilgili burada ve hatta dünyada herhangi bir halka açık forumda tartışma okumadım/duymadım. Sen okudun mu ki bunu siyasete örnek veriyorsun?

Elbette. Birkaç sene önce Kosova ve Sırbistan'ın elektrik üreticileri birbirlerini elektrik çalmakla suçladılar ve şebekeye yeterince elektrik vermediler. Bütün AB ortak bir elektrik şebekesine bağlı olduğu için her yerin frekansı düştü ve olay AB seviyesinde siyasi tartışma başlattı. https://www.npr.org/sections/thetwo...e-in-time-slowing-millions-of-european-clocks

Siyaset çocukların içtiği süt cinsinden (mesela Marshall yardımı ile gelen süt tozları) hangi ilaçlara kullanım olayı verildiğine kadar her şeyi etkiler. Yediğiniz gofretin, baklavanın içindeki şeker türünü ve oranını etkiler. Gıda devi Cargill Türkiye'de şeker üretimine nasıl girdi? Amerika baskı yaptı ve şeker kanunu değiştirildi. Nişasta bazlı şekeri bu sebeple tüketiyorsunuz.

Siz siyaseti görmezden gelmekte özgürsünüz, ama siyaset sizi görmezden gelmeyecektir.

 

[Gokrtl]

Manavgat ta orman yanıyorsa itfaiye konuşulur, Ülke de orman yanıyorsa siyaset konuşulur ve söndürme süresi uzadıkça da iktidar sahibi kimse ona yüklenilir. O iktidar sahibi beceriksiz de olsa, en kral operasyonu da yapsa eğer yangın sönmüyorsa sorumlu tutulur. Hem de direk bir numara sorumlu tutulur. Çok nadir dir orman bakanının sorumlu tutulduğu.

Keza bir şehirde evlere 50Hz yerine 150Hz gidiyorsa elektrik idaresini konuşuruz, Tüm ülkede evlere 150Hz gidiyorsa ve bu düzeltilemiyorsa yine iktidarı konuşuruz.

Sorun çıkmadan önce yangın konuşuyor muyduk? Hayır. Ama belki evlere 150Hz gitseydi konu aralarında örnek olarak orman yangınlarını konuşurduk. O zaman da sen çıkar derdin ki orman yangını mı var da örnek veriyorsun?
Ben orman bakanı olsam şimdiye kadar 50 defa istifa etmiştim. Etmiyorsam bir numaranın bana gelip hesap sorması gerekir.
"Yav kardeş seni orman bakanı yaptık. Niye uçakları tamir ettirmedin? Niye uçak almak için girişimde bulunmadın?" Yada ne biliyim " Neden ormanlara termal kamera yerleştirmedin? Görevdeyken ne gibi hizmetlerin oldu? Bekleyelim yangın çıkarsa bir şeyler düşünürüz mü dedin?"

Bir numara da bunları sorgulayıp o adamı görevden almıyorsa benim aklıma direk şu gelir. Demek ki bütün bakanlıkların başında adam olmasına rağmen bir numara her şeyi kendi yönetmeye çalışıyor. Tabi bu kadar işin arasında da uçak almak aklına gelmiyor. Tabi buna benzer olarak da hiç bir zaman enerji bakanına evlere 150Hz frekans giderse ne olur diye sormamıştır. Enerji bakanı da "Bekleyelim bir arıza çıkarsa müdahale ederiz" kafasındadır.

Ben cahilim kardeşim. Ülkemde de benden çok var. O yüzden boş boş konuşup duranlar olarak çoğunluğuz. O zaman ya ben ve benim gibileri eğitip senin gibi düşünen bireyler haline getirecek, yada ben ve benim gibiler gibi düşünüp ona göre davranacak. Çünkü eninde sonunda ben ve benim gibilerin oyuna muhtaç olacak.

Biz burada başlığa uygun olarak beyin fırtınası yaparız. Ormanlara IHA da göndeririz, termal kameralarda takarız, her 1-2km de bir yangın hidratı da döşeriz. Daha ne enteresan fikirler de çıkar. Acaba bakanlarımızdan birinin elektronik merakı var mıdır gelir okur mu?
Biz gitsek anlatmaya nasıl olur? sıradan bir belediye başkanından halk sıfatıyla randevu istediğinde 10-15 gün sürerken bakana ne zaman sıra gelir acaba? Bizi boş ver de bu adamın etrafındakiler de mi bizim gibi boş konuşan takımdan acaba? Orman bakanının yardımcısı, hatta onunda yardımcısı, yada onun altında çalışan her hangi birinin de mi aklına gelmiyor? Yani bakanlıkta çalışan sıradan bir memur da mı demiyor " yav kardeşim ben orman bakanlığında çalışıyorum ama bizde uçak yok herhalde, ben şunu bir dillendireyim?"

 

[Sercan]

Elbette. Birkaç sene önce Kosova ve Sırbistan'ın elektrik üreticileri birbirlerini elektrik çalmakla suçladılar ve şebekeye yeterince elektrik vermediler. Bütün AB ortak bir elektrik şebekesine bağlı olduğu için her yerin frekansı düştü ve olay AB seviyesinde siyasi tartışma başlattı. https://www.npr.org/sections/thetwo...e-in-time-slowing-millions-of-european-clocks

Haberde vatandaşlar elektriğin frekansın kaç olması gerektiğini tartışmıyor. İki ülke arasındaki bir ihlalden bahsediliyor. İnsanlık suçu da olsa iki ülke birbirine atom boması bile atabiliyor. Varmak istediğim noktayı çok iyi anlamışsın.

Ben cahilim kardeşim. Ülkemde de benden çok var. O yüzden boş boş konuşup duranlar olarak çoğunluğuz. O zaman ya ben ve benim gibileri eğitip senin gibi düşünen bireyler haline getirecek, yada ben ve benim gibiler gibi düşünüp ona göre davranacak. Çünkü eninde sonunda ben ve benim gibilerin oyuna muhtaç olacak.

Niye kendini cahil sınıflandırıp, hadsiz addediyorsun anlamadım. Ben cahilim hiç bir sorumluluğum yok mu demek istiyorsun?

O zaman başka biri de çıkar ben sapığım bu iç güdü doğuştan geliyor, gücümün yettiğine tecavüz ederim, oyumu alacak adam ona göre davransın der...

Ortalık yanarken boş sohbete girmek bence çok abest. Zaten yangınlar söndüğünde hassasiyetinde samimi olanlar konuşmaya devam edecektir, o zaman konuşmak da gerekir...

Konuşma buralara bir yalan haberi servis edenlere tepkimden doğdu. Kendimi bir taraf haklı diğer taraf haksız diyormuşum gibi bir tartışmanın ortasında buldum. Anlıyorum ki herkes kulağının üzerine yatıp içinde biriktirdiklerini söylemeye fırsat kolluyormuş.

Pilot olsun itfayeci olsun ya da gönüllü olsun emek veren insanlara saygı göstermek bu kadar zor olmamalı. Hepimiz bundan sorumluyuz.

 

[Gokrtl]

Hepimiz işimize gelen kısımları alıntılayıp kendimize göre yorumlarsak ve diğer konuları pas geçersek zaten konunun içinden de çıkamayız, sağlıklı bir noktada da buluşamayız. O yüzden birbirimizden alıntı yapıp konuyu çıkmaza sokmanın bir anlamı yok.

 

[hafy]

Kıymetli forumdaşlar, bu foruma üye olduğum ilk andan beri, açılan başlıkları kendi tecrübe ve görüşlerinizi birleştirerek ilerlettiğinizi ve birçok projeyi neticeye ulaştırdığınızı heyecan ile takip ettim.

Bir konsültasyon ekibi gibi, gerek teori gerek tecrübelerinizi böyle beceri ile bir araya getirmeniz ve yeni ürün ve çözümler üretebilmeniz, sosyal bilimler alanında akademik macerası olan bir arkadaşınız olarak beni çok sevindiriyor.

Bu başlık altında yazdıklarınızda yer alan birçok püf noktası var ki bunları da aynı dikkat ve bütünlükle ele aldığınızda çok kıymetli çözüm ve ürünler ortaya çıkaracağınıza hiç şüphem yok. Ancak bu beyin fırtınasında, bir sosyal bilimler alanı olan siyaset-politika konularındaki metotsuzluğun sizi de etkilemesi hakikaten konuyu dağıtıyor.
Bu problemin tanılamasında sayın @Sercan'ın, siyaset ve politika kavramlarına dair yaklaşımı kanaatimce çok yerinde. Siyaset bir dizi yönetme işlem ve becerisini ifade eder. Politika ise bir meseleye dair çok görüşlülüğü... (Eski Yunanca kökeninden çok yüz/veche/yönlülük anlamında kullanılmaktadır.)

Nitekim konsültasyon da bir meselede çok yönlülük bakımından çeşitli disiplinlerden kişilerin tespitleriyle kuşatıcı bir çözüm arama faaliyetidir. Bu aynı zamanda bilimsel çalışmalarda yürütülen "multidisipliner" faaliyetlerin faydasını oluşturmaktadır. Zira insanlığın günümüzde elde ettiği birikim, hiçbir meselenin tek boyutlu olarak doğru biçimde ele alınamayacağını göstermektedir. İletişim imkanlarıyla çok fikirliliğin geliştiği günümüzde bunlardan bütüncül ve kuşatıcı bir bakış açısı geliştirilememesi ana sorunu teşkil etmekte ve ancak palyatif ve yetersiz çözümlere netice vermektedir.

Başlığın teknik muhtevası bakımından olmamakla beraber metodoloji bakımdan acizane bir katkıda bulunmak, sizin bu forum ortamındaki gıbta edilesi gayretlerinize hoşgörünüze sığınarak böyle bir fayda temin etmek istedim.

Saygılarımı sunarım...

 

[kesmez]

 

[kesmez]