Bok atmak geliyor içimden. Kendimi hıyar gibi hissediyorum.

Bir de uretim sadece bir anadal ile olacak is degil, birkac disiplin ileri seviyede olmasi gerektiginden, siz ne kadar azimlide olsaniz, digerlerinin hatasinin ceremesini cekersiniz. Egitim ve kalkinma topyekun olmali.
 
Bir de uretim sadece bir anadal ile olacak is degil, birkac disiplin ileri seviyede olmasi gerektiginden, siz ne kadar azimlide olsaniz, digerlerinin hatasinin ceremesini cekersiniz. Egitim ve kalkinma topyekun olmali.
uzmanlaşmanın kötü tarafı o işte.
Benim meslek işkurun meslek listesinde yok.
Bölüp parçalamışlar makine bölümünü alt dallarına. :)
 
1980li yıllarda Meslek lisesi elektronik bölümü kitabında çiplerin nasıl üretildiği bilgisi vardı.
Kimyacıların kitabında bu var mı?
Mühendis değilim ne okudunuz derslerde merak ediyorum. :)
Ben mesela makine teknikerliği okudum.
Makine elemanları dersimiz yoktu.
Kağıt üretimi bölümünde makine elemanları dersi vardı. Saçmasapan eğitim sistemi işte.
1982-85 de matematiksel olarak hangi atomun hangi değerlikli oyuk yada iyon oluşturulabileceğinin hesabını yaptırıyordu hocalar bize.
Aslında tamamı bir kimyasal bağ meselesi.
Sadece neyi nasıl saflaştırıp nasıl diğer maddelere ekleyebileceğine kalıyorki o da kimya değil fiziğin konusu oluyor.
Ama hepside elektroniğin içinde geçerli.

Mesela türkiyede wafer imal edildiğini kim biliyorki.
Oysa Güneşpanelleri yerli imalatında yerli wafer lar kullanılıyor.
Yok değil.
Mesele pazarlayabilme meselesi.
Geçmişte Özdisan izmirde diyot imalederdi kimler biliyor bilmem.
Mecburen kapandı. Adamlar al sat yapmaya başladılar.
Çok zeki bilgili ve cesur bir alman wardı yanlarında. Çok sektörde adını duydum lakin hiç bir baltaya da sap olamadı şimdiye kadar. Sadece yaptı başardı ama arkası gelmedi tek kollu ralph efendinin.
 
Hangi tarihte olduğunu unuttum. Tubitak chip üretmek için makine almıştı. Chip üretiyoruz diye reklam yapmışlardı. Atatürk kabartması dışında birşey yapmamışlardı. Bozulursa tamir edemeyiz diye çalıştırmamaktan hurdaya çıkmıştır şimdi.
 
Donup dolasip takildigimiz yer hep ayni, Egitim ve Yonetici. Egitime de Yonetici yon verebildigine gore, en onemli dava Yonetim davasi. Iyi Yonetici iyi fiyat, kotu yonetici kotu fiyat.
 
Burda da yazmisimdir belki, sanat okulundan mezun oldugumuzda korkunc bir ozguven vardi. Gercekten de iyi sayilan bir okuldan mezun olduk guzel bilgilerle mezun olduk.

Ben bir an once is dunyasina atlamak elektrik tesnisyenligi yapmak istiyordum. Ailem ise universite okumami.

Etrafimda bana yol gosterecek muhendis bir kisi de yoktu.

Kendimce muhendis, sanat okuluna gitmeyip meslek ogrenememis duz lise mezunlari ceza olarak 4 sene daha okusun meslek ogrensinler ve muhendis olsunlar diye biliyordum.

Yani meslek lisesini bitirince aslinda erken muhendis olmus oluyordum. o zamanki kafayla.

Neyse bir universitenin elektrik muhendisligini kazandim ve okumaya basladim.

Elektro teknik dersi cocuk oyuncagi geliyordu. Bunlari zaten sanat okulunda okumustuk dersten bile saymiyor 100 cekiyordum.

Bir gun max guc teorimin konusuna geldik. Onuda biliyordum. Kaynak empedansi yuk empedansina esit olacak.

Hacamin sinifa yonlendirdigi soruya da aynen boyle cevap verdim.

Kalk tahtaya goster dedi.

Neyi gostereyim iste tum kitaplarda boyle yaziyor dedim.

Bana tum sinifin icinde bir firca bir firca. (Tamam biraz asabiydi ama neden firca attigini anlamadim)

Uzgun ve asagilanmis olarak sirama oturdum.

Tane tane anlatmaya basladi. Analiz 1/2 dersindeki turev ve min/max teorimini hatirlatip ardindan elektrik devresinde gucun min/max durumunu irdeleyeyim diyip turev aldi vs.

Iste dersde belki 10 dakika suren bu fircalama ve bu turev alma sureci beni allak bullak etti. Muhendislik anlamini o 10 dakika da ogrendim.

Birilerinin kitaba iki satirda yazdigi yuk empedansi kaynak empedansina esit olmali cumlesini sanat okulunda ezberleyip gecerken muhendislikte yapilan islemin sonucunu kelimelere doktugumuzde agzimizdan yuk empedansi kaynak empedansina esit olmali sozu cikiyor. Birisinde ezbere konusuyorsun birisinde islem yaparak gosteriyorsun.

Iyi bir muhendis isen eline bir kagit bir de kalem verildiginde bilim dunyasindaki tum formulleri bir bir cikartabilirsin.

Hani ezbere formulleri kagida yaziyoruz ya. Iste o formulleri ezberden degil de islem yaparak kendin cikartiyorsun.

Demem o dur ki matematik dersi gormek yetmiyor. Matemematigi ozumsemek ve teknige uyarlamayi bilmek gerekiyor.

Bu da tum teknik derslerin bu bakis acisiyla tekradan alinmasini gerektirir.

Meslek yuksek okulundaki dersler nasildir bilmiyorum ama sanat okulunda da AC devre analizi (Elektroteknik II idi galiba) aliniyor Muhendislikte de AC devre analizi aliniyor ayni sorulara cevap araniyor ayni sorular cozuluyor.

Fakat birisinde ezbere sekilde karekok(XL^2- XC^2) ya da karekok(R^2+XL^2) yazip devam ediyorsun digerinde J komplex sayisi ile islem yapiyorsun. Ayni sonuca variyorlar. Birisinde ezbere formul kullaniyorsun digerinde formulsuz islem yapiyorsun.

Bir ust analiz dersinde gene ayni sorularla ugrasiyorsun ama bunun sanat okulunda karsiligi yok. Mesela direnc ve bobinden olusan devreye DC voltaj veriyorsun ya da dortgen dalga ya da ucgen dalga voltaj veriyorsun akimi hesapliyorsun.

Sanat okulunda empedanslar esit olmali deniyor da detayindan hic bahsedilmiyor mesela.

Mesela kaynagin empedansi 1ohm ve seri 1H bobinden olusuyorsa ne olacak?
 
Son düzenleme:
sanat okulu - meslek lisesi'nin amacı tasarımcı yetiştirmek değil zaten. hızlıca ara eleman, tamirci veya sahada cihazları uygulayabilen birini yetiştirmek. zaten çoğunun da öyle bir potansiyeli yok. o öğrencileri matematiğe boğsan ya mezun olamazlar ya da zorla yalandan mezun edilmiş olurlardı.

90 ve 2000'lerde mühendislik okumadan mühendislik öğrenilemezdi. ama artık dünya çok farklı. mooc, sonsuz sayıda kitaplar, nptelhrd, forumlar vs. isteyen insan kaliteli bilgiye ulaşabiliyor. mühendislik tabiki çok önemli ama mühendislik diploması yavaş yavaş değerini kaybediyor. en azından ülkemizde kaybediyor. bunun sebepleri tartışılabilir.

 
Son düzenleme:
Kesinlikle abi, bugun ben ogrenemiyorum diyen adamla konusmamak lazim. :gulus2:
 
Aslında Öğrenmek ilgi duymakla alakalı.
Bülent kardeşimiz şanslı imiş ki meslek lisesinden mezun olmuşta üniversitede eksiğini tamamlamış.
Meslek lisesi eğitimde zemin oluşturur.
Aslında ilkokuldan başlaması lazım mesleki yönelimin ayıklanmasının.

Ben düz lise mezunuyum ama oldum olası her teknik aleti kurcalayıp öğrenmeyi çok severim.
Mesleki bağım okulla değil ustalarla oldu.
--------------------
Kısa bi ara anektot ekleyeyim..
Amcam kamyon şoförüydü köyden şehire, şehirden köye kamyonla yolcu ve eşya taşırdı.
Yaz aylarında bende muavinlik yapardım ama sorularımla amcamı bıktırmış olmalıyımki beni aldı bi oto elektirikçisinin yanına götürdü.
Sana çırak getirdim işe başlat ta bişeyler öğrensin dedi.
Benim yaş 16 o zaman.
İş yerinde 10 12 yaşında çıraklar akü taşıyıp arabaların kablolarıyla falan uğraşıyorlar kimisi asit felan taşıyor.

Usta şöyle bi bana baktı sonrada amcama döndü ve dediki.
Ben buna nasıl öğreteyim ne kulağı çekilir ne tokat atılır kocaman adam olmuş artık öğrenme zamanı geçmiş dedi.
Ve beni işe almadı.
-------------------------

Daha sonra bir radyo tamircisinin yanında tamir işi öğrenmeye başladım.
Usta bana bir osilatör bobini sardırdı ortadalga için.
Sardım tarif ettiği gibi kırmızı muayyeni yerine taktım radyo istasyon çekmedi.
Usta tek bir çümle söyledi.
Linyeleri kes kollektör uçlarını ters çevir.
Yolları kesip çaprazladım. Trink diye çalıştı radyo.

Aha o tek cümle beni bu güne taşıdı.

Allah rahmet eylesin çok ta sever saygı duyardım kendisine.
Müşfik bir insandı.

Şimdilerde üniveristeden mezun olupta röle nedir bilmeyen binlerce elektirirk ve elektronik mühendisi yetişiyor.
Hiç merak etmemişler nedir ne değildir diye.
Bitirme dönem ödevi aldıklarında gelirlerdi yanıma.
Meslek lisesi kökenli olanlar hakikaten işi bilirlerdi.
----------------------
Üniversitede 2 yıl boyunca ağır-yoğun bir tempo ile yüksek matematik dersi aldık.
Mesleki anlamda ders almamız 2 yıla kalmıştı. Ama biz bir çuval matematilkk dersinden pek bişey anlamamıştık.
Sanal sayılar yok efendim trigonometrik fonksiyonlar euler dönüşümleri vesaire..

Çok yaşlı bir hocamız wardı Raşit Mocan.
Hocaların hocası diye geçerdi lakabı.
Söylenirdi ders anlatırken kendi kendine.
(1982-83) YÖK o zamanlar astığı astık kestiği kestik yapıdaydı ve Raşit hoca onlara söylenir dururdu.
-----------------------
Ne zaman ki uygulama aşamasına geçtik üretme çabasında bulunduk, o zaman unuttuğumuz matematikler yerinin eksikliğini hissettirdi.
Her ne kadar ihtiyacımız kadarını tekrardan öğrendiysekte tam bir matematikçilik olmadı yaptığımız.
Halende Gıpta ederim şakır şakır denklemleri yazıp formülleri yerine oturtup çözenlere.
Yaşımız gereği çok fazla şeyde öğrenemiyoruz dolayısıyla.
Ancak ve ancak aşırı merak ettiğimizi veya üretmek için zorunlu ihtiyaç duyduklarımızı çok zorlayarak öğreniyoruz.
Halen doğaçlama olarak devre kurup hesaba kitaba çok girmeden yapmayı tercih ediyorum.
 
Son düzenleme:

Çevrimiçi üyeler

Forum istatistikleri

Konular
6,520
Mesajlar
110,855
Üyeler
2,679
Son üye
eg3wie

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top