Kiranın 3.5 kat artması

Katılım
8 Ekim 2022
Mesajlar
956
Yaklaşık 5 senedir kiracısı olduğum ofisin mal sahibi çay içmeye geldi. Kahve yaptım :)

Yağ pas içinde iş elbisesi ile gelmiş. Empati kurmaya çalışıyor. Bence tiyatro yaptı. Gariban olmadığını biliyorum. Bir çok yeri var
Yanımda telefonla konuştu uçakla bir yerlere tatile gidecekti.

Muhit, piyasa budur dedi. Zammı bildirdi.
Hemen cevap vermek gerekmez biraz vaktimiz var dedi (ay sonuna kadar) Yasal %25 sınırı konutlar için geçerliymiş iş yerinde uygulanmaz imiş.

Ben de biraz araştırdım. Sembolik bir pazarlık ile kabul ettim. 3.5 kat artmış oldu. Rakam piyasaya uygun ve insaflı gibi. Lakin geçtiğimiz yıllara bakarak kiranın 3.5 kat artması acayip korkunç.

Sizin kiracısı olduğunuz iş yerlerinde durum nedir?
 
Son düzenleme:
Mülk sahiplerinin aç gözlüiüğü artık bir ulusal güvenlik sorunu haline geldi. Ulan zaten senin mülkünün değeri 5 katına çıktı, daha neden kiradan da vurgun yapmaya çalışıyorsun? Çok katı ve net tedbirler alınması ve uygulanması lazım.
 
Çalıştığım işletmenin ofisi kiralık iş hanı gibi bir yer ama değil neyse.
Ben işe girdiğimde işletmenin ödediği kira 45bin türk lirasıydı yani 2.200 dolar ödüyorlardı.
Geçen hafta yapılan türk lirası bazında zam ile kira 50bin tl oldu Artık 2.100 dolar ödüyorlar.
Çalıştığım işletme amerikalı bir işletme ,bu para giriş çıkışına bakan abi bu durumu anlatırken amerikadaki işletme yetkilisi teşekkür edelim araştırma geliştirmemize yardımcı oluyor kira indirimi yapmışlar diye yorumluyor.

Başka yazmam gereken bir şey yok.
 
Hayırlı olsun :) . Bizim burada sanayide dükkanlarını kiraya vermemeye başlamıştı mal sahipleri. 3-4 ay boş kalması pahasına, gerekçeleri devletin kira artışına kısıtlama getirmesiydi. Bu kısıtlama yüzünden kira zammını düşük yapabilecekleri için kiraya vermemeyi tercih ettiler. Dükkan tutmak zorunda olanlar mevcut kira piyasasının çok üzerinde para vererek tuttular. Ticari yerleri kapsamıyorsa zam kısıtlaması en azından dükkan yokluğu olmayacak.

Babamların oturduğu ev 130m2 iki ay öncesine kadar 1100 TL ödüyorlardı. Ev sahibinin oğlu evleniyormuş, çıkmalarını istediler. Piyasada emsal evlerin kirası 4000TL'den fazla. Oğlanın evlilik işi olmadı. Evin kirası 3000TL oldu. Hikaye gerçek miydi değil miydi biz bilmiyoruz. Burada bir gariplik var.

Ev sahibi olmak da bir garip, bence akıllıca bir ticari yatırım da değil. 20-25 yıllık kiraya eş değer fiyatta evler. Yeni evlerin fiyatı, 25 yıllık evlerin 2 katı civarında. Ev sahibi olmanın maliyeti düşünülürse kirada oturmak mantıklı.

Yalnız geçtiğimiz 3-4 yıl içinde abzürt şeyler oldu. Enflasyon mu faize, faiz mi enflasyona neden oluyor derken, o faiz başka bu faiz başka muhabbetlerinin arasında uzun vadeli borçlanabilen bir sürü insan, şu anda kira geliri aylık kredi taksidinden daha yüksek olan evlere sahip. Bu yoktan var olan değerin bedelini bütün piyasa ödüyor, fatura da eşit veya hakkaniyetli paylaştırılmıyor. Bence buna sebep olan durum parası olan ama değerlendirecek ticari faaliyeti olmayan bir sürü insanı ev-arazi-araba vb. almaya itti fiyatı talep de şişirdi. Bir kere yokluktan palazlanmanın tadını aldı mı al-satçı önü alınamıyor. Galeride yeni arabalar 2. el arabadan ucuz, ama yok(!). Sarı sitede "yatırımlık arazi" diye ilan gördükçe...

Asgari ücretle kıyaslarsan, en azından babamın oturduğu ev için piyasa fiyatına denk bir oransal artış var. Şehirden şehire değişebilir buralarda böyle. Var mı aramızda böyle şansı yaver gidip ödediği taksit çerez parası kadar kalan? Gözüm yok vallahi de ben kaçırdım ona yanıyorum :) .
 
Bu kira, enflasyon, fiyatların artması, dolar vs durumu nereye kadar gidecek.

Küreselde atıyorum 5 yılda düzelecekse bizde 15 yılda mı düzelecek veya düzelmeyecek mi en çok merak ettiğim konu bu.
 
Ev fiyatları ve kiralar dünya genelinde bir yükseliş yaşadı. Bizdeki ise bunun çok çok üzerinde, buna artış filan denmez.

Şöyle örnek vereyim; 2021'in ortalarında bizim binada 3+1 bir daire satıldı. Fiyatı o zaman 630 bin TL, yani 75 bin dolara denk gelir. Takip ettiğim için biliyorum, artış vardı ama normal sayılabilecek bir fiyattan gitti.

Bugün 75 bin dolar 1.75 milyon TL yapıyor. Fakat satılan evin emsalleri için 3 milyon TL civarında -120 bin dolar- fiyat istiyorlar. Dolar bazından %70 gibi bir artıştan bahsediyoruz...

Doların yükseliş yaşadığı dönemde her işi dolara endeksli gibi gösterdiler ama o dönem yanlış hatırlamıyorsam gri çimentonun fiyatı 4.5 dolar iken bugün 5 dolar civarında. Demiri filan bilmiyorum ama sonuç olarak Dolar, Euro ülkelerinde %10'dan fazla enflasyon olmadı diye biliyorum.

--

Bir başka konu bankalar bu piyasa şartlarında makul bir kredi vermiyor. İnsanlar ev alamayınca, kiralar emlakçıların "insafına" kalıyor. Sonuçta ev sahibinin kulağına kar suyu kaçıran birileri olmasa, bu kadar vahşileşeceğini düşünmüyorum. Çünkü diğer türlüsü için "enayi miyim", "kendimi niye sömürttüreyim" gibi düşünceler dönüyor.

--

Bu başlı başına bir kepazeliktir. Bu kepazeliğin de katıksız sorumlusu hükümetin hatalı politikasıdır. Bu olaylar yaşanırken yabancıya 250 bin dolarlık ev alması karşılığında vatandaşlık veriliyordu. Sonradan biraz yükselttiler ama atı alan Üsküdar’ı geçti. Gerçi bir ilçenin belediye başkanının binden fazla dairesi olursa, adam akıllı kurallar da çıkmaz tabi.

--

Sonuç olarak bana göre piyasa perişan ama ev fiyatları kesinlikle balon. Benim favoride 1 buçuk yıllık ilanlar var. Fiyatı 1.4 milyondan eklemişim, bugün eve 4.2 milyon fiyat istiyor. Bunca zamandır satılmıyor. Satmadığına göre demek ki malın fiyatı bu değil. İlan neden var ve fiyatı sürekli yükseltiliyor? Sanıyorum "yakalarsam bir keriz, yapıştırırım" ya da emlakçıların "piyasayı yükselteyim" gibi bir düşüncesi var.

1687297446582.png
 
Evimi alırken emlakçıda ev sahibi ile pazarlık yapıyorduk. Emlakçı öyle bir tavır sergiledi ki neredeyse pazarlığımızı kesmek istedi. Ev fiyatı düşünce alacağı komisyonda düşecek adam on kuruşun hesabını yapıyor. Emlakçılar, galericiler, müteahhitler, süpermarket zincirleri... Piyasa bu adamların eline kaldı.
 
Sonuç olarak bana göre piyasa perişan ama ev fiyatları kesinlikle balon. Benim favoride 1 buçuk yıllık ilanlar var. Fiyatı 1.4 milyondan eklemişim, bugün eve 4.2 milyon fiyat istiyor. Bunca zamandır satılmıyor. Satmadığına göre demek ki malın fiyatı bu değil. İlan neden var ve fiyatı sürekli yükseltiliyor? Sanıyorum "yakalarsam bir keriz, yapıştırırım" ya da emlakçıların "piyasayı yükselteyim" gibi bir düşüncesi var.
Fiyat var alan yok. Bu varlıkları elinde tutanlar gelirden çok varlık değeri artışına odaklanıyorlar sanki ve bunu yapacak da güçleri var gibi. Sanırım galerilerdeki yeni araç kıtlığı da böyle. Kollektif olarak çok büyük bir alım ve stok gücü var bu anlayışla davrananların. Sanal bir kıtlık oluşuyor, ihtiyaca yetecek kadar olan mallar bile ihtiyaç sahiplerine ekonomik bir değerde ulaşmıyor. Bu ev için geçerli değildir belki. Nüfus artışına yetişilemiyor. 2-3 aile aynı evde kalan sığınmacılar da genişleyen aileleri ve zamanla artan gelirleriyle talebi hala artırıyorlar.
Balonlar patlar inşallah yakında ama nasıl olacak, 1000 dairesi olan adamlara falan karşı?
 
Serbest ekonomi Türklere göre değil bence. Bütün dünyada serbest ekonomi uygulanır, rekabet oluştur ve fiyatlar düşer. Türkiye'de serbest ekonomi uygulanır, rekabet oluşmaz. Piyasa aktörleri "savaşma, seviş" mantrası gereği masaya oturup anlaşırlar, sonra da milleti serbestçe ve organize bir şekilde kazıklarlar ...
 
Yurt dışında sadece kiralama amacıyla inşa edilen konutlar oluyormuş. Bunlardan faaliyete geçse kiralar düşer.
Devlet satış amacıyla değil de sadece kiralamak için kendisi proje yapabilir. Devletten kiralık :)
 
Son düzenleme:
Şu an Türkiye'de uygulanan serbest piyasa ekonomisi değil maalesef. Enflasyonun en büyük sebebi karşılıksız para basmaktır.
Yüksek enflasyonun olduğu bir yerde geçen yıl 100 tl. ye aldığınız mal bu yıl180 tl ye alınıyorsa, döviz almak vatandaş korkutularak engelleniyorsa ,faiz nas denilerek düşük tutuluyorsa elinde para olan için tek seçenek araba ve ev oluyor. Bu tablonun sorumlusu sınırsız para basarak enflasyonu patlatan yönetim ve nas ekonomisidir.
 
Yurt dışında sadece kiralama amacıyla inşa edilen konutlar oluyormuş. Bunlardan faaliyete geçse kiralar düşer.
Devlet satış amacıyla değil de sadece kiralamak için kendisi proje yapabilir. Devletten kiralık :)
kiraya gerek yok. tüm iktisadi yanlışlara rağmen doğru yapılsaydı sadece dar gelirli tokisi ile bu ev kirası saçmalığı çözülebilirdi. daha doğrusu hiç yaşanmazdı. en azından ülkenin %70'inde.

100k kişinin başvurduğu yere 1k daire yaparsan, yaptığın binayı şehir merkezi ve yakınlarına değil de cehennemin dibine yaparsan o şehirde ne ev fiyatı ne de kirası düşer. üzerine milyonlarca mülteci...
 
Son düzenleme:
Tam bir ay once sari sitede bir tane Casio org begenmistim. 750 TL idi. Su an 2500 TL'den indirime girdi, 2.250 TL oldu diye mesaj atiyor site bildirim olarak. Artik urunlerin fiyati yok. Tutturabildigine gecirmek var.
 
Yurt dışında sadece kiralama amacıyla inşa edilen konutlar oluyormuş. Bunlardan faaliyete geçse kiralar düşer.
Devlet satış amacıyla değil de sadece kiralamak için kendisi proje yapabilir. Devletten kiralık :)
Iste ona lojman diyorlar. Yapilsa bile yine es dost, dayi, parti etmenleri nedeniyle cok az sayida insan faydalanabilir. Ihtiyaci olsa neyse, eminim asgari ucretli yerine 4x kazanan adama verirler. Meclis lokantasinin fiyatlarina bakmak yeter ulkeyi yonetenlerin dusunce seklini anlamak icin. Yoneten derken iktidari kastetmiyorum. Ulkedeki tum parti ve MV'lerinin anlastigi tek ortak konu kendi ozluk haklari.
 
Serbest ekonomi Türklere göre değil bence. Bütün dünyada serbest ekonomi uygulanır, rekabet oluştur ve fiyatlar düşer. Türkiye'de serbest ekonomi uygulanır, rekabet oluşmaz. Piyasa aktörleri "savaşma, seviş" mantrası gereği masaya oturup anlaşırlar, sonra da milleti serbestçe ve organize bir şekilde kazıklarlar ...

Benim kayınbirader İrlanda'da yaşıyor. Bu aralar bayram sebebi ile burada, 2 gün önce konuştuk özellikle pandemi sonrasında İrlanda gerçekten kendi ölçeklerine göre çok fazla göç almış.

Doğal olarak orada da kira sıkıntısı var.

Bir eve 500 insan başvuruda bulunuyormuş ve ev sahibi içlerinden birini seçiyor. Bizden farkı kiralar sabit. Kira pazarlığı olmayınca, ev sahibide kiracıya odaklanıyor.

Bizdeki gibi 3 kuruş fazla veriyor diye evini ne olduğu belli olmayan 30 adamı doldurup, ardından da göçmenlere saydırmıyor. Barınamayan göçmen de yoluna bakıyor. Bir yandan da sistem kendi kendini temizliyor gibi.

Eminim ki bizde de böyle bir sistem olsa herkes itiraz eder. Bizde her türlü ahlaksızlık kolayca hazmedilebildiği için mazereti de bol. Adamlar kaçak elektiriği düzeltecek ekibe nasıl öldüresiye saldırıyorsa, taksici müşteri seçiyorsa, bu sisteme de öyle saldıracaktır.
 
Rakam piyasaya uygun ve insaflı gibi. Lakin geçtiğimiz yıllara bakarak kiranın 3.5 kat artması acayip korkunç.


Kirada mülküm yok. Aksine eşimin kliniğinde aynı duruma maruz kaldık. Ancak bir mülkün piyasa değeri artınca kira tutarının artması, ya da çevredeki emsallerinin kira bedeli artınca ev sahibinin de sözleşme sonunda benzer bedel istemesi bence gayet normal. Dünyanın her yerinde kira fiyatları mülk fiyatına belli bir çarpan (10-25 yıl gibi) ile endekslidir. Gerisi serbest piyasa ve matematik. Tabii ki mülkün değeri artınca kira geliri beklentisi de artacak.

Problem olağanüstü ekonomik koşullarda yaşıyor olmamızdan ve irrasyonel politikalarla yönetilmemizden kaynaklanıyor. Normal bir ekonomide mülk kiraları sözleşme boyunca ve sözleşme gereği enflasyona paralel artar (tabi reel enflasyona) ve kiracılar bu artışı sözleşme boyunca yavaş yavaş ve rasyonel bir şekilde yaşarlar. Ancak, ülkemizde TUIK enflasyonu ile reel enflasyon arasındaki farktan dolayı kiralar piyasaya göre geriden gelip sözleşme süresi sonunda tekrar eşitleniyorlar.

Tabi bunun yanında talep artışından dolayı (maalesef yabancıya vatandaşlık promosyonlu mülk satışı politikası da bana göre çok yanlış) mülkün fiyatının ekstra değerlenmesi de artış oranını arttırıyor.

Geçtiğimiz dönemde uygulanan bu irrasyonel ekonomik yönetimi sadece ben söylemiyorum. Mevcut Hazine ve Maliye Bakanı da aynı şeyi söylüyor:
https://www.dunya.com/ekonomi/mehme...mek-disinda-secenek-kalmamistir-haberi-695337

Umarım biran önce kağıt üzerinde uçuşan anlamsız rakamlardan oluşan ekonomik göstergeleri ve bilimsellikten uzak ilkeleri terkedip ekonomide rasyonel ve şeffaf bir yönetişim modeline geçeriz de insanlar bu yanlış kararlar yüzünden bu şekilde karşı karşıya kalmazlar.
 
Ancak bir mülkün piyasa değeri artınca kira tutarının artması, ya da çevredeki emsallerinin kira bedeli artınca ev sahibinin de sözleşme sonunda benzer bedel istemesi bence gayet normal

Emlaktaki artışı piyasa şartları belirlese bu doğru. Ama dolar iki katına çıkmış iken emlak fiyatlar 5 katına çıkmışsa, fiyatı piyasa şartları belirlememiştir, aç gözlülük belirlemiştir. Sosyal bir devletin de buna da fırsat vermemesi lazım. Türkiye'de serbest rekabet şartları hiçbir zaman oluşmuyor. Sermaye sahipleri her zaman masaya oturup anlaşıyorlar ve sonra da kardeş kardeş milleti kazıklıyorlar.
 
Emlaktaki artışı piyasa şartları belirlese bu doğru. Ama dolar iki katına çıkmış iken emlak fiyatlar 5 katına çıkmışsa, fiyatı piyasa şartları belirlememiştir, aç gözlülük belirlemiştir. Sosyal bir devletin de buna da fırsat vermemesi lazım. Türkiye'de serbest rekabet şartları hiçbir zaman oluşmuyor. Sermaye sahipleri her zaman masaya oturup anlaşıyorlar ve sonra da kardeş kardeş milleti kazıklıyorlar.
Aslında yine piyasa şartları belirliyor fiyatı, sorun piyasa şartlarının sapıtması. Serbest piyasadan çıkış, olsa olsa bu sapıtıklığı körükler. Serbest piyasaya gerekli düzenlemeleri getirmekten aciz çuvallamış yapıdan daha fazla parametreyi yönetmesini nasıl bekleriz? Ülke ölçeğinde ihtiyaçlar tam bir kaos. Bu kaosu devlet memurları bürokratlara teslim etsek olsa olsa kaş yapayım derken göz çıkarırlar.
 
Duydunuz mu? Ruslar sonunda sicak denizlere inme hayallerini gerceklestirmisler. D. Akdeniz'de Antalya isimli bir sehir kurmuslar. Sanirim Paki, Afgan ve Suri sehirleri de sirada.
 
Birilerinin bir araya gelip birlikte hareket etmesi, komplolar kurmaları filan bana hiç gerçekçi gelmiyor. Yatırımcı doğası gereği mümkün olan en yüksek kazancı elde etmek ister. Bu açgözlülük değildir. Alıcı da en düşük fiyata almak ister. Sonuç fiyatı belirleyen ise talep ve geleceğe ilişkin beklentilerdir. Hangi kitabı açıp baksanız böyle yazar. Piyasayı yönetmesi ve regüle etmesi gerekenler bellidir.

Mesala örneği şöyle verelim. Birisine yüklü miktarda dolar borç verdiniz. Ödeme zamanı gelip geri aldığınızda bozduracaksınız. Piyasa fiyatından mı bozdurmak istersiniz? Yoksa, yahu zaten çok kazandım yarı fiyatına bozdurayım mı dersiniz. (Piyasanın sağlıklı olduğunu iddia etmiyorum. Tam tersini düşünüyorum. Ama bu piyasadaki şahısların değil yönetimdeki şahısların suçu.)

Dolar konusunda haklısınız. Ancak yine dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Bu dengesizliğin de sebebi irrasyonel ekonomik politikalar. Aynı soruyu şöyle soralım:

Geçen yılın başından bu yana asgari ücret %168.05 yükseldi. Dolar kuru ise %76.80 arttı. (Bunun da önemli kısmı son iki haftada.)
Bu sağlıklı mı? Türkiye'nin bu şartlarda üretim ve ihracatla büyüme şansı var mı? Şimdi bu doları baz alarak mı yapacağız karşılaştırmayı?


Çarpık durumu sebepleriyle şurada anlatmıştım:

Bu inat politikası yüzünden iki yılda yüzlerce milyar Dolar rezervimiz çöpe gitti. Üzerine de swaplarla borçlandık. (Swap hariç net rezerv -68.4 Milyar Dolar - 10 Mayıs)



Zaten dediğim de şu. Öyle bir ekonomik ortam var ki, kural, düzen, şeffaflık diye bir şey yok. Bu veriler üzerinden matematikle bir yere varamazsınız:

Ekonomi yönetimi organize bir şekilde ormanın yüzlerce yıllık kanunlarını ortadan kaldırıp, epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım diyerek artık kural-kanun yok, canımızın istediğini yapacağız, istediğimiz gibi de rakam açıklayacağız derse; bunu uluslararası üne sahip onlarca bilim insanının şiddetli uyarılarına, yalvarmalarına rağmen yaparsa, sonra ortaya çıkan çarpık ve irrasyonel zeminden (bknz. Mehmet Şimşek) iki parametreyi alıp karşılaştıramazsınız. Yani yapsanız da bir sonuca varamazsınız.

Kara paranın Türkiye'ye akması, tartışmasız sıcak para ihtiyacımızdan dolayı kırmızı halılarla karşılanması ve en kolay da emlağa yönelmesi, talebi ve fiyatları patlatması kısımlarına girmiyorum bile...
 

Çevrimiçi personel

Forum istatistikleri

Konular
6,952
Mesajlar
118,759
Üyeler
2,824
Son üye
selocan32

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top