Abi kulağa daha uyumlu gelmesinin tek sebebi üflemeli seslerinin klavyeden veriliyor olması, işlenmiş örneklenmiş ve zenginleştirilmiş olması. Yukarıda zaten bunun düzgün ses elde edebilmek için iki yöntemden birisi olduğunu yazmıştım. İki zurna (aynı özellik be aynı yapımcıdan) aynı anda çalarken bile kaymaları oluyor, enstrumanlar gelişime açık ama enstruman yapımcıları gelişime kapalı abi.
"Sonuç: bu iş mekanik olarak düzelmez. Hem müzik aletleri yapımına olan ilgi her geçen gün azalıyor hem de çırak yetişmiyor artık. Ancak sesler örneklenip plug-in yada ses bankası olarak kullanıma sunulur o zaman modern cihazlarda doğru frekanslar ile az hatalı olarak seçilerek kullanılabilir; çünkü genel olarak müziğin evrimi bu yönde."
Koma hesapları bile iyi kötü bir standarda oturtulmuşken bile malesef enst. yapımcıları bu konularda zayıf kaldıkları noktalar yüzünden oluyor.
Düşünün batı müziğinde do-do#-re iki ses arasında bir tane yarım ses var. ( do ile re arasında do diyez var) Türk müziğinde ise 9 ses var. Yani batı 1/2 ile bölerken Türk müziği 4/9 ile bölüyor, bu sakın ha beceriksizlik gibi algılanmasın müziğin yapısı bu yönde. Bu yüzden dar aralıklarda kısa mesafelerde sorun yok ama biraz skalayı büyütünce oktavlar birbirini tutmuyor. Bu yüzden Türk halk müziği ile Türk sanat müziği sesleri birbirini tam yakalayamıyor. Bizim yanılgımız hepsini aynı potaya koymaya çalışıyoruz, birisi koşucu birisi gülle atıyor; ikisi de olimpik spor gibi ama branş ve disiplin cidden çok farklı.
Bu konuda gevezeyim biraz kusuruma bakmayın![]()
Abi est.haklısınız. elektronik (işlenmiş) ses eleştirisinin geleceğini tahmin etmiştim. peki, erkin koray'ın stüdyo yorumunda üflemeli enstrümana bu tür veya benzeri bi müdahale var mıdır sizce?
Abi est.
Erkin Koray'ın (linkini yolladığınız kayıttaki) parçasının 8-9 saniyeleri arasında ufak bir kırılma var. Muhtemel zurnanın çalış tekniğinden kaynaklı bir dalgalanma oluyor. Bu canlı icracı tarafından seslendirildiğinin göstergesi denilebilir.
Zurnada sesin devamlılığını sağlamak için ağız içindeki hava genizde kilitleniyor ve zurna çalmak için bu hava kullanılıyor (tulum gibi) bu sırada burundan nefes alıp baş dönmesi ve nefessiz kalma durumunun önüne geçiliyor. Muhtemel o geçişin kırılması 8-9. saniyedeki dalgalanma.
@paskomya abi zurna tarihi 3000 yıl yaklaşık, yani bişey demek çok zorbizde zurna, çinde suona, arap-fars dillerinde sûr-ney kelime kökenleri. Sazın tarihi eski olunca yöreye göre de kullanımı değişiyor.
Bizde solo enstruman, zurnacı peşreve başlıyor demine görearap müziklerinde genelde ritimsel bir yapı içinde, o yüzden ezgisi sık aralıklarla tekrarlı müziklerde çok sırıtmıyor (kötü şarkıyı 10 kere dinleyince severiz
)
Benim mesleğim müzik aletleri yapımcılığı ve aksam-parçaları tasarımı. O yüzden biraz yapımcılara kızgınım, disiplinden uzağız. Hem serbesti hem de disiplin arasındaki dengeyi sağlayamayınca iyi iş kesinlikle çıkmıyor![]()