- Katılım
- 24 Şubat 2018
- Mesajlar
- 21,944
Sorun sadece göz yumulması da değil. Bana bahçede yardıma gelen Maraş'lı bir eleman var, belleme gibi güç gerektiren işleri çok iyi yapıyor, grayder gibi herif. Onunla konuşuyorduk da bana anlattı, oradaki halkın kendisinin de büyük bir sorumluluğu var dedi. Kendi oturduğu köyde ev yapmak istemişler, bir inşaat mühendisine projeyi çizdirmişler. Fazla para da yok, maliyet çok yüksek çıkmış. Anlatıyor, müteahhide yalvardık, nolur direklerde 8 demir yerine 3 demirle yap diye. Neticede müteahhit 3 demirle yapmış binayı, ve bina da depremde yıkılmış. Bunlar da o anda köyde olmadığı için kurtulmuş. Yani parasızlıktan halkın kendisi de malzemeden çalıyor. Bir apartman yaşantısı yaşamalarının tek yolunun bu olduğunu düşünüyorlar. Halk böyle ise, o halktan çıkan denetçi, belediye çalışanı, müteahhid de aynı oluyor işte.
Babam vefat ettikten sonra bize Susurluk'ta 4 katlı bir apartman intikal etti. Babam sağ iken dedikodular vardı bu binada kolon kesildi diye. Babam da böyle şeylere hiç önem vermezdi, o yüzden o öldükten sonra ben ilk iş olarak yapı denetim firması çağırdım ve binayı test ettirdim. Kolon kesilmemiş ama bina çürük çıktı. Kolonların dayanımı olması gereken değerin üçte birine sahip. Yapı denetim raporunu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yollattım. Aslında burada çok yaygın bir saçmalık var. Normalde kanuna göre yapı denetim firması, çürük çıkan binanın raporunu otomatik olarak bakanlığa göndermesi gerekiyor. Biz altı aydır bekliyoruz, hiç icraat yok. Aradım yapı denetim firmasını, bakanlıktan hiçbir yazı gelmedi diye. Meğer bizim firma denetim raporunu bakanlığa göndermemiş. Niye göndermediniz dedim. Abi insanlar normalde göndertmiyor dedi, çünkü bir kere bakanlığa rapor gitti mi geri dönüşü yok dedi. Defalarca aradım, yazılı olarak isteğimi belirttim ve öyle raporu bakanlığa gönderdiler.
Ondan sonrası da bizim halkın depreme bakış açısının en güzel özeti: Bina yıkılacak, ama tam 3 yıl uğraştık kiracıları tahliye etmek için ve çıkaramadık! Belediyeye kaç kere gittik birşeyler yapın diye. Noterden ihtarlar çektik, nafile. En sonunda Maraş depremi oldu ve belediyedekiler de herhalde tırstı, hemen gidip kiracıların elektriğini suyunu kestiler, ve sonra da kiracılar çıkmak zorunda kaldı. Ama çıkarken bana ettikleri bedduanın haddi hesabı yok, çünkü yeni ev kiralamak durumunda kaldılar ve kiraları da 5 - 10 kat arttı. Hatta sırf onlar daha yüksek kira ödesinler diye evi yıktığımı söyleyen varmış. Pes.
