Paylaşımım sınıf farkıyla ilgili değil. Ayrım görmen üzücü olmuş.Ben de kendi geçmişimi görmeye gelmiştim ama tek gördüğüm şey sınıf farkı oldu

Üç defa okudum anlamadım. Yapma böyle şeylersınıf farkı olmayan ülkeler ile sınıf farkı olan ülkeleri farklı iki sınıf olarak tanımlayıp kendilerini dünyanın geri kalanından ayıran insanların sınıfında olmadığını kast ediyorsun.


Estağfirullah, maksat üzmek ya da ben bundan alındım tribiPaylaşımım sınıf farkıyla ilgili değil. Ayrım görmen üzücü olmuş.
Zaten neden böyle gördüğünü de anlamadım. Sanırım sınıf farkı derken, sınıf farkı olmayan ülkeler ile sınıf farkı olan ülkeleri farklı iki sınıf olarak tanımlayıp kendilerini dünyanın geri kalanından ayıran insanların sınıfında olmadığını kast ediyorsun.
Benim bildiğim, bırak bu dünyayı, cennet ile cehennem bile iki farklı sınıf insan barındırıyor.
Neyse, böyle gördüğüne göre sınıf farkı olmayan bir yer var galiba.
Refah içinde yaşayıp özgürce paylaşımlar yapabilmek, benim de çok eksikliğini çektiğim bir şey.
Beni de sınıfınıza alın.![]()
Şans imkanların olmasıdır. Ama asıl başarı, istemek, ilgi duymak, eskilerin deyimi ile sebat etmekle mümkündür.Binlerce parametre var insanın başarısı etkileyen.
Bazıları doğuştan şanslı doğuyor.
Allah rahmet eylesinSanırım biraz erken doğmuşuz. Babam (Allah rahmet eylesin) çiftçi, annem ev hanımı. Haliyle köyde doğdum, büyüdüm.
Merak ve nasıl sorusu benim en büyük gücüm oldu. Meslek lisesindeki öğretmenime teneffüste çayı sigarayı zehir ettiğim çok oldu.
Uzun lafın kısası merak ve istek olunca, bir şekilde insan bilgiye ulaşıyor. Etrafında (forum da olabilir akademik topluluk da) benzer zevklere/bilgiye/ilgiye sahip insanlar buluyor.
Ya aslında ortalığı karıştırmamak için açık yazmak istemedim ama kapalı yazmaya çalışınca alakasız bir anlam çıkmış. Üç kuruşluk dünyada başkasının varlığına imrenen biri gibi görünmek istemem o yüzden işin aslı şu; Lise zamanlarımız ve biraz sonrasında üniversite sınavı için katsayı denen bir şey ortaya çıktı, bu sadece bir hesap yöntemi değil sosyal bir ayrımdı da; gençlerin bir kısmı ülkenin aydınlık geleceğiydi biz de meslek mezunları olarak "diğerleri"ydik (sınıf farkı). Bu video da tam tanımlayamadığım bir şekilde bende o zamanları tetikledi (videodaki şahsı tenzih ediyorum tanımam etmem zaten o yıllarda doğmamıştı bile) olay bundan ibaret. Yoksa tamamen katılıyorum "zenginlik mal çokluğu değil gönül tokluğudur."İnsan elindekileri kanıksadığından kıymetinin farkında olmuyor.
Her şeyden önce bize sağlıklı yaşamak gibi bir imkan lütfedilmiş.
Elin ayağın tutuyor, hasılı, her bir hücren–atomun kendi işini yapıyor.
Bundan sonrası fitne-fesat.
Falancanın arabası var, filancanın katı var, öbürü zaten çok iyi bir ülkede doğmuş.
Dikkat ederseniz bunların hepsi kişinin müdahale etme şansı olmayan şeyler. Yani kendinden başka herkesi suçlayabileceği konforlu bir alan.
Dünya Savaşı’nın göbeğinde gençlik yaşıyor da olabilirdik...
Üstümüze düşen sorumluluk ne ve biz buna ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Ona bakmak lazım.
99 yılı meslek lisesizedelerden biriyim. Mühendis olma hayalim hayal olarak kaldı. Sonrasında toparlama şansım da olmadı. Hasbel kader öğretmen oldum.gençlerin bir kısmı ülkenin aydınlık geleceğiydi biz de meslek mezunları olarak "diğerleri"ydik (sınıf farkı)