Dürbünlü tüfekler ile ilgili aklıma takılan bir konu

[tsahin]

Dürbünlü tüfekler ile malum dürbün okülerinde bir skalalı artı işareti görüyoruz. Kesişimini hedef üzerine getiriyoruz (veya mesafeye göre yukarı doğru bir düzeltme uyguluyoruz) ve tetiği çekiyoruz. Benim anlamadığım konu, tüfeği birkaç milimetre sağa, sola, aşağı yukarı kaydırırsak, gözümüz de tersi yönde o kadar kayarsa, dürbündeki artı gene aynı hedefe denk gelecek. Ama tüfek tamamen hedefi ıskalayacak. Yani gözün eksenii dürbünün eksenine göre pozisyonu değişken iken, nasıl oluyor da dürbündeki artı her zaman namlu ile uyuşuyor?

 

[taydin]

Tam emin olmamakla birlikte, şöyle bir düşünce deneyi yapalım: Diyelim namlunun iç çapı yeterince büyük ve kamerayı namlunun içine soktuk ve sabitledik. Ve şimdilik uzun mesafe atış olmadığını varsayalım. 10 m ye atış yapıyoruz. Bu durumda eğer hedef, namlunun merkez ekseni üzerinde ise vurulacak.

Kameranın de silindirik olduğunu varsayalım ve merkez ekseninin, namlu merkez ekseni ile kesiştiğini varsayalım. Bu durumda, kamera ekranındaki artı nereyi işaretliyorsa, mermi oraya gitmeyecek mi? Kameraya dik olarak bakmak, veya 60 derece açı ile bakmak önemli olacak mı? Hatta kameradaki görüntüyü gördükten sonra, hangi açı ile bakarsan bak, artı işareti hedefi işaretliyorsa o hedef vurulacak.

 

[Erhan_TR]

Dürbünlü tüfekler ile malum dürbün okülerinde bir skalalı artı işareti görüyoruz. Kesişimini hedef üzerine getiriyoruz (veya mesafeye göre yukarı doğru bir düzeltme uyguluyoruz) ve tetiği çekiyoruz. Benim anlamadığım konu, tüfeği birkaç milimetre sağa, sola, aşağı yukarı kaydırırsak, gözümüz de tersi yönde o kadar kayarsa, dürbündeki artı gene aynı hedefe denk gelecek. Ama tüfek tamamen hedefi ıskalayacak. Yani gözün eksenii dürbünün eksenine göre pozisyonu değişken iken, nasıl oluyor da dürbündeki artı her zaman namlu ile uyuşuyor?

Dürbünsüz tufeklerde tüfeğin kişinin kol uzunluğuna, boyuna uygunluğunu anlamak için uyguladığımız bir test vardır. Kişinin nişan pozisyonu almasını ister ve namlunun ucundan kişiye doğru bakıp arpacık, gez, göz hizasına bakarız. Çoğu kişi hedefe nişan aldığı anda namluya üstten bakıyorsa vuruş alt, göz alttan bakıyorsa yani göz dipçigin biraz altına doğru kaymişsa vuruş üstten olacak ve hedef vurulamayacaktir. Oysaki kişi kendi baktığı noktadan göz, gez, arpacık ve hedefi bir hizada görüyordur.
Bu durum görüş hattının nişan hattına uydurulmasidir.
Dürbünde de durum benzerdir. Silahın nişan hatti hareket sonucu bozulduğu halde gözümüzü nişan hattina uyarliyoruz.

 

[mechanic]

Dürbünlü tüfekler ile malum dürbün okülerinde bir skalalı artı işareti görüyoruz. Kesişimini hedef üzerine getiriyoruz (veya mesafeye göre yukarı doğru bir düzeltme uyguluyoruz) ve tetiği çekiyoruz. Benim anlamadığım konu, tüfeği birkaç milimetre sağa, sola, aşağı yukarı kaydırırsak, gözümüz de tersi yönde o kadar kayarsa, dürbündeki artı gene aynı hedefe denk gelecek. Ama tüfek tamamen hedefi ıskalayacak. Yani gözün eksenii dürbünün eksenine göre pozisyonu değişken iken, nasıl oluyor da dürbündeki artı her zaman namlu ile uyuşuyor?

Artı işareti okülerin odak noktasına yakın yerde duruyor sürekli.
Oküler merceği ile artı işareti paralel.
Objektif merceği ekseni ile oküler merceği ekseni aynı hizada.
Objektif merceğindeki görüntüde odak noktasına yakın oluşuyor.
Yani artı işaretinin ortasında.
Sen ne kadar gözünü kaydırsanda artı işareti üzerine düşecek görüntü.

Artı işareti olan cam plakayı sinema perdesi olarak düşünmek lazım