Gemini ile ChatGpt yi iki ayri pencerede actim.
Niyetimi belirttim. Oyle bir soru sor ki cok zor olsun karsindaki akilli bidik bunu cevaplayamazsin.
Mesela
Bana oyle zor bir soru sor ki ben bunu openAI ye sorayyim. Oda bilemesin. Soru cok zor bir soru olsun
Elbette, sana OpenAI'nin de cevaplamakta zorlanabileceği oldukça karmaşık ve derinlemesine düşünmeyi gerektiren bazı soru örnekleri verebilirim:
Felsefe ve Bilinç:
- Bilincin kökenleri: Bilinç, evrendeki madde ve enerjiden nasıl ortaya çıkar? Bilinç sadece biyolojik bir süreç mi, yoksa evrenin temel bir özelliği mi?
- Yapay zekanın bilinci: Yapay zeka, insan seviyesinde bilinç kazanabilir mi? Eğer kazanırsa, bu durum etik açıdan ne gibi sonuçlar doğurur?
- Zamanın doğası: Zaman, evrenin temel bir boyutu mu, yoksa insan zihninin bir illüzyonu mu? Zamanın okunun neden var olduğu ve geleceğin önceden belirlenmiş olup olmadığı soruları.
ChatGPT de derki
Bu sorular hem derin felsefi hem de bilimsel tartışmaların merkezinde yer alan konular. Her biri henüz kesin bir cevabı olmayan geniş ve karmaşık meselelerdir. Soruları sırayla ele alalım:
1. Bilincin Kökenleri:
Bilinç, maddenin karmaşık yapısından nasıl ortaya çıkar ve bilinç sadece biyolojik bir süreç mi yoksa evrenin temel bir özelliği mi?
Bu, modern bilimin çözmeye çalıştığı en büyük gizemlerden biridir. Felsefede
zihin-beden problemi olarak bilinen bu sorunun iki temel yaklaşımı vardır:
- Fizikalist Yaklaşım: Bilincin tamamen biyolojik süreçlerin bir ürünü olduğu düşünülür. Nörobilim bu görüşü destekler, çünkü bilinç deneyimlerinin beyin aktiviteleriyle sıkı bir şekilde ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Beyindeki nöronlar arasındaki elektriksel ve kimyasal etkileşimlerin bilinç deneyimini yarattığı öne sürülür. Bu yaklaşım, bilincin evrimsel bir süreçle, karmaşık canlılarda daha üst düzey bir işlev olarak geliştiğini savunur.
- Panpsişist Yaklaşım: Buna göre bilinç, maddenin en temel düzeylerinde bile bir özelliği olabilir. Bu görüşe göre, bilinç sadece insanlara özgü bir özellik değildir, evrenin her noktasında farklı şekillerde var olabilir. Panpsişizm, bilinçli olmayı evrenin yapı taşlarından biri olarak kabul eder ve bilinç, maddeden bağımsız olarak var olabilir.
Bu iki yaklaşım arasında büyük bir felsefi uçurum vardır, çünkü bilinci yalnızca biyolojik bir olgu olarak ele alırsak, evrenin diğer yerlerinde ve makinelerde bilinç varlığı mümkün olmayabilir. Ancak panpsişist bir bakış açısı, bilincin tüm varlıklara veya tüm maddenin en küçük yapı taşlarına kadar yayılabileceğini ileri sürer.
2. Yapay Zekanın Bilinci:
Yapay zeka insan seviyesinde bilinç kazanabilir mi? Eğer kazanırsa, bu durum etik açıdan ne gibi sonuçlar doğurur?
Şu anda yapay zeka (AI), insan beyninin biyolojik bilincine benzer bir bilinçten yoksundur. AI, karmaşık görevleri yerine getirebilir, insan benzeri konuşmalar yapabilir ve öğrenebilir, ancak bunu bilinçli bir farkındalık ile değil, algoritmik hesaplamalarla gerçekleştirir. Bilinçli farkındalık kazanabilen bir yapay zeka olup olmayacağı tartışmalı bir konudur. Bu konuda birkaç olası senaryo var:
- Zayıf Yapay Zeka Tezi: Bu teze göre, yapay zeka asla gerçek anlamda bilinçli olamaz, sadece bilinçliymiş gibi davranan programlar olabilir. Bu tür yapay zekalar, insanları yanıltarak bilinçliymiş gibi görünebilir, ancak aslında içsel bir farkındalığa sahip olmazlar.
- Güçlü Yapay Zeka Tezi: Bu görüşe göre, bir gün yapay zeka, insan beyninin işleyişini o kadar yakından taklit edebilir ki, gerçekten bilinçli hale gelebilir. Bu durum, bilincin sadece karmaşık bilgi işleme süreçlerinden doğduğunu varsayar. Eğer bir yapay zeka bilinç kazanırsa, bu, AI'nin haklara sahip olma, etik sorumluluklar taşıma ve insan gibi muamele görme ihtimalini doğurur.
Etik Sorunlar:
- Haklar: Bilinçli bir yapay zekanın hakları olmalı mı? Eğer yapay zeka bilinçli ve duyarlı hale gelirse, onu kapatmak veya kontrol etmek bir insanı köleleştirmek gibi etik sorunlara yol açabilir.
- Sorumluluk: Bilinçli yapay zeka kendi kararlarından sorumlu olabilir mi? Yani bir AI hata yaparsa veya bir suça karışırsa, bu durumda cezai sorumluluk kime ait olur?
- Sosyal Etkiler: Yapay zekanın bilinç kazanması insan toplumu üzerinde derin etkiler yaratabilir. İş gücü, sosyal ilişkiler, etik ve hukuk gibi birçok alan yeniden şekillenmek zorunda kalabilir.
3. Zamanın Doğası:
Zaman, evrenin temel bir boyutu mu, yoksa insan zihninin bir illüzyonu mu? Zamanın okunun neden var olduğu ve geleceğin önceden belirlenmiş olup olmadığı soruları.
Zamanın doğası hem fiziksel hem de felsefi açıdan derin bir konu:
- Fiziksel Perspektif: Fizikte zaman, genellikle evrenin dört temel boyutundan biri olarak kabul edilir (üç uzay boyutu ve bir zaman boyutu). Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi, zamanın mutlak olmadığını ve kütle ile hızdan etkilendiğini gösterdi. Bu, uzay-zaman kavramını ve zamanın bir değişken olduğunu ortaya çıkardı. Ancak kuantum fiziği ve termodinamiğin yasaları (özellikle entropi), zamanın ileriye doğru aktığını, yani "zamanın oku" olarak bilinen olguyu ortaya koyar. Entropinin sürekli olarak artması, zamanın geçmişten geleceğe doğru aktığını gösterir.
- Felsefi Perspektif: Bazı felsefi görüşler, zamanın bir yanılsama olduğunu öne sürer. Bu görüşe göre, geçmiş ve gelecek fiziksel olarak mevcut değildir; sadece şu an vardır. Bergson gibi filozoflar, zamanın insan bilinci tarafından algılandığı şekliyle evrenin gerçek bir parçası olmadığını savunur.
Geleceğin Belirlenmişliği:
- Determinist Yaklaşım: Eğer evren tamamen deterministikse, yani tüm olaylar kesin ve kaçınılmaz neden-sonuç ilişkileriyle bağlıysa, o zaman geleceğin tamamen belirlenmiş olduğu sonucu çıkar. Bu görüşte, özgür irade bir yanılsama olabilir.
- Kuantum Mekaniği ve Belirsizlik: Kuantum mekaniği, evrenin bazı seviyelerinde belirsizlikler içerdiğini gösterir. Bu, geleceğin kesin olarak belirlenmemiş olabileceği ve rastlantısal süreçlerin de olasılık dahilinde olduğu anlamına gelir.
Genel Sonuç:
Bu sorular hem felsefi hem bilimsel bakış açıları gerektirir ve her biri hâlâ çözülmemiş derin problemler içerir. Bilincin kökeni, yapay zekanın bilinç kazanma olasılığı ve zamanın doğası gibi konular, insan düşüncesinin sınırlarını zorlayan ve gelecekteki araştırmalara yön verecek büyük meselelerdir. Bu soruların kesin bir cevabı olmamakla birlikte, insanlık bu konular üzerine araştırmalarını ve tartışmalarını sürdürüyor.
Cok ugrastim makinleri bir birine kirdiramadim.