Bu tamiratları kendiniz mi öneriyorsunuz, işveren kendini mi istiyor?
Genelde bu tarz şeyler pek önemsenmez, iş görsün yeter mantığıyla bakılır işveren tarafında.
Makinenin durumu 1.mesaj da belli. Üstelik o görünen kısım. Sorunları şöyle maddeler halinde sıralayayım. Ondan sonra senin soruna cevap vereceğim.
1- Kaçaklar yolu ile su alan yerler paslanmış.
2- Makinenin sırt kısmında parçalar halinde 10 tane kadar devre kartlarının tamamı nemden etkilenip korozyona uğramış.
3- Korozyona uğrayan kartlardan bir kaç tanesi o kadar çok etkilenmişki önce pcb boyası kabarmış, sonra altındaki bakır yol tamamen çürüyerek yok olmuş. Bazı kartlara kaç tane atlama teli yaptığımı saymadım.
Resimde RGB LED'leri kontrol eden devre kartını göreceksin. Üzerinde 3-5 tane ucuz yollu komponent olmasına rağmen satın almak istediğinde 500-1000TL gibi rakamlar öne çıkıyor. Ben kartı tamir edip şemasını çıkararak bir dahaki arızada yenisini basacağım.
Orjinal RGB Kontrol Kartı
Benim Yaptığım
4- Zaman ve Skorları gösteren büyük ledlerde segment kayıpları vardı. Yine yolların çürümesinden kaynaklı bazı segmentler yanmıyordu. Rakamlar okunaklı görünmüyordu.
5- Camlardaki alvleri temsil eden ledler yanmıyordu. Ve bu alevlere su isabet ettiğinde alevi (ledleri) söndüren sensörler arızalıydı.
6- Dikkat ettiyseniz ortada bir merdiven ve en aşağıda da bir itfaiyeci var. Camlardaki alevler suyla vuruldukça bu itfaiyeci yavaş yavaş yukarı tırmanıyordu ama o da bozuk.
7- İtfaiyecinin yukarı çıktığında kurtaracağı bir kadın göreceksiniz. O kadının da çığlık atar gibi sürekli sağa ve sola hareket etmesi gerekiyordu ama onunda kabloları korozyondan dolayı kopmuş.
8- Makine ön tarafında 2 adet siren lambası var. Onlarında motorları bozuk lambaları patlamış.
9- Makinenin sağında ve solunda silindir şeklinde RGB ledler var. Korozyondan dolayı hepsi çürümüş.
10- Yine makinenin sağında ve solunda neona benzer beyaz şeritler var. O şeritlerin altında da toplam uzunluğu 8m yi bulan Mavi ledler vardı. Hepsi su alıp çürümüş.
Böyle 10 madde daha sayarım.
Şimdi gelelim sadede.
Bu makine çalışıyor muydu? Evet çalışıyordu. Yukarıdaki saydığım sorunlar olmasına rağmen çalışıyordu.
Tabi çocuklar için bu detayları farketmek mümkün olmadığından kartı okutup fışkıran suyu camlara tutmak yetiyordu onlara.
Ancak bu makine bu şekilde devam etseydi tahminen 1 yıl sonra hurdalıkta yerini alırdı. Çünkü yapılacak masraf ile makinenin yenisi alınabilirdi.
Benim düşünceme göre 2 çeşit usta vardır.
Birincisi akşama kadar sağda solda oyalanır. Makine sadece bozuldukça, bozulan parçaya müdahale eder. Onun dışında tüm mesaiyi çalışıyormuş gibi görünüp çayla çorbayla geçirir.
İkinci usta ise makinenin bozulmasına müsade etmeyen bir disipline sahiptir. Bir makine bozulduğunda sadece bozulan parçaya değil, makinenin geri kalan parçalarına da bakar, bakım yapar. Bu sayede makine hiç bozulmadan ömrünün iki veya daha fazla katı olarak çalışmaya devam edebilir.
Ben kendime ikinci usta disiplinini örnek aldım. Mesaimin başlangıcından bitişine kadar sürekli makineler ile ilgileniyorum. Arada bozulan olursa özellikle ona yoğunlaşıyorum. ama hiç bozuk makine yoksa da geçip teknik ofiste çay kahve içmiyorum.
Bu itfaiye makinesinin ömrü 1 yıl sonra dolacakken şuan da enaz 5 yıl uzatmış olduk.
Patronlarımın benden beklentisi bu yönde değildi. Çünkü onlar bile alışmışlar bozuldukça müdahale eden teknik elemana. Beni sürekli faaliyette görünce şaşırıyorlar. Bir ara gereksiz masraf çıkarıyormuşum gibi algıya düştüler. Aynen burada size açıkladığım gibi onlarada açıkladım. 1 yıl sonra çöpe dönüşmüş makine mi? yoksa enaz 5 yıl daha çalışacak makineler mi istiyorsunuz dedim. Bana hak verdiler.
İşin birde satış boyutu var. Bazı makineler konsept değiştirme anlamında satılıp yerine yenileri alınıyor. Şimdi şu 1. mesajdaki makineyi satmak isteseler kim alır?
Sözün kısası Tamiratları ben önerip, işverene çok zorlanmadan kabul ettiriyorum. Onlar memnun, ben memnun.
İş görsün yeter mantığı ile yapılan işler şirkete zarardır, milli servete zarardır. Ustanın kendine ve iş verenine yaptığı kötülüktür.