Kiranın 3.5 kat artması

Çok güzel bir örnek. Beslenme hakkı. Mesela marketteki gıda fiyatlarına %25 artış limiti gelmesi sağlanabilir mi sizce?

Çalışan gelirinin yükselmediği ve iş güvencesinin sağlanmadığı bir ekonomide konuta gelecek ilave vergiler olduğu gibi kiracıya yansıyacaktır. Dükkan kiracıları bilir, mal sahipleri kendi stopajlarını da kiracının karşılamasını şart koşarlar.

İnşaat sektöründen tanıdıklarım var, şu anda satışlar tamamen yabancılara ve büyük bir talep var. Hatta bir tanesi Ortadoğu'da piyasayı büyük ölçekte çarpıp, sonra Türkiye'ye gelip 5-10 daire alıp zengin birer vatandaş olarak burada devam etmek gibi bir sektör oluştu dedi. Böyle parayla gelen talebe karşı emekle rekabet etmek isteyenlere başarılar diliyorum.

Bu arada yabancıların konutları KDV ödemeden aldıklarını, yani sizden %15 daha ucuza aldıklarını da biliyorsunuz umarım.
Bu ekonomik şartlarda böyle olur diyorsunuz. Haksızsınız diyemem. Aslında benim itirazım daha temel birşeye ama konuyu başka yere çekip dağıtmamak için çok fazla ayrıntıya girmedim. Özetle bir adam bir ev alıyor ve eve gelip birini oturtuyor, ondan aldığı kirayla evin taksitlerini ödüyor. Yani aslında neredeyse hiç emek vermeden bir mülk sahibi oluyor. Başta küçük bir peşinat sonrasını zaten büyük oranda kiracı ödüyor. Yani yıllarca emek verilmiş ve bunun karşılığında alınmış bir mülk değil bu. Neredeyse emeksiz kazanç. Eğer bu durum ciddi bir mağduriyet yaratmıyor olsa ciddi bir rahatsızlık duymam. Yani dile getirecek kadar duymam. Sistem böyle işliyor ve bizde bu sisteme tabiyiz der geçerim. Ama bu şekilde giderse ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya kalacağız. Beni rahatsız eden de bu. Sırf sistem böyle işliyor diye maaşımın tamamına yakınını ev sahibine veremem. İnsanların aç gözlülüklerine göz yumamam. Bu sorunun acilen çözülmesi lazım. İnsanların durumun ciddiyetinin farkına vardığı sanmıyorum. Şu an ev sahibini anlamaktan daha büyük sorunlarımız var bence.
 
Bu ekonomik şartlarda böyle olur diyorsunuz. Haksızsınız diyemem. Aslında benim itirazım daha temel birşeye ama konuyu başka yere çekip dağıtmamak için çok fazla ayrıntıya girmedim. Özetle bir adam bir ev alıyor ve eve gelip birini oturtuyor, ondan aldığı kirayla evin taksitlerini ödüyor. Yani aslında neredeyse hiç emek vermeden bir mülk sahibi oluyor. Başta küçük bir peşinat sonrasını zaten büyük oranda kiracı ödüyor. Yani yıllarca emek verilmiş ve bunun karşılığında alınmış bir mülk değil bu. Neredeyse emeksiz kazanç. Eğer bu durum ciddi bir mağduriyet yaratmıyor olsa ciddi bir rahatsızlık duymam. Yani dile getirecek kadar duymam. Sistem böyle işliyor ve bizde bu sisteme tabiyiz der geçerim. Ama bu şekilde giderse ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya kalacağız. Beni rahatsız eden de bu. Sırf sistem böyle işliyor diye maaşımın tamamına yakınını ev sahibine veremem. İnsanların aç gözlülüklerine göz yumamam. Bu sorunun acilen çözülmesi lazım. İnsanların durumun ciddiyetinin farkına vardığı sanmıyorum. Şu an ev sahibini anlamaktan daha büyük sorunlarımız var bence.
Ülkemizde en kolay şey kitle yönlendirmek.
Adı bilinen adına güvenilmiş herhangi bir insan milyonlarca kişinin kalıplaşmış düşüncesini 10 saniyelik konuşması ile değiştirebilir.

Bu ekonominin sıkınıtılı durumu dış güçler dediler, sokakta gördüğün 10 kişiden 7si amerika, almanya, fransa düşmanımız bizimle uğraşıyorlar deyip lanet eder.

Bu ev araba fiyatlarına da bir ülke ismi bulur sorumlusu yaparlar.
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Kendi evimde oturuyorum ama dediğim gibi kirada mülküm filan yok. Evlerin ve kiraların ucuzlaması işime gelir evimi değiştirmek vb için. Ancak ev sahipleri durumun bir parçası ve onları, kiracıları ve bu durumu yaratan sistemin sebepleri ile dinamiklerini anlamadan bir çözüm üretmek imkansız. Kendimizi kandırıp hayali suçlular yaratmaktan öteye geçemeyiz.


Özetle bir adam bir ev alıyor ve eve gelip birini oturtuyor, ondan aldığı kirayla evin taksitlerini ödüyor. Yani aslında neredeyse hiç emek vermeden bir mülk sahibi oluyor. Başta küçük bir peşinat sonrasını zaten büyük oranda kiracı ödüyor. Yani yıllarca emek verilmiş ve bunun karşılığında alınmış bir mülk değil bu. Neredeyse emeksiz kazanç.

Karadağ, Bulgaristan, Amerika gibi yerlerde bu dediğiniz mümkün. Örneklerini gördüm biliyorum. Ancak bu şekilde mülk almanın Türkiye'de mümkün olduğunu sanmıyorum. Gelişmiş ülkelerde ve bahsettiğim ülkelerde kira çarpanı 13-18 yıl seviyesinde. Türkiye'de ise artık 30lu yılları geçmeye başladı.

Buradan basit bir matematikle 30 yılda alacağınız kiraya eşdeğer bir evi kredi alıp, küçük bir peşinat yatırıp gerisini kiracıya ödeterek almanız imkansız. Hiçbir zaman da mümkün olduğunu hatırlamıyorum. Öyle olsaydı kiracılar gidip ev alırdı. %70-%80 civarında peşinat öderseniz ancak olabilir. Ben kendi evimi alırken şanslıydım, faizler tarihi dip seviyedeydi. Buna ve hızlı artan enflasyona rağmen taksitlerimin kiraya eşit hale gelmesi 6-7 yıl sürdü. Şu anda piyasadaki reel fazi oranlarıyla böyle bir şansı yakalamak da kolay değil.

Ayrıca, şu anda konut kredisi de vermiyor bankalar. Kamu bankaları hiç vermiyor. Kağıt üzerindeki komik faizlere uymak zorunda olduklarından. Sitelerinde gördüğünüz rakamların bir anlamı yok. Nakit ile dönüyor piyasa.
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Kendi evimde oturuyorum ama dediğim gibi kirada mülküm filan yok. Evlerin ve kiraların ucuzlaması işime gelir evimi değiştirmek vb için. Ancak ev sahipleri durumun bir parçası ve onları, kiracıları ve bu durumu yaratan sistemin sebepleri ile dinamiklerini anlamadan bir çözüm üretmek imkansız. Kendimizi kandırıp hayali suçlular yaratmaktan öteye geçemeyiz.




Karadağ, Bulgaristan, Amerika gibi yerlerde bu dediğiniz mümkün. Örneklerini gördüm biliyorum. Ancak bu şekilde mülk almanın Türkiye'de mümkün olduğunu sanmıyorum. Gelişmiş ülkelerde ve bahsettiğim ülkelerde kira çarpanı 13-18 yıl seviyesinde. Türkiye'de ise artık 30lu yılları geçmeye başladı.

Buradan basit bir matematikle 30 yılda alacağınız kiraya eşdeğer bir evi kredi alıp, küçük bir peşinat yatırıp gerisini kiracıya ödeterek almanız imkansız. Hiçbir zaman da mümkün olduğunu hatırlamıyorum. Öyle olsaydı kiracılar gidip ev alırdı. %70-%80 civarında peşinat öderseniz ancak olabilir. Ben kendi evimi alırken şanslıydım, faizler tarihi dip seviyedeydi. Buna ve hızlı artan enflasyona rağmen taksitlerimin kiraya eşit hale gelmesi 6-7 yıl sürdü. Şu anda piyasadaki reel fazi oranlarıyla böyle bir şansı yakalamak da kolay değil.

Ayrıca, şu anda konut kredisi de vermiyor bankalar. Kamu bankaları hiç vermiyor. Kağıt üzerindeki komik faizlere uymak zorunda olduklarından. Sitelerinde gördüğünüz rakamların bir anlamı yok. Nakit ile dönüyor piyasa.
Kastım şu ana ev alanlar değil daha önce piyasa koşulları normalken ev alanlar. Benim ev sahibim evi 105000 Tl'ye almış 11-12 sene önce ben girdiğimde ilk kiram 675ti. Yani ev kendini 13 yılda amorti ediyordu. Zaten peşinat az olsa da o peşinatı denkleştirmek çok kolay değildi nüfusun büyük çoğunluğu için. Geçmişten bahsediyorum. Ekonominin daha iyi olduğu zamanları. Bu yüzden kiracı sayısı çok fazla. Üniversiteden önce aileme destek olmak için ayakkabı fabrikasına girmiştim. O zaman adamlar bana utanmadan asgari ücretin 3te birini maaş olarak vermişlerdi. Orada asgari ücret alabilmek için usta olmak lazımdı. Nüfusun önemli bir kısmı bu tip maaşlarla geçinmeye çalıştı hep. Onlar için ekonomi hep kötüydü. Şu an orta-üst seviyede ciddi ekonomik krize girdi. Sorun bu yüzden bu kadar belirginleşti biraz da.
 
Son düzenleme:
Radyoda TÜVTÜRK reklamı çıkıyor.

Başka seçenek var mı muayene için başka kurum yetkili mi ? Başka yere gitmeyin burada muayene yaptırın mı diyor? Amaç nedir?

Yoksa vatandaş nazlanıyor gitmiyor ceza ödemek mi istiyor?
Zevkinden dolayı canı çektiği için muayene yaptıran mı oluyor?

Bu yüzden mi vatandaş teşvik ediliyor? Reklam gereği niçin duyuldu?

Televizyondaki kamu spotları da benzer kıvamda. İteklemeli konular. Susadıysanız su için acıktıysanız yemek yiyin uykunuz geldiyse uyuyun diyecekler
 
Son düzenleme:
Radyoda TÜVTÜRK reklamı çıkıyor.

Başka seçenek var mı muayene için başka kurum yetkili mi ? zevkinden dolayı canı çektiği için muayene yaptıran mı oluyor? Bu yüzden mi vatandaş teşvik ediliyor ediliyor? Reklam gereği niçin duyuldu?

Televizyondaki kamu spotları da benzer kıvamda. İteklemeli konular. Susadıysanız su için acıktıysanız yemek yiyin uykunuz geldiyse uyuyun diyecekler
vicdan azabı çekiyordur belki. belki de ta**k geçiyorlardır bilemiyorum. ama şunu biliyorum tıpkı onlar gibi para basan darphanenin emek ve işletme maliyeti onlardan fazladır.
 
Zamanında babam tafından kazıklandım bu nedenle aşağı yukarı 5 yıldır kirada oturuyoruz.
Benim ev kiram 2.250 iken 7.000 TL Oldu,
4 Yaşında bir kızım var onun için endişeleniyorum,
Sabit bir işim ve sabit bir maaşım yok ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim de yok.:(
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Kendi evimde oturuyorum ama dediğim gibi kirada mülküm filan yok. Evlerin ve kiraların ucuzlaması işime gelir evimi değiştirmek vb için. Ancak ev sahipleri durumun bir parçası ve onları, kiracıları ve bu durumu yaratan sistemin sebepleri ile dinamiklerini anlamadan bir çözüm üretmek imkansız. Kendimizi kandırıp hayali suçlular yaratmaktan öteye geçemeyiz.




Karadağ, Bulgaristan, Amerika gibi yerlerde bu dediğiniz mümkün. Örneklerini gördüm biliyorum. Ancak bu şekilde mülk almanın Türkiye'de mümkün olduğunu sanmıyorum. Gelişmiş ülkelerde ve bahsettiğim ülkelerde kira çarpanı 13-18 yıl seviyesinde. Türkiye'de ise artık 30lu yılları geçmeye başladı.

Buradan basit bir matematikle 30 yılda alacağınız kiraya eşdeğer bir evi kredi alıp, küçük bir peşinat yatırıp gerisini kiracıya ödeterek almanız imkansız. Hiçbir zaman da mümkün olduğunu hatırlamıyorum. Öyle olsaydı kiracılar gidip ev alırdı. %70-%80 civarında peşinat öderseniz ancak olabilir. Ben kendi evimi alırken şanslıydım, faizler tarihi dip seviyedeydi. Buna ve hızlı artan enflasyona rağmen taksitlerimin kiraya eşit hale gelmesi 6-7 yıl sürdü. Şu anda piyasadaki reel fazi oranlarıyla böyle bir şansı yakalamak da kolay değil.

Ayrıca, şu anda konut kredisi de vermiyor bankalar. Kamu bankaları hiç vermiyor. Kağıt üzerindeki komik faizlere uymak zorunda olduklarından. Sitelerinde gördüğünüz rakamların bir anlamı yok. Nakit ile dönüyor piyasa. Bir daire kiralamanız gerekiyorsa, burada ucuza bulabilirsiniz.
Mevcut faiz oranlarıyla bunun neredeyse imkansız olduğunu bile söyleyebilirim. Bir daire satın aldığımızda, kirayı karşılayabilmek için çok uzun bir süre krediyi ödemek zorunda kaldık. Siz 6-7 yılda o seviyeye geldiğiniz için çok şanslısınız. Benim neredeyse 10 yılımı aldı.
 
Mevcut faiz oranlarıyla bunun neredeyse imkansız olduğunu bile söyleyebilirim. Bir daire satın aldığımızda, kirayı karşılayabilmek için çok uzun bir süre krediyi ödemek zorunda kaldık. Siz 6-7 yılda o seviyeye geldiğiniz için çok şanslısınız. Benim neredeyse 10 yılımı aldı.

Normali bu zaten. Anormal şeyler üst üste geldi. Eskiyip değer kaybetmesi gereken şeyler kıymete bndi.
 
Ekonomik sorunların kaynağı büyük ölçüde faiz.

Sermaye sahibine bir yatırım teklifi sunulmuş olsa
"Parayı bankaya koysam en az şu kadar getirir." bu işten o kadar kar gelmez deyip vaz geçer.

Ev sahibi evini kiraya verecek. "Parayı bankaya koysam en az şu kadar getirir. Ev kirası da bu kadar olmalı" diye düşünür. ve kirayı böyle ister.

Kısaca her türlü yatırım ve işin karlılığı bankanın vereceği oranla kıyaslanıyor bu şekilde durum kötüleşiyor.
"Zaten yattığım yerden o para gelecek, niye uğraşayım" mantığı
 
Son düzenleme:
Dış güçleri iç güçleri bilemem. Fakat ekonomiyi kurtarmak için galiba katma değerli üretim ve ticaret yapmak gerekiyor. Yurt dışından para gelmesi gerekir. Yurt içinde takla atsak ne yaparsak yapalım durum değişmez. Para el değiştirir. Zenginlerde toplanır. Ekonomi kötüleşir

3-5 haneli bir köy düşünelim. Buradaki para miktarı bellidir. Az yiyip çok çalışarak, köydeki para miktarı artacak değil. Köye dışarıdan para gelmesi için bir şeyler yapılması gerekir. 10 binlira sermaye ile nitelikli ürün için tohum alınıp hasat sonucu sermaye 100 bine çıkarılablir. Satış dışarıya yapılacak. köy halkına değil
 
Ekonomik sorunların kaynağının faiz olduğunu biliyorsun ama enflasyonun sebebinin ne olduğu konusunda hiç fikrin yok mu?
Üretimin artması tabi ki istenen bir şey buna karşı hiç teoride yok zaten.
Ama kötü bir ekonomide üretim artmaz,Enflasyonun ana sebebi emisyon artışıdır.
Emisyonu ekonomideki üretim artışı kadar artırırsanız hiç enflasyon olmaz.Basite indirgeyerek bi örnek verelim ,100 yumurta üretiliyor ve piyasadaki para miktarı 100 lira diyelim bu durumda bir yumurta fiyatı 1 lira olur.100 lira daha basıp para miktarını 200 liraya çıkarırsak yumurta fiyatı 2 lira olur.Normal olan ;yumurta üretimi 120 adete çıktığında 20 lira daha basmaktır bu durumda hiç enflasyon olmaz.
 
Mevcut faiz oranlarıyla bunun neredeyse imkansız olduğunu bile söyleyebilirim. Bir daire satın aldığımızda, kirayı karşılayabilmek için çok uzun bir süre krediyi ödemek zorunda kaldık. Siz 6-7 yılda o seviyeye geldiğiniz için çok şanslısınız. Benim neredeyse 10 yılımı aldı.
Aynen öyle, ben de "çok şanslı olmama rağmen 6-7 yıl sürdü" diğer türlü bir beklenti rasyonel değil diye ifade ettim.
Normalde alırken hesabım da, beklentim de öyle 6-7 yıl değildi.
 
Faiz sebep degil sonuctur. G. Kore ile 80'lerin basinda eekonomik verilerimiz ayni durumda iken adamlar simdi bizden 4-5 kat buyukler. Onlar ellerine gecen parayi egitime ve uretim tesislerine harcarken biz daga tasa kopru, havaalani yaptik. nufusu 100K olan "koye" yilda 1 milyon garantili havaalani yaparsan tabii para dayanmaz. PAra dilendiginde verecek kisi senin o parayi geri verme ihtimaline gore faiz uygular. G. Kore parayi mantikli kullanip kisa surede odeyebiliyorsa faizi senden cok daha dusuk olur tabii. Baskasina "bize yuksek faiz uyguluyorlar" diye cemkirmek yerine aldigimiz paralari mantikli kullanmaliydik. Onune gelen devlet memuruna zirhli arac aliyorsan cebinde para kalmaz tabii devletin.
 
Faizin tanımı nedir? Herkes muğlak bir ifadeye mesnet edip kullanıyor. Benim bildiğim kadarıyla paranın birine borç olarak verilmesinden alınan kira bedeline faiz denir. Nitekim Türkçe'deki tanımıda budur. Bilmediğim başka bir tanımı varsa bilemiyorum.

Bu bilgiye göre parayı değilde ev kiralamayı da örnek olarak kullanabiliriz. Kira bedeli bazı beklentilere (zanlara) göre belirleniyor. Neyse, ev sahibi yüksek kiralar talep etmeye başlayınca ne oluyor?

Bunu günümüzde de yaşıyoruz. Mesela evi olmayan kiracı öğretmen-memur vb çalışanlar düşük kiralı bölgelere tayin istiyor. Evlerin pahalı olduğu yerde, dükkanlar da yüksek kira beklentisinde oluyor sonuçta eğitim, market vs. bölgede ne varsa fiyat artışı olmaya başlıyor ki buna da enflasyon (hayat pahalılığı) deniyor. O bölgede ev sahibi olmayanlara fazladan para girişi olmayınca, sonuçta sistem çökmeye başlıyor ve kriz çıkıyor. Özünde kirada evi/dükkanı olan adam durduk yerde daha zengin oluyor, diğerleri çöküyor. Kira yüksetmek sermayenin (bu örnekte kötü niyetli ev sahibinin) cambaza bak oyunu. Dahası sürekli birilerini zengin etme dümeni. Bu silsilede kira nasıl sonuç olabilir?

Örnekte bahsi geçen kiralık mülkün bulunduğu bölge ya da köy bir küme ise, dünya da bir küme. Dışarıdan para girdisi mi var dünyanın? Herhalde 51. bölgede giren parayı kontrol ediyorlar. :D

1696448534699.png
 

Çevrimiçi üyeler

Forum istatistikleri

Konular
7,099
Mesajlar
120,954
Üyeler
2,876
Son üye
squallxq

Son kaynaklar

Son profil mesajları

az bilgili çok meraklı
Prooffy wrote on semih_s's profile.
Merhaba, sizden DSO2C10 hakkında bilgi rica ettim. Yanıtlarsanız sevinirim...
Unal wrote on taydin's profile.
Timur Bey, Arduino kontrollü bir akü şarj cihazı yapmaya çalışıyorum. Aklımdaki fikri basit bir çizim olarak konu açmıştım. Özellikle sizin fikirlerinizi çok önemsiyorum.
hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Back
Top