Şekil Olsun Diye Alınan Cihazlar

Bende bunun tam tersini düşünüyorum. Mesela Ezincan dan vekil olabilmek için 25 bin civarı oy yeterliyken aynı vekilin İzmir de seçilebilmesi için 325 bin civarında oy alması gerekli. Bu durumda Erzincan daki bir vatandaşın oyu İzmirdeki 7 vatandaşın oyuna denk gelmiş gibi oluyor.
ben kişisel eğitim seviyesini kastederek söylemiştim.
 
25 yıldır profosyonel olarak yazılım işindeyim. Çok büyük kısmı yöneticilikle geçti ve yeni mezun genç arkadaşlar hep önemli sayı tutmuştur. .

Son 5 yılda iki farklı bilinen üniversitede ders verdim. Bir tanesi ülkenin en iyi bilinen üniversitesi ve hala orada vermeye devam ediyorum. Öğrencilerimden onlarcası belki daha fazlası şu anda yurtdışında hayatına devam ediyor. Eski çalışanlarımdan da aynı şekilde.

Dolayısıyla hem bu gençlerle aktif olarak fazlaca zaman geçiriyorum hem de bunun yanında önceki görev yaptığım şirketimin yurtdışındaki ofislerimiz ve çalışanlarımız sebebiyle oradaki okul ve erken dönem iş hayatını da çok yakınen biliyorum.

Keşke yurtdışında yaşamayı düşünenleri vatan haini, hayırsız görenler ile bir araya getirsem de bir dinleseniz gençlerin argümanlarını, motivasyonunu. Doktorlar vb meslekler de aynı durumda.

Birincisi vatanseverlik gibi kavramlar ile ülkemizin geleceği olan gençlerimizi bir davranışa borçlandırmaya hiçbirimizin hakkı yok:
- Ülkenin hukuk sistemini onlar bozmadı. Bizim nesil bunu yaptı / göz yumdu.
- Evrensel kabul görmüş demokrasi, bireysel özgülük, düşünce özgürlüğü gibi konularda hazırlanan endekslerde Mozambik'ten beter hale onlar getirmedi.
- Eğitim sistemini yapboz tahtasına onlar çevirmedi.
- Ülkenin yarısını diğer yarısına düşman hale onlar getirmedi. Bu çatışmadan beslenmeye onlar çalışmadı.
- Ekonomi ve gelecekle ilgili refah beklentilerine girmek bile istemiyorum.


Şimdi bu çocuklar ekonomi okuyor. Uluslararası kabul görmüş bilimsel kitaplardan, eonomi profesörü hocalardan bir çok kuramlar öğreniyorlar. Sınavlara giriyorlar. Güzel güzel cevaplar veiyorlar. Sonra bakıyorlar ki birinci sınıf öğrencisinin bile yapmayacağı saçma kuramlar ülkelerinde icat edilip ciddi bir milli servet, ciddi bir milli rezerv bir inat uğruna bildiğiniz yakılıyor. Konunun uzmanları uyarıyor, yapmayın etmeyin diye. Dinleyen olmuyor bir de onlar ne anlar biz bilitrizi işimizi diyor idareciler. Sonuç hüsran tabi. Heteredoks ekonomi çöp olurken yanında bu gençlerin gelecekleri de gözlerinin önünde çöp oluyor. "Gel bu sistemin içine gir, bu sisteme, bu sistemi bu hale getiren hakim güce hizmet et, orada kazanacağın demokratik hayattan, refahtan vazgeç, yoksa vatansever değilsin" diyeceğiz öyle mi?

Şimdi bu çocuklar hukuk okuyor. Anayasa ülkenin temelidiri görüyor. Anayasa mahkemesi kararları tüm yargı kararlarının üzerindedir diye kocaman yazıyor okudukları kitaplarda. Bakıyorlar her nedeni ülkede de bu böyle yazıyor. Gerisi malumunuz.

Şimdi bu çocuklar mimarlık okuyor. İnşaat okuyor. Binanın nasıl yapılması gerektiğini, yoksa depremde neler olacağını öğreniyor. Sonra bakıyorlar imar barışı diye bir şey çıkmış. Yıkılması gereken binalar devlet eliyle legal hale getirilmiş.

Şimdi bu çocuklar mühendislik okuyor. Harika fikirler, projeler üretiyorlar. Yurtdışındaki okullardan arkadaşları var. Oradaki şartlara canl şahit oluyorlar (araştırma bütçeleri, araştırma görevlisi maaşlar vb.). Akademinin tamamen bilimsel ve liyakat esaslı kriterlerle yönetilmesi gerektiği gibi "saçma" fikirlere sahip oluyorlar. Sonra bakıyorlar okullarındaki yöneticilerin nasıl geldiklerine, neler dediklerine, TÜBİTAK'ın ödül verdiği projelere. "Dostum aslında burası bir harika, onlar dış güç, gidersen vatansever değilsin" diyeceğiz öyle mi?

Hatta daha ileri gidelim, "bizim suçmuz yok, dış güçler" filan diyelim, komplo teorileriyle kafalarını karıştıralım. Belki gidersen vatansever değilsin tezimizi kuvvetlendiririz. Akılları başlarına gelir ve biz vatanseverler, milliyetçiler çok sevdiğimiz ve layık olduğu medeniyet, refah, demokrasi seviyesine çıkartığımız vatanımıza onları dakazandırarak mutlu ve gururlu yaşamaya devam ederiz.

Güzel fikir. Buyrun denemek isteyen gelsin, 5,10,100 kaç öğrenciyle sohbet etmek istiyorsa tanıştırayım. Yüzlerine söyleyin, bu ülkenin cennet olduğunu, vatansever olanın gitmemesi gerektiğini...

Fatih Altaylı'yı hiç sevmem ama "Ne zaman adam oluruz" diye sevdiğim bir bölümü vardı köşesinin.

Ne zaman adam oluruz:
"Yaşanan her olumsuz sonuca bir dış güç, fırsatçı ya da vatan haini icat etmeyip, bu durumu yaratan sistemi düzetlmeye bakmayı öğrendiğimiz zaman".

  • Çünkü o dış güçler hep vardı, hep var olacak ve onların işi dış güç olmak.
  • Sistem izin verdiğinde fırsatçılık yapmak, ele geçirmek, gerekirse (hatta gerekmese de) şiddet uygulamak vb. toplum sosyolojisinin doğasında var. İnsanı puripak bir varlık zannedenler için mesajın sonunda bir kaç pisikolojik deney var.
  • Eğitim yetersiz olunca dogmatik kavramlar (din, ırk, milliyetçilik) üzerinden toplumları sömüren kişiler de tarih boyunca her coğrafyada vardı.
Devlet yapısının görevi bunlara engel olmaktır. Vergiyi bu ve benzeri göreleri ifa etmekiçin toplar. Büyük/başarılı devlet ile başarısızı birbirinden ayıran şey bunlarane kadar fırsat verdiği ya da vermediğidir.



kimsenin vatanseverliğini ölçme şansımız yok o nedenle kimseyi yargılamamak lazım. bu konuda herkesin ayrı düşüncesi olabilir.
şahsen düşüncem:

dünyanın en kutsal ve güzel yeri doğduğum büyüdüğüm yerdir her zaman sahip çıkılmalıdır. hayatımızın çeşitli dönemlerinde yer değiştirmek zorunda kalabiliriz bu bazen para için olur bazen de eğitim almak yeni bir şeyler öğrenmek için olur . gitme sebebin ortadan kalktığında sana ait olana sahip çıkma zamanın gelmiştir toprakları başı boş sahipsiz bırakmamak lazım bırakırsan başkaları sahip çıkar. ama burada kurulu düzenimiz var derse haklısın düzenini bozma deriz çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz geri dönüş yapamayız diyenlerde olur onada hak veririz fakat bizimde burada düzenimiz var çocuklarımızın geleceği var. sen orada 1 kazanıp buraya yatırım yapıyorum bahanesi ile 30 kat benim yani bizim çocuklarımızın geleceğini satın alma hakkın olmamalı. bu arada çift vatandaşlık veya vatandaş olmayanlara toprak tapusu satılmasına karşıyım. belirli süreli konut kullanma tapusu gibi bir şey olabilir ama toprak asla satılmamalı. topraklarımızın ucuz tatil köyü gibi pazarlanmasına yada kullandırılmasına da karşıyım. beyin göçü yada gurbetçi kavramları ile binbir emekle sağdığımız sütün kaymak kısmının başkaları tarafından yenmesine de karşıyım buna sebeb olan sisteme de karşıyım. bu durum hep böyle gitmez ve gitmemeli gidişatı daha kısa sürede değiştirmek için kaymak tabakanında desteğine ihtiyacımız var onlar sadece kendi geleceğini düşünürse gittikleri yerlerde de bir süre sonra gelecek bulamazlar.
her toplum kendi geleceğini kendi değerleri ve kendi insanı ile inşa etmeli başkalarının düzeninde sömürge gibi yaşamaya başlarız bunun farkında bile olmadan yaparız. kendi evinde koyun inek tavuk besleyip sütünü peynirini yumurtasını kimseye muhtaç olmadan yaşayan bir toplumdan sırf çağımızın en büyük en hızlı yayılan özenti hastalığından dolayı evlerimizde kedi köpek kuş beslemeye çalışan hazır paket ürünlere muhtaç tüm mesaisini buna harcayan tüketim toplumu olup bu düzenin de bozulmaması için yetenekli insanlarımızı başka ülkelere göndermeye göz yumanların da vatan sevgilerinin ne kadar olduğunu merak ediyorum. derdimiz çok ne kadar yazsak yetmez bize.
 
ne doğuluyuz ne batılı fitbolcuyuz fitbolcu!..
ışık bazen doğudan yükselir bazen de batıdan.
ister istemez yanma pahasına kelebeklerin rotası izlenir.
 
Açtığım başlık nerelerden nerelere gelmiş :)
 
Çok eski ders kitaplarına bakınca ortaokul lise derslerinin jem kalite hem içerik olarak bugünkü üniversitelerden daha iyi olduğunu görüyoruz.
Ayrıca 80li 90lı yılların meslek liseleri eğitim kalitesi bugünkü üniversitelerin verebildiğinden fazla.

Ortaokul lise be üniversite eğitimleri tabii ki amaç ve nitelik olarak farklı. Birbirinni alternatifi olamaz. Ancak yetiştirilen öğrencilerin hem teknik, hem ahlaki hem de kültürel anlamda kalitesi sürekli düşüyor. Bugün üniveristeler gezme sosyalleşeme ve karşı cins arkadaş ortamı yapmamekanı olmuş durumda.

***
İşgücü açığı - üniveriste dengesi ise apayrı kanu. Zaten istihdam da çoğunlukla torpil - tanıdık - hemşehri öncelikli olduğu için... Diyebilirimki mevcut üniversitelerin ve bölümlerin en az 580i çöp. Sadece vatandaş oyalansın, vakti geçsin, ekonomi canlansın diye yapılmış.
 

Çevrimiçi personel

Forum istatistikleri

Konular
6,939
Mesajlar
118,605
Üyeler
2,820
Son üye
Tuncay

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top