Şekil Olsun Diye Alınan Cihazlar

Sanat okulunun dışında bir de teknik liseler vardı. Hala var mı bilmiyorum. Teknik liselerde daha az atölye, daha çok üniversiteye hazırlık dersi vardı. Ben teknik lise elektronik bölümü mezunuyum. Üniversitede elektronik mühendisliği okudum.
 
Bizim zamanimizda Sanat okulundan Teknik liseye gecebilmek te zor isti. Her ogrencinin seviyesi yetmezdi.
Fakat isteyen 3. siniftan mezun olup Sanat okulu diplomasi alabiliyor ya da 4.sinif okuyup meslek lisesi diplomasi ile mezun oluyordu.

Belki de yanlis hatirliyorum.
 
Ne diyoruz hep, Türkiye’nin en büyük potansiyeli gençliği. Aşağıda okuduklarınızdan sonra fark edeceksiniz ki Türkiye’nin gençleri aslında üç ülkenin çoktan yetenek havuzu olmuş bile.

Her yıl 1,5 milyona yakın genç lise sınavlarına giriyor. LGS diye kısalttığımız sınava. Bu sınavla Türkiye’nin en iyi, en akıllı, en çalışkan çocukları bir elekten geçiriliyor. Bu 1,5 milyon gencin en tepesindeki yüzde %1’lik kısmının hedefi, hayali değişmez. Zira en yüksek puan sıralaması şöyledir:

1- İstanbul Erkek Lisesi

2- Galatasaray Lisesi

3- Kabataş Erkek Lisesi

Yani ne yapmış oluyor eğitim sistemimiz. Türkiye’nin geleceği olan 1,5 milyon genci bir elekten geçiriyor. En başarılı 1.000 öğrenciyi bu üç okula yerleştiriyor. Sonra da diyor ki bu üç okul çok önemli, bu okullara en iyi hocaları, en iyi imkânları sağlayalım. Mantıklı görünüyor değil mi?

Hikâyenin karanlık kısmı da burada başlıyor. İşçinin, memurun, dar gelirlinin, emeklinin kıt kanaat ekmeğinden, suyundan artırıp ödediği vergilerle okuttuğu bu pırıl pırıl gençlerimiz üç ülke tarafından pay edilmiş durumda. İstanbul Erkek Lisesi Alman ekolü, Galatasaray Lisesi hepinizin malumu Fransız ekolü. Kabataş Erkek Lisesi ise tam olarak ekol denemese de İngilizlerin gözünü bir an bile ayırmadığı, teması bir an bile kesmediği bir okul.

Şu soru aklınıza gelmiş olmalı. Bu çocuklar, bu üç okulun mezunları ne yapıyor? Maalesef ki %70’in üzerinde bir oranda yurt dışına gidiyor. Almanya’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya ve Amerika’ya.

Hep söylenir, emperyal devletler birçok ülkede arama-tarama faaliyeti yapıp en zeki, en akıllı gençleri tek tek toplar, okullarında burs vererek alır diye. Türkiye’de buna gerek bile yok, LGS sistemi bunu onlar adına yapıyor bile.

Çok çarpıcı birkaç örnek vereyim. İşte 2008’den bir haber: “İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve eşi Edinburgh Dükü Prens Philip, Kabataş Erkek Lisesinde öğrencilerin bilim projelerini inceledi.”

Bu da 2023’den bir haber: Kraliçe 2. Elizabeth'in en küçük oğlu Prens Edward, Uluslararası Gençlik Ödül Programı için Türkiye'ye geldi. Kabataş Erkek Lisesini ziyaret eden Edinburgh Dükü, Kraliçe 2. Elizabeth’ten sonra kraliyet ailesinden okula gelen ikinci isim oldu.


Bu da o dönemki okul müdürünün açıklamaları: “Dünyada bu güne kadar 13 milyon öğrencinin katıldığı, 130’dan fazla ülkede uygulanan, dünyanın önde gelen gençlik eğitim programlarından biri olan ‘The Duke of Edinburgh’s International Award’, Türkiye’de ‘Uluslararası Gençlik Ödül Programı’ ismiyle okulumuzda uygulanıyor.”

Kraliyet ailesinin alicenaplığına, cömertliğine bakar mısınız? Ne kadar da önemsiyorlar dünyanın genç nüfusunu, farklı ülkelerinin okullarının eğitimini. Gözleriniz yaşardı mı sizin de?

Adında millî ifadesi bulunan iki bakanlık var, biri Millî Savunma Bakanlığı, yani askerimiz, ordumuz. İkincisi de Millî Eğitim Bakanlığı. Bütün bu olanlar işte bu bakanlığın içinde gerçekleşiyor. Hem de dünden bugüne değil 100 yıldır.


Okulların sitelerine girip baktığımda yerli ve millî kurumların, T3 Vakfının, Aselsan’ın, Havelsan’ın bu okullarda kariyer günlerine gittikleri, etkinlikler yaptıklarını görüyoruz. Yani kendi gençlerimizi, kendi okullarımızda Alman’dan, İngiliz’den ve Fransız’dan kurtarmaya çalışıyoruz.


Yani elbette bizleri yöneten akıl da benim bu yazdıklarımın farkında. Umarım bir şeyler değişir. Türkiye bir müstemleke ülkesi değil. Marshall yardımlarıyla 50 yıl önce yaptıklarını şimdi okullarımızda, en iyi öğrencilerimize okulları aracılığıyla burslarla, şirketleri aracılığıyla da stajlarla yapıyorlar.

Bir de şu açıdan düşünün. LGS hiç olmasa, iyi öğrenciler en tepe okullara toplanmak yerine dağıtılsa bu tabloya göre bizim çok daha fazla lehimize. Adamlara altın tepside çocuklarımızı sunmak yerine bırakalım iyi öğrenciler tüm okullara dağılsın. Hem okullarını, hem daha alt düzey arkadaşlarını geliştirsin.

Ömer EKİNCİ'den
 
Türkiye'de zeki çocukları indoktrine edip kendi ülkesinden nefret ettiren başka okullar da var. Adlarını söylemeye gerek yok, arif olan bilir. Hepsi ünlü, pahalı ve herkesin de girmek için can attığı okullar. Orada okuyan öğrenci sonrada başka ülkeye gidecekse gitsin. Eğer ülkesini seviyorsa, yurtdışında bilgi ve tecrübe ile donanıp geri gelecektir. Sevmiyorsa, zaten burada kalmasının da bize bir faydası olmazdı. Ben Türkiye'de yeterince zeki ve vatansever gencin olduğuna inanıyorum.

"Bizden adam olmaz abi" diyen, ama kendilerini bunun dışında sayan, kendilerini mevcut Türk toplumunun üzerinde gören, tepeden bakan, kendilerini güya "batılılar gibi medeni ve çağdaş" zannedenler bırak terkedip gitsinler. O medeni saydıkları batı ülkeleri bizleri sevmez, ama ülkesini terkeden ve kendi özünü inkar edip başka ülkelerde onaylanma arayanları HİÇ sevmez.
 
teknik liseler şuan yok diye biliyorum teknik liseler 4 yıl eğitim veriyordu. şu anki sistemde zaten tüm liseler 4 yıl oldu.
 
Bizim zamanimizda orta gelirin altinda geliri olan aileler cocuklarinin bir an once meslek edinip calismaya baslamasi icin cocuklarini sanat okuluna yazdirirdi. Zaten bu okullara yazilan cocuklarin da egitim alt yapisi saglam olmazdi.

Hatta sanat okuluna giden ogrencilere tembel, problemli, kaba, fakir gozuyle bakilirdi. Fakirlik bir yana genelde de dogruydu.

Sanat okulundan mezun olanlardan da universiteyi kazananlarin sayisi sinif basina 2 yada 3'u gecmezdi.
Sanat okullarinda Matematik, Fen ve Kimya konusunda cok az egitim verilirdi.

Durum boyle olunca okulun amaci belli. Daha neye karsi cikiyorsunuz?

Okutmak maddiyat demek. Gucun yoksa bir an once meslek edinip para kazanmak istiyorsan sanat okuluna gideceksin.
Sanat okullari ara eleman acigini kapatmak icin var.

Bahsettiginiz 99 yilindaki kural hos olmamis. Muhendisligi kazanacak kadar egitimli olani biraksalar okumalarina izin verselermis.
Ama halen de soyluyorum. Sanat okullarinda verilen egitim universitede iyi bir bolum kazanmak icin kesinlikle yeterli degil.

Soyle diyeyim. Sanat okulundan mezun oldugumda 2. derece denklem cozmeyi bilmiyordum. (Dersaneden ogrendim)
Polinom nedir bilmiyordum. Turev ve integralin adini bile duymamistim.
@Mikro Step o zamanki yoneticiler de hatalarinin farkina varip sistemi duzeltmisler iste, ne isi var meslek liselinin universite de:), yazdiklarinin coguna katiliyorum meslek lisesinde dogru durust ne mat. ne fizik ne kimya gosterilir, ogrencide hasbel kader universiteyi kazanip okumaya gittiginde eksiklerin farkina zaten variyor, benim kizdigim nokta arada cikacak belki %1-2 nin umutlarinin elinden alinmasi, belki bu yuzdelik kesim mesleginde digerlerinden daha basarili olacakti, belki bir bilim adami olamaz ama bu kadar azmettiyse iyi bir muhendis olacagi kesin.
 
Soyle diyeyim. Sanat okulundan mezun oldugumda 2. derece denklem cozmeyi bilmiyordum. (Dersaneden ogrendim)
Polinom nedir bilmiyordum. Turev ve integralin adini bile duymamistim.
eee matamatik dersine beden hocasi girince farkli bir sonuc beklemek fazla iyimserlik olur.
 
Bizim zamanimizda orta gelirin altinda geliri olan aileler cocuklarinin bir an once meslek edinip calismaya baslamasi icin cocuklarini sanat okuluna yazdirirdi. Zaten bu okullara yazilan cocuklarin da egitim alt yapisi saglam olmazdi.

Hatta sanat okuluna giden ogrencilere tembel, problemli, kaba, fakir gozuyle bakilirdi. Fakirlik bir yana genelde de dogruydu.

Sanat okulundan mezun olanlardan da universiteyi kazananlarin sayisi sinif basina 2 yada 3'u gecmezdi.
Sanat okullarinda Matematik, Fen ve Kimya konusunda cok az egitim verilirdi.

Durum boyle olunca okulun amaci belli. Daha neye karsi cikiyorsunuz?

Okutmak maddiyat demek. Gucun yoksa bir an once meslek edinip para kazanmak istiyorsan sanat okuluna gideceksin.
Sanat okullari ara eleman acigini kapatmak icin var.

Bahsettiginiz 99 yilindaki kural hos olmamis. Muhendisligi kazanacak kadar egitimli olani biraksalar okumalarina izin verselermis.
Ama halen de soyluyorum. Sanat okullarinda verilen egitim universitede iyi bir bolum kazanmak icin kesinlikle yeterli degil.

Soyle diyeyim. Sanat okulundan mezun oldugumda 2. derece denklem cozmeyi bilmiyordum. (Dersaneden ogrendim)
Polinom nedir bilmiyordum. Turev ve integralin adini bile duymamistim.
sonda söylediğiniz gibi bilmiiyordunuz ama öğrenebilme yeteneğiniz varmış ama size sen öğrenemezsin öğrensende biz seni okutmayız diyen olmayınca oluyormuş. şartlar ve imkanlar eşit olmadıktan sonra fazla tartışılacak bir konu değil.
 
Memleketin neyi düzgün ki eğitim sistemi düzgün olsun.
 
@Mikro Step o zamanki yoneticiler de hatalarinin farkina varip sistemi duzeltmisler iste, ne isi var meslek liselinin universite de:), yazdiklarinin coguna katiliyorum meslek lisesinde dogru durust ne mat. ne fizik ne kimya gosterilir, ogrencide hasbel kader universiteyi kazanip okumaya gittiginde eksiklerin farkina zaten variyor, benim kizdigim nokta arada cikacak belki %1-2 nin umutlarinin elinden alinmasi, belki bu yuzdelik kesim mesleginde digerlerinden daha basarili olacakti, belki bir bilim adami olamaz ama bu kadar azmettiyse iyi bir muhendis olacagi kesin.
% 1 - 2 hiç küçümsenecek bir rakam değil :)
zamanının yöneticileri birşeyin farkına varıp da düzelttikleri yok meslek liselerinin içini boşaltıp vasıfsız hale getirdiler. ara eleman için yapıldı bunlar ama ortada ara eleman da yok
 
Ortadirek gelire sahip ailem zorlansa da bir dersaneye yazdirdi. O dersaneye gitrmeseydim kesinlikle kazanamazmisim. Ama malesef sanat okula giden arkadaslarimin pek cogu gercekten fakirdi. Bazilari koyden getirdikleri bulgur vs ile yemek isini hallediyorlardi.

Malesef daha dogustan adaletsizlik basliyor. Kimisi bal borekle buyuyor kimisi kuru ekmek bulmakta zorlaniyor.
Vardir bir hikmeti.

Evet sanat okulundan mezun adama guvenipte kimse makinelerini teslim etmez bu devirde.

Kalite cok dusmus cok. Fakat bu sadece meslek liselerinde degil. Universite'yi kazanmis duz lise mezunlarinda da goruluyor, universite mezunlarinda da.
 
cumhuriyetten önce osmanlı döneminde yabancı okullar yok muymuş?
Vardı. Osmanlının bilhassa son iki yüz yılı yenilgi ve toprak kaybı ile geçtiğinden, yapılan antlaşmalarda dayatılan maddelerden biride, Osmanlı coğrafyasında bulunan gayr-i müslim vatandaşlarını bahane ederek bu okulların zemin hazırlamıştır.
 
Akıl uyandığı zaman koyacağın kaba kolay kolay sığmaz. Kendi şeklini bulur. İlla bir şekle sokma amacı öncelik olduğunda akla bir nevi ket vurulmuş oluyor potansiyel illaki zayan edilmiş oluyor.

Bahsi geçen yabancı okullara rakip okul kurmaktan alıkoyan nedir memleketi? Paradan kaynaklanmadığı kesin. Bunları aşağı çekmek yerine diğerlerini yükseltmek lazım. @taydin'in geçenlerde içinde cehennemdeki türklerin olduğu bir fıkrası vardı :) ordaki gibi yapmamak lazım.

Aramızdaki bazı insanların çoğunluğa göre çok daha yüksek kabiliyette olduğunu biliyoruz. Bunların yüzde birine bile eğitim hayatlarında ayrıcalıklı imkanlar sağlanabilse ülke için fark yaratacak potansiyelde insan kaynağı sağlanır.

Milli insan kaynağı olarak görmenin dışında da bana çok üzücü geliyor, kendi çevremde nadiren olsa da 5 yaşındaki bir çocukta farklı bir pırıltı görüyorum. Gideceği okulda ortalamanın hızına düşmek zorunda kalacağını biliyorum. Lise yaşına gelene kadar kafası bir dünya martavalla dolacak. Birey olarak bile, potansiyelinin çok altında kalacak olması fena...
 
Eger aramizda muhendis olmayi hedefleyen ortaokul ogrencileri varsa aman ha sakin meslek lisesine falan gitmeyin. Duz liseye gidin, iyi bir matematik, fizik, kimya egitimi alin. Ardindan Muhendislik okuyun. (Su anki durumu bilmiyorum duz lise vs kaldimi)

Havya kullanmak, PCB cizmek, breadborda devre kurmak inanin 1 yada iki haftada ogrenilecek seyler. Gerisi pratik ve tecrube. Sirf bunlari ogrenecegim diye sanat okullarinda heba etmeyin kendinizi.

Bir gram seker tatmak icin 1kg keciboynuzu yemeyin.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Reactions: clc
kalite sadece teknik okullarda degil tipta bile bir problem, birkac yil once izledigim bir haberde unlu bir kalp cerrahi adam yetistiremiyoruz diye hayiflaniyordu, 10 yil sonra cerrah bulamayacagiz diyordu, gencler arasinda tip artik ilk tercih degil diyordu, demekki sadece teknik okullarda yasanan bir problem degil.
 
yanlış hatıramıyorsam 5 lik not sisteminde elektrik bölümü okuyabilmek için not ortalamasının 3,20 üzerinde olması gerekiyordu. sınıftaki bir arkadaş marangozluk bölümüne girebilmiş notu 2,50 altında ama elektrik bölümü okumak istiyor başta öğretmenler ve öğrenciler kabullenmekte biraz zorlandı durumu ama arkadaş zeka sorunu yok kendini ıspatladı ve 100 kişilik grub da ilk 20 için girerek teknik lise olarak devem ettik. arkadaş biraz geç anlıyordu ama öğretmenler bunu fark etti biraz üstüne düştüler ilgilendiler kendisi de gayret gösterdi güvenide yerine gelince başarılı bir şekilde tamamladı eğitimini.
 
Dayim (daha dogrusu annemin dayisi) Cumhuriyetin ilk teknik ogretmenlerinden. Yani eski adiyla Yuksek Teknik Ogretmen Okulu mezunu olup sanat okuluna ogretmen olarak atanan ogrencilerden.

Sonrasinda ogretmen eksikliginden gene ayni okula (Yuksek Teknik Ogretmen Okuluna) hoca olmus.
Keza babam da Teknik Ogretmen Okulunda hoca idi.

Dayim, dunya savasina kadar Turk halkinin teknige cok ilgisiz ve bunun otesinde teknik islerin gavur isi inancinda oldugunu soylerdi. Marangozluk, camcilik, soguk/sicak demircilik Ermeni, Rum vs gayri muslimlerin meslekleriymis. Eger bir Turk genci olur da bu mesleklerden birisindeki ustanin yanina cirak falan verilirse hic hos gozle bakilmaz ayiplanirmis. Zaten Gayrimuslim ustalar da kolay kolay Turkleri yanlarinda calistirmazmis.

Ne zaman dunya savasi baslamis top ziirhli gemi, teyyare, vs gorulur olmus o zaman anlamis bizimkiler artik savaslarin bilek kilic isi olmadigini bu islerin teknik alt yapi ile oldugunu.

Turkiye'de mantar gibi sanat okullari acilmaya baslamis. Korkuc bir teknik eleman ihtiyaci var. (Galiba Osmanli doneminde bir yada iki tane o da Istanbulda sanat okulu varmis)

Neyse dayim anlatiyor. Polis kahvehaneleri basiyormus. Kimlikleri istiyor, eli yuzu duzgun gencleri (okuyup okumadigina bakiyorlarmiydi bundan bahsettigini hatirlamiyorum) tutuklar gibi alip sanat okullarina ogrenci yaziyorlarmis.

Dayim da yoksul bir ailenin cocuguymus ve devlet okutmus onlari. Ayakkabilari bile yokmus.

Sanat okullarina ful kadrolu hoca bulmak imkansiz oldugundan Fabrikalardaki ustabasilar bile okulda ders veriyorlarmis.

Universiteye basladiginda tum hocalarimiz Almanyadan derdi rahmetli.

Ilerleyen yillarda Ankara'da Ostimdeki isletmeler takildigi yerde bize gelirdi derdi. (Yuksek teknik ogretmen okuluna) Biz onlari yonlendirirdik. Bazen bizi alir atelyelerine goturur sorunlarini cozerdik bize de uc bes kurus verirlerdi. Sonraki yillarda Ostim bizi (Teknik ogretmen okulundaki makine parkurunu vs) gecti derdi.

Neyse cenem dustu.

Isternirse Meslek liseleri canlandirilabilir cok ileri goturulebilir.

Demekki istenmiyor.
 
kalite sadece teknik okullarda degil tipta bile bir problem, birkac yil once izledigim bir haberde unlu bir kalp cerrahi adam yetistiremiyoruz diye hayiflaniyordu, 10 yil sonra cerrah bulamayacagiz diyordu, gencler arasinda tip artik ilk tercih degil diyordu, demekki sadece teknik okullarda yasanan bir problem degil.
kalite eksikliği toplumun tamamında var zaten aile içinde kalite olmayınca bu durum sokaklara okullara resmi dairelere heryere yansıyor.
 
Bu arada Ingilizler Hindistani somurgelestirdiklerinde bir suru kanunlar tuzukler dayatmislar. Cocuklarin kafalarini sacma seylerle doldurup zamanlarini calmak adina logaritma tablolarini ezberletmisler.

Baktigimizda kendi capimizda dusundugumuzde bizde de gelisimin onunu tikadigini dusundugumuz kanun tuzukler var. Mesela elektronik malzemeleri kolayca getirtemiyor olmamiz vs ulkemiz adina bir kayipmidir yoksa ulkemiz adina maddi bir kazancmidir.

Ben bu tip islere el atanlarin arkasinda dismihraklar oldugunu dusunuyorum.

Cunku ulkeler arasi planlar kisa vadeli yapilmaz diye okumustum. Turkiye'de mesleki gelisime katkida bulunacak bireysel malzeme ithalatini engellemek zorluklar cikartmak uzun vadede ulkeye buyuk zarar verecektir.
 

Çevrimiçi personel

Forum istatistikleri

Konular
6,939
Mesajlar
118,605
Üyeler
2,820
Son üye
Tuncay

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top