Şekil Olsun Diye Alınan Cihazlar

Ben bu tip islere el atanlarin arkasinda dismihraklar oldugunu dusunuyorum.
Hiç iç karışıklık çıkarılmaya gayet müsait milletiz. Bunun da dış mihraklar tarafından kullanıldığı aşikar. Ama burada bahsettiğimiz, hatta başka konularda da konuştuğumuz neresinden tutsan elinde kalması durumu var. Bu işlere bakan "bakanlar" dış mihraplar tarafından mı yerleştiriliyor? Hangi öğretmene sorsan garabeti anlatır, çözüm önerisi doğru olur veya yanlış olur, ama mevcut durumun garabetini görür. Dış ticarette de böyle. Bir yasa bir yönetmelik çıkacaksa, belirlenmiş bir politikaya bir amaca yönelik çıkması lazım.
Artık sanki politika başarısızlıkta başarılı olmak üzere kurulmuş gibi.
Bu işleri yönetenler o kadar hızlı değişmeye başladı ki memlekette, dünyanın bütün güçleri birleşse bu kadar isabetli şekilde ajan yetiştiremezler.
 
Son düzenleme:
Hiç iç karışıklık çıkarılmaya gayet müsait milletiz. Bunun da dış mihraklar tarafından kullanıldığı aşikar. Ama burada bahsettiğimiz, hatta başka konularda da konuştuğumuz neresinden tutsan elinde kalması durumu var. Bu işlere bakan "bakanlar" dış mihraplar tarafından mı yerleştiriliyor? Hangi öğretmene sorsan garabeti anlatır, çözüm önerisi doğru olur veya yanlış olur, ama mevcut durumun garabetini görür. Dış ticarette de böyle. Bir yasa bir yönetmelik çıkacaksa, belirlenmiş bir politikaya bir amaca yönelik çıkması lazım.
Artık sanki politika başarısızlıkta başarılı olmak üzere kurulmuş gibi.
Bu işleri yönetenler o kadar hızlı değişmeye başladı ki memlekette, dünyanın bütün güçleri birleşse bu kadar isabetli şekilde ajan yetiştiremezler.
ülkeler sadece hükümetler tarafından yönetilmezler. o ülkelerde birileri adına çok ciddi lobicilik faaliyeti sürdüren politikacılar-işadamları ve gazeteciler vardır. bu sistem koloniciliğin ve beraberinde misyonerliğin başlamasıyla yüzyıllar önce oluşmutur. yeri gelir bi kaşık bal, yeri gelir şantaj veya tehdit ile istenilen kanunlar-düzenlemeler mevzuata eklenir.
 
ülkeler sadece hükümetler tarafından yönetilmezler. o ülkelerde birileri adına çok ciddi lobicilik faaliyeti sürdüren politikacılar-işadamları ve gazeteciler vardır. bu sistem koloniciliğin ve beraberinde misyonerliğin başlamasıyla yüzyıllar önce oluşmutur. yeri gelir bi kaşık bal, yeri gelir şantaj veya tehdit ile istenilen kanunlar-düzenlemeler mevzuata eklenir.
Bunu anlıyorum da yönetim, hem biçimiyle hem de yöneticileriyle tepeden tırnağa birden fazla kere yenilendi. Tırnaklar hele defalarca yenilendi.

Açık açık söyleyemezsin, hatta söylememelisin de en azından ima et sence kimin "kaseti" var. :) .
 
25 yıldır profosyonel olarak yazılım işindeyim. Çok büyük kısmı yöneticilikle geçti ve yeni mezun genç arkadaşlar hep önemli sayı tutmuştur. .

Son 5 yılda iki farklı bilinen üniversitede ders verdim. Bir tanesi ülkenin en iyi bilinen üniversitesi ve hala orada vermeye devam ediyorum. Öğrencilerimden onlarcası belki daha fazlası şu anda yurtdışında hayatına devam ediyor. Eski çalışanlarımdan da aynı şekilde.

Dolayısıyla hem bu gençlerle aktif olarak fazlaca zaman geçiriyorum hem de bunun yanında önceki görev yaptığım şirketimin yurtdışındaki ofislerimiz ve çalışanlarımız sebebiyle oradaki okul ve erken dönem iş hayatını da çok yakınen biliyorum.

Keşke yurtdışında yaşamayı düşünenleri vatan haini, hayırsız görenler ile bir araya getirsem de bir dinleseniz gençlerin argümanlarını, motivasyonunu. Doktorlar vb meslekler de aynı durumda.

Birincisi vatanseverlik gibi kavramlar ile ülkemizin geleceği olan gençlerimizi bir davranışa borçlandırmaya hiçbirimizin hakkı yok:
- Ülkenin hukuk sistemini onlar bozmadı. Bizim nesil bunu yaptı / göz yumdu.
- Evrensel kabul görmüş demokrasi, bireysel özgülük, düşünce özgürlüğü gibi konularda hazırlanan endekslerde Mozambik'ten beter hale onlar getirmedi.
- Eğitim sistemini yapboz tahtasına onlar çevirmedi.
- Ülkenin yarısını diğer yarısına düşman hale onlar getirmedi. Bu çatışmadan beslenmeye onlar çalışmadı.
- Ekonomi ve gelecekle ilgili refah beklentilerine girmek bile istemiyorum.


Şimdi bu çocuklar ekonomi okuyor. Uluslararası kabul görmüş bilimsel kitaplardan, eonomi profesörü hocalardan bir çok kuramlar öğreniyorlar. Sınavlara giriyorlar. Güzel güzel cevaplar veiyorlar. Sonra bakıyorlar ki birinci sınıf öğrencisinin bile yapmayacağı saçma kuramlar ülkelerinde icat edilip ciddi bir milli servet, ciddi bir milli rezerv bir inat uğruna bildiğiniz yakılıyor. Konunun uzmanları uyarıyor, yapmayın etmeyin diye. Dinleyen olmuyor bir de onlar ne anlar biz bilitrizi işimizi diyor idareciler. Sonuç hüsran tabi. Heteredoks ekonomi çöp olurken yanında bu gençlerin gelecekleri de gözlerinin önünde çöp oluyor. "Gel bu sistemin içine gir, bu sisteme, bu sistemi bu hale getiren hakim güce hizmet et, orada kazanacağın demokratik hayattan, refahtan vazgeç, yoksa vatansever değilsin" diyeceğiz öyle mi?

Şimdi bu çocuklar hukuk okuyor. Anayasa ülkenin temelidiri görüyor. Anayasa mahkemesi kararları tüm yargı kararlarının üzerindedir diye kocaman yazıyor okudukları kitaplarda. Bakıyorlar her nedeni ülkede de bu böyle yazıyor. Gerisi malumunuz.

Şimdi bu çocuklar mimarlık okuyor. İnşaat okuyor. Binanın nasıl yapılması gerektiğini, yoksa depremde neler olacağını öğreniyor. Sonra bakıyorlar imar barışı diye bir şey çıkmış. Yıkılması gereken binalar devlet eliyle legal hale getirilmiş.

Şimdi bu çocuklar mühendislik okuyor. Harika fikirler, projeler üretiyorlar. Yurtdışındaki okullardan arkadaşları var. Oradaki şartlara canl şahit oluyorlar (araştırma bütçeleri, araştırma görevlisi maaşlar vb.). Akademinin tamamen bilimsel ve liyakat esaslı kriterlerle yönetilmesi gerektiği gibi "saçma" fikirlere sahip oluyorlar. Sonra bakıyorlar okullarındaki yöneticilerin nasıl geldiklerine, neler dediklerine, TÜBİTAK'ın ödül verdiği projelere. "Dostum aslında burası bir harika, onlar dış güç, gidersen vatansever değilsin" diyeceğiz öyle mi?

Hatta daha ileri gidelim, "bizim suçmuz yok, dış güçler" filan diyelim, komplo teorileriyle kafalarını karıştıralım. Belki gidersen vatansever değilsin tezimizi kuvvetlendiririz. Akılları başlarına gelir ve biz vatanseverler, milliyetçiler çok sevdiğimiz ve layık olduğu medeniyet, refah, demokrasi seviyesine çıkartığımız vatanımıza onları dakazandırarak mutlu ve gururlu yaşamaya devam ederiz.

Güzel fikir. Buyrun denemek isteyen gelsin, 5,10,100 kaç öğrenciyle sohbet etmek istiyorsa tanıştırayım. Yüzlerine söyleyin, bu ülkenin cennet olduğunu, vatansever olanın gitmemesi gerektiğini...

Fatih Altaylı'yı hiç sevmem ama "Ne zaman adam oluruz" diye sevdiğim bir bölümü vardı köşesinin.

Ne zaman adam oluruz:
"Yaşanan her olumsuz sonuca bir dış güç, fırsatçı ya da vatan haini icat etmeyip, bu durumu yaratan sistemi düzetlmeye bakmayı öğrendiğimiz zaman".

  • Çünkü o dış güçler hep vardı, hep var olacak ve onların işi dış güç olmak.
  • Sistem izin verdiğinde fırsatçılık yapmak, ele geçirmek, gerekirse (hatta gerekmese de) şiddet uygulamak vb. toplum sosyolojisinin doğasında var. İnsanı puripak bir varlık zannedenler için mesajın sonunda bir kaç pisikolojik deney var.
  • Eğitim yetersiz olunca dogmatik kavramlar (din, ırk, milliyetçilik) üzerinden toplumları sömüren kişiler de tarih boyunca her coğrafyada vardı.
Devlet yapısının görevi bunlara engel olmaktır. Vergiyi bu ve benzeri göreleri ifa etmekiçin toplar. Büyük/başarılı devlet ile başarısızı birbirinden ayıran şey bunlarane kadar fırsat verdiği ya da vermediğidir.



 
Son düzenleme:
1999 yılı ve sonrası meslek ve teknik lise okuyanlar için gerçekten adaletin çifte standartlarda işlediği bir dönemdi.
Bende teknik liseden mezun oldum. Birde meslek lisesine gidebilmek için sınava bile girmiştim. Sonradan öğrendimki bizim sınıfta sınavla meslek lisesine kaydolan iki kişi varmış biri benim :katil2:
O dönemlerde dersaneye gitmeden yada özel ders almadan sadece okulda maruz kaldığı eğitimle üniversitede düzgün bir mühendislik bölümü kazanabilen ne meslek lisesinde, ne teknik lisede, ne de düz lisede bir tane bile bir öğrenci tanımadım. Muhakkak istisnası vardır ama ben canlı şahidi değilim. Kısaca genel kanı olarak hangi lise olursa olsun, mühendislik bölümlerinin yolu dersaneden geçmekteydi. Adaletsizliğin çıkış noktası ise, aynı dersaneye giden ve aynı bilgi seviyesine sahip, sınavda aynı soruları çözmüş iki öğrenci arkadaştan birisi mühendislik kazanabilirken diğerinin kazanamamasıydı. Tek farkları lise diplomasının türüydü. Bu arada ben üniversite kazanmak için hiç dersaneye gitmedim. Aile meclisinde konusu bile geçmedi. Teknik liseden mezun olduğumda çoğu düz lise mezunundan daha iyi matematik bilgisine sahiptim. Bunun sebeplerinden birisi öğrenmeye olan hevesim, bir diğer sebep ise meslek derslerimize giren öğretmenlerimizden 3 tanesinin platinyum kalitesinde olmasıydı (hem öğretici hem insani anlamda). Bahsi geçen hocalarımın ellerinden öperim. Ayaklarını bile öpsem hiç gocunmam. O derece üzerimizde hakları olduğunü düşünüyorum. İş güç hepsi yerine oturduktan sonra hırs yaptım. Ara sıra sınavlara giriyorum. Amacım kızıma iyi bir örnek teşkil etmek. İşten dolayı örgün eğitim alma fırsatım olmadığı için açıköğretim bölümlerini yazarak okuyorum. Bu hafta ikinci kez mezun oldum. Nasip olursa seneye bir bölüme daha kayıt yaptıracağım.
 
Evet bu konu ve türban yasağı o dönemin bana göre eğitimde korkunç uygulamalarıdır. Ülkeye çok zararı olmuştur.
Bizim nesil gayet iyi bilir ki, bu puan meselesinin arkasında eğitimde ideal bir planlama ve dağıtım yapmak değil imam-hatip lisesi mezunlarının önünü kesmek vardı. İdeolojinin eğitime bulaştığı her örnek bir facia.
 
şunu da eklemekte fayda var. 1960 ile 2016 senesi faaliyette olan fetö terör örgütü türkiye'nin eğitim sisteminin temellerine indirilen en büyük darbeydi. dersi anlatmayan ders kitapları, çalınan sınav soruları, kodlama ile çözülen sınav soruları, yükseltilen puanlar, düşürülen puanlar, torpilli üniversite kazananlar, ücretsiz yurtlar, ücretsiz dersaneler... daha neler neler...
 
Son düzenleme:
Elbette. Ama,oğlu FETÖ dersanesine gidip birinci olan bakan/meclis başkanı gördü bu ülke.

FETÖ, PKK, DHKPC vb tüm terör örgütlerinin Allah belasını versin.

Ancak, benim, onlara göz yuman, alan açan, etkin mücaedele edemeyen, hatta uyarılara rağmen işbirliğ yapanlara, düşmanımın düşmanıı can dostumdur diyenlere da itirazım var.
 
meslek liselerine yapılan en büyük haksızlık mühendisliklere girememe kuralını bir anda uygulamaya koymaktı. yani adam son senesine gelmiş ve sen bu kuralı koyarak cezalandırıyorsun - seçme şansı bırkmıyorsun. belki bunu biliyor olsa meslek lisesine girmezdi. böyle saçma bir kural olacaksa bile en azından giriş yılına bakılarak uygulanmalıydı.

daha büyük saçmalıklar da oldu. mesela 5 dönem fen lisesinde okuyup son dönem kaydını ortalaması çok düşük bir okula aldırarak. bilmemne puanını yükseltenler vardı.

insan beyni ya ceza ya da ödül ile işler. ortam öğrencilere bir gelecek vaad etmiyorsa hayal ettiği hiçbirşeye sahip olamadan sadece hayatta kalmak iyi bir havuç değil.

son on yılda benim yakın çevremden en az 15 kişi ülkeyi terk etti. çoğu da 35 yaş üstüydü ve bunu kendileri için değil çocukları için yaptılar. gelecek göremeyen insanın fırsatı varsa daha iyi bir hayatı seçmemesi zaten hatadır. ucuz vatanseverlikle de memleket kurtulmuyor zaten.
 
Kimin ne olduğu belli olmayan bir ülkedeyiz. 400 millet vekili az bence çünkü parti ne derse sonuç o çıkıyor. 86 milyonu en az 2000 milletvekili temsil etmesi lazım. bunun yarısı da partiden bağımsız olmalı. konuş konuş bitmez.
 
Sorun nedir görmek istiyorsanız metaktonik.org forumlarına bakın , şurada 10 -15 kişiyiz , konu ile alakalı 150 üniversite var 100bin öğrenci öğretmen var. Bir tane kişisel gelişim amaçlı bir proje gördünüz mü.

Arada ödevini yaptırmak için gelen üyeler var onlarda bir daha gelmiyor.

Su devreyi ben tasarladım bakın da feyz alın diyerek foruma üye olan ego tatmini de olsa, bir odtulu bir arkadaşa rastladınız mı hiç, adam türkiye birincisi olmuş.

Ülkemizin sorunu kişilik problemi hem de inanılmaz bir hızla "insanlık" bu ülkede çöküyor ,her anlamda teknik anlamda da.
 
Kimin ne olduğu belli olmayan bir ülkedeyiz. 400 millet vekili az bence çünkü parti ne derse sonuç o çıkıyor. 86 milyonu en az 2000 milletvekili temsil etmesi lazım. bunun yarısı da partiden bağımsız olmalı. konuş konuş bitmez.


400 vekil fazla bile, sorun seçme şeklimizde. Bence doğru yöntem milletvekillerinin dar bölge iki tur şeklinde seçilmesi. Yani bir ilden listeyle 10 vekil seçmek yerine o ili on parçaya ayırıp her birinden bir vekil seçeceksin. Ve bu seçim iki turlu olacak. %50.1 alan vekil olacak.

Böyle olursa;
1- Vekiller bir sonraki seçim dönemi seçim mahalinde hesap vermek zorunda. Şimdi ilin onlarca vekili var, kaynıyor iş.
2- Partiler bölgede güçlü aday seçmek zorunda. Lider sultası yerini aday sultasına bırakacak.
3- Vatandaş bölgesel sorunlarda daha kolay muhattap bulacak.
4-Adaylar %50.1 almak zorunda olduğundan tüm topluma hitap etmeye çalışacak. Çatışmadan beslenme azalacak.
 
Sorun nedir görmek istiyorsanız metaktonik.org forumlarına bakın , şurada 10 -15 kişiyiz , konu ile alakalı 150 üniversite var 100bin öğrenci öğretmen var. Bir tane kişisel gelişim amaçlı bir proje gördünüz mü.

Arada ödevini yaptırmak için gelen üyeler var onlarda bir daha gelmiyor.

Su devreyi ben tasarladım bakın da feyz alın diyerek foruma üye olan ego tatmini de olsa, bir odtulu bir arkadaşa rastladınız mı hiç, adam türkiye birincisi olmuş.

Ülkemizin sorunu kişilik problemi hem de inanılmaz bir hızla "insanlık" bu ülkede çöküyor ,her anlamda teknik anlamda da.

Makyavelizm siyasete hakim olalı tepeden başlayarak en alta kadar ahlak tümden çöktü.
 
milletvekili sınırlaması muhtemelen bilinçli yapılıyor. ülkenin eğitim düzeyi düşük, herkesin oyu bir sayılıyor. böyle bir durumda yapılan manipülasyonlarda toplum birbirinden ayrıştırılıyor. bu ülkeyi doğru yola görütürecek tek şey eğitim. bir çocuk eğitimi ilk önce anne-babasından öğrenir. 1.nesil düzelmedikce 2.nesil düzelmez.
 
Makyavelizm siyasete hakim olalı tepeden başlayarak en alta kadar ahlak tümden çöktü

Hocam picproje formu var o kadar canlı bir forumdu ki, odtulu itulu adının hakkını veren üyeler vardı yavaş yavaş siteye girmemeye başladılar kimisi öldü , fakat yerlerini dolduracak gençler gelmedi, fakat buna neden yok tam tersi daha canlanmalıydı.

Tam bir Türkiye çöküşü örneğidir picpropje.

Yeni nesil çalışmadan ,düşünmeden, üretmeden rahat bir hayat yaşamayı istiyor , bence ülkesinden çok bizzat kendisine kötülük ediyor bu kafadaki insanlar , .
 
o forumun sorunu bilen insana kiymet verilmemesiydi, daha ziyade bilmeyenin sesi bilenden fazla cikiyordu, sanirim toplum olarak dinlemeyi bilmiyoruz, surekli laf yetistirmeye calisiyoruz, bir isi yada konuyu bilen insana saygi gosteremiyoruz, forum ortamini ciddiye almiyoruz sanki gevezelik platformu olarak goruyoruz, halbuki takildiginiz noktada size yardim eden kanli canli insanlar var karsinizda, size cevap veren insanin o bilgiyi edinmek adina belkide bir omur verdigini unutuyoruz, kisacasi saygi duymuyoruz. mekani cennet olsun mufit abi geldi aklima uzuldum :(
 
@Haze o konuda haklısın ama benim bahsettiğim gidenlerin yerine yenilerin gelmemesi , şimdi buradaki yazarlar emekli olsalar bıraksalar sitede yazacak kimse kalmayacak sessizliğe boğulacak aynı sorun bu sitede de ortaya çıkacak .

Artık garip şekilde öğrenmeye kendini geliştirmeye emek harcamaya isteksiz insanlar , işte sitenin hali.
 
Zengin bir baba, gayretli bir ogrenci, kaliteli bir ogretmen bir araya gelirse Ilim elde edilir.
 
herkesin oyu bir sayılıyor.
Bende bunun tam tersini düşünüyorum. Mesela Ezincan dan vekil olabilmek için 25 bin civarı oy yeterliyken aynı vekilin İzmir de seçilebilmesi için 325 bin civarında oy alması gerekli. Bu durumda Erzincan daki bir vatandaşın oyu İzmirdeki 7 vatandaşın oyuna denk gelmiş gibi oluyor.
 

Çevrimiçi üyeler

Forum istatistikleri

Konular
5,844
Mesajlar
99,713
Üyeler
2,481
Son üye
rfdog12

Son kaynaklar

Son profil mesajları

gruptaki arkadaşlara selamlar. sıteyi bu gün fark ettim. Asansör için 2x7 segment LCD gösterge üretmek istiyorum. acaba bu sayfadaki arkadaşlardan destek alabilirmiyim. LCD nin mantık açılımı ektedir.
deneyci wrote on TA3UIS's profile.
Selam.
Amatör telsiz lisansı nasıl alınıyor?
Lisansı olmayanı forumlarına almıyorlar. :)
Bilgi alamıyoruz.
cemalettin keçeci wrote on HaydarBaris's profile.
barış kardeşim bende bu sene akıllı denizaltı projesine girdim ve sensörleri arastırıyorum tam olarak hangi sensör ve markaları kullandınız yardımcı olabilir misin?
m.white wrote on Altair's profile.
İyi akşamlar.Arabanız ne marka ve sorunu nedir.Ben araba tamircisi değilim ama tamirden anlarım.
* En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu suretle olur. (1922)
Back
Top