Vakum Plazma Davranışı

CortexPhoton

Yeni Üye
Katılım
24 Kasım 2024
Mesajlar
5
Değerli insanlar. Öncelikle herkese işinde ve hayatında başarı ve mutluluk diliyorum.

Bir süredir kafamda düşünüp cevap bulmaya çalıştığım bir konu var.

Vakum ortamında plazma oluşumuna baktığımda , belirli bir vakum basıncı oluştuğunda plazmanın
oluşması çok daha kolay bir hale geliyor. Bunun sebebi nedir diye uzun zamandır düşünmekteyim.

Bazı konularda hayli cahil olduğumdan şimdiden kusuruma bakmayın.

Kafamda bazı bilgileri bir araya getirip bir sonuç üretmeye gayret gösteriyorum.
Öncelikle temel bazı düşüncelerimi ele alarak başladım. Düşünce sırasını aşağıya listeleyeceğim.

1- Evrende bulunan her maddenin belirli bir konumu olması gerekir. Koordinat düzlemi gibi düşünürsek
her madde P=(x,y,z) gibi bir konumda olması gerekir.


2- Hacim kaplayan bir madde aynı anda iki farklı konumda olamaz. Aynı anda 2 madde aynı konumu paylaşamazlar. Bir maddeyi diğer bir maddenin içine sokamayız.
Madde olarak bahsedilen şeyi en küçük yapı olarak düşünmek gerekiyor.

3- Yukarıdaki düşünce den ötürü , Evren içinde boşluk kavramı olamaz. Boşluk denilen her ortam aslında başka bir madde ile dolu olması gerekir.


Bu düşüncelerden yola çıkarak şöyle bir fikir ortaya atmak durumunda kaldım.

Evren içindeki herhangi bir şeyin içinde boşluk yada hiçlik dediğimiz şeyi oluşturmak imkansızdır.

Bizim boşluk dediğimiz şey aslında başka bir şeyle doluyor.

Vakum ortamında da aynı şey geçerli oluyor. Vakum ile İçinden atomları çektiğimizde içeride oluşan boşluğa o her ne ise dolmaya başlıyor.
Bu dolan şey her ne ise elektrik ile acayip anlaşıyorlar.


Bu malzeme her ne ise etrafımızda bol miktarda bulunuyor ve bazı malzemelerin atom dizilişlerinden dolayı onlarla birlikte elektriksel davranışlar gösterebiliyor.
Tüm yapı taşları aslında bu malzeme ile sarılı durumda diye düşünüyorum. Evren bu madde ile dolu ve her şey bunun içinde yüzüyor. Biz bir şeyi boşalttığımızda içeride madde dışında bulunan boşluklar bu şeyle doluyor. Belirli şartlar sağlandığında elektriksel davranışlar gösteriyor. Elektriksel Potansiyel fark dediğimiz şey bu malzemede farklı bir şekilde gözlemleniyor.

İlk başlarda başka bir boyuta delik açılıyor ve bu boyuttan enerji akıyor diye düşünmüştüm ama her şey aslında aynı şeyin içinde olduğu için bu mantıklı gelmemişti. Ama elektrik ne ise sanırım buda ona benzeyen yada onunla hareket edebilen bir şeye benziyor.

Bu şeyin , içi kum dolu bir bardağa dolan su gibi her şeyin içine girebildiğini düşünüyorum.




Bu fikrin çok uçuk ve deli bir fikir gibi göründüğünü biliyorum ama yine de bu fikrin gerçekte elektriği açıklamak ve anlamak için yol gösterebileceğini düşünüp
sizlerle paylaşmak istedim. Elektrik her ne ise bu şeyle doğrudan bağlantısı olduğunu düşünüyorum.



Şimdi sizlere sormak durumundayım.

Bu maddeyi yada yapıyı deneysel olarak tespit ve ispat edebilmek için ne gibi düzenekler ve yöntemler kullanılabilir.



Örnek Bir Video ( Dikkatli bakın )

 
Vakum ortaminda plasma olusturamazsin. Cunku atomlarin iyonize hale gecmesi lazim. Bunun icin vakum ortamina az bir sey de olsa gaz koyman lazim.

Ornegin ideal vakum tupunden akim akitabilirsin fakat plazma olusturamazsin. Fakat pratikte plasma olusturabilirsin cunku ideal vakul olmayacagindan iceride cok az gaz atomu kalmistir.
 
tam vakum ortamında plasma oluşmaz örneğin bir elektron mikroskobunda 100-150kilovolt gibi çok yüksek gerilimler kullanıldığı halde hiçbir ark ya da plasma oluşmaz çünkü iyonize olarak o akımı iletecek bir gaz yoktur. ancak hızlandırılan elektronlar örnek maddeye çarpar ve ondan yansıyarak tespit edilir ve görümtü oluşturulur. yani sistemin içinde plasma oluşmadan bir elektron hareketi olduğuna da bu şekilde eminiz.
 
Bilgilendirici cevaplar için çok teşekkür ediyorum.

Vakum Plazma örneğinde kapalı bir sistem içinde arada hiç bir bağlantı olmadan elektrik potansiyelinin davranışını gözlemleyebiliyoruz.

Vakum ile içeriden bir miktar malzemeyi dışarı çıkardığımızı ve ortamı seyrelttiğimizi düşünebiliriz.

Örneğin içerde 100 atom olsun. Bunların 50 tanesini dışarı çıkardık.

Bu 50 atom evrende yer değiştirdi , yani konumu değişti. İçeriye başka bir atom giremeyeceğini kabul edersek. Bu atomların yerlerine ne geldi.

Eğer hiç bir şey yok dersek bu ortamda hiçlik var demek oluyor.

Oysa evrenin herhangi bir yerinde hiçlik olması çok tutarsız bir yapı oluşturuyor.


Çok çok genel bir şekilde anlatacak olursam örneğin içi su ile dolu bir kovaya içinde hava dolu olan bir pinpon topu sokarsak , pinpon
topunun veya içindeki havanın suyun içine girdiğini söyleyemeyiz.
Her atom sadece yer değiştirmiş olur. Bu örnekte tüm sistem kararlıdır diyebiliriz.
Çünkü temelde hepsi aynı kurala göre hareket ediyorlar.

Benin düşünceme göre evrendeki her şey bu kurala göre hareket ediyor gibi gözüküyor.

Eğer bir vakum ortamı varsa içeriğe dışarıya çıkanlar için standart olmayan bir şeyin varlığı konulması gerekiyor. Aksi taktirde varlık kavramı tamamen çöker.

Yani aslında vakum ortamı delinmiş olur ve bu deliğe etrafındaki her şeyin akması gerekir. Tıpkı uçakta kapı açılınca havanın dışarı doğru fışkırması gibi.

Benim düşünceme göre bu şey her ne ise süper iletken özellikleri gösteriyor olabilir.
Yani elektronların akışını kolaylaştıran özellikleri de olabilir.

Eğer dediğim gibi ise bu malzemeyi kullanarak süper iletken malzemeler oluşturulabilir.

Tamamen düşüncelerimden ortaya çıkardığım bu kavramı test edebileceğim alet edevata sahip olmadığımdan gerçek yada gerçek olmadığını
kanıtlayabileceğim bir imkanım yok.

Cahilliğimden dolayı kusuruma bakmayın.

Çok bilgili ve alanında uzman, tecrübeli ve emektar insanlar var. Belki onlar bunu değerlendirip araştırırsa otaya çok ilginç durumlar çıkarabilirler.
 
bu bir varsayım ve bu varsayım gündelik newton fiziği ile gördüğümüz ve beynimizin algıladığı evren yapısına dayanıyor. işte zaten teorik fzikçiler burada ayrılıyor. anlamsız gelen olguları ölçülebilir ve matematiksel deneyler ve ispatlarla anlamlı hale getiriyorlar.

biraz hayal ederek bence böyle olmalı, ya da bu olamaz demek mümkün. güzel bir düşünce egzersizi. ama bunun arkasını bilimsel teori ile çelişmeyen ya da daha iyi bir matematiksel veya fiziksel ispat sunmadan iddia etmek bir çıktı üretmiyor.

kimseyi yermek için bunu söylemiyorum ama bir de şu açıdan bakmak gerekiyor. bu düşündüğüm çok karışık bir şey değil acaba bunu yıllar önce biri düşünmüş araştırmış olabilir mi :

 
Uzayın, vakumun hiçlikten ibaret olmadığına dair çok eski teoriler var. Bu teoriler ölçüm ve gözlem kabiliyetlerimiz iyileştikçe çürütüldüler. Buna ether universe theory diyorlar. Bilinen fizik kurallarının çalıştığı versiyonu "einsteinian ether" oluyor(onaya muhtaçtır). Gözlemlerle bağdaşıyor.

Bu teorinin ışık hızıyla ilgili sonuçları var. Bir tanesi ışığın her yönde aynı hızla hareket etmemesi, yani uzaya göre de hızının olması. Buna karşı argümanı olan fizikçiler var, arguvanlardan biri ışık hızının her zaman ve her yönde aynı şekilde ölçülebilmesi. Bu durum teoriyi çürütmüyor; ışığın hızının her yönde aynı ölçülmesi demek, hızının her yönde aynı olması demek değil. Çünkü yaptığımız bütün ölçümler uzay zaman kısıtlarının içinde, etkileşimin hızı da ışık hızı...

Eter teorisinin kütle çekim kanunu ile ilgili de farklı yaklaşımı var. Buna göre eter sürekli kütleye doğru akmaktadır, yani kütleler birbirlerini değil uzayı çekmektedir.

Eter teorisinin tamamen yanlış olduğunu söylemek mümkün değil, çünkü teorinin gözleme uyuması sağlanabiliyor. Ama bu teori hiçbir şeyi çözmüyor, iddiaları ispatlanamıyor, bu nedenle ilgi çekmiyor, uğraşanlar itibar kaybediyor...
 
Son düzenleme:
Uzayın, vakumun hiçlikten ibaret olmadığına dair çok eski teoriler var.

Quantum mekaniğine göre de vakum bir hiçlik değil. Sürekli olarak partiküller oluşup sonra birbirlerini yok ediyorlarmış :) Ama tabi böyle şeyleri anlamak, yani zihninde bir şekilde canlandırmak, özellikle de quantum mekaniğinde artık mümkün değil. Yaptığın hesap ile bir deney hakkında öngörüde bulunuyorsan, bununla yetineceksin ...
 
Bir bisiklet pompasinin kolunu itip tum havayi disari atsak sonra da pompanin ucunu kaynatsak. Bu durumda pompanin icinde hiclik olur.
Sonra pompayi vakum ortamina koysak pompanin kolunu cekip yukari kadar asilabilirmiyiz?

Bence asilabiliriz. Asildigimizda da pompanin icinde hiclik olur. Ayni deneyi dunyada/atmosfer basinci altinda yapamiyoruz cunku atmosfer basinci engel oluyor.
 
"Her şey ve hiçbir şey" adlı iki bölümlük bu belgeseli zamanında canım sıkıldıkça açar izlerdim. İkinci bölüm hiçlik, vakum, ether üzerine. Aklıma gelmişken tekrar izleyeyim.

Böyle harika yapımlar bir dönemden sonra sanki çok azaldı gibi. Ya da bana mı denk gelmiyor, bilemedim. Bazı çocukların hayatına yön verebilecek içerikler bunlar. Bilgisayar ile vakit öldürmek yerine nasıl çalıştığını merak edenler gibi.

 
Son düzenleme:
Aether teorisini daha önce okumuştum. Bu konuda biraz bilgim var diyebilirim.

Örneğin tek bir atomu ele alalım. Bu atomum hacimsel bir maddeye dönüşmesi için başka atomla bağ yapması gerekiyor.
Oluşan maddenin geometrik şekli onu oluşturan atomların geometrik şeklinin bir bileşkesidir diyebiliriz.

Atomlar yuvarlak olsalar iki veya daha çok atom bir araya geldiğinde arada boşluklar olacaktır.

Kapalı bir sistem için boşluk tamamen tanımsız anlamsız bir yapıdır. Yani evrende boşluk dediğimiz şey aslında ne olduğunu bilmediğimiz şey oluyor.

Bu boşluğu atomlarla dolduramıyorsak orayı dolduracak standart olmayan bir şey kullanmak gerekiyor. Bu şey atomların boşlukları arasına dolacak su gibi bir şey olması gerekiyor.

Atomların enerji seviyelerine göre ışıma yaptığını söylüyoruz fakat ışımanın ne olduğunu tam olarak ifade edemiyoruz.

Bu aradaki malzeme her ne ise enerji , elektrik ve manyetizma gibi kavramlarla doğrudan bağlantılı bir şeyde olabilir.

Örneğin siz bir lambayı yakmak için düğmeye basmanız gerekiyor. Ondan önce iletim hattında elektrik olması gerekiyor.
Ondan önce Şebeke hattında elektrik olması gerekiyor.
Kısaca bir lambayı yakmak için bir çok nedenin ve sonucun gerçekleşmiş olması gerekiyor.

Bu boşlukta olan şey bu sebep ve sonuç ilişkilerine göre hareket eden bir şey olabilir. Bu sebepten ötürü onu standart tekil sabit şeylerle ölçmek
mümkün olmayabilir. Yani belirli sebep sonuç ilişkileri kapsamında işe yarar hale geliyor da olabilir.

Onu nasıl ölçerim yada gözlemlerim yada deney sistemini nasıl kurarım bilmiyorum.


Her insan ayrı bir zihin madeni gibidir. Bu madenden ne çıkaracağı asla belli olmaz.

Bu sebepten dolayı her türlü bilgi ve fikre açığım .
Aklınıza farklı bir fikir ve öneri gelirse diye bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

Belki bu durumu ispatlamak insanı Nobel Ödülüne bile götürebilir. İlgilenmek isteyen arkadaşlar bunu da düşünebilirler.
 
"Atomların enerji seviyelerine göre ışıma yaptığını söylüyoruz fakat ışımanın ne olduğunu tam olarak ifade edemiyoruz."
nasıl ifade edemiyoruz ?

bu thz frekansında elektromanyetik ışımadır. bu ışıma ölçülerek bir yıldızın atomik niteliği ya da bize uzaklaşıp-yakınlaştığı tespit edilebilir. gene termal kamera dediğin alet bu ışımayı tespit eder. hatta en basir pır sensör bile aslında bu ışımayı tespit eder.
 
Mikro Step hocam aslında siz vakum ortamında pompanın yukarı doğru çekilebilme ispatında içine bir şey dolduğunu dolaylı yoldan ispatlamış oluyorsunuz.

Hiçliği yapmanın aslında farklı bir yolu var. İçi tamamen tıka basa dolu bir silindir düşünün. Bunun her iki ucu da kapalı olsun. Bu silindire bir ucundan yüksek miktarda basınç uygulamaya başladığınızda silindirin içindeki madde sıkışabileceği kadar sıkışır ve en sonunda patlar. Bu deneyi uzayda da yapsanız aynı sonucu almanız gerekir. Bu patlama noktası o silindirin içinde hiçlik oluşmaya başladığının işaretidir. Hiçlik oluşmadan atomlar gerekli yerlere doğru konumlarını değiştirirler. Aksi durumda evrensel düzeyde bozulma meydana gelir. Yani evrende hiçliğin oluşması onun başına gelebilecek en kötü şeylerden biri olabilir.
Tıpkı Afrika'daki kelebeğin kanat çırpmasıyla dünyada meydana gelen fırtına gibi bir şey meydana gelir.

Yani hiçliği meydana getirmek hiç te kolay bir şey değil. Söylediğiniz örnek farklı bir biçimde düşünmeme katkı sağladı.
Hepinize katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.
 
Son düzenleme:
Bir bisiklet pompasinin kolunu itip tum havayi disari atsak sonra da pompanin ucunu kaynatsak. Bu durumda pompanin icinde hiclik olur.
Sonra pompayi vakum ortamina koysak pompanin kolunu cekip yukari kadar asilabilirmiyiz?

Bence asilabiliriz. Asildigimizda da pompanin icinde hiclik olur. Ayni deneyi dunyada/atmosfer basinci altinda yapamiyoruz cunku atmosfer basinci engel oluyor.
Zaten vakumdayız :cheeky1:. Etrafımızdaki her şey de vakumda. Mesela atmosfer, vakumda çok sayıda gaz molekülü var, bu gaz molekülleri vakumun içinde çarpışıp duruyorlar. Hatta aslında çarpışmıyorlar bile, havadaki gaz moleküllerinin elektronları cildimizdeki moleküllerin elektronlarına temas ediyorlar mı? Vakumda yaklaşıp itilerek uzaklaşıyorlar.
 
Bu madenin hacim kapladığını nereden uyduruyorsun diye soranlar olabilir.
Onu da şöyle açıklamak belki mümkün olabilir.

Yine bir silindirimiz olsun bunun içine sıkışık bir şekilde bir malzeme dolduralım. Ve bir yönde kuvvet , basınç uyguladığımız zaman dışarı doğru bir patlama gözlemliyoruz.

Şimdi aynı deneyi vakumlayarak yapalım yani içindekini başka bir kaba çekmeye başlayalım. Bir süre sonra dayanma noktası diyebileceğimiz durum aşıldığında vakumladığımız kabın içe doğru patladığını, kırıldığını gözlemleyebiliriz.

Buda yine içeriye dolan malzemenin artık dolacak yeri kalmadığı için kuvvet yönüne doğru hareket etmek istediği için ve yer olmadığı için yapıyı parçalamak zorunda kaldığını söyleyebiliriz. Aslında içeri ve dışarı doğru patlama aynı şey diyebiliriz. Sadece kuvvetin yönüne göre değişiklik gösteriyor.

Yani içeriye dolan malzeme her ne ise gerçekten bir yer kaplıyor ve hacmi var diyebiliriz.

Bu ve bunun gibi düşünce deneyleri ile her durumda ortada maddeye benzeyen madde gibi hacim kaplayan fakat madde gibi davranmayan bir malzemenin olabileceği sonucuna varabiliriz.

Bu her ne ise bir den fazla sebep sonuç ilişkisinde farklı roller üstlenip duruma göre katkı sağlayan bir şey gibi gözüküyor.
 
Eger sen de elektron boyutunda olsaydin atomun ici vakumdu. Yada atom boyutunda olsaydin atmosfer vakumdu.

Ama atomlar bir araya gelip bir birleri ile bag kurduklarinda artik pek vakumdan bahsedemeyiz.
 
Eger sen de elektron boyutunda olsaydin atomun ici vakumdu. Yada atom boyutunda olsaydin atmosfer vakumdu.

Ama atomlar bir araya gelip bir birleri ile bag kurduklarinda artik pek vakumdan bahsedemeyiz.
Haklısın hocam, vakumun bir kelime anlamı var, eğip bükmeye de gerek yok. Aslında uzaydayız demek oluyor anlattığım.
 
....Şimdi aynı deneyi vakumlayarak yapalım yani içindekini başka bir kaba çekmeye başlayalım. Bir süre sonra dayanma noktası diyebileceğimiz durum aşıldığında vakumladığımız kabın içe doğru patladığını, kırıldığını gözlemleyebiliriz.

Buda yine içeriye dolan malzemenin artık dolacak yeri kalmadığı için kuvvet yönüne doğru hareket etmek istediği için ve yer olmadığı için yapıyı parçalamak zorunda kaldığını söyleyebiliriz. Aslında içeri ve dışarı doğru patlama aynı şey diyebiliriz. Sadece kuvvetin yönüne göre değişiklik gösteriyor.

Iste bu ice patlama iceride sikistirilacak bir sey olmadigi anlamina geliyor. Eger iceride bir seyler olsaydi iceri dogru patlamazdi.
 

Çevrimiçi personel

Forum istatistikleri

Konular
6,964
Mesajlar
118,928
Üyeler
2,826
Son üye
CortexPhoton

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top