Bir iş yaptırmanız gerektiğinde konu hakkında bilgi sahibi olmak için biraz araştırma yaparsınız ya. Sonra işi yapacak sözde profesyonel ve o işten para kazanan kişiyle muhatap olduğunuzda konuya ondan daha fazla hakim olduğunuzu fark edip sinirlerinizin bozulduğu oluyor mu?
Bir başkasına işimin düşmesinden nefret ediyorum. Çünkü her işin afedersin binbir çeşit puştluğu var gelip buluyor. İnsanların eğitim seviyesiyle de alakası yok. Hastanedeki doktorundan tut, koca koca şirketlerin fabrikasından, sanayideki en basit ustasına kadar hepsi aynı b... Hep koy g... gitsin kafasında. En az bilgi ve zahmet ile en çok parayı kazanalım. Sağlam dişe kanal tedavisi yapan doktor bile gördüm ben. Bir şey satın almak, ya da bir iş yaptırmak bu kadar sinir stres ile sonuçlanmamalı. Yahu hep beni mi buluyor, yoksa insanlar hiçbir detayın farkında olmadığı, öğrenmeye de zahmet etmediği için sorun yaşamadıklarını mı zannediyorlar acaba?
İşinizi yapacak, ya da ürün alacağınız kişi-yetkili konunun cahili olmadığınızı anladığı anda öcüye dönüşüyorsunuz. Parayı ver gerisine karışma, bana işimi anlatma havasında. E hadi usta sensin, bildiğin gibi yap dersen aklınıza gelen başınıza geliveriyor.
Bizzat başıma gelen ya da şahit olduğum o kadar çok mevzu var ki.
Yakın zamanda olan ikisini yazacağım.
Benim 6-7 senelik telefonum aldıktan 3-5 ay sonra iyice yavaşladı. Yıllarca o şekilde kullandım. Artık iyice sinir bozmaya başladı. Bir arkadaşımın dokunmatiği bozulduğu için kullanmadığı eski telefonunu aldım. Telefoncu tanıdığı olan başka bir arkadaş var. Onun üzerinden halledeceğiz. Beraber gittik. İşlem sonrası muhtemel sorunlar için bir kaç soru sormak istedim. Bunlar çok sıkıntılı cihazlar diye başladı "abi sen bu dokunmatiğin nasıl değiştirildiğini biliyor musun?" dedi. Evladım senin yaşın kadar senedir elektronikle uğraşıyorum, o dokunmatiği bir tarafına takar, iki satır kodla takla attırırım demedim tabi. Zaten biliyorum, işlem aşamalarını anlatmaya başladım. "oooo bu iş olmaz! Yapmayalım biz" dedi ve gerginlik çıktı. Arada tanıdık var telefonu bıraktık çıktık.
Ertesi gün yapıldı geldi. Ta daaaa! Modemin dibinde değilsen wifi çekmiyor. Dokunmatik cam ile çerçeve arasında wifi, bluetooth ve GPS için flex pcb şeklinde anten var. Yapışık olduğu için eski cam ile beraber sıyrılıp atılıyor. Yeni cam yapıştırılmadan önce bu antenin yedek parça olarak temin edilip takılması gerekiyor. Ama ne yapıyorlar. Koy g.. gitsin. Ulan ben ne yapayım wifi çalışmayan telefonu. Yarın gidip telefonu ortadan ikiye katlayıp önüne atacağım.
Bir de yerli markamız Bisan ile mevzumuz var. Sosyal medyadan falan bakarsanız pek havalılar. Artık üst seviye bisiklet üretiyorlar. Ama en kazma adamın bile kolay kolay düşmeyeceği, parmak ısırtan işçilikleri var. Gördüğünüz bisiklet 3000$ değerinde. Kadro karbon. Bütün parçalar üst seviye fakat işi bunları imal etmek değil, ithal edip sadece bir araya getirmek olan firmanın yaptığı işçiliğe bakın.
Bisikletin orta göbeği shimano'nun pressfit sistemi. Göbek kadroya sıkı geçme şeklinde monte ediliyor. Dolayısıyla göbeğin gireceği çap kritik.
Bisan kadroyu Tayvandan getiriyor, boyasını kendi yapıyor. Göbeği maskelemeden basıyor boyayı. Sonra boyayı temizlemek için göbeğin içine zımparayla dalıyor ve gitti bizim kritik çap!
Adamlara konuyu iletiyorum. Hatalarını kabul etmek yerine bisikletin bir parçasını değiştirdiniz mi diye soruyorlar. Çünkü garanti dışı kalırmış. Vayy vayyy vayy...
Şimdi ben bisikleti garantiye göndereceğim fakat adım gibi biliyorum ki ya o boşluğa yapıştırıcı basacaklar. Ya daha önce iade alınıp işlem gören ve yeniden boyanan bir kadroyu bana yollayacaklar. Eğer susarsam başıma gelecek olan bu. Söylesem kıl müşteri oluyorum. Bu iş olumsuz sonuçlanırsa her platformda fena uğraşacağım kendileriyle.
Bisan çalışanlarının 3000$ lık malzemenin içine s... muazzam işçiliğine dair ayrıntıları paylaşıyorum.
Bu arada Bisan ve Shimano Spor toto bisiklet takımının resmi sponsoru ve bu bisiklet profesyonel yarışlarda kullanılıyor. Vitrin süper, reklama para saçılıyor ama atölyede olan ortada.
Acayip doluyum. Karman çorman yazıverdim...
Bir başkasına işimin düşmesinden nefret ediyorum. Çünkü her işin afedersin binbir çeşit puştluğu var gelip buluyor. İnsanların eğitim seviyesiyle de alakası yok. Hastanedeki doktorundan tut, koca koca şirketlerin fabrikasından, sanayideki en basit ustasına kadar hepsi aynı b... Hep koy g... gitsin kafasında. En az bilgi ve zahmet ile en çok parayı kazanalım. Sağlam dişe kanal tedavisi yapan doktor bile gördüm ben. Bir şey satın almak, ya da bir iş yaptırmak bu kadar sinir stres ile sonuçlanmamalı. Yahu hep beni mi buluyor, yoksa insanlar hiçbir detayın farkında olmadığı, öğrenmeye de zahmet etmediği için sorun yaşamadıklarını mı zannediyorlar acaba?
İşinizi yapacak, ya da ürün alacağınız kişi-yetkili konunun cahili olmadığınızı anladığı anda öcüye dönüşüyorsunuz. Parayı ver gerisine karışma, bana işimi anlatma havasında. E hadi usta sensin, bildiğin gibi yap dersen aklınıza gelen başınıza geliveriyor.
Bizzat başıma gelen ya da şahit olduğum o kadar çok mevzu var ki.
Yakın zamanda olan ikisini yazacağım.
Benim 6-7 senelik telefonum aldıktan 3-5 ay sonra iyice yavaşladı. Yıllarca o şekilde kullandım. Artık iyice sinir bozmaya başladı. Bir arkadaşımın dokunmatiği bozulduğu için kullanmadığı eski telefonunu aldım. Telefoncu tanıdığı olan başka bir arkadaş var. Onun üzerinden halledeceğiz. Beraber gittik. İşlem sonrası muhtemel sorunlar için bir kaç soru sormak istedim. Bunlar çok sıkıntılı cihazlar diye başladı "abi sen bu dokunmatiğin nasıl değiştirildiğini biliyor musun?" dedi. Evladım senin yaşın kadar senedir elektronikle uğraşıyorum, o dokunmatiği bir tarafına takar, iki satır kodla takla attırırım demedim tabi. Zaten biliyorum, işlem aşamalarını anlatmaya başladım. "oooo bu iş olmaz! Yapmayalım biz" dedi ve gerginlik çıktı. Arada tanıdık var telefonu bıraktık çıktık.
Ertesi gün yapıldı geldi. Ta daaaa! Modemin dibinde değilsen wifi çekmiyor. Dokunmatik cam ile çerçeve arasında wifi, bluetooth ve GPS için flex pcb şeklinde anten var. Yapışık olduğu için eski cam ile beraber sıyrılıp atılıyor. Yeni cam yapıştırılmadan önce bu antenin yedek parça olarak temin edilip takılması gerekiyor. Ama ne yapıyorlar. Koy g.. gitsin. Ulan ben ne yapayım wifi çalışmayan telefonu. Yarın gidip telefonu ortadan ikiye katlayıp önüne atacağım.
Bir de yerli markamız Bisan ile mevzumuz var. Sosyal medyadan falan bakarsanız pek havalılar. Artık üst seviye bisiklet üretiyorlar. Ama en kazma adamın bile kolay kolay düşmeyeceği, parmak ısırtan işçilikleri var. Gördüğünüz bisiklet 3000$ değerinde. Kadro karbon. Bütün parçalar üst seviye fakat işi bunları imal etmek değil, ithal edip sadece bir araya getirmek olan firmanın yaptığı işçiliğe bakın.
Bisikletin orta göbeği shimano'nun pressfit sistemi. Göbek kadroya sıkı geçme şeklinde monte ediliyor. Dolayısıyla göbeğin gireceği çap kritik.
Bisan kadroyu Tayvandan getiriyor, boyasını kendi yapıyor. Göbeği maskelemeden basıyor boyayı. Sonra boyayı temizlemek için göbeğin içine zımparayla dalıyor ve gitti bizim kritik çap!
Adamlara konuyu iletiyorum. Hatalarını kabul etmek yerine bisikletin bir parçasını değiştirdiniz mi diye soruyorlar. Çünkü garanti dışı kalırmış. Vayy vayyy vayy...
Şimdi ben bisikleti garantiye göndereceğim fakat adım gibi biliyorum ki ya o boşluğa yapıştırıcı basacaklar. Ya daha önce iade alınıp işlem gören ve yeniden boyanan bir kadroyu bana yollayacaklar. Eğer susarsam başıma gelecek olan bu. Söylesem kıl müşteri oluyorum. Bu iş olumsuz sonuçlanırsa her platformda fena uğraşacağım kendileriyle.
Bisan çalışanlarının 3000$ lık malzemenin içine s... muazzam işçiliğine dair ayrıntıları paylaşıyorum.
Bu arada Bisan ve Shimano Spor toto bisiklet takımının resmi sponsoru ve bu bisiklet profesyonel yarışlarda kullanılıyor. Vitrin süper, reklama para saçılıyor ama atölyede olan ortada.
Acayip doluyum. Karman çorman yazıverdim...
Son düzenleme: