Kimseye anlatamazsiniz...Peki ben kendim tercihime göre tesisatı TN yapsam nasıl olur? Sorum teknik anlamda olmaktan ziyade yasal anlamda. Ola ki yeri kiraladık veya sattık, elektrik ile ilgili bir sorundan dolayı yangın çıktı, maddi/manevi hasar oluştu. Sorun TT/TN den olmasa bile, standartlara uygun değildir diye kabak başımıza patlar mı?
..gerek yok derken ne yapmayı düşünüyordu acaba?Valla zamanında kaliteli kalın bir bakır çubuk çaktırmıştım elektrikçiye. "Gerek yok, ben bu işi 30 yıldır yapıyorum" diye ısrar etse de, zorla verdim çubuğu eline ve çaktırdım
Direnç eminim çok düşük çıkacak![]()
..gerek yok derken ne yapmayı düşünüyordu acaba?
Kendi trafonuz varsa olabilir.Peki ben kendim tercihime göre tesisatı TN yapsam nasıl olur? Sorum teknik anlamda olmaktan ziyade yasal anlamda. Ola ki yeri kiraladık veya sattık, elektrik ile ilgili bir sorundan dolayı yangın çıktı, maddi/manevi hasar oluştu. Sorun TT/TN den olmasa bile, standartlara uygun değildir diye kabak başımıza patlar mı?
Yönetmelikteki çelişkileri duzeltseler herkes rahat edecek.![]()
..görüyorum ve azaltıyorum,833/10=83 diyorum..![]()
Peki ben kendim tercihime göre tesisatı TN yapsam nasıl olur? Sorum teknik anlamda olmaktan ziyade yasal anlamda. Ola ki yeri kiraladık veya sattık, elektrik ile ilgili bir sorundan dolayı yangın çıktı, maddi/manevi hasar oluştu. Sorun TT/TN den olmasa bile, standartlara uygun değildir diye kabak başımıza patlar mı?
Kimseye anlatamazsiniz...
Taslak halinde bir çalışma var. Henüz inceleme zamanı bulamadım. Geçenlerde sayın @Fahri Yetiş üstad da paylaşmıştı PDF halinde. Umarım iyiye doğru birşeyler çıkar.Yav gerçekten bu kadar saçma kanun olamaz bir ülkede ... Doğrusu bence şu olmalı: Diyelim tesisat, mevcut standartlara göre yapılmamış. Eğer buradaki uyumsuzluk yüzünden bir sorun çıkarsa, o zaman hem usülsüzlük cezası, hem de artık ortaya çıkan maddi/manevi zarar neyse ondan sorumlu olması lazım yapan. Ama çıkan sorunun sebebi başka ise, o zaman sadece usülsüzlük cezası keslimeli.
Geriye dönük imalatı yapanın hatası olduğu tespiti pek mümkün olmayabilir. Çünkü abonelik sırasında gerekli kontrol yapıldığı için (eğer kontrole gelenlerle ahbap çavuş ilişkisi durumu yoksa) zaten o günün şartlarında geçerli yönetmeliğe göre imalat yapılmış oluyor (yada varsayılıyor). Aradan zaman geçtikten sonra ispat hukuku açısından ne yapılabilir çoğunlukla hiçbir şey. Çünkü imalatı yapan kişi/firma bu benim yaptığım imalat değil revize edilmiş, değiştirilmiş, oynanmış gibi kendini savunabilir ve bu tezinde haklıda olabilir.Yav gerçekten bu kadar saçma kanun olamaz bir ülkede ... Doğrusu bence şu olmalı: Diyelim tesisat, mevcut standartlara göre yapılmamış. Eğer buradaki uyumsuzluk yüzünden bir sorun çıkarsa, o zaman hem usülsüzlük cezası, hem de artık ortaya çıkan maddi/manevi zarar neyse ondan sorumlu olması lazım yapan. Ama çıkan sorunun sebebi başka ise, o zaman sadece usülsüzlük cezası keslimeli.
Kaçak akım arızasını bulmak spesifik bilgi birikimi gerektiriyor. Çoğu arkadaşımız bu tür arızalarda iptal yolunu seçebiliyor maalesef.Bazı elektrik dağıtım şirketleri kabul aşamasında "dediğim dedik çaldığım düdük" diye tutturunca yapacak pek bir şey kalmıyor. Ama yine de topraklamada en sağlıklı olanı sıfıra en yakın olanı, diğer türlü insan hayatı için kaçak akım rölelerinin çalışıyor olmasını ummaktan başka temenni kalmıyor. Fakat insan yine de müsterih olamıyor. Çünkü bir kaç defa kaçak akım koruma elemanı devreye girse piyasa elektrikçilerinin (işini düzgün yapanları ayrı tutuyorum) çoğunun en çok başvurduğu çözüm yolu kaçak akım korumayı iptal etmek oluyor. Zira geçtiğimiz aylarda bunun acı bir örneği yaşandı. Manisa belediye başkanı elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmişti. Kaçak akım koruma elemanı çalışıyor olsaydı hiçbir şekil koruma elemanı tutmayacaktı. Ama sonuç ortada.
Hocam 1666 ohm en üst sınır zaten malum. 50v için 0.03A değerinde açma sağlayabilecek en üst sınır 1666 olabilir anlamında.dostlar, konunun 27. mesajında paylaştığım topraklamalar yönetmeliğinin ilgili kısmında geçen 200 ohm değeri ''hata gerilimi koruma aygıtları'' bağlamında verilmiş bi değer. meslek hayatımda bu tür aygıtlarla hiç karşılaşmadım. ilgili aygıtlarda referans için ayrı bi toprak elektrodu kullanılıyormuş. yani bu aygıt koruyacağı cihaz veya makinenin gövdesi ile elektrottan referans alıyor. yani, ana topraklayıcıya bi atıf yok. ayrıca birleşik krallık topraklama yönetmeliğinde 200 ohm diye bi sınır değer mevcut. ilgili maddeyi okumayanlar, okuyup anlamayanlar ya da okuyup yanlış anlayanlar ile biraz literatür karıştırmış olanlar 200 ohm efsanesini yaratmışlar. bazı yerlerde o kadar yerleşmiş ki hakikatle bile aşmanın imkanı kalmamış. topraklamalar yönetmeliğinde 50V, 30mA için verilen sınır değer 1666 ohm'dur. pratikte bu değer gerçekten çok yüksek. bence de bi sınır değeri olmalı ama 1666 ohm'a göre 200 ohm'un daha evla olduğunu düşünüyorum. ha bi de 2 ve 5 ohm ekolleri var onların hikayeleri de farklı.
Hocam 1666 ohm en üst sınır zaten malum. 50v için 0.03A değerinde açma sağlayabilecek en üst sınır 1666 olabilir anlamında.
Aslında çizelge 12'de üst sınır ibaresiyle sınır net çizilmiş. Bu değerin altında kabul, üstü yok diyor.evet, ben de öyle anlıyorum. net olarak bi sınır değeri verilmezse 50V, 30mA'da, 1666 ohm sınır topraklama direnci olur ne yazık ki. ve korkarım birileri çivi ve inşaat teliyle topraklama yapmaya kalkar. yalan yanlış olsa da 2, 5 ve 200 ohm gibi değerler apaçileri tutuyor.
''Çizelge-12 Hata akımı koruma düzenlerinin anma hata akımı In ve işletme elemanlarının gövdelerinde ölçülen izin verilen en büyük topraklama direnci RA''