Amacınız güzel ancak yazmak istediğiniz konu içinde çok fazla hatalar ve mantıksızlıklar var.
Bir nükleer reaktör müzesi nasıl oluyor merak ettim. "Arkadaşlar bu gördüğünüzde plütonyum çekirdeği(yada uranyum bimemne )" diye yaklaşık 5 metre kalınlığında özel betonun içinde ,özel su ile korunan ve soğutulan maddeyi millete mi gösteriyorlarmış?
Sonra neden bir reaktörü patlatmaya karar veriyor.Sadece reaktör binasının patlayacağını mı sanıyormuş? Eğer müdürün saatde 5000 km ile gidebilen arabası yoksa onunda kurtulması zor .
1986 yılında Çernobil santralı patladı dönemin Maliye ve Tekel bakanı (Böyle bir bakanlık vardı) Karadeniz bölgesinin radyasyondan etkilenmediğini göstermek için kameralar karşısında çay içti. Arada yaklaşık 1200 km olmasına rağmen Türkiyeyi de etkilemişti
Bilgi sahibi olmadığınız konu hakkında yazı yazmak yerine yaşanmış bir olayı teknik olarak ele alarak izah edin.Böylece o konu hakkında detaylı bilgi sahibi de olursunuz.
"Yaşamadığın hayatı yazamazsın " demiş Hemigway. Clive Cussler* Enkaz ve Girdap ı yazabilmek için yıllarca uçaklarda ve gemilerde çalışmış.
Engin ardıç yıllar önce bir dergideki yazısında 3 sayfa kadar otobüs terminallerini anlatmıştı.Zevkle okumuştum.
İşte size konu. Çernobil gibi bir santral patlamanın eşiğine gelsin kahramanınız zaten burada çaışıyor olsun ve biryerlerde hapis değiken tam olarak doğru sorunları ve problemleri çözerek buna engel olsun.Böylece pek çok konuyu okuyanlarda öğrenir.
Eğer yazdıklarınız da emek ve doğru bilgi olmazsa, hayranlık da olmayacaktır.Emin olabilirsiniz
Başarılar.
*Clive Cussler :Kitaplarının okunması en çok 3 gün süren müthiş romancı( Yıllar önce Enkaz adlı romanını bir günde okumuştum )
Merhaba öncelikle çok teşekkür ederim mesajınız için. Kesinlikle bazı konularda katılıyorum. İlk paylaşımı hikaye konusunda çok detaya girmeden yazdım ki asıl soruyu sorup forumdaki okuyanları sıkmayayım. Sorularınızı cevaplamak için biraz hikayeden bahsetmem gerekiyor umarım sorun olmaz.
Nükleer reaktör müzesine gitmiyorlar. Çok gelişmiş bir laboratuvara gidiyorlar. Burada çeşitli türlerde (hidroelektrik, jeotermal, nükleer vb) elektrik üretmeleri dışında ayrıca bir çok buluşa ev sahipliği yapıyorlar. Çocukları
asla santrallerden birisine sokmuyorlar zaten, bu çok saçma olurdu. Sadece santralleri uzaktan gösterip ardından tesisin ortasındaki binada bulunan müzeye götürülüyorlar. Bu müzede bahsettiğim buluşlar var ve işte firmanın kurulumuyla ilgili videolar falan var. Klasik okul gezisi.
Bu patlamanın çalışanların da haberi yok. Hatta müzenin olduğu binada o tarz bir 'reaktör'ün varlığından bile habersiz olacaklar (Dediğim gibi, sonuçta santrallerin hepsi farklı binalarda). Tüm çalışanlar tahliye edilmiş, bina boşaltılmış olacak patlamadan önce. 5000 km ile giden araba yorumu çok güzeldi, ne yalan söyleyeyim tahliyeyi hızlıca yapmışlardır gibi düşünüp geçmiştim ama evet oldukça büyük bir alanı etkileyecek doğal olarak.
Reaktör sırf o gün orada patlatılsın diye yapılıyor hikayede, tüm amacı o. Öğrencilerin orada ölmeleri lazım. Bunun bilinciyle yapılıp patlaması aşırı şiddetli olmayan bir yapısı olabilir mi?
(Aslında tüm tesis sırf o günkü olay için kuruluyor diyebilirim.)
Çernobil gibi bir santralde geçen hikaye yazmak çok güzel olurdu haklısınız, sonuçta zaten yaşandığı için elimizde birçok veri var ve kökü sağlam bir projenin devamı da mantık hatasıyla dolu olmaz. Ancak benim hikayemdeki ''reaktör patlama'' kısmı başlangıç bölümleri için, sonrasında çok farklı bir gizem romanı haline geliyor ve karakterlerimiz bu patlamanın ardındaki gizemi çözmeye çalışıyor.
Evet tutarlılık ve doğru bilgi olmazsa mantıksal olarak büyük kopukluklar olur ama genelde ''biraz gerçek'' biraz ''hayal gücü'' birleştirilerek yazılır kitlesi 13-20 yaşa hitap eden kurgu romanları. Mesela örümcek adamı ele alalım. Karakterimiz örümcek tarafından ısırılana kadar bize bir bilgi veriliyor örümcekle ilgili. Devamında gerçekçi olmasa bile biz bu bilgiye sahip olduğumuz için geri kalanını yapay/mantık dışı bulmuyoruz. Tabi bu ''hikayemi sallayıp geçerim, buraya böyle derim okuyucu inanmazsa onların suçu'' diyebileceğim anlamına gelmiyor. Olabildiğince araştırmamı yapıp günümüz teknolojisinde geçen bir proje yapmaya çalışıyorum ama en nihayetinde bu bir kurgu ve temelini az da olsa sağlam atabilirsem devamını getirtebilirim gibi düşünüyorum. "
Eleştirileriniz için çok teşekkür ederim, umarım kendi fikirlerimi söylerken size katılmadığımı veya tamamen reddettiğim mesajını vermemişimdir. Çünkü çoğu bahsettiğiniz yerlerde haklısınız, özellikle tahliye kısmı beni oldukça düşündürdü ve orayı hemen geçiştirdiğimi fark ettim. Kesinlikle düzeltilmesi gerekilen bir hata ve sizin bu yazınız olmasa fark etmezdim.
İyi günler dilerim, eğer başka sorunuz&yorumunuz kaldıysa duymayı çok isterim.