Konunun başındaki videoyu başka ayrıntılarından dolayı bende paylaşacaktım ama @kocamanusta benden önce davrandı. Konu dağılmasın diye diğer ayrıntılara değinmeyeceğim.
Bizzat yaşadığım bir olayı anlatayım, benim 2 ortağım var, işyerimizi yeni açtığımız dönemlerde şehir dışı işlerimiz çok oluyordu. Taşra bir yerde otel bulamadığımız için çalıştığımız belediyenin misafirhanesinde kalmamız gerekti. Kalorifer çalışmadığı için ısınma için görevli bize elektrikli ısıtıcı verdi. Odada 1 priz vardı ve ısıtıcının kablo boyundan dolayı ısıtıcının istediğimiz yere konumlanması mümkün değildi. Ortağım araçtan uzatma kablosunu getirdi ve ısıtıcıya enerji verdi. Bende bu şekilde bunu uzun süre kullanırsak kablonun yanacağı söyledim ve makarayı boşalttım. Sabaha kadar bir sıkıntı olmadı. Sabah kabloyu tekrar sararken bizimki boş yere kabloyu açtık filan diye bla bla edip durdu. Bir hafta sonra revize işler için 2 ortağım beraber gittiler ve aynı oda da konaklamışlar. Tahmin edeceğiniz üzere aynı ısıtıcı ve sarılı makara kombimasyonu ile uykuya dalmışlar. Gece 3-4 civarı bla bla eden ortağım uyanmış (belki de tuvalet içinde olabilir). İçerisi sim siyah dumana boğulmuş vaziyette. Hemen diğer ortağı uyandırmış kalk çabuk zehirlenip ölecez diye. Kablo makarasındaki kablo hamur kıvamına gelmiş neredeyse. Telefonda yazması zahmetli olduğu için kısa kesiyorum. Matkap vs gibi yükler sürekli azami gücü çekmediği için tam referans olamayabilir. Ama büyük güçlerde makarayı açmak her zaman en doğrusu.
Birde sarılı makaranın bobin etkisi ile ilgili değerlendirilme dışı bırakılan iki nokta var. Belki önem arz etmeyebilir.
Birincisi; elektromanyetik kayıpların olabileceği ihtimali. Belki devede kulak bile sayılmayabilir. Ama böyle bir durum olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
İkincisi; kablo iletkeninin sadece 2 tane iletken olduğunu kabul ederek yüke giren ve çıkan akımların yön olarak birbirlerine ters olduğu yanılgısı. Sonuçta bu kablolarda üçüncü bir iletken daha var (toprak iletkeni). Değişik senaryolarda bu iletkenin etkilerininde hesaba katılması gerekir diye düşünüyorum.
Bizzat yaşadığım bir olayı anlatayım, benim 2 ortağım var, işyerimizi yeni açtığımız dönemlerde şehir dışı işlerimiz çok oluyordu. Taşra bir yerde otel bulamadığımız için çalıştığımız belediyenin misafirhanesinde kalmamız gerekti. Kalorifer çalışmadığı için ısınma için görevli bize elektrikli ısıtıcı verdi. Odada 1 priz vardı ve ısıtıcının kablo boyundan dolayı ısıtıcının istediğimiz yere konumlanması mümkün değildi. Ortağım araçtan uzatma kablosunu getirdi ve ısıtıcıya enerji verdi. Bende bu şekilde bunu uzun süre kullanırsak kablonun yanacağı söyledim ve makarayı boşalttım. Sabaha kadar bir sıkıntı olmadı. Sabah kabloyu tekrar sararken bizimki boş yere kabloyu açtık filan diye bla bla edip durdu. Bir hafta sonra revize işler için 2 ortağım beraber gittiler ve aynı oda da konaklamışlar. Tahmin edeceğiniz üzere aynı ısıtıcı ve sarılı makara kombimasyonu ile uykuya dalmışlar. Gece 3-4 civarı bla bla eden ortağım uyanmış (belki de tuvalet içinde olabilir). İçerisi sim siyah dumana boğulmuş vaziyette. Hemen diğer ortağı uyandırmış kalk çabuk zehirlenip ölecez diye. Kablo makarasındaki kablo hamur kıvamına gelmiş neredeyse. Telefonda yazması zahmetli olduğu için kısa kesiyorum. Matkap vs gibi yükler sürekli azami gücü çekmediği için tam referans olamayabilir. Ama büyük güçlerde makarayı açmak her zaman en doğrusu.
Birde sarılı makaranın bobin etkisi ile ilgili değerlendirilme dışı bırakılan iki nokta var. Belki önem arz etmeyebilir.
Birincisi; elektromanyetik kayıpların olabileceği ihtimali. Belki devede kulak bile sayılmayabilir. Ama böyle bir durum olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
İkincisi; kablo iletkeninin sadece 2 tane iletken olduğunu kabul ederek yüke giren ve çıkan akımların yön olarak birbirlerine ters olduğu yanılgısı. Sonuçta bu kablolarda üçüncü bir iletken daha var (toprak iletkeni). Değişik senaryolarda bu iletkenin etkilerininde hesaba katılması gerekir diye düşünüyorum.