bu kadar tefferruata hiç gerek yok. esp32 ESPnow kütüphanesi ile açık alanda 500-600 metre rahatlıkla haberleşilebilir. ya da RFM lora moduller ile 3-4 km haberleşmek de mümkün. ebyte 1W rf moduller ile 10km civarı haberleşilebiliyor. ebyte E22 160mw moduller 5-6 km gider vs.
bence kaçırdığınız nokta kağıt üzerinde Rf filtre yapılacaki 200-300 khz boşluk bırakılacak gibi tanımları pratikte uygulama zorluğu.
sadece bunlar için bile ciddi rf ve malzeme bilgisi + network analizör ve spectrum gerekecek. bu yüzden hazır moduller veya sistemler ile ilerlemek çok daha pratik olur. her gün bu işleri yapan biri olarak bu önerilerde bulunuyorum.
Değerlendirmeniz için teşekkür ederim.
Ben bu fikri tek veya en ideal çözüm diye sunmadım. Şu cümlelerim gözünüzden kaçmış olabilir:
"
Evet, belki yeni nesil teknolojiler kullanılarak da bir tasarım oluşturulabilir. Benimki daha geleneksel bir yaklaşım oldu."
Yani aynı amaca yönelik farklı teknikleri ayrı kulvarlar olarak görürsek, ben de bu fikri geleneksel RF kulvarında ortaya atmış oldum. Zaten yeni teknolojileri temel alan bir öneride bulunabilecek birikime sahip değilim.
Her bir yöntemin kendine göre artıları eksileri olabilir. Proje kullanıcısının ihtiyaçları göz önünde tutulduğunda, bu artı-eksi muhasebesi bir ya da birkaç seçeneği diğerlerinden daha ön plana çıkaracaktır.
Konu sahibi arkadaşın (
@konce ) iki kriterini göz ardı etmemeye çalıştım.
1. En uzak tarla 1700 metre mesafede.
2. Üstünlüğü bulunsa bile, yüksek maliyetli çözüme sıcak bakılmıyor.
Sizin konu hakkındaki birikim ve deneyimlerinizi göz ardı etmem bir hata olur. Ancak, düşüncelerimi söylemekten de geri durmamam lazım.
Yazdıklarınız üzerinden ilerleyecek olursak...
Önce, "bu kadar teferruat" sözünüz:
Verici tarafı:
. BESLEME UNİTELERİ -- Bunlar zaten şu an tarlada var ve projenin olmazsa olmazları. Ben yalnızca görünür kıldım.
. GERİLİM BÖLÜCÜ -- Dirençlerden oluşan basit, minik bir devrecik.
. VOLTAJ => FREKANS DÖNÜŞTÜRÜCÜ -- LM331 ile yapılan küçük, basit bir devre.
. VERİ GÖNDERİM ZAMANLAYICISI -- 555 Timer ile yapılan basit, sıradan bir Astable Multivibratör.
. FM VERİCİ -- Haberleşme açısından kaçınılmaz olan kısım burası.
Benzer basitliğe sahip olduğu için, alıcı tarafına hiç değinmeyeceğim.
Şimdi yeni teknolojiler açısından bakarsak...
. BESLEME UNİTELERİ -- Yine aynen olmak zorunda.
. GERİLİM BÖLÜCÜ -- Voltaj bilgisinin sayısallaştırılması için gerekecek ADC'nin bir parçası kabul edebiliriz.
. VOLTAJ => FREKANS DÖNÜŞTÜRÜCÜ -- Sayısallaştırmaya yönelik ADC'nin diğer kısmına denk kabul edebiliriz.
. VERİ GÖNDERİM ZAMANLAYICISI -- Eğer bataryanın gereksiz tüketimini önlemek hedeflenirse, yine böyle bir işlem gerekecek ama tahmin ediyorum yazılımsal olarak yapılır.
. FM VERİCİ -- Bunun yerine, hazır bir ya da birkaç (?) modül gelecek ama sonuçta yine olacak.
Sizce gerçekten çok fazla teferruat var mı ve aynı işi yeni teknoloji ile yapmayı seçersek daha mı az teferruat olmuş olacak?
Şu noktada hâlâ benim "geleneksel RF" fikrimin üstünlüğünü savunmuyorum.
Sözünü ettiğiniz zorluklara rağmen, boyumun ölçüsünü almak ve kendimi geliştirmek için amatör ruhla ve deneysel olarak fırsat bulunca yine de devreleri yapmak isterim, o ayrı...
Bir de... Bu proje aslen "kırsal" alan için düşünülüyor. Profesyonel cihaz üretimi ve üstelik bunun kentsel alanda kullanımı söz konusu olsa, frekans temizliği bakımından çok daha sıkı kurallara uyması gerekecektir, buna katılıyorum. Buradaki koşullar düşünüldüğünde, bana şunlar yeterli olur gibi geliyor:
. Ticari ve resmî hiçbir radyo/tv yayınına karışmaması
. Jandarma telsizine karışmaması
. Uçak, helikopter gibi hava taşıtlarının telsizlerine karışmaması
Yanlış mı düşünüyorum?
Fazla uzattım biliyorum ama fırsatını bulmuşken birikimlerinizden yararlanmaya dönük bazı sorular da yöneltmek istiyorum:
* Şu kısa menzilli ve ucuz 433 MHz alıcı-verici modüller frekans temizliği ve kararlılığı açısından sizce yeterince kaliteli mi?
* Eğer cevabınız evetse, bunu sağlayan şey tek başına SAW Rezonatör mü? Şemasına baktım, rezonatör dışında "özel" hiçbir şey yok. Yani, sizin sözünü ettiğiniz zorlukları bir tek bununla aşabiliyorlar mı? Rezonatörlerin RF devrelerinde genel olarak ne amaçla kullanıldığını biliyorum. SAW Rezonatörün de çok dar aralıklı ve düşük kayıplı bant geçiren süzgeç özelliği ile sıradan rezonatörlerden ayrıştığı bilgisine sahibim. Bu çerçevede cevaplarsanız sevinirim.
* Ve tabii... Verici modülü, ASK yerine dar bant FM kullanacak şekilde değiştirirsek, aynı olumlu özellikleri taşıyan bir FM verici elde etmiş olmaz mıyız? (Bu modüllere menzil biçilirken, tek başına RF gücü değil de, modülasyon türü de etkili olmuş olabilir mi? Ne de olsa, aynı frekans ve güçteki bir RF dalgasıyla taşınmakta olan genlik bilgisinin bozulması/yitirilmesi, frekans sapma bilgisinin [deviation] yitirilmesinden daha kolay.)
Sıraladığınız yeni teknolojiler açısından bakarsak...
Her ne kadar ESP32'nin menzili bu projede kısa kalıyor (< 1700m) görünse de, o da dahil; hem maliyet hem de teknik yeterlilik ve uygulama kolaylığı yönünden bu proje için o teknolojilerden hangisini seçerdiniz/önerirdiniz? Çok kısaca gerekçesini de belirtirseniz, daha da hoş olur. Hele bir de piyasadan ürün linkleriyle bunu bir kademe daha somutlaştırırsanız, tadından yenmez. Yalnız, tek başına ana modül değil de, yan modüller vs. de gerekiyorsa, onlarla birlikte olması daha gerçekçi olacaktır.
Konunun flu'luktan kurtulup daha fazla ete kemiğe bürünmesi, gerek bilgi edinme gerekse fiili uygulama niyetinde olan herkes için daha yararlı olur diye düşünüyorum.
Ve son olarak, bu teknolojilerin artılarını eksilerini derli toplu bir şekilde ve karşılaştırmalı olarak değerlendiren, sizin önerebileceğiniz belgeler ya da web sayfaları var mı? (Belki aratıp bulabiliriz ama sizin önereceğinizle aynı doyuruculukta olmayabilir.)
Şimdiden teşekkür ederim.