Hem "konu aslen, dalı elektrik olan arkadaşlar ile forum yönetimi arasında" diye düşünme eğilimine girdiğim için, hem de somut öneriden çok, aklımda beliren bazı soru işaretleri ve kafa karışıklığı dışında ortaya koyacak bir şeyim yok hissiyatında olduğum için birkaç gün konudan uzak durmaya çalıştım.
Bazen soru işaretlerini ve kafa karışıklığını ortaya dökmek de fikir yerine geçebilir düşüncesiyle, yine de yazayım...
Konu hakkında görüş alışverişi sürerken, fark ettiğim bir nokta oldu: "Şu alt bölüm başlığı elektroniğin alanına mı girer, yoksa elektriğin mi?"
Yumuşak bir giriş yapabilmek açısından, fıkramsı ufak bir metinle başlayalım...
Karıncadan hayvanları sınıflandırmasını istemişler, şöyle ayırmış:
. Aslan, kaplan, leopar gibi iyi huylu hayvanlar
. Tavuk, ördek, kaz gibi vahşi hayvanlar
Yani bazı şeyler nerede durup, hangi pencereden baktığınıza göre farklılık gösterebiliyor.
Bir örnek üzerinden gidelim: Uydu anteni
Evet, konunun özü bakımından elektroniğin yüksek frekans (RF) bölümüne girer. Ama gerçekten bu kadar yalın, bu kadar basit mi?
Burada benim görebildiğim 3 ayrı faktör var:
1) Kullanıcı / müşteri kesimi
2) Piyasanın işleyiş biçimi ("piyasa profesyoneli" kavramı)
3) Konunun bilimsel/teknolojik özü ("teknoloji profesyoneli" kavramı)
Biz "RF" bölümüne girer dediğimizde, işin yalnızca madde-3 kısmını dikkate almış oluyoruz. Oysa gerçek yaşamda cihaz kullanıcıları (müşteriler) bu konu için elektronikçilerle değil, elektrikçilerle muhatap oluyorlar. Yani, madde-1 ve madde-2 ön plana çıkıyor.
Peki ne yapacağız; işin özü dururken, piyasa kavramı yüzünden konuyu farklı bir zemine mi kaydırmalıyız?
Merak ettim, forumun "Ara" bölümünü kullanıp "uydu anteni" (tırnak içinde) aratması yaptım. Mart-2019'dan bu yana, yani 6,5 yıldır topu topu 12 kez geçmiş. Üstelik bunun 3 tanesi şimdi tartıştığımız başlık altında. Yani aslında sadece 9 kez geçmiş. Forumun bugüne dek elektronik ağırlıklı işlediğini düşünürsek, işte bu kadarcık bir ilgi görmüş.
Hani "bu elektroniğin konusudur" deyip, biraz da kıskançlıkla sahipleniyoruz ya... İşte ancak 9 kerelik bir ilgimiz olmuş.
Denilebilir ki; "iyi ya işte, demek ki konuya ilgi çok zayıf, bu durumda nereye dahil olduğunun bile önemi ortadan kalkmaz mı?"...
Bakış açısı farklılığını örneklemeye yarayan basit bir soru vardır: Temiz insan mı yıkanır, yoksa pis olan mı? Cevaplar:
. Temiz olan, çünkü temizlik alışkanlığı kazanmıştır.
. Pis olan, çünkü temizlenmeye ihtiyacı vardır.
Fazla basit bir örnekleme biçimi de olsa, biz bundan yararlanmaya bakalım...
Acaba gerçekten konu az mı ilgi çekmiştir, yoksa forum bugüne dek dalı elektrik olan kişileri pek kucaklayamadığı, onlara aidiyet duygusu veremediği için; meslek gereği bizzat uğraştığı ve belki de tartışacak çok şeyi olduğu halde, o kişiler bunun ortamı olarak bu forumu göremediği, hissedemediği için mi uzak durmuştur?
Konusunu topu topu 9 kez geçirip, "tek sahibi benim!" yaklaşımı ile hareket etmek, sanki biraz şuna benziyor:
Çocuğun bir oyuncağı vardır, yıllardır yüzüne bakmayıp bir köşeye atmıştır. Bir gün komşu çocuğu oynamaya gelip o oyuncağı görür ve oynamaya heveslenir. Bizimki ise, "o benim, kimseye vermem!" tavrına girer ve oyuncağı vermez.
Uydu anteni örneğinden girdim ama bina otomasyonu, güvenlik ve alarm sistemleri gibi konular da bu kapsamda gibi görünüyor.
Bunları yazmaktan amacım polemik yaratmak, huzursuzluk çıkarmak değil. Sakin bir ruh hâli içerisinde, kendimize soracağımız sorularla yine kendimize ayna tutmak yararlı olur diye düşündüm.
Elektronik ve elektrik kardeş dallar olduğu için, mutlaka aralarında bir dirsek teması ve kesişim alanları olacaktır. Bu kaçınılmaz bir şey. Burada önemli olan, elektriği üvey evlat durumuna düşürmemek.
Biraz daha somutlaştırmak için, evvelki gün geçen şu "yazılım" ve "ölçü aletleri" konularına değinelim...
Varsayalım ki, elektrikçilerin kendine özgü hiçbir yazılımı yok. Böyle bile olsa, yani elektronikçilerle aynı yazılımları kullanıyor bile olsalar; tartışacakları, bilgi alışverişi yapıp sorun çözme önerilerini sunacakları konular aynı mı olacaktır? Kullanacakları semboller, bileşenler (komponentler), kütüphaneler, simülasyon teknikleri onlara özgü olmayacak mı?
Pazartesi günü merak edip trifaze pensampermetre diye aratıverdim; karşıma 1000A, güç faktörü, faz açısı ölçebilen cihazlar çıktı? Yani, "ölçü aletlerimiz bile aynı" demek, bu koşullarda doğru olur mu?
Şimdi bunları yazmakla, acaba pişmiş aşa su katıyor gibi mi oldum diye tedirginim. Ama sonuçta yazdıklarımın hiçbir bağlayıcılığı yok, kimseyi bir şey yapmaya veya yapmamaya zorluyor da değilim.
Âdeta sesli düşünüp içimi döküyormuşum gibi kabul ediniz ve hoşgörünüz !
Ve tekrar ediyorum; amacım polemik yaratmak, huzursuzluk çıkarmak değil, lütfen konu o zemine doğru kaymasın. Unutmayalım, elektronik ve elektrik kardeş dallardır. 