taydin Hocam,
semih_s
nin üstdeki yazısının ilk paragrafına aynen katılmakla birlikde.
Adamın malının kira artış oranını, emlak vergisini, kira gelir vergisini, dask tutarını, dask teminat rakamını, alım satım tapu masraflarını-döner sermayesini, alım satım sırasında çıkan kazanç gelir vergisini kanunen belirliyorlar ve tıkır tıkır alıyorlar.
Üstüne birde varlık-servet emlak vergisini çıkarıp bunuda yakında uygulayacaklar. Malı fazla olandan fazla emlak vergisi alınacak.
Buraya kadar problem yok. Tüm bunlar Kanunen yapılan işlemler. Herkes uyacak uymayan uydurulacak.
Bu kanunları beğenmeyeneler, oy kullanırken beğendiği kanunu çıkaracağını düşünenlere oyunu verebilirler ancak. Başka çözüm-yöntemi yok.
Ama üstdekileri aynen uygulayan adamada, bu sene enflasyon ve tüfe yüksek ama sen iki sene %25 zam yapcan dersen ve bunu çözüm olarak görüp seçimi kurtarmaya odaklanırsan bu hem adaletli olmadığı gibi hemde biriken bir soruna neden oluyormuş gelinen nokta bu.
Kim diyebilir ev sahipleri kiracıdan fazla olsaydı, %25 artış kanunu yine çıkardı diye. Varmı bunu söyleyebilecek birisi. Seçim önü kiracı sayısı fazla diye çıktı o.
Sosyal patlama = Seçim kaybıdır çünkü.
Aldığı kira ile geçinen insanlarda var. Onlara soruldumu hiç %25 kira artışı ile geçinebildimi diye. Şimdi fazlalık ne tarafdaysa orası haklıdır mantığı adaletle bağdaşmaz. Madem devlet vatandaşını düşünüyor, ev sahibinin zararınıda kasasından karşılasaydı. O ev sahibinin iki sene nasıl sıkıntı çektiğini düşünen oldumu hiç. Düşünmeye lüzum görülmez çünkü onlar azınlıkda kiracılar fazla.
Yıllarca kanıtsanmış bir kira artış oranını, son anda değiştirirsen bedeli böyle oluyormuş demekki.
Şimdi takmışlar boş daire-ev çok, bunlar zorla kiraya verilecek. Verilmezse cezası ağır ödetilecek. Yok böyle bir şey. Bu uygulanabilir bir şey değil. Yukarıda yazdım boş görünen evlerin neden boş olarak göründüğünü, gereksiz yere boş tutulanlar çok ama çok az.
Herkesin kendince makul haklı bir nedeni var dairesinin boş durmasında.
En basit bariz örnek olarak;
Adamın aile apartmanı var. Ana-babası kardeşleriyle ailecek ayrı dairelerde oturuyorlar. Apartmanda boşta tutulan dairelerde var.
Bunların boşta tutulmasının çeşitli makul bir çok nedenleri var. En basitinden yabancı birisini-kiracıyı apartmanda görmek istemiyorlar.
Bu yaşam tarzlarına uygun değil.
Şimdi ne olcak sen bu daireleri boşta tutamazsın kiraya vermek zorundamısın diyecekler. Ağır cesası olacakmı diyecekler. Yok böyle bir şey.
Cezayla korkutmayla olmaz bu işler.
Bu konuda gerekli görülür, yine adaletsiz bir kanun çıkarılır veya uygulama yürütülürse, onunda bedelinin ne olduğu ayrıca görülür. Bunlar geçici günü kutarma çözümleri.
Adaletsizce yapılan uygulamaların derdi çok büyük olur, kiracıya kiralık ev oluşturacam diye yapılan her uygulamada kesin yüzde yüz adaletlidir diye bir şeyde yoktur.
____________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________
Adamın Anası-Babası daire-ev yaptırmamış, anası- babası atadan kalan yerlerini miraslarını yemiş, evladına bırakmamış.
kendisi kazanmış-yemiş paracıklarını daire sahibi olmamış, dünya bir gün oda bugün misali yaşamış.
Sonra bunların sayısı arttı sosyal patalama olacak. eee ne yapalım devlet önlemini alamıyor diye, kazanıp alın teriyele alan adamın özel mülkünemi çökecekler.
Çözüm bumudur yani bukadar basitmidir durum. Adalete ne oldu.
Adamın dairesi boşta duruyorsa kendince haklı gördüğü nedenleri varsa, ilave varlık vergisi alınabilir ancak. Onun dairesi zorla kiraya verdirilemez. Birde bulunduğu yaşadığı ortamda bu yapılmak isteniyorsa, asıl sosyal patlama ondan sonra görülür.
Niye birileri birilerini sırtında taşımak zorunda olsun. Birisinin geçim derdi sıkıntısı başkasına yüklensin. Devlet çözümü başkasının sırtına yüklememeli çözebiliyorsa kendisi üzerinden çözüm yapmalı. Al sen bu adamın derdini çöz diye başkasının sırtına yüklememeli. Zorla güzellik olmaz. Oldurmak istenirse neticesi yakın zamanda hep beraberce görülür.