Şekil Olsun Diye Alınan Cihazlar

Eğitim evde başlar. Evdeki ebevenylerin eğitimi de hem okuldan hem aileden gelir.
Öğretmen okulda öğrencisinden saygı görmezse neden eğilip yerden taş alsın?
Eskiden biz okula gitmediğimizde öğretmen direk evi arardı. Hasta mı oldu? Okulu kırdı da haberiniz mi yok diye. Hatta hasta olunca ziyaretimize gelen öğretmenlerimiz bile vardı. Çook eskiden tabi bunlar. Şimdi öğretmen diyor ki ne kadar az öğrenci, o kadar az baş ağrısı.
Çünkü eskiden öğretmenin bir ağırlığı vardı. Sınıfta disiplini sağlayabiliyordu. Şimdiler de "biri sana bir vurursa sen ona iki tane vur" mantığıyla yetiştirilen çocuklar öğretmenlerini dövebiliyor. Ha gücü yetmeyende babasını çağırıp dövdürüyor. En kavgacı olmayanı bile öğretmenin karşısına dikilip " sen benim çocuğuma nasıl bağırırsın" diye yaygara koparıyor. Bu arada dayak atmayı seven öğretmenlere de karşıyım. Dayakla disiplin okulda sağlanmaz.

Bu eğitim sistemine çözüm bulabilecek bir siyasi lider olduğunu sanmıyorum. Bunun çözümü için halkın içinden bir siyasetçi çıkıp ölümü pahasına devrimler yapmaya başlamalıdır. Parayla pulla millet vekili olan, oradan daha yüksek mertebelere çıkan siyasilerden böyle bir hamle gelmez.
Ama burada bir sorun var, eski ogretmen anlayisi iyi olsaydi bugun bu durumda olunmazdi. Iki donemde de sorun var. Analizi iyi yapmak lazim. Bireysel egitimle bireysel ogrenciler yetistirmis gibi ulke, cok az iyi yetismis insan gucune sahibiz. Olayi genele yaymak bir sekilde cikmazda. Tam dogru bicimi , tam dogru sekilde , topluma ulastirma konusu kolay bir konu degil.

Bir gun amirime size bir sekreter lazim demistim, "mumkunse dijital olsun" demisti. :D Devrim konusunda kesinlikle ayni fikirdeyim.
 
Ama burada bir sorun var, eski ogretmen anlayisi iyi olsaydi bugun bu durumda olunmazdi. Iki donemde de sorun var. Analizi iyi yapmak lazim. Bireysel egitimle bireysel ogrenciler yetistirmis gibi ulke, cok az iyi yetismis insan gucune sahibiz. Olayi genele yaymak bir sekilde cikmazda. Tam dogru bicimi , tam dogru sekilde , topluma ulastirma konusu kolay bir konu degil.

Bir gun amirime size bir sekreter lazim demistim, "mumkunse dijital olsun" demisti. :D Devrim konusunda kesinlikle ayni fikirdeyim.
Eskiyle bu gün arasında farklılıklar olabilir tabiki. Ama eski öğretmen anlayışı bu günkünden yinede iyiydi.
Eskiden ders çalışmayan, konuyu öğrenmeyen sınıfı geçemez gider köyünde çiftçilik yapardı.
Şimdi evladı tembel olan, evladına kıyamayan, sınıfta kalıp diğer arkadaşlarına rezil olmasını istemeyen ebeveynler ve çıkarcı, devletten ödenek alamayıp velileri olabildiğince sömürmek için hazırolda bekleyen okul idareleri var. Ebeveyn olarak gidiyorsun onlara 3-5 bir şeyler ateşliyorsun çocuk hiç bir şey öğrenmeden sınıfı geçiyor. Ben bizzat ortaokul son sınıfı bayan müdür yardımcımıza ailem tarafından bir etek hediye edilerek geçirildim. O zamanlar müdahale şansımız yok tabi. Bir de bunu üniversite kademesinde yaptın mı ortalık bilgisayar mühendisi, mimar, mühendis dolup taşıyor.
Sonra o diplomaları kiraya verip para kazanlar mı dersin, o diplomayı kiralayıp bina dikenler, sonrada o binayı bir doğal afette insanların başına yıkanlar mı dersin.
Bunu varya sabaha kadar sayarsın. Ortalık bunlar ile dolu.
Eski eğitimlerden mezun olmuş birini örnek vereyim mi sana? Timur abi. Zamanında iyi eğitim almış, mesleki gelişim dışında insan olmayıda iyi öğrenmiş. Benim ikinci el kitabını araya araya zor bulduğum Celal Dutar Hocanın öğrencisiymiş zamanında.
 
Bir de eskiden okutulan kitaplar i bir sonraki siniflarda okurdu. Simdi her yil degisiyor sanirim. Ustelik yaninda destekleyici kitaplar veriyorlarmis ogretmenlerin bazilari.

Almanya da (dogrulugunu gormedim) matematik kitabini alip bir yil okuyunca baska birine veriyormussun. En arka sayfada kimin aldigi yaziyormus, kaybedersen bir mebla oduyorsun. Konunun dogrulugu onemli degil. Onemli olan matematik konusu ne kadar degisiyor ki sen ogretme kaynagini her yil degistiresin?
 
Oglum orta okulun iki yili haric hep yurt disinda okudu. Su anda Avrupada iyi bir universitede okuyor.

Bu sure zarfinda matematik kitaplarini inceledim kendimce oglumu matematik konularinda test ettim.

Ulkemizin matematik mufredati harika. Fakat sinifindaki Hintlilerin ve Cinlilerin Matematik konusundaki basarisi inanilmazdi.

Benim gozlemlerime gore sorunlarimiz.

Ogretmenler bilgisiz. (Konuyu biliyor olanlar da ogretmeyi bilmiyor)
Aileler ilgisiz.
Tum ogrencilerin ayni katagoride oldugu varsayiliyor.
--------------------
Ortaokulu Turkiye'de okudugu donemde aldigi matematik egitimi onu Avrupadaki okulunda sinifin ilerisinde olmasini sagladi. Beni sinif anlatsinlar diyip durdu.

Lisede ogrencinin ileride ne olacagina sinif ogretmenleri karar veriyor. Diyor ki senin matematigin zayif sen muhendis olamasin, ya da senin matematigin cok iyi sen matematigi secme ileri matematigi sec ileride muhendis olabilirsin. (Lisede birden fazla secmeli matematik var. Siradan ogrenciler icin, basarili ogrenciler icin bir de super ogrenciler icin. Super ogrenciler Genelde ya Cinli ya da Hindistanli oluyor. Lise 1 de matematikte sinif atlatip lise 2 lise 3 matematigi alanlari biliyorum)

Gel gelelim, Turkiye'de Liseyi bitirmis basarili bir ogrenci Avrupada Universite birinci sinifi gecmis ogrenciden cok daha fazla matematik bilir. Hindistanli ve Cinlileri varin siz dusunun.

Gercekten de cocuklar kaabiliyetlerine gore lisede cok dogru yonlendiriliyor.
Sanatci ruhlular, matematik ruhlular daha isin basinda ayriliyor.

Bizde cocuk makina muh kazaniyor. 3. Sinifta birakiyor tip yada mimarlik okumak icin sil bastan basliyor.
 
Son düzenleme:
@Mikro Step daha dune kadar meslek lisesi cikisliysan muh. secemezsin, secersen puan kirarim diyen bir zihniyet vardi, sanki meslek lisesi cikisli adam vebaliydi, sanki tum meslek okullu ogrenciler uzerinde her turlu tahlil yapilmisti da gelecegine ipotek koyuluyordu, sen ne anlatiyon, senin anlattiklarina daha bir 30 yil gerek bizim buralarda.
 
@Mikro Step daha dune kadar meslek lisesi cikisliysan muh. secemezsin, secersen puan kirarim diyen bir zihniyet vardi, sanki meslek lisesi cikisli adam vebaliydi, sanki tum meslek okullu ogrenciler uzerinde her turlu tahlil yapilmisti da gelecegine ipotek koyuluyordu, sen ne anlatiyon, senin anlattiklarina daha bir 30 yil gerek bizim buralarda.
Ben raziyim 30 yil a, degissin de
 
Birkaç örnek de ben vereyim.
Yazdıklarımdan az çok beni tanıyorsunuz. Bilişim öğretmeniyim. Zümrem olan öğretmenlerde daha doğru dürüst programlama dili bilen öğretmen ile tanışmadım diyebilirim.
Muhatap olduğum elektronik öğretmenleri içinde de Arduino dışında bişey bilene de rastlamadım. Varın siz düşünün işin boyutunu.

Diğer taraftan 1999 yılında sınav yönetmeliği değişti. Meslek liseleri ve imam hatiplere vebalı muamelesi yapıldı. Bu sistemin doğradığı bireylerden biriyim. Bu yanlıştı ama şimdi de herşeyi imamlarla çözmeye çalışarak başka bir yanlış yapılıyor. Bu da doğru değil.

Daha çok yazacak şey var ama tarla da ilaçlama yapıyorum.
 
@Mikro Step daha dune kadar meslek lisesi cikisliysan muh. secemezsin, secersen puan kirarim diyen bir zihniyet vardi, sanki meslek lisesi cikisli adam vebaliydi, sanki tum meslek okullu ogrenciler uzerinde her turlu tahlil yapilmisti da gelecegine ipotek koyuluyordu, sen ne anlatiyon, senin anlattiklarina daha bir 30 yil gerek bizim buralarda.

Hangi dun bu?

80 de sanat okulu elektrik bolumunden mezun oldum. 81'de Elektrik Muhendisligine girdim. 1 sene okudum. 82'de tekrar sinava girdim baska bir universitenin Elektrik Elektronik Muh. bolumunu kazandim.
 
1998 den bu yana meslek lisesi mezunu, ayni bolumun muh. secemezdi secerse alan disi kabul edilirdi ve puanlama ona gore yapilirdi, sebebini @fide acikladi zaten, bu durum degiseli daha cok olmadi yani, senin haberin yok sanirim, insanlar sirf bu yuzden cocuklarini meslek okullarina gondermezdi, adam duz liseden muh. secebilirdi ama eger sen meslek lisesi cikisliysan muh. secersen puanin kirilirdi.
 
Şöyle bir duruma şahit oldum.
İki üniversite öğrencisi staj yapmaya geldiler. İkisi de elektronik müh öğrencisi biri 3'e geçmiş, diğeri 2. sınıfa.

Staj yaptıkları yerde meslek lisesi öğrencisi pertenaksa bir devre yapıyordu. Üniversiteliler liseli çocuğa imrenerek bakıyor. Elektronik müh öğrencisi "zener diyodu" göstererek sordu: "Şu boncuk gibi şey nedir?"
Ağlasam mı gülsem mi bilemedim.
İki çocuk da fen lisesinden derece ile mezun ama teorikten başka bişey görmemişler. Bilgi ile dolu ama sıfır uygulama ve alanından haberi olmayan iki tane pırlanta gibi(!) Mühendis adayı.
 
Tepki çekeceğimi düşünüyorum ama bende fikrimi belirtmek istiyorum. Öncelikle alan dışı olayı saçma, puan kırılması haksız bunlara katılmakla birlikte meslek liselerinin amacı mühendis, bilim adamı vs yetiştirmek değildir. Eğer o amaçla kullanılıyorsa bu çok bariz yanlıştır. Ülkede herkese lisans diploması dağıtıldığı için şaşırmam ancak ülkenin ara elemana da ihtiyacı var. Hatta her şeyden çok nitelikli mavi yaka lazım. Meslek liselerinin ana amacı ya ben okumak istemiyorum diyen, akademik başarısı çok yüksek olmayan insanlara meslek kazandırmak ve bu insanları topluma kazandırmak olmalı. Üniversitelerin amacı ise bilgi üretmektir. Kimsenin size pratik bilgi öğretme zorunluluğu yok, verilen teorik bilgiyi pratiğe geçirmek öğrencinin zorunluluğudur lab uygulamaları da bunu minimum düzeyde test edip, bazı basit işleri kendinizin öğrenmesine fırsat verir. Üniversite ben gittim 2 saat derse girdim oldu bitti yeri değil. Eğer verilen teorik bilginin kalitesini sorguluyorsanız o zaman ülkede bilmem kaç tane açılmış olan mühendislik fakültelerini sorgulayarak başlamalısınız. Zaten o kadar fakülteye nitelikli akademisyen yetiştirmek çok zor. Sözün özü meslek lisesinin amacı mühendis yetiştirmek değil, mühendisin tek amacı da pertinaks a devre kurmak değil.
 
Şöyle bir duruma şahit oldum.
İki üniversite öğrencisi staj yapmaya geldiler. İkisi de elektronik müh öğrencisi biri 3'e geçmiş, diğeri 2. sınıfa.

Staj yaptıkları yerde meslek lisesi öğrencisi pertenaksa bir devre yapıyordu. Üniversiteliler liseli çocuğa imrenerek bakıyor. Elektronik müh öğrencisi "zener diyodu" göstererek sordu: "Şu boncuk gibi şey nedir?"
Ağlasam mı gülsem mi bilemedim.
İki çocuk da fen lisesinden derece ile mezun ama teorikten başka bişey görmemişler. Bilgi ile dolu ama sıfır uygulama ve alanından haberi olmayan iki tane pırlanta gibi(!) Mühendis adayı.
Ben de bir keresinde yaz sezonunda söke'ye giderken yoldan öğrenci aldım. Orada 2 yıllık mekatronik bölümü varmış. Çocuklar 2 yılı bitirmiş bütünlemeye kalmış o sınavları vereceklerdi. Breadbouardaa bile en basit transistörlü devreyi kurmamışlar. Derste ne yapıyorsunuz diyorum. Hoca kitaptan anlatıyormuş. çoğu zaman okuyup geçiyormuş bunlar da not alıyormuş. Çocukların vaktine mi yazık, ailesinin harcadığı paraya mı yazık, o okula harcanan, hocaya öd4enen paraya mı yazık?

Bizim Karacabey'den MYO bilgisayar programlamadan mezun olmuş bir arkadaş vardı. Bilgisayar programlamayı bilmediği gibi, 5 tane programlama dili sayamıyordu.
 
Ben de muhendislik eğitimde baya eksikikler görüyorum ama kirchoff gibi temel bir konu ezbercilik veya kafa şişirme sayılamaz akımın nereden nasıl aktıgını bilmeden devre analizi bilmeden nasıl devre tasarlanabilir
MYO okuyan tekniker olacak kişide kirchoff gereksiz detaydır. Mühendislikte işe yarayabilir. Teknikerlikte ise saatlerce bu konuyakafa yormanın mantığını göremiyorum. Üstelik myoya gelenlerin çoğu düz liseden gelmiş elektronikten anlamayan kişilerdi. Ayrıca derslerde verieln örnekler pratikle alakası olmayan saçma sapan formüle dayalı devre şemaları.

Bunlarla kafa şişiren öğrencilere verilmeyen öyle çok bilgi var ki.

Bu açılardanbakınca ben çıraklık okulları ile mesleke liselerini çok verimli ve faydalı bulurum. Ancak onları da maalesef siyasi kavgalara kurban ettiler. Eğitiyoruz diye öğrrenciyi öğüttüler.

****

Ben çocukluktan itibaren hobi elektroniğine ilgi duydum. Liseyi düz okulda okudum. Sonra myo haberleşme bölümünü kazanıp gittim. Değerlendirme yaparken tüm bunları göz önünde bulundurarak eleştiri yapmaya çalıştım.
 
bundan daha kotu anlattilar herhalde ki begenmedin. Oysa ki o oyle bir sey ki karsina cikmayacak elektronik konusu yok. Hatta elektrik konusu yok. Baska muhendislik alanlarinda dahi kullaniyor olabilirler. Suyun alkisi, havanin akisi vs. ( attim bak bunu ) cunku cok benzer olabilirler.

Anladigim su ki; o kadar kotu egitim vermisler ki bunu dahi gereksiz gorduruyorlar.
 
formal eğitimin önemini giderek yitirdiği yıllara giriyoruz. 20 sene sonra bu çok daha anlamsızlaşacak hatta üniversiteleri kapatmayı tartışıyor olacağız. tıp-hukuk gibi alanlarda muhtemelen bu devam edecektir ama mühendislik temelli konularda yetenekli insanlar kendi kendini eğitecek.

bu durumun avantajı elinde internet erişimi olan dünyanın herhangi bir yerindeki kişi en doğru bilgiye ulaşacak. konu teorik eğitimse şu an mühendislikte top 5 universitenin müfredatı açık girip dersleri izleyebilirsiniz üstüne khan academy gibi bir proje var.

formal eğitim insanlık için ciddi bir vakit kaybıdır verimsizdir. konuyu bilişim sektörünün en içinden türkiyedeki en büyük 3-4 firmadan birinden bildiriyorum. yazılım işi yapan dev ekipleri yöneten kişilerin mühendislik diplomaları yok ama ciddi uzmanlıkları ve becerileri var.

fakat devlet politikaları gereği teşvikler ve ar-ge merkezi statüsü nedeniyle birçok diplomalı personeli de almak zorundayız. şunu da ekleyeyim cto-cno gibi C level kişiler gene sağlam eğitimli seçiliyor. tabi bu adam anadoluda ufak bir üniversiteden gelmiyor. robert kolej -boğaziçi - amerikan üniversitesi şeklinde gidiyor ama buradaki asıl amaç bu adamın mühendislik yapması değil. büyük stratejiyi belirleme - ekip ve insan yönetme dünya ilerleyişine ayak uydurma becerisi oluyor.

iyi yazılımcı görmek istiyorsanız google code competition videolarına bir bakın. adam C kullanıyor ama bunun bir önemi yok adam zehir gibi matematik biliyor, algoritma biliyor, teknolojiyi biliyor ve kafası makina gibi o çözümü koda aktarabiliyor. bu adama kimse diploma sormaz.

türk-çinli-hintli konusuna gelince aradaki fark zeka veya beceri değil sadece kültür. 2012'de proje için 1 ay çinde kaldım. sabah 9.00 olduğunda 15 kişilik ofiste tek duyabildiğim ses klavye sesiydi 12.00 öğle arasına kadar kafalarını kaldırmadan çalışırlardı.

ülkenin sadece eğitim sistemini ve eğitmenlerini eleştirmek yetersiz kalır. şu an 20 yaşında bir genç etrafına baktığında çok çalışan değil işini bilenin zengin olduğunu, ne kadar çalışırsa çalışsın 10 sene sonra ev - araba almanın insan gibi yaşamanın imkansız olduğunu gördükçe. maskeli depresyona girip çalışmak kendini geliştirmek için bir sebep bulamayacaktır.

girişimcilikte çok güzel bir laf var ekosistemin kadar büyürsün. aynı tohum amazon ormanında dev ağaç olur, anadolu bozkırında cüce ağaç olarak kalır.
 
bundan daha kotu anlattilar herhalde ki begenmedin. Oysa ki o oyle bir sey ki karsina cikmayacak elektronik konusu yok. Hatta elektrik konusu yok. Baska muhendislik alanlarinda dahi kullaniyor olabilirler. Suyun alkisi, havanin akisi vs. ( attim bak bunu ) cunku cok benzer olabilirler.

Anladigim su ki; o kadar kotu egitim vermisler ki bunu dahi gereksiz gorduruyorlar.
Mühendislik için faydalı olabilir. Tasarım üretim alanlarında kullanılabilir. Ancak meslekliseleri ve ara eleman yetiştiren myo için zaman kaybından başka birşey değil. İŞE GÖRE ELEMAN ELEMANA GÖRE İŞ planlaması olsaydı eğitim sistemindeki bu müfredat saçmalıkları da olmazdı. Herkes becerisine yeteneğine ve kapasitesine göre eğitim almalı ve buna göre istihdam edilmeli.
 
Kirşof kanunu elektrik işinin en temellerinden birisidir. Ohm kanunu kadar önemlidir. Teknikeri eğer kafanda sadece söylenen lehimi yapan, değişik mekanik işleri yapan birisi olarak görüyorsan, sadece lehim öğretmen yeterli olur. Ama bu çok yanlış olur. Teknikerin elektrik/elektronik temellerini, devre analizini aynen bir mühendis gibi öğrenmesi lazım. Devre tasarımını öğrenmese de olur.
 
her alanda eğitim şart.

kişi istediği eğitimi alabilmeli. meslek lisesi ara eleman yetiştirir mühendis değil fikri kadar saçma olan çok şey var memlekette ama konumuzun dışında bunlar. meslek liseleri tabi ki mühendis yetiştirmek için çaba göstermeli eğer kişi başarılı ve bu alanda ileri gidebilecek yeteneği varsa mühendis olur başarılı değil ise zaten ara eleman olarak kalacaktır insanları zorla ara elemanlığa mahkum etmek hangi aklın ürünüdür bilemiyorum ama ülke olarak bu aklın yıllardır zararını görüyoruz.

lise 1 başladığımda mühendislik bölümleri bize açıktı zaten başarılı olan öğrenciler ikinci sınıfı meslek lisesinden ayrılıp teknik lise olarak okuyacak ve mühendisliğe daha da yaklaşarak eğitime devam edeceğimizi düşünürken birileri çıktı ve siz ara eleman olacaksınız mühendis olamazsınız dedi o günden beri konu her aklıma geldiğinde ve ya tartışıldığında bunu yapanlara itina ile sövmeye devam etmekteyim. bu hamle ile ülkenin meslek konusunda uygulama beceresini kazanmış kişilerin mühendis olmalarını engellediler hem de beceri kazanmamış kişilerini mühendislik diploması ile ödüllendirdiler. bu durum bazılarının işine gelmiş olabilir.

ben MYO stajı yaparken elektrik- elektronik mühendisliği okuyan diğer stajyer arkadaş yanlış hatırlamıyorsam 23 yaşında. bana bir kartı transistörleri kontrol etmem için verdiler mühendis arkadaş hemen yanıma gelip bize hiç göstermediler banada anlatırmısın dedi. mühendis arkadaş mezun olacak araya birde askerlik girse 25 yaşında ve diplomalı mühendis ama transistör kontrol etmeyi bilmiyor.

şuan ki müfredattan tam olarak haberim yok ama mezunları gördüğümde mesleki anlam da yeterli eğitimi almadıklarını görüyorum. bizim dönemdeki müfredat elektrik tesisatçılığı , analog elektronik , ileri kumanda teknikleri , güç elektroniği , diğital elektronik , elektrik makinaları ( senkron asenkron ve transformatörler ) , ısıtıcı ve soğutucular olmak üzere temel seviyenin biraz daha ilerisinde öğretiliyordu. zamanında meslek liseleri ile teknik lise ve anadolu teknik liselerinde müfredatlar ve süreleri faklıydı. meslek lisesine başladığımızda ilk yıl toplam 100 öğrenci vardı bunlar arasında notları yüksek olan 20 kişi teknik lise olarak ayrıldı ve üniversite okuyabilecek potansiyeli daha fazla görülüyordu. bazılarının ara eleman yetiştiştirsin diye düşündüğü meslek liseleri bu sorunu çok rahat çözebiliyordu ama 20 kişilik potansiyeli olan öğrenci grubu siz mühendis olamazsınız diye kenara ittiler birde yerimize ezber mantığı ile yetiştirilmiş pratik çözüm üretemeyen ticari firmaların hazır ürünlerini kullanmayı mühendislik zanneden kafa yapısındaki kişilerle doldurdular. bunu sadece elektrik elektronik olarak düşünmeyin tüm alanlar böyle. inşaat mühendisi projede tesisat bacası çizmiş 30cm lik kirişin içinden geçirmiş projede. bunun uygulanabilir olmadığına mühendisi ikna edemedik onca dil döktük anlattık ama mühendis bu neden olmuyor anlayamadım diyerek konuşmayı sonlandırdık. biz yine usülune göre çözdük işimizi. inşaat mühendisi arkadaş aradan geçen 4 yılda o tesisat bacasının uygulanamaz olduğunu illaki anlamıştır ama uygulanabilir bir tesisat bacası çizmeyi hala öğrenememiştir. bu farkındalığa meslek liseleri uygulama dersleri ile çok daha önceden hazırlanmış kişilere de siz mühendis olamazsınız denmiş ve sistem dışında bırakılmıştır. diyebilirsiniz ki ee şimdi meslek liseleri de mühendislik şeçebiliyor şimdi yapsınlar mühendis olsunlar. yapsınlar ama şimdiki meslek liseleri bizim zamanımızdaki eğitim kalitesinden çok çok uzakta iş işten geçmiş diyebiliriz.

mevcut sistemde meslek liseleri ara eleman yetiştirmekten çok uzakta üniversitelerde kaliteli mühendis yetiştirmekten uzak. illaki kalite mühendisler olacak ama 5 yılda kaliteye ulaşmak varken aynı kaliteye 10 yılda ulaşılacak halbuki ülkemizin harcayacak ekstra 5 yılı olduğunu düşünmüyorum. ayrıca kaliteli mühendisleriniz ve teknikerleriniz var ama hepsi kişiler çabalarla veya aile imkanlarıyla oluşmuş tabana yayılamamış hal böyle iken eğitim ve donananımı birbirinden çok uzak bir yapıda birşeyler yapmaya çalışıyoruz. üretim toplumuna dönüşebilecekken bu sistemle tüketim toplumu olduk ve bu tüketim toplumuna yön vermek için küçük bir grubun eğitimli olmasının yeterli olduğuna ikna edildik.

ayrıca belirtmek isterim ki bizim zamanımızda normal liseler elinden bir iş gelmeyecek belki sınavla yada torpille devlet memuru olur en azından lise diploması olsun denilerek okutulan gençlerin yeri idi.
meslek liseleri ise bunun elinden her iş gelir hangi işi yapmak istiyorsa işin tekniğini bilerek yapsın diye meslek okullarına gönderilirdi.

biz okurken ülke bir gün alman üretim zekasına sahip olur düşüncesindeyken şuan ki yapıda pakistan ne zaman oluruz korkusu içindeyim.

yazdıklarım kişisel cevap değildir birileri üstüne alınıp kırılmasın. geldiğimiz durumun kendimce durumunu özetlemeye çalıştım.
isteyen istediğini okuyabilmeli sonuçta başarabilirse mühendis olur başaramazsa ara eleman kalır ama kimseye sen başarabileceksen bile ara elemandan fazlasını olamazsın denmemeli. bu bir dönem yapıldı 1999 yılında ama şuan 2024 de hala sonuçları etkili ve neler kaybedildiğini iyi düşünmek lazım.
 
Bizim zamanimizda orta gelirin altinda geliri olan aileler cocuklarinin bir an once meslek edinip calismaya baslamasi icin cocuklarini sanat okuluna yazdirirdi. Zaten bu okullara yazilan cocuklarin da egitim alt yapisi saglam olmazdi.

Hatta sanat okuluna giden ogrencilere tembel, problemli, kaba, fakir gozuyle bakilirdi. Fakirlik bir yana genelde de dogruydu.

Sanat okulundan mezun olanlardan da universiteyi kazananlarin sayisi sinif basina 2 yada 3'u gecmezdi.
Sanat okullarinda Matematik, Fen ve Kimya konusunda cok az egitim verilirdi.

Durum boyle olunca okulun amaci belli. Daha neye karsi cikiyorsunuz?

Okutmak maddiyat demek. Gucun yoksa bir an once meslek edinip para kazanmak istiyorsan sanat okuluna gideceksin.
Sanat okullari ara eleman acigini kapatmak icin var.

Bahsettiginiz 99 yilindaki kural hos olmamis. Muhendisligi kazanacak kadar egitimli olani biraksalar okumalarina izin verselermis.
Ama halen de soyluyorum. Sanat okullarinda verilen egitim universitede iyi bir bolum kazanmak icin kesinlikle yeterli degil.

Soyle diyeyim. Sanat okulundan mezun oldugumda 2. derece denklem cozmeyi bilmiyordum. (Dersaneden ogrendim)
Polinom nedir bilmiyordum. Turev ve integralin adini bile duymamistim.
 

Çevrimiçi üyeler

Forum istatistikleri

Konular
6,958
Mesajlar
118,802
Üyeler
2,825
Son üye
bekinci

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top