Simulasyon icindemiyiz?

Status
Yeni mesajlara kapalıdır.

Mikro Step

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eylül 2022
Mesajlar
5,897
Simülasyon Hipotezi: Yaşıyoruz sandığımız dünya aslında çok gelişmiş bir bilgisayar simülasyonuysa, bunun farkına varabilir miyiz? Eğer öyleyse, bu durum gerçeklik, bilinç ve etik hakkında ne gibi sorular ortaya atar?

ChatGPT said:​


Simülasyon Hipotezi, evrenin aslında çok gelişmiş bir bilgisayar simülasyonu olabileceği fikridir. Bu hipotez, Oxford Üniversitesi'nden felsefeci Nick Bostrom tarafından 2003 yılında ortaya atılmıştır. Bostrom, "Simülasyon Argümanı" olarak bilinen çalışmasında, gelecekte gelişmiş uygarlıkların evrenler simüle edebilme yeteneğine sahip olabileceklerini, ve bunun sonucunda bizim de bu tür bir simülasyon içinde yaşıyor olabileceğimizi öne sürmüştür. Bu hipotez, gerçeklik, bilinç ve etik gibi birçok soruyu gündeme getirir. Soruyu üç ana başlıkta inceleyelim:

1. Simülasyonda Yaşadığımızı Fark Etmek Mümkün mü?

Bu sorunun cevabı oldukça belirsizdir ve birkaç temel yaklaşımla ele alınabilir:
  • Algıladığımız Gerçekliğin Doğası: Simülasyon hipotezine göre, çevremizde algıladığımız dünya, çok gelişmiş bir bilgisayar tarafından yaratılan kodların sonucudur. Eğer simülasyon yeterince gelişmiş ve detaylıysa, içinde yaşayan varlıkların (bizlerin) bu simülasyonun farkına varması oldukça zor olacaktır. Şu anda dünyayı algıladığımız şekilde, duyularımız aracılığıyla "gerçekliği" deneyimliyoruz. Eğer bu duyuların tamamı simüle edilebiliyorsa, farkına varmamız neredeyse imkansız olabilir.
  • Hata veya Kusurların Fark Edilmesi: Simülasyonun içinde olsak bile, bazen simülasyon sisteminde hatalar ya da tutarsızlıklar fark edilebilir. Örneğin, video oyunlarında grafik hataları veya fizik motorunda problemler bazen kendini belli eder. Eğer evrende böyle "glitch" benzeri durumlar tespit edilebilirse, simülasyonda olduğumuzu anlayabiliriz. Ancak böyle hataları tespit etmek, son derece gelişmiş bir simülasyon için zor olabilir.
  • Simülasyonun Bilimsel Yöntemlerle Kanıtlanması: Simülasyon hipotezinin bilimsel olarak kanıtlanıp kanıtlanamayacağı büyük bir soru işaretidir. Fiziksel yasalar ve evrenin yapısı simüle ediliyorsa, evrenin doğasının temel yapı taşlarında "yapay" bir iz bulmak mümkün olabilir mi? Örneğin, bazı fizikçiler, evrenin kuantum seviyesinde simülasyona işaret edebilecek ipuçları bulunup bulunamayacağını tartışmaktadır. Fakat bu, henüz spekülatif bir konudur.

2. Gerçeklik, Bilinç ve Kimlik Üzerine Sorular:

Eğer gerçekten bir simülasyonda yaşıyorsak, bu durum gerçeklik ve bilinç kavramları üzerine çok temel sorular doğurur.
  • Gerçeklik Nedir?: Eğer yaşadığımız dünya bir simülasyonsa, "gerçek" kavramı ne anlama gelir? Gerçeklik, yalnızca algılarımızdan ibaretse ve bu algılar simüle ediliyorsa, bizim için gerçek olan şey, simülasyonun sunduğu şeydir. Bu, Platon'un Mağara Alegorisi'ne benzer bir durumu andırır: Simülasyon, mağaradaki gölgeler gibidir; dışarıdaki "gerçek" dünya hakkında bilgimiz olmayabilir.
  • Bilinç Nedir?: Bilincin kökenleri konusunda devam eden bir tartışma zaten mevcutken, simülasyon hipotezi bu soruyu daha da karmaşık hale getirir. Eğer simülasyonun içinde bilinçliysek, bu bilinç gerçekten "bizim" midir yoksa simülasyonun bir yan ürünü mü? Bilinç, biyolojik süreçlerin mi yoksa bilgi işlem sistemlerinin mi bir sonucu olabilir? Bu, simülasyonun sadece matematiksel bir kod dizisinden mi ibaret olduğu yoksa bilinçli varlıklar yaratıp yaratamayacağı sorusunu ortaya atar.
  • Kimlik ve Özgür İrade: Simülasyon hipotezi, kimliğimizin ne olduğunu da sorgular. Eğer bilinçli varlıklar olarak simüle ediliyorsak, bu durumda özgür irademiz gerçek mi? Yaptığımız seçimler gerçekten bize mi ait yoksa bir programın ya da dışarıdaki simülatörün kontrolü altında mıyız? Eğer özgür irade bir illüzyonsa, etik sorular da devreye girer.

3. Etik Sorular:

Eğer bir simülasyonda yaşıyorsak, bunun çok ciddi etik sonuçları olabilir:
  • Simülasyonun Sorumluluğu: Simülasyonu kim veya ne yarattı? Eğer gelecekteki bir uygarlık ya da süper-bilinçli bir varlık bizim evrenimizi simüle ediyorsa, bu yaratıcıların etik sorumluluğu var mıdır? Bu varlıklar bizi sadece bir deney olarak mı görüyor, yoksa bizlerin varlığına değer veriyorlar mı?
  • Yaşamanın Değeri: Simülasyon hipotezi doğruysa, hayatın anlamı ve değeri nedir? Eğer gerçek dünyada değil, bir simülasyonda yaşıyorsak, yaşamanın anlamı değişir mi? Yaşamın değeri, deneyimlediğimiz acı, mutluluk, sevgi gibi duyguların simülasyonda olup olmamasına bağlı mı, yoksa bu duygular simülasyon bile olsa gerçek midir?
  • Simüle Edilen Bilinçler: Eğer bilinçli varlıklar simüle edilebiliyorsa, bu varlıkların hakları var mıdır? Örneğin, bir bilgisayar oyunu içinde bilinçli bir karakter yaratılmışsa, bu karaktere nasıl davranılmalıdır? Simüle edilen varlıkların "gerçek" varlıklar kadar saygı görmesi gerekir mi?
  • Simülasyonu Kapatma Sorunu: Eğer bir simülasyonun içindeysek ve bu simülasyonu yaratan varlıklar bir gün simülasyonu sonlandırmaya karar verirse, bu etik olarak doğru bir karar olur mu? Bu, bir dünyayı veya evreni yok etmek anlamına gelebilir.

Sonuç:​

Simülasyon hipotezi, gerçeklik, bilinç ve etik kavramlarını derinlemesine sorgulayan bir spekülasyon sunar. Henüz bu hipotezi kanıtlayacak ya da çürütecek bilimsel yöntemler yoktur, fakat bu hipotez felsefe, bilim ve teknolojinin sınırlarını zorlar. Eğer bir simülasyonun içindeysek, bunun farkına varmak belki de en zor sorulardan biridir. Ancak böyle bir durumda bile, yaşamlarımızın anlamı ve etik değerleri üzerine düşünmeye devam etmemiz gerekecektir.

4o
 
Bilgisayar simulasyonlarında olduğu gibi gecikme takılma olmuyor. :)
Simulasyonda parazit gürültüde yok. (Kulak çınlamam hariç :) )
 
takılıyorsa da sen-ben bunu asla fark edemeyiz. zaman şu an dursa ve X süre sonra kaldığı yerden devam etse bizler için hissedilir bir fark oluşmazdı. kendi zaman ve mekan referans sistemimiz içinden sistemdeki bütüncül değişimleri anlamlandıramayız.
 
Doğum ile yeni bilincin ortaya çıkışını nasıl simule edebiliyor olabilirlerki.
Bilgisayar programı isek eğer neden ölüm diye bir şey ve ömür tasarlanmış.
Tasarlayanın maksadı ne ki sürekli yeni birileri gelip eskileri gidiyor ve bir dahada geri gelmiyor.

Şimdi bu sorulara da cevap almak lazım.
 
daha gelişmiş simülasyonlar için data üretmek amacıyla olabilir. her insan aslında bağımsız bir ai ve bir sürü ai kollektif olarak savaşarak-düşünerek-işbirliği yaparak daha büyük bir veriseti oluşturuyor.

bilinç tamamen kimyasal ve elektriksel bir süreç. psikiyatri kliniklerine giderseniz normal hayatlar süren insanların birgün gelip nasıl anormal olabildiklerini ve bazı lityum tuzlarını alınca nasıl da tekrar normale yaklaştıklarını gözlemleyebilirsiniz.

aynı şekilde geçmişte epilepsi tedavisi nedeniyle corpus collosumu kesilen insanların sağ eline bir objeyi alıp bunun adını söyleyemediği ya da sol gözüyle görüp yazamadığı gibi durumları görebiliriz.

80 milyar nöron genetik kodların içindeki bilgiye göre sıralanınca ham bir beyin ortaya çıkıyor bu ham beyin görsel-işitsel-dokunsal verilerle beslenince yeni oluşan bağlantılarla bilinç oluyor.

geçmişte bir ormanda yalnız kalmış veya bebekliğiden beri kapalı tutulmuş insanlarda belli bir yaştan sonra bilincin gelişemediği, dil öğrenemediklerini ve modern insan gibi düşünemediği örnekler var.

belki de simülasyonda değiliz ama çok daha gelişmiş uzaylı bir medeniyetin uzun süreli bir deneyiyiz.
 
Son düzenleme:
Felsefeye sinir koymak sacma, sacma felsefeye inanmak daha sacma. :gulus2:
 
Bilim-kurgu filmleri ya da dizileri pek sevmem, fakat HBO'nun Westworld dizisi baya iyiydi, insan insanı üretiyor, programlıyor, duygu ve düşünce veriyor ve spoiler...

 
Simulasyon olayı bence de çok ilginç. Bence bunun doğruluğunu veya yanlışlığını ispatlamamız mümkün değil ve bu nedenle bu teoriye inanmak da diğer inançlara inanmak gibi.

Bir taraftan da evrenin simulasyondan ibaret olabileceği teorisi dinlerle de çelişmiyor. Evrenin yaratıldığını kabul ettikten sonra evrenin tabiatının fiziksel olmasıyla, mantıksal olması arasında insanın bilinci ve yaratıcı ile olan ilişkisi bakımından bir fark yok. İki varsayımda da insanın bilinci eşyanın tabiatını ancak insanın yaradılışının izin verdiği kanallarla algılayabilir ve bu verileri ancak yaradılışının izin verdiği bilişsel becerilerle yorumlayabilir. Bu nedenle gerçeğin ne olduğuna ulaşması imkansızdır. Daha doğrusu gerçeğin ne olduğuyla ilgili ulaştığı sonucun doruluğunu test etmesi imkansızdır. Yoksa belki de bunca bilinçten bazıları, gerçekle ilgili sorabildiği sorular hakkında düşünüp, eldeki verilerle isabetli çıkarımlar yapmış olabilir.

Bence evrenin simulasyon olmasıyla olmaması arasında insanın tecrübesi bakımından bir fark yok. Öyle olması daha mantıklı gibi. Belki de uzay zamanın ötesindeki boyutlarla uzay-zamanın ilişkisi, bizim yazdığımız kodlarla, kodu üzerinde çalıştırdığımız fiziksel mimari arasındaki ilişki gibidir.
 
Bu hayatin simulasyon oldugu dusuncesine benzer Kurandan ayetler bulabilirmisin

ChatGPT said:​


Kur'an-ı Kerim'de dünya hayatının geçici, aldatıcı ve gerçek hayatın ahiret olduğu yönünde birçok ayet bulunur. Bu ayetler, dünya hayatının bir "yanılsama" ya da bir tür "geçici sahne" olduğunu anlatır. Ancak, modern felsefi düşüncelerde bahsedilen "simülasyon" teorisi doğrudan Kur'an'da geçmez. Yine de dünya hayatının bir "oyun", "oyalanma" veya "aldatıcı" olarak nitelenmesi, simülasyon teorisiyle benzer şekilde dünya hayatının gerçekliğinin sorgulanmasına kapı aralayabilir. Aşağıda bu düşünceyle örtüşebilecek bazı ayetleri paylaşıyorum:

1. Hadid Suresi, 20. Ayet:​

"Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir oyalanma, bir süslenme, aranızda övünme ve mal ile evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bir yağmura benzer ki, bitirdiği ekin ekicilerin hoşuna gider. Sonra kurur da onu sapsarı halde görürsün. Sonra da çerçöp olur. Ahirette ise şiddetli bir azap ve Allah'tan bir mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir."
  • Bu ayette dünya hayatı "oyun" ve "oyalanma" olarak tanımlanır. Bir anlamda, insanların geçici dünyaya kapılıp asıl amaçlarını unuttukları, geçici ve yanıltıcı bir gerçeklikte yaşadıkları anlatılır.

2. Ankebut Suresi, 64. Ayet:​

"Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurdu ise, işte asıl hayattır. Keşke bilselerdi!"
  • Burada da dünya hayatının bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğu, asıl gerçek hayatın ahiret olduğu vurgulanır. Bu, dünya hayatının geçici ve yüzeysel bir gerçeklik olduğu anlayışına işaret eder.

3. En'am Suresi, 32. Ayet:​

"Dünya hayatı ancak bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurdu ise, takva sahipleri için daha hayırlıdır. Hâlâ akletmiyor musunuz?"
  • Yine dünya hayatı "oyun" ve "oyalanma" olarak nitelendirilir. Buradaki geçici yapının, insanların ahiret için hazırlık yapmaları gerektiğini hatırlatıyor.

4. Muhammed Suresi, 36. Ayet:​

"Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız, Allah size mükâfatlarınızı verir ve sizden mallarınızı istemez."
  • Dünya hayatının oyun ve eğlence olduğunu belirten bir başka ayet. Dünya, sonsuz ahiret hayatının yanında yüzeysel ve geçici bir platform gibi sunulmaktadır.

5. Yunus Suresi, 7-8. Ayetler:​

"Şüphesiz, bize kavuşmayı ummayanlar ve dünya hayatına razı olup onunla tatmin olanlar, işte onlar, ayetlerimizden gafil olanlardır. İşte bunların varacakları yer ateştir, kazandıkları günahlar yüzünden."
  • Burada dünya hayatına razı olup onunla yetinenlerin gafil oldukları, yani bu hayatın gerçek bir tatmin kaynağı olamayacağı anlatılmaktadır. Bu, insanların dünya hayatına kapılıp onun geçici olduğunu unutmalarına dair bir uyarıdır.

6. Kehf Suresi, 45. Ayet:​

"Onlara dünya hayatının misalini ver: Gökten indirdiğimiz su ile yeryüzü bitkileri yeşerir, sonra kurur, rüzgarın savurduğu çerçöp olur. Allah her şeye kadirdir."
  • Dünya hayatı, yeşeren ve sonra yok olan bitkilere benzetilerek, geçici ve yanıltıcı bir yapıya sahip olduğu ifade edilir.

7. Münafikun Suresi, 9. Ayet:​

"Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, işte onlar hüsrana uğrayanlardır."
  • Dünya nimetlerinin insanları aldatabileceği, geçici şeylere kapılarak asıl amaçtan uzaklaşma riskine karşı bir uyarı yapılır.

Bu ayetler, dünya hayatını bir "oyun", "oyalanma", "geçici süs" olarak betimleyerek onun gerçekte aldatıcı ve geçici olduğunu açıklar. Bu durum, modern felsefede simülasyon teorisiyle örtüşebilecek bir dünya algısına benzetilebilir. Simülasyon teorisinde de yaşadığımız gerçekliğin aslında daha büyük ve derin bir gerçekliğin yüzeysel bir yansıması olduğu düşünülür. Kur'an'daki bu ifadeler, dünya hayatının bir illüzyon gibi insanları aldattığını, oyaladığını ve asıl gerçekliğin ahirette olduğunu vurgular.
Kur'an açısından dünya, bir sınav yeri ve geçici bir aşamadır. Simülasyon teorisi gibi kavramsallaştırmalar ise modern bilim ve felsefeye dayalı, farklı bir bakış açısını yansıtır. Ancak iki düşünce arasında bu geçicilik ve yanılsama kavramları ortak bir zemin bulabilir.
 
Akilli bidik mumin hocalarimizin yerini alacak gibi gorunuyor.

Iki tikla neler neler getirdi.
 
Simulasyon bir anda dursa 1000 yil beklese sonra tekrar calismaya baslasa bundan haberdar dahi olamayiz. Ayni sekilde simulasyon bin kat hizlansa gene bundan haberdar olamayiz.
 
Bizim binlerce yilimiz Allahin bir gunudur gibi bir ayet bulabilirmisin

ChatGPT said:​


Evet, Kur'an-ı Kerim'de, Allah katındaki zamanın bizim zaman anlayışımızdan farklı olduğu ifade edilir. Bu konuyu açıklayan birkaç ayet bulunmaktadır. İşte bunlardan ikisi:

1. Hac Suresi, 47. Ayet:​

"Senden azabı çabuklaştırmanı istiyorlar. Oysa Allah asla vaadinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir."
  • Bu ayet, Allah'ın zaman kavramının insanlarınkinden farklı olduğunu ve O'nun katındaki bir günün, bizim dünyadaki bin yıla denk olduğunu belirtir.

2. Secde Suresi, 5. Ayet:​

"Gökten yere kadar bütün işleri O düzenler. Sonra bütün işler, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl kadar süren bir gün içinde O'na yükselir."
  • Bu ayet de yine Allah katındaki zaman ile dünya zamanının farklı olduğuna işaret eder. Burada, gökten yere kadar düzenlenen işlerin Allah katında bin yıl kadar bir süreye denk olduğu ifade ediliyor.

3. Mearic Suresi, 4. Ayet:​

"Melekler ve Ruh (Cebrail) miktarı elli bin yıl olan bir gün içinde O'na yükselirler."
  • Bu ayette ise kıyametin ya da Allah'ın huzuruna yükselmenin elli bin yıl süren bir zaman diliminde gerçekleştiği belirtilmektedir.
Bu ayetler, Allah'ın katındaki zamanın bizim zaman algımızdan çok farklı olduğunu gösterir. Bin yılların bir gün gibi olması, Allah'ın mutlak kudretine ve zaman üzerindeki tasarrufuna işaret eder. Bu ayetler, ilahi zaman kavramının insan zihninin kavrayışının çok ötesinde olduğunu anlatır.
 
Incil ya da tevratta simulasyon teorisi ile benzer aciklamalar bulabilirmisin

ChatGPT said:​


İncil ve Tevrat'ta, dünya hayatının geçiciliği ve Tanrı'nın gerçekliği konularında bazı ifadeler yer alsa da, modern anlamda "simülasyon teorisi" kavramına doğrudan karşılık gelen açıklamalar bulmak zordur. Ancak, bazı ayetler ve anlatılar, dünya hayatının geçici veya yanıltıcı olduğu fikrini vurgulayarak bu düşünceyle örtüşebilecek bazı kavramsal benzerlikler sunabilir.

1. İncil'den (Yeni Ahit)

1. Korintliler 13:12 (Pavlus'un Mektubu):​

"Şimdi her şeyi aynadaki silik bir görüntü gibi görüyoruz; ama o zaman yüz yüze göreceğiz. Şimdi kısmen biliyorum; ama o zaman, tam olarak bilindiğim gibi bileceğim."
  • Bu ayet, insanların bu dünyada her şeyi tam anlamıyla göremediği veya anlayamadığı, ancak "öteki dünyada" her şeyin tamamen açığa çıkacağı düşüncesini ifade eder. Bu, bir tür "gölge" ya da "kısıtlı gerçeklik" içinde yaşadığımız fikrini ortaya koyar ki bu, simülasyon teorisi ile paralel bir düşünce olarak görülebilir. Şu anki yaşamın bir illüzyon veya eksik bir gerçeklik olduğunu ima eder.

Matta 6:19-21:​

"Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Orada güve ve pas onları yer bitirir, hırsızlar duvarı delip çalarlar. Bunun yerine kendinize gökte hazineler biriktirin. Orada ne güve ne pas onları yer bitirir, ne de hırsızlar duvarı delip çalarlar. Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır."
  • Bu ayet, dünya hayatının geçici ve yanıltıcı olduğunu, asıl kalıcı olanın ahiret yaşamı olduğunu anlatır. İnsanlara dünyadaki maddi şeylere takılıp kalmamaları, çünkü bunların geçici olduğu söylenir. Bu da dünya yaşamının bir yanılsama olduğu fikrine benzetilebilir.

2. Korintliler 4:18:​

"Gözle görülen değil, görünmeyen şeylere bakıyoruz. Çünkü görülenler geçicidir, görünmeyenler ise sonsuzdur."
  • Bu ayet, fiziksel dünyanın geçici olduğunu, görünmeyen manevi gerçekliğin ise kalıcı ve ebedi olduğunu vurgular. Bu, simülasyon teorisinde öne sürülen “gözle gördüğümüz şeyler aslında gerçeğin tamamı değildir” düşüncesiyle örtüşebilir.

2. Tevrat'tan (Eski Ahit)

Vaiz (Ecclesiastes) 1:2:​

"Her şey boş, bomboş, diyor Vaiz. Her şey boş, bomboş!"
  • Bu ayet, dünya hayatının anlamsızlığını ve geçiciliğini vurgular. Vaiz kitabı boyunca dünya hayatındaki her şeyin geçici ve yanıltıcı olduğunu, asıl amacın Tanrı'yla olan ilişkide bulunduğunu belirtir. Bu düşünce, dünya hayatının bir yanılsama olduğu ve asıl gerçekliğin Tanrı'da olduğu anlayışıyla paralel olabilir.

Mezmurlar (Zebur) 39:5:​

"Hayatımın günleri bir karış kadar, ömrüm senin yanında hiç sayılır. Her insan, ne kadar sağlam durursa dursun, sadece bir soluktur."
  • Burada insan yaşamının geçici bir "soluk" gibi olduğu anlatılır. İnsan hayatının, evrenin ve Tanrı'nın büyük planı yanında çok kısa ve önemsiz olduğu ifade edilir. Bu, dünya hayatının geçici ve yanıltıcı doğasına dikkat çeker.

Mezmurlar 90:4:​

"Çünkü senin gözünde bin yıl, dün gibi, gece nöbeti kadar kısa bir süredir."
  • Bu ayet, zamanın Tanrı için çok farklı işlediğini, insan yaşamının ise geçici ve sınırlı olduğunu anlatır. Dünya hayatının sınırlı bir gerçeklik olduğu fikrine işaret edebilir.

3. İncil ve Tevrat'ın Dünya Hayatının Geçici Olduğunu Vurgulayan Temalar

Her iki kitapta da sıkça geçen bir tema, dünyanın ve fiziksel gerçekliğin geçici olduğu, asıl kalıcı gerçekliğin Tanrı'nın krallığında bulunduğudur. Şu benzer temalar dikkati çeker:
  • Dünyevi Hayatın Aldatıcı ve Geçici Olduğu: Tevrat ve İncil, dünya hayatını bazen bir "gölge" veya "boş" olarak tanımlar. Bu, dünya hayatının gerçekte çok daha büyük ve ebedi bir gerçekliğe kıyasla geçici ve yüzeysel olduğunu anlatır.
  • Gerçek Bilginin Sadece Tanrı'dan Geldiği: İnsanların dünyada sınırlı bilgiye sahip oldukları ve asıl gerçeğin Tanrı'nın huzurunda veya ahirette açığa çıkacağı sıkça belirtilir. Bu düşünce, modern simülasyon teorisindeki "gözle gördüğümüz her şeyin bir illüzyon olması" fikriyle örtüşebilir.
  • Maddi Şeylerin Önemsizliği: Dünya hayatında biriktirilen maddi hazinelerin ve değerlerin geçici olduğu, asıl kalıcı olanın ruhsal değerler ve Tanrı ile olan ilişki olduğu öğretilir. Bu da, dünya hayatını bir "simülasyon" gibi görüp, asıl değerin manevi ve ruhsal gerçeklikte olduğuna dair bir bakış açısını andırır.

Sonuç:​

Tevrat ve İncil'de doğrudan bir "simülasyon teorisi" yoktur, ancak her iki kitapta da dünya hayatının geçici, yanıltıcı ve sınırlı bir gerçeklik olduğu vurgulanır. İnsanların dünyada sınırlı bilgi ve algıyla yaşadıkları, asıl gerçeğin Tanrı katında olduğu sık sık ifade edilir. Bu düşünceler, dünya hayatının bir tür illüzyon veya daha büyük bir gerçekliğin "gölgesi" olarak anlaşılabileceği yorumlara kapı aralar. Simülasyon teorisi ile doğrudan örtüşmese de, bazı kavramsal benzerlikler bulunabilir.

4o
 
Ama merakima yenik dustum sordum bir suru sey siraladi. Iclerinden birisi superdi.

Ruyada fizik kurallarina aykiri seyler olur.

Mesela ben cogu kez kosar kosar ziplayip ileri firlarken yatay pozisyona gecer kollarimi ok gibi ileri gosterecek pozisyona alir ve civvv ucak gibi ucarim.
 
Status
Yeni mesajlara kapalıdır.

Çevrimiçi personel

Forum istatistikleri

Konular
6,950
Mesajlar
118,729
Üyeler
2,822
Son üye
lalemasall

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar forumda yeniyim! Bir sorum olacaktı lcr meterler hakkında. Hem bobini ölçen hemde bobin direnci ölçen bir lcr meter var mı acaba?
Back
Top