Simulasyon icindemiyiz?

Status
Yeni mesajlara kapalıdır.
"Kader"in varlığının (veya yokluğunun) tek başına evrenin simulasyon olup olmaması ile ilgili çıkarım yapmak için anlamlı olduğunu düşünmüyorum.

Kader, ilahi Adalet, özgür irade ve hesaba çekilmekle birleştiği zaman problem oluyor. Sınavlar aynı değil, koşullar aynı değil, insanlar birbirlerini etkiliyor. Hatta faillerin kurbanlar üzerindeki etkileri ( bununla hem maddi hem manevi durumlarını kastediyorum) orantısız derecede fazla etkiliyor. Etkilemiyor mu? İti kopuğu, it kopuk yapan başka özgür iradeler yok mu?
Demekki kaderi kafanda yerine doğru oturtamamışsın tüm diğer insanlar gibi.
Kader önce yazılıp sonra tiyatro gibi oynanmaz.
Bunların anlaşılma tarzında tamamen zamana endeksli mdüşünce tarzı olmasından kaynaklı paradox oluşur.
Sanırım aynı duruma düşmüş olabilirsin.
 
Demekki kaderi kafanda yerine doğru oturtamamışsın tüm diğer insanlar gibi.
Kader önce yazılıp sonra tiyatro gibi oynanmaz.
Abi bu teşhisi nasıl koydun? Kader önce yazılıp sonra oynanmasın. Sistemin deterministik olup olmaması ile ilgili değil mi? Sistemin gelecekteki durumu veya geçmişteki durumu kesin olarak bilinebiliyorsa olaylar kaçınılmaz değil midir?

Simulasyon "fantazisi" ile ilgili bir şeyi değiştirmez kaderin varlığı veya yokluğu. Deterministik veya olasılıklı ne farkeder.

Paradox, gelecekteki durumları kesin olarak bilinebilen bir sistemde özgür iradenin var olması olmaz mı?
 
Simulasyondayiz diye kader yazilip sonra tiyatro gibi oynanmaz.

@Dede sen simulasyonu yanlis anlamissin.
Simulasyon ile ne anladigini yazarsan is cozulecek.
 
Simulasyondayiz diye kader yazilip sonra tiyatro gibi oynanmaz.

@Dede sen simulasyonu yanlis anlamissin.
Simulasyon ile ne anladigini yazarsan is cozulecek.
Simulasyon, olmadığı halde elementleri ve olayları tanımlayıp değişik senaryolara göre sonuçların belirlenmeye çalışılmasıdır.
Simulasyon mutlak bir şekilde bilgisayar ortamında olmak zorunda da değil.
olmayan Olayları ve nesneleri matematiksel ve davranışsal olarak yürütüp ilişkilendirebilecek herhangi bir ortam yeterlidir.
Örnek: bir lojik devreyi devre kurmadan da kafanızın içinde hesaplayıp sonucunu belirleyebilirsiniz.
Yada bir satranç tahtasını fiziken görmeden santranç oynayıp rakibinle aranızda hamleler yapıp sonuca gidebilirsiniz.

Hazır sırası gelmişken bir anektot nakledeyim.
Gaziantepte Sıçan Hasan (Petrol istasyonuyla anılırdı o öldükten sonra bile) diye bir zat başka bir zat ile dama oynarlar ama öyle böyle değil.
Gün yetmeyince tahtayı bırakıp ertesi güne oynamayı kararlaştırırlar. Ama ikisinide o gün uyku tutmaz.
Sıçan hasan rakibinin evine gider kapısını çalar: "yeri lan aşşa gelde yarım kalan oyunu bitirek" der.
Rakibi: "la get falan filan taşı oynarın sanıysan buşuna uğraşma onu oynamam" der.
Sıçan hasan: "la nereden bildin onu oynadığını hesapladığımı?..."
 
simulasyon diye tüm olasılıkların önceden belirlenmiş olması gerekmez. hatta simulasyon bir kere yapılıp sonlanana kadar aslında sonuç bilinemez. henüz sonuca ulaşmamış bir simulasyondaysak o zaman hala ultra kompleks denklemlerin an an çözülüp işletildiği ve sonucun nokta tışı belli olmadığı bir sistemde olabiliriz.
 
Simulasyon gerçek ile tıpatıp aynı olursa gerçekle farkı kalmaz. :)
Fazla enerji harcanır.
Hem din hem felsefe forumlarına üyeyim.
Kader ile özgür irade tartışmalarından bıktım.:)
Tanrı olsada olmasada özgür irade yoktur.
Tanrı gibi mutlak hakimiyetimizin olması lazım. Bağımlı olan kontrol edilen özgür olamaz.
 
Simulasyon, olmadığı halde elementleri ve olayları tanımlayıp değişik senaryolara göre sonuçların belirlenmeye çalışılmasıdır.

Simulasyon girdileri alir gecmisteki durumlari da bildigi icin yeni girise karsi cikisi hesaplar.
Sen ne girersen onu hesaplar.

Simulatoru tasarlayan her seyi dikkate aldiysa, senin bir olaya tepkin ne olursa simulatordeki modelin de ayni tepkiyi verir.
Iki tepkiye bakarak bu gercek dedenin tepkisi, bu da simulatorun tepkisi diyemezsin.

Insanlarin yaptigi simulatorler mukemmel degiller. Ama bu islerin ustasi yaparsa olur.
 
simülasyonlara rastgelelilik eklenebilir böylece birebir aynı sonuç yerine az değişen sonuçlar ile sistem işleyişi bozulmadan adım adım çok farklı sonuçlara gidilebilir. bu durumda simulasyonu başlatan da sonucu tamamlanana kadar bilemez.

biz şu an yok artık koca evren atom-atom simüle edilemez derken bir yerde onbinlerce evrenin simülasyon aynı anda devam ediyor olabilir. sonuçta bizim algı ve büyüklük kapasitemiz kendi gözlemlerimizle alakalı. evrendeki tüm atomları saniyede trilyon defa işleyecek kapasitede hiper simülatörler olabilir. insanın gerçekliği yaşayana kadar bilinmezdir. 500 yıl önce bu günün bilgisayar teknolojisini geçtim, demirden objelein havada 1000km hızla uçabileceğini o günün en büyük dahisine anlatsanız aklı almazdı. yok artık öyle birşey mümkün olamaz derdi. çünkü bilgi dağarcığı sınırlı.
 
Benim yorumum;

Kader dedigimiz sey ilk sartlardir.

Hani n'inci dereceden bir diferansiyel denklemde n tane ilk sart olur ya. Iste o ilk sartlar belli oldumu artik her sey belli olur.
 
Yaşadığımız evrenin simülasyon olması veya gerçekten maddeden olmasının bizim için bir farkı yok. Zaten yaşadığımız hayatı bir simülasyon olarak tecrübe ediyoruz.

Çevremizle ilgili algıladığımız her şey duyu organlarımızın beyne ilettiği verilerden ibaret. Bir yere bakıp da gördüğümüz şey aslında cisim değil, gözümüz cisimden gelen ışığı elektrik sinyallerine çevirip beynimize iletiyor ve bu sinyallerden beynimizde bir temsil oluşturuyoruz, bu temsili biz oluşturuyoruz. Gördüklerimizi dokunma duyumuzla da birleştiriyoruz, işitme duyumuzla da birleştiriyoruz...

Nihayetinde algıladığımız, adına hayat dediğimiz Evren dediğimiz şey algılarımızla oluşturduğumuz bir temsil. İnsanın tecrübe ettiği kadarıyla evrenin veriden ibaret olmasının önünde hiçbir engel yok. Zaten duyu organlarımıza gelen verilerle inşa ettiğimiz bir gerçekliği tecrübe ediyoruz.
 
simülasyonun içindeki sınırlı kaynakla simulasyonu test etmeyi deniyorsun.

1gb ramli makina ile 32gb ramli sanal makinayı ayağa kaldırmak gibi bişey. ve gene konuyu elektronik düşünüyoruz bit-byte mantığında.
belki bunlar kuantum simulatörleri - belki hybrid bir simulasyon yarı sentetik - belki simülasyonun hızı bizim zannettiğimiz gibi değil ve duruyor hesaplıyor ve işletiyor. biz içeriden saatin durduğu anları - tüm system clock durduğu için asla anlamıyoruz.

işlemci clocku duran bir mcuda timer ile durduğu zamanı ölçebilir misin ?

en ufak zaman birimi ve enerji adımı mevcut buna planck sabiti - planck zamanı deniyor. detayını bilmiyorum ama fizikçilere göre enerji seviyeleri planck adımları ile adım adım artıyor yani tam analog değil. zaman da planck zamanı klikleri şeklinde akıyor. sonsuz homojenlikte değil.


Tek tek her atomu , hatta yetmez atom altı parçacıklarını tek tek hesaplamak zorunda, hatta boşluğa bile hafıza atamak zorunda , bu kadar veriyi hesaplayan ve hafızasında tutan makinanın büyüklüğü ne kadar olacak , kuantum denen bir büyü var o yapıyor , dersen kuantuma kutsallık atfetmiş olursun , bu evrenin simulasyon olduğunu değil evrenin nasıl yaratıldığı hakkında bir teori olur.

Sonuçda simulasyon nedir ? matematiksel mantıksal bir yapıdır , ama iş matematiğin ve mantığın ötesine çıkarsa , simulasyon değil bildiğin inanç olur , simulayonla alakası bile olamaz.
 
Matrix var, simulasyon var, simulasyon teorisi var.

Matrix : Bir filmle basladi tum hikaye, biliyoruz. Uyuyamayanlar oldu o gun.

Simulasyon : Her sey beyninde bitiyor, her sey beyninin algisi, hic bir sey gercek degil, tanri kendisiymis gibi dusunuyor.

Simulasyon Teorisi : Ust akil, bir simulasyon yapmis, simulasyon kendi icinde bir simulasyon yapmis, o da gelisirse bir simulasyon yapabilir. Bu sonsuz tane olabilir. burada tanridan bahsedilmiyor bile.


Insanin inanma ihtiyaci hic bitmedi, kendinden cok daha guclu bir seylerin varligina hep inandi, inanmak icin guclu olmasina da gerek duymadi, kendini bos birakmadi. Dunya da farelere tapan var, bize gore komik ama kendisi tapiyor iste. Japonya da kendinin Tanri oldugunu iddia eden var, depremleri durdur tanrim diyorsun, imtihaniniz diyor :gulus2: Sonra da ihtiyac icin tuvalete gidiyor. Tansiyonu cikinca ilac iciyor. Inananlari da var. Yani insanin inanma ihtiyacinin siniri yok ki.

Simulasyon meselesi de farkli degil ki. Mesela hic bir seyi ispatlayamiyorlar, teori diyorlar, biz ispatlayamayiz diyorlar. Komik geliyor bu bana. Delili olmayan sey oldugunu soyleyip, ona inanmak. Abi ben inanmak istiyorum dokunmayin bana demekten baska bir sey degil bu.

Evlilik programlarinin sayisi artinca, bosanmalarinda arttigini duymussunuzdur. Insanlar baska dusuncelerden etkilenme kapasitesine sahip. Simulasyon ile ilgili son 1 ayda cekilmis yuksek trajli videolar var. Ustelik google trend de Turkiye deki simulasyon kelimesinin son 1 ay daki arama miktari da cok ilginc. Etkileniyoruz sanki.

1728702797562.png


En zor imtihan bana gore, aslinda su: Ates i bulunca ates e taptik, gunes e bakamayinca tanri budur dedik,tastan heykel yontunca kendimize put yaptik, sanal makinalar yapinca simulasyondur hayat dedik, yarin bir sey yapacaz butun oklar orayi gosterecek. :emindegil1:

Ama soyle bir soru sorarsak, bu sekilde inanislarin cikma sebepleri ne olabilir? Bazen para, bazen guc, bazen mevki, bazen diger dinlere saldiri cesitlendirmek mumkun.




Islam acisindan da soylenebilecek bir kac seyden bahsetmek istiyorum, kisaca.

Kuran in en buyuk ispatlarindan birisi kendisidir, der ki, yazin bir ayet gorelim, hodri meydan der.

Allah isterse simulasyon yapar mi? Kesinlikle yapar, ama Kuran da oyle ayetlerle belirtmis ki, insanin, evrenin yaratilisi tamamen varlik uzerine.

Kadere inanip, ben mesul degilim yaptiklarimdan diyemessin, kadere inanmayip, yaptigin fiillerin yaraticisi olarak kendini goremezsin.

Allahin adaletinden bahsederken, dunyanin bir imtihan yeri oldugu unutulmamali, yani adalet imtihan bitince baslayacak. Ama dunyada herkesin imtihaninin adaletli oldugundan bahsedilebilinir. Yani sinav kagitlarinizi uzattiginizda , kimse ben duzgun imtihan olmadim diyemeyecek. Brisinin imtihani parayla olur, digerinin cocuguyla, digerinin kendisiyle vs.

Ve Allah sorulara ve sorgulamaya devam edenler icin (Sorgulama da sinirini asanlar icin, ornegin "Allah, seni kim yaratti?" ya da "Niye imtihan ediyorsun?, koy cennetine gitsin" ya da " Niye o cocuk olmek zorundamiydi, sen nasil Allah sin?" gibi.) Kuran da der ki, hesaba cekilecek olan sizsiniz, ben degil.

Islam in kendisine bakmanizi tavsiye ediyorum, kullananlara degil.
 
Kategorileri belirlemişsin.

Peki sen hangisine giriyorsun? Neden o kategoriye giriyorsun?

Bu kategorilerden sana çok uzak olan bir tanesi vardır. Aptalca buluyorsundur, bu hangisi?

Bu sorulara vereceğin cevaplar şu an verdiklerinden farklı olabilirdi. Vereceğin cevaplar kimden ötürü şu an vereceğin gibi? Senden ötürü mü? Babaannenden ötürü mü? Zamanında attığın dayaktan ötürü mü, yoksa belki de zamanında gördüğün eziyetten ötürü mü?

:) bu mesajıma bakarak beni de bir kategoriye koyabilirsin :) . Hangisine koyacaksın darılmaca gücenmece yok.
Abi Islam ciyim ben. Sonradan oldum tabi. :gulus2: Sorgula sorgula mantikli bir sey bulamadim. Sonra terorist din islam!!! a bakinca, niye terorist olduklarini anladim. Kim ister dunya da insanlar hep esit olsun, kimse kimsenin malini calsin vs

Bir suru sey e baktim bir mantikli bu kaldi elimde. Islam disindaki her dini inanc bana sacma geliyor. Asagilamam onlari, sadece uzuluyorum. Bu arada isid, islamla yakindan uzaktan alakalari yok.

Islam da zorlama yokki, islam in bir agaci var, ister cikarsin agaca, ister cikmazsin. Agaca cikinca baslar kurallar, o agaci kirletemezsin. Onun icin islamci gozukup islam a zarar verenlerdir, esasen digerlerini islamdan sogutan.

Somuru duzen de kimsenin isine gelmez islam, belki de en cok saldiri o yuzden islam a. islam 2 yasindaki cocuga tecavuz edip oldureni, 3 yil sonra iyi halden hapisten cikarmaz. Islam onu hapise de sokmazdi bence.

Islam hukukuna gore hesap gunu, biliyordun niye soylemedin? in de hesabi olacak. Bildigim kadar soyledim o yuzden.:gulus2:


Sizi az cok burada yazdiklarinizdan taniyorum abi, keske kimse gucenmeden darilmadan konusabilse. Belli ki dogrular o sekilde daha kolay bulunacak. Ama biz sevdikelrimizi yucelten, sevmedikelrimizi yerin dibine sokan, dostane elestirilere dahi kizan igrenc bir toplum olduk. Onun icin fikirlerimiz catissin , catismasin sizinle konusmak ayri bir zevk abi. :saril:
 
Tek tek her atomu , hatta yetmez atom altı parçacıklarını tek tek hesaplamak zorunda, hatta boşluğa bile hafıza atamak zorunda , bu kadar veriyi hesaplayan ve hafızasında tutan makinanın büyüklüğü ne kadar olacak , kuantum denen bir büyü var o yapıyor , dersen kuantuma kutsallık atfetmiş olursun , bu evrenin simulasyon olduğunu değil evrenin nasıl yaratıldığı hakkında bir teori olur.

Sonuçda simulasyon nedir ? matematiksel mantıksal bir yapıdır , ama iş matematiğin ve mantığın ötesine çıkarsa , simulasyon değil bildiğin inanç olur , simulayonla alakası bile olamaz.
kuantum dediğin atom altı parçacıkların artık newton fiziğine göre davranmaması mucizevi bir durum yok sadece belirsizlikler ve rastgelelikler var. belki de rastgele değil ama henüz bir anlam veremedik.

tüm evreni ya da algı dahilindeki tüm evreni simule edecek bir mekanizmanın kaynak gereksinimi evren2 kare hatta evren küp olur diyorsun. belki haklısın da ama bu kadar kaynağın var olamayacağını düşünmek hata olur. çünkü var olmaması için bir sebep de yok aslında.
 
bi simulasyon varsa sorumluluk yoktur. sonunda biri çıkıp amma da kandırdım sümüğünü aktırdım diyemez.
 
Son düzenleme:
Status
Yeni mesajlara kapalıdır.

Çevrimiçi personel

Forum istatistikleri

Konular
6,737
Mesajlar
114,889
Üyeler
2,757
Son üye
filarmonizm

Son kaynaklar

Son profil mesajları

hakan8470 wrote on Dede's profile.
1717172721760.png
Dedecim bu gul mu karanfil mi? Gerci ne farkeder onu da anlamam. Gerci bunun anlamini da bilmem :gulus2:
Lyewor_ wrote on hakan8470's profile.
Takip edilmeye başlanmışım :D ❤️
Merhaba elektronik tutsakları...
Lyewor_ wrote on taydin's profile.
Merhabalar. Elektrik laboratuvarınız varsa bunun hakkında bir konunuz var mı acaba? Sizin laboratuvarınızı merak ettim de :)
Back
Top