Damar otunun faydaları

[hakan8470]

Bir sey dikkatinizi cekti mi bilmiyorum. Bu is icin para almiyor.

 

[Altair]

Buna inanan havucun goze yararli olduguna da inaniyordur.

 

[hakan8470]

bu mucizeyi dolaylı yollardan değil bizzat yaşayan varsa, göz kusuru ve gözlük numarasını belirtirse daha bi inandırıcı daha bi yol gösterici olur.

Arkadasim der ki, uygulama bitsin gozluk kontrolu o zaman yapacagim. Sebebi de iyilesme sureci devam ediyor. Suan gozluk takmiyor ve iyilesme miktarini %20 olarak dusunuyor. Ne kadar daha iyilesir bilmiyorum diyor. Su an bir sikinti oldugunu da dusunmuyor.

Diger arkadasim kitap okuyamiyormus simdi okuyabiliyor. Goz doktoruna bu da gitmemis, iyilesme devam ediyor diye. Cep telefonu yazilarini okuyamiyordum 10 dk sonra okumaya baslayinca cok sasirdim diyor. Yakin gorme problemi ortadan kalkmis gibi. Burada enteresan bir sey var. Goz e suruldugukten belli sure sonra goz capagi olusmus ama capak normal capak degil cam gibi bir capakmis. Elmas parcasina benzer bir sey mis. Elle ezip dagitamiyormussun.

Orada bir adam tam 8 yildir ara sira kullaniyormus , gozluk felan atmis. Simdi zevkine suruyorum gozlerime diyormus.

 

[kocamanusta]

kapitalist sistemin bilimden nemalandığı bi gerçek fakat böyle bi mucize bilimin, göz doktarlarının, ilaç sektörünün ve optik endüstrisinin sorgulanmasına neden olur.

 

[hakan8470]

kapitalist sistemin bilimden nemalandığı bi gerçek fakat böyle bi mucize bilimin, göz doktarlarının, ilaç sektörünün ve optik endüstrisinin sorgulanmasına neden olur.

1910 larda Amerika da doktorlara verilen derslerden bir tanesi "beslenme", ancak universiteyi destekleyip yonetim masasinda yer alan en tepe dunya yonetici hizmetkarlari beslenme derslerini mufredattan kaldiriyor. Sonra yavas yavas mufredat degismeye basliyor. Bugun hangi doktora gidersek gidelim beslenme yi on planda tutan bir zihniyetle karsilasmiyoruz. Neyin var? bu ilac i kullan. (Burada belki acimasiz bir soz soyledim ama ne yapalim, kurunun yaninda sende yanacaksin )

iki bilim adami bir deney yapip, fareler uzeirnde iyot oldurucu etki yapti diyor. Iyot lu tedaviler ortadan kaldirilip yerine antibiyotik tedavi ler geliyor. Hatta oyleki Amerikan kutuphanelerinden iyotlu tedavi yontemi kitaplarin hepsi kaldiriliyor. (Bugun doktorlar iyot zehirli ve oldurucu diyorlar ise bir zorlamayla yapiyorlar olabilir mi, ama akrabalarina iyot verip Antibiyotik asla kullanma diyorlarsa hepsinin vicdanini tekrar sorgulamak lazim.) Flor, Klor, Brom vs dahasi.

Soru su; 60 yas ustu olup ilac torbasiyla gezmeyen kac kisi var? Ilac almaya basladiktan sonra evi ilac dolmayan kac kisi var?

Insanlar kan emici sanki biri duzgun bir sey yapmaya baslasa 80 tane fake cikiyor ortaya, e sende zarar gormesin kimse diye 81 inide kapatiyorsun. oldukca normal. Bu adam nasil kapatilmamis olabilir? Ucret karsiligi yapmiyor olmasi olabilir mi bilemedim? Ben olaya sahit olmaya devam ediyorum, etrafimda 3 kisi ayni anda, ayni surecten geciyorlar. Illa uzerinde onluk olan birinin mi gelip surmesi lazim? Disarda birini hep sorguluyoruz hakli olarak, ne yapiyor vs diye, ama cikan kac ilac i sorguladiniz simdiye kadar?

---

Mesaj sanki muhatabina soyleniyor mus gibi gozukse de , aslolan oyle degildir.

 

[kocamanusta]

1910 larda Amerika da doktorlara verilen derslerden bir tanesi "beslenme", ancak universiteyi destekleyip yonetim masasinda yer alan en tepe dunya yonetici hizmetkarlari beslenme derslerini mufredattan kaldiriyor. Sonra yavas yavas mufredat degismeye basliyor. Bugun hangi doktora gidersek gidelim beslenme yi on planda tutan bir zihniyetle karsilasmiyoruz. Neyin var? bu ilac i kullan. (Burada belki acimasiz bir soz soyledim ama ne yapalim, kurunun yaninda sende yanacaksin )

iki bilim adami bir deney yapip, fareler uzeirnde iyot oldurucu etki yapti diyor. Iyot lu tedaviler ortadan kaldirilip yerine antibiyotik tedavi ler geliyor. Hatta oyleki Amerikan kutuphanelerinden iyotlu tedavi yontemi kitaplarin hepsi kaldiriliyor. (Bugun doktorlar iyot zehirli ve oldurucu diyorlar ise bir zorlamayla yapiyorlar olabilir mi, ama akrabalarina iyot verip Antibiyotik asla kullanma diyorlarsa hepsinin vicdanini tekrar sorgulamak lazim.) Flor, Klor, Brom vs dahasi.

Soru su; 60 yas ustu olup ilac torbasiyla gezmeyen kac kisi var? Ilac almaya basladiktan sonra evi ilac dolmayan kac kisi var?

Insanlar kan emici sanki biri duzgun bir sey yapmaya baslasa 80 tane fake cikiyor ortaya, e sende zarar gormesin kimse diye 81 inide kapatiyorsun. oldukca normal. Bu adam nasil kapatilmamis olabilir? Ucret karsiligi yapmiyor olmasi olabilir mi bilemedim? Ben olaya sahit olmaya devam ediyorum, etrafimda 3 kisi ayni anda, ayni surecten geciyorlar. Illa uzerinde onluk olan birinin mi gelip surmesi lazim? Disarda birini hep sorguluyoruz hakli olarak, ne yapiyor vs diye, ama cikan kac ilac i sorguladiniz simdiye kadar?

---

Mesaj sanki muhatabina soyleniyor mus gibi gozukse de , aslolan oyle degildir.

kovid aşıları konusunda tıp doktorlarının farklı fikirlerine şahit olduk. ayrıca modern tıp ilaçları ince elenip sık dokunan regülasyonlara tabi. ilacı yazan da kullanan da, ilacın içeriği, etkisi ve yan etkileri konusunda fikir sahibi. bi de amerika, avrupa, rusya vs. ekolleri birbirlerini takip ederler ama aynı fikirde olmak gibi bi zorunlulukları yoktur.

bilmiyorum belki de böyle bi işlemin parayla yapılması yasalara göre suçtur. ne bileyim böyle bi işleme para alınmıyordur ama yan tarafta kuru incir satılıyordur.

sonuçta iş'e yarayan bi tedavinin -ücretli ya da ücretsiz olması hiç farketmez- yaygınlaşması engellenemez.

 

[kocamanusta]

 

[semih_s]

Soru su; 60 yas ustu olup ilac torbasiyla gezmeyen kac kisi var? Ilac almaya basladiktan sonra evi ilac dolmayan kac kisi var?

Ben dediklerine kısmen katılıyorum, ama bunu biraz eğip bükebiliriz.

Şunu bir düşünsene: Hasta olup, hastaneye giden adama "brokoli ye" diyen doktoru ne yaparlar? Bence fazla sürmez, biri döver, sonra adamın birinin de öleceği tutarsa başı fena ağırır doktorun. Kendi başını ağrıtmayacak, genel kabul görmüş ilacı yazmak, kendi sağlığı açısından en mantıklı hareket. Yalnız reçeteye sigorta kapsamına girmeyen destekleyici ürünleri yazıyorlar burada bir promosyon vb. var mı bilmiyorum. En azından rahatlatıcı etkisi için yazıyorlardır bazı şeyleri.

İlaç almaya başlandığında evin ilaç dolmasının sebebi sağlığın kaybedilmiş olması olabilir mi?
Fazla mesai kovalayan, sabah kahvaltısını yıllardır poğaça ile yapan ve sigara içen adam sağlıklı beslenmeye başlar mı? 60'ına geldiğinde ne olur bu adama?

Doktordan sağlığını korumak için ne yapman gerektiği konusunda tavsiye istersen sana ilaç kullan demiyor. En azından bana demediler. Hatta çoğu vitamin desteklerini bile tavsiye etmiyorlar. Dengeli beslenme, sağlıklı beslenme yerine ilaç ve vitamin hapını öneren görmedim hiç. Ama bazen vitamin desteği zorunlu. Ben B12 kullanmak zorundayım mesela. Beslenme yoluyla alamıyorum nedense.

Herşeye rağmen ortalama insan ömrü uzuyor. Bu fare deneylerinin, insanlar için yanıltıcı olduğuna dair bulgular olan bir çalışma olmuş, video muydu bir yerde mi okudum hatırlayamıyorum. Kaynağı bulursam ekleyeyim.

 

[hakan8470]

bilmiyorum belki de böyle bi işlemin parayla yapılması yasalara göre suçtur. ne bileyim böyle bi işleme para alınmıyordur ama yan tarafta kuru incir satılıyordur.

Burada ki arkadaslar konya ya dahi gitmemisler. Ordu da bir muhendis le bulusmuslar, adam anlatmis nasil yapilacagini ve hatta bitkiden dahi vermis yetistirsinler diye.

sonuçta iş'e yarayan bi tedavinin -ücretli ya da ücretsiz olması hiç farketmez- yaygınlaşması engellenemez.

Ben ilk kez 3 ay once duydum. Yayginlasmamasina ben de sasirmistim.

Turkiye de de eskiden sanirim zeytinyagi ve tereyaginin zararli oldugu yonunde yayinlar oldu ve halk koyden tereyagini getirip sana yag alip gitti. Sonra bu durumun sebebinin ne oldugu ve kime ceza kesildigiyle ilgili bilgisi olan biri var mi?

 

[hakan8470]

Bir arkadasimin un fabrikasi var, urettigi undan asla yemez. icerisine 21 cesit malzeme daha ekliyorlarmis. Bozulmasin, fare gelmesin, topaklanmasin, guvelenmesin , acarken hamur iyi acilsin vs.

Bir akrabamin tavuk ciftligi var, 7 adet kumes var. Bir kumeste sicaklik 3 derece yukseldiginde 3000 kadar tavuk telef oldu. Bir kamyonet gelip hepsini sosis fabrikasina goturdu. Temizlemeden hamur kivamina gelince icerisine ilaclar katinca hic bir sey belli olmuyor. Ancak burada diyebilirsinki en saglikli beslenme, timsah ta yerken kafa goz dusunmuyor. bende seni hakli bulurum

Ancak burada ki olay yeme bicimi degil 7 kumes ve her haft abir kumes bosaliyor. gerci 49 gun eder ama su an 39 gun de bosaltiyorlar. Bir civciv 39 gun sonra kesime nasil girebilir?

Sebezelere gelince GDO lu gidalardan bahsetmeme gerek yok, Brokoli bir ise yaramaz artik, pazarda veya manavda gordugun diger her sey gibi is e yaramazlar.
Bir komsumuzun seralarinda ki salataliklari yemedigini gordugumde, cok sasirmistim, Artik sasirmiyorum.

Insan omrunu uzatan en onemli yenilik, muhendislerin icme sularini halka temiz ulastirmasidir diye bir sey e inandim. Ilaclarla omur uzatma ciddi bir sey olsa ya da organ nakliyle, bilmem kac kere kalp nakli olan adam 100 u zar zor asabilmisti.

Onemli bir husus hamambocekleri. Bunlari bir turlu yok edemiyoruz cunku biri zehirlendiginde digeri onun yedigini yememeye basliyormus. Nasil bir savunma bicimi ise artik, hayatta kalmayi basarabiliyorlar.

Markete gittin bir ekmek aldin, ve yikildin yere. Elinde ekmek gorenlerin ekmek yemesini bekleyemezsin. Insanin zehirlenmesi elbette yillar aliyor.

Kanola yagi dunyada yasak ulkede catir catir satiliyor. Kolayla demir pasini temizliyorsun, yanina oturup doyana kadar iciyorsun. ve yuzlerce bunun gibi seyler.

Daha once dusundunuz mu bilemiyorum, insan teni cok incedir. Nereye dokunsa vucuduna bir sekilde alabilir. Eskiden kiyafetlerimiz ya yun, veya pamuktu. Simdi akrilik.

Sonucta vucudumuz inanilmaz saldiri altinda, insan yasaminin sagliginin ehemmiyeti yok. sen sadece tuketicisin baska bir sey degil. Once ekmek tuketeceksin sonra da ilac.

Simdi insanin aklina soyle bir soru geliyor; Gida, tip ve ilac sektorunun bir baglantisi olabilir mi?

 

[semih_s]

Gıda işinde pislik çok, ona şüphe yok. Ben de süt işindeyim. Her yıl yüzlerlce süt toplama merkezi ve çiftliğe giriyorum. Sahipleriyle ve çalışanlarla da çoğu zaman sohbet ediyorum. Üretilen sütün çoğunun nasıl sağıldığını görseniz içmek istemezsiniz. Süt daha fabrikaya girmeden süt olmaktan çıkıyor. Süreçte en masum olanın fabrika olduğunu söyleyeceğim neredeyse. Ama iş karmaşık bir kısır döngüde.

Bence bu tarif ettiğimiz durumlar büyük bir komplodan kaynaklanmıyor. Büyük bir kalitesizlikten kaynaklanıyor. Kalitesizlik deyince işin içine sadece ürün girmiyor. Bunda devletin denetim mekanizmalarının kalitesizliği, üretimi yapanların, süreçte çalışanların kalitesizliği vb. etkili. Bahsettiğimiz pisliğe öyle alışmışız ki beğenmesek de normal karşılıyoruz. Spesifik bir durumu anlatıp çözülmesini istesen de karşına "Bu kötü de, öbürü iyi mi sanki" mealinde (siyaset dışında) tepkiler çıkıyor.

Sağlıktaki durumu da kalitesizlikle rahatça açıklayabilirsin, hatta işin içine hasta kalitesini bile katabilirsin. Kalite bilinci tek başına yeterli olmasa da başlangıç için kritik bir noktalardan biri.

 

[nt]

GDO'lu demeye gerek var, tohumların genetiğini değiştirdiler senelerdir yiyoruz bence sorunun köküne inmek gerek.

Ülkemizde son yıllarda buna ilgi alaka arttı her ilde atatohumları ile ilgili kurumları kuruldu projeler geliştirildi, umarım toplum olarak bir an önce farkına varırız.

 

[semih_s]

GDO'lu demeye gerek var, tohumların genetiğini değiştirdiler senelerdir yiyoruz bence sorunun köküne inmek gerek.

Ülkemizde son yıllarda buna ilgi alaka arttı her ilde atatohumları ile ilgili kurumları kuruldu projeler geliştirildi, umarım toplum olarak bir an önce farkına varırız.

Gdo olmazsa şehirde taze sebze meyveyi sadece zengin sofrasında görürüz. Tarım ilacı kullanımını azaltmaya bile faydası olanları var. GDO hayatımızdan çıkamaz. Ben de doğalını tercih ederim. Ama tarımın yakınında bile olmayan milyonlarca insanı beslemenin bedeli bu.

 

[nt]

Gdo olmazsa şehirde taze sebze meyveyi sadece zengin sofrasında görürüz.

zaten öyle

 

[kocamanusta]

Gıda işinde pislik çok, ona şüphe yok. Ben de süt işindeyim. Her yıl yüzlerlce süt toplama merkezi ve çiftliğe giriyorum. Sahipleriyle ve çalışanlarla da çoğu zaman sohbet ediyorum. Üretilen sütün çoğunun nasıl sağıldığını görseniz içmek istemezsiniz. Süt daha fabrikaya girmeden süt olmaktan çıkıyor. Süreçte en masum olanın fabrika olduğunu söyleyeceğim neredeyse. Ama iş karmaşık bir kısır döngüde.

Bence bu tarif ettiğimiz durumlar büyük bir komplodan kaynaklanmıyor. Büyük bir kalitesizlikten kaynaklanıyor. Kalitesizlik deyince işin içine sadece ürün girmiyor. Bunda devletin denetim mekanizmalarının kalitesizliği, üretimi yapanların, süreçte çalışanların kalitesizliği vb. etkili. Bahsettiğimiz pisliğe öyle alışmışız ki beğenmesek de normal karşılıyoruz. Spesifik bir durumu anlatıp çözülmesini istesen de karşına "Bu kötü de, öbürü iyi mi sanki" mealinde (siyaset dışında) tepkiler çıkıyor.

Sağlıktaki durumu da kalitesizlikle rahatça açıklayabilirsin, hatta işin içine hasta kalitesini bile katabilirsin. Kalite bilinci tek başına yeterli olmasa da başlangıç için kritik bir noktalardan biri.

bildiğim kadarıyla UHT tekniğinde bahsettiğiniz gibi süt sütlükten çıkıyor fakat pastorize de öyle büyük bi sıkıntı yok sanki.

Simdi insanin aklina soyle bir soru geliyor; Gida, tip ve ilac sektorunun bir baglantisi olabilir mi?

soner yalçın ''kara kutu'' kitabında bu tür ilişkilerden bahsediyor.

GDO'lu demeye gerek var, tohumların genetiğini değiştirdiler senelerdir yiyoruz bence sorunun köküne inmek gerek.

Ülkemizde son yıllarda buna ilgi alaka arttı her ilde atatohumları ile ilgili kurumları kuruldu projeler geliştirildi, umarım toplum olarak bir an önce farkına varırız.

dünyadaki insan nüfusu çok fazla. klasik tarımla (GDO ve ilaçsız) verimin çok düşeceği dolayısıyla kıtlığa neden olacağı tezini savunan bi grup var.

 

[semih_s]

bildiğim kadarıyla UHT tekniğinde bahsettiğiniz gibi süt sütlükten çıkıyor fakat pastorize de öyle büyük bi sıkıntı yok sanki.

Fabrikadaki operasyon belirlenmiş süt tanımına uyan bir ürün çıkarmak. Fabrika vadettiği ürünü üretiyor. Pastörize edilmenin dışında işlem görmemiş süt en güzeli.

Benim bahsettiğim sorun, süt üreticisin ve toplayıcısının marifeti. Çok temiz, özenli çiftlikler var. Ama süt üreicisinin çoğu 1 ile 5 hayvan arasında büyüklüğü olan üreticiden geliyor. Bunların arasında kendi sağdığı sütü kullanmayacak olanlar var, makinelerini temizlemedikleri için. Bu sütü kapısından alan toplayıcının çoğu zaman disiplini yok. Sütün 2-3 saat içinde 4 dereceye inmesi lazım. Bu mümkün olmayınca da bu kirli makinelerden bulaşan bakteri vahşice çoğalmaya başlıyor. Bu exponansiyel bir üreme. Sonra da sütün ph'ını düşürmek yükseltmek için kimyasal katıyorlar. Tespiti zor. Yakalanınca süt iade ediliyor. Bu sefer de bu sütteki kimyasalı homeopati usulü seyreltip piyasaya tekrar sokanlar var ziyan olacak değil ya. Bizim fabrikanın beğenmeyip bıraktığı sütü havada kapıyor mandıralar. Bunları bilip de ilçe tarımın denetimlerini görseniz ağzınızı bozarsınız.

Sorunun kök kaynağının politikalar olduğunu düşünüyorum. Bu konularda çok bilgili ve işin daha da içinden insanlar var ama seslerini yükselttiklerinde cezalandırılıyorlar. Yani gümrük mevzularında gördüğümüz saçmalık ve absürtlükler elimizi nereye atsak var.

 

[asicocuk34]

ben bu otu çocukken köyde can sıkıntısından yiyordum. sürülmüş tarlalarda çok bulunuyor. ekşimsi tatlı bir tadı var. dedemler yenilebildiğini göstermişti. damar (sinir) otu olduğunu bilmiyordum.

 

[asicocuk34]

 

[czorgormez]

yakını görmekte zorlanıyorum ama ara ara bu düzeliyor. bu konuda 2 şey fark ettim.

- spor yaptığımda ve fiziksel kondüsyonum iyi olduğunda yakını görme sıkıntım ciddi oranda azalıyor.
- pratik olsun diye bir iki gün yakın gözlüğü taktığımda ertesi günlerde bu sorun çok ciddi ilerlemiş oluyor.

 

[Mikro Step]

Bu otu bulursam ben de deneyeyim.